İzmir'de konserler iptal

İzmir Büyükşehir Belediyesi, terör olaylarında şehitler nedeniyle 30 - 31 Temmuz ile 1 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek konserleri iptal etti.

Büyükşepir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre 30 Temmuz'da Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki, "Gece Yolcuları" konseri, Beydağ Tepeköy Mahalle Meydanı "Özgür Korkmaz" konseri, Seferihisar Sığacık'ta "Oktay Çapanoğlu" konseri, Karabağlar Uğur Mumcu Sosyal Tesisleri "İlhan Güryalçın" konseri, 31 Temmuz İnciraltı Açıkhava Tiyatrosu "Marsis" konseri, 1 Ağustos Buca Hasanağa Bahçesi "Luxus Orient Blues" konseri iptal oldu. 

Bankayı doğacak çocuğu sıkıntı çekmesin diye soymuş

İZMİR’in Balçova İlçesi’ndeki bir banka şubesinde pompalı tüfekle soygun yapıp 211 bin 750 TL’yi gasp ettikleri iddiasıyla olaydan 12 gün sonra yakalanan zanlılar, O.B. (29) ile kardeşi Ç.B. (24) ve kendilerine yardım ettiği öne sürülen R.M., adliyeye sevk edildi. Soygunculardan O.B.’nin üç ay sonra bebeğinin doğacağı, ileride sıkıntı çekmesin diye soygunu gerçekleştirdiklerini söylediği öğrenildi.

Olay, geçtiğimiz 15 Temmuz ’da Mithatpaşa Caddesi üzerinde bulunan bir bankanın Balçova Şubesi’nde meydana geldi. Motosikletle geldikleri banka şubesine birinin elinde pompalı tüfek bulunan iki kişi, bankanın güvenlik görevlisini etkisiz hale getirip tabancasını aldı, ardından da müşterileri yere yatırdı. Şüphelilerden biri vezneye uzattığı siyah çantaya paraların doldurulmasını sağladı, diğeri ise müşterileri bankanın üst katına çıkarttı. Kazak giyip kollarını, siyah kask takıp yüzlerini gizleyen şüpheliler, 30 saniye içinde 211 bin 750 TL parayla, geldikleri motosikletle kaçtı. Plakasız motosikletle kaçan zanlılar ara sokaklara girip izlerini kaybettirdi.

206 BİN LİRA BUZDOLABINDAN ÇIKTI

Toplam 50 polisin 24 saat esasına göre çalışıp, 130 güvenlik kamerasının 25 bin saatlik görüntüsünün incelenmesinin ardından, şüphelilerin kimlikleri belirlendi. Motosikleti kullananları belirleyen polis, adreslerini tespit edince dün akşam saatlerinde operasyon düzenledi. Operasyonda bir kargo firmasında kurye olarak çalışan O.B. ile Çeşme’deki bir restoranda garsonluk yapan kardeşi Ç.B. ve kendilerine yardım ettiği ileri sürülen R.M. gözaltına alındı. Şüphelilerden O.B.’nin evinde yapılan aramada, buzdolabının sebzelik kısmına konulan ve bankadan çalınan paranın 206 bin TL’si ile soygunda kullanılan pompalı tüfek, bu tüfeğin içine konulduğu gitar taşıma çantası, tüfeğe ait 10 fişek, bankanın güvenlik görevlisinin tabancası, bu tabancaya ait 10 mermi, iki dipçik, iki siyah yelek, iki siyah kask, paranın konulduğu siyah sırt çantası bulundu.

Herhangi bir sabıkaları çıkmayan üç soyguncu, işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Gasp Büro Amirliği ekipleri tarafından üç ayrı araçla adliyeye getirilen zanlılar O.B., Ç.B. ve R.M., rapor alındıktan sonra olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı’na ifade verdi. Soygunculardan O.B.’nin, eşinin hamile olduğu, üç ay sonra doğum olacağı, doğacak bebeğinin illeride ekonomik sıkıntı çekmemesi için bu soygunu yaptıklarını söyledikleri öğrenildi.

Şehit Astsubay Yavuz’u, Salihli’de son yolculuğuna 5 bin kişi uğurladı

DİYARBAKIR’ın Lice İlçesi’nde, askeri konvoyun geçişi sırasında park halindeki bomba yüklü otomobilin patlatılmasıyla şehit edilen 2 askerden biri olan Jandarma Astsubay Başçavuş 37 yaşındaki İsmail Yavuz için Manisa’nın Salihli İlçesi’nde cenaze töreni düzenlendi.

 Şehidin Türk bayrağına sarılı tabutuna kapanan eşi Birsen Yavuz, "Kocamdı o benim" diyerek gözyaşı döktü. Şehidin 11 yaşındaki büyük oğlu Mehmet Eren Yavuz ise cenaze aracını gözyaşı dökerek karşılarken, yalnızca "Baba" diyebildi. Talihsiz çocuk bir süre cenaze aracının arkasında yürüdü.

 

Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nun Lice ilçesi Kayacık Mahallesi yol ayırımında geçen 25 Temmuz’da teröristler tarafından yakılan araca müdahalede bulunmak için olay yerine giden jandarma personelini taşıyan zırhlı aracın geçişi sırasında park halindeki bombalı otomobilin patlatılması sonucu 2 asker şehit oldu, 4 asker de yaralandı. Saldırıda şehit olan askerler, Diyarbakır’daki törenin ardından memleketlerine uğurlandı. Dün akşam saatlerinde Salihli Devlet Hastanesi’ne morguna getirilen Jandarma Astsubay Başçavuş İsmail Yavuz’un cezazesi, bugün hastaneden alınıp Hamidiye Camii’ne getirildi. Cenazenin camiye getirilişi sırasında, evli ve iki çocuk babası şehit astsubayın büyük oğlu Mehmet Eren Yavuz, yakınlarının desteğiyle ayakta durabildi. Cenaze aracını gözyaşları içinde karşılayan minik Mehmet’e amcası Balıkesir’in Erdek İlçesi’nde deniz astsubay olarak görev yapan Kemal Yavuz, "Dik duracaksın, başını eğmeyeceksin, ağlamayacaksın" dedi. Bunun üzerine Mehmet Eren Yavuz, metanetle babasının tabutunun camiye taşınmasını izledi.

 

"KOCAMDI O BENİM"

Camiye getirilen Türk bayrağına sarılı tabuta sarılan şehidin eşi Birsen Yavuz, babası Mehmet Yavuz ile yakınları gözyaşlarına hakim olamadı. Acılı eş Yavuz, "Kocamdı o benim" diyerek ağıt yaktı. Şehidin bir diğer çocuğu 5 yaşındaki Ali Çınar Yavuz ise tabutun bulunduğu alana getirilmedi. Şehidin yakınları arasındaki bir kadın da yöresel şivesiyle "Çare bulun buna. Olmuyo, böyle kardeşim, olmuyo" diye haykırdı.

BAKAN ZEYBEKCİ KATILDI

Cenaze törenine Ekonomi Bakanı Nihat ZEYBEKCİ, Aydın Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Murat Kırkaya, CHP Grup Başkan vekili Özgür ÖZEL, bazı Manisa milletvekilleri, Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, askeri erkan, kentte görevli bürokratlar, şehidin yakınları ve yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Şehidin kardeşi Kemal Yavuz, "Ağabey merak etme ben varım" diye konuştu. Öğlen Manisa İl Müftüsü Sinan Cihan’ın kıldırdığı cenaze namazının ardından şehidin cenazesi, askerlerin omuzlarına alınıp cenaze aracına kondu. Törene katılanlar, ilçe merkezinde bir süre yürüdü. Bazı Manisalılar ’Şehitler ölmez vatan bölünmez’ diye slogan attı. Yürüyüş sırasında, cadde üzerinde bulunanlar alkış tuttu.

 

TAYİNİNE 5 GÜN KALA ŞEHİT DÜŞTÜ

Tayini İzmir’e çıkan evini bu kente taşıyan Astsubay İsmail Yavuz ilişiğini kesip taşınmasına 5 gün kala şehit düştü. Şehit Yavuz, baba ocağı Salihli İlçesi Kabazlı Mahallesi Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi.

Kavacıklı kadınlar Otubus isyanında

İZMİR’in Karabağlar İlçesi’ne bağlı eskiden köy olan Kavacık’ta kadınlar, sadece sabah ve akşam saatinde çalışarak iki sefer yapan otobüsün yetersiz olduğunu belirterek, "Kadın kadına gezmek, alışveriş yapmak, deniz kokusu almak istiyoruz. Sabah insek akşama kadar beklemek zorunda kalıyoruz" dedi.

İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde siyah sofralık üzüm üretimi yapan ve eskiden köy olan Kavacık’ta kadınlar, otobüs seferlerinin yetersiz olduğunu söyledi. Hafta içi ve hafta sonunda sabah ve akşam tek sefer yaparak Fahrettin Altay’a yolcu taşıyan ’24’ hat numaralı otobüsün kendilerini eve mahkum ettiğini savunan kadınlar, "Kadın kadına gezmek, alışveriş yapmak, deniz kokusu almak istiyoruz. Sabah insek akşama kadar beklemek zorunda kalıyoruz. Akrabalarımız, arkadaşlarımız başka semtlerde ama biz tek otobüse mahkum olduğumuz için rahat hareket edemiyoruz" dedi.

 Kadınların ulaşım sorunlarını dinleyen CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’ın eşi, CHP Parti Eğitmeni Tülay Bayır, "Kadınlarımız sosyalleşmek, rahat hareket etmek istiyor. Hafta içi ve hafta sonunda Fahrettin Altay’dan Kavacık’a, Kavacık’tan da Fahrettin Altay’a tek otobüs seferi var. Aynı otobüs akşam da aynı güzergahta tek sefer hizmet veriyor. Sabah otobüsüyle kent merkezine inen kadınlarımız akşamı beklemek zorunda kalıyor" dedi.

MOTOSİKLET KEYFİ 2 CANA MAL OLDU

İZMİR’in Buca İlçesi’nde, arkadaşı 18 yaşındaki Deniz Duran’ı da alıp gece gezmeye çıkan 19 yaşındaki Oktay Köse’nin kullandığı motosiklet karşıdan gelen otomobille çarpıştı. Kasklarının takılı olmadığı belirtilen ve kazada ağır yaralanan iki genç, kaldırıldıkları hastanede yaşamlarını yitirdi.

Kaza, Yavuz Sultan Selim Caddesi Betontaş Anadolu Lisesi yakınlarında dün saat 24.00 sıralarında meydana geldi. Bir fabrikada işçi olarak çalışarak Oktay Köse, babasıyla elektrik işi yapan arkadaşı Deniz Duran’ı da alıp 35 DC 2199 plakalı motosikletiyle gezintiye çıktı. İki gencin üzerinde bulunduğu motosiklet, caddede yokuş aşağı inişte, karşıdan gelen 27 yaşındaki Emrah Mete yönetimindeki 35 TZ 5122 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet hurdaya dönerken, Köse ve Duran yola savruldu. Gürültüyü duyup evlerinden çıkanlar, yaralılara yardıma koştu, sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Sağlık görevlileri, ağır yaralanan iki genci ambulansla Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Burada tedaviye alınan iki genç, müdahalelere rağmen hayatlarını kaybetti. Gençlerin cenazeleri, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.

Kazanın ardından inceleme başlatan polis, iki gencin de kasksız olduğunu belirledi. Otomobil sürücüsü Mete ise ifadesinin alınması için polis merkezine götürüldü.

Kaza yeri yakınında oturan Hüseyin Demirbiler, "Büyük bir gürültü duyunca dışarıya fırladık. Duyduğumuz göre, otomobil sürücüsü çarpmamak için manevra yapmış. Üç motosikletli varmış, ikisi otomobilin yanından geçmiş ancak arkadan gelen otomobille çarpışmış. Motosiklettekiler otomobile çarpınca fırlamışlar. Çocuklardan birinin kalbi iki kez durdu, müdahaleyle yeniden çalıştırıldı" dedi.

Kazada can veren Deniz Duran’ın yakını Mehmet Direcikli ise gece gelen telefonla kazayı öğrendiklerini belirtip, "Gece bize telefon geldi çocukların kaza yaptığını öyle öğrendik. Sonra olay yerine geldik. Hastaneye götürüldü. İkisi de hayatını kaybetti. Motosikleti kullananın ehliyet almaya hak kazandığını, ancak sürücü belgesini henüz almadığını öğrendik" diye konuştu.

Polisin kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.