-->

Çeviri

29 Ekim 2014 Çarşamba

Altgeçit değil, ölüm geçidi!

Karabağlar Gediz Kavşağı'ndaki altgeçit, keskin virajı ve sabitlenmeyen dev kaldırım taşları ile ölüm yoluna dönüştü. Yaşanan kazada 2 tonluk taşın altında kalan tekstil işçisi Fikriye Kıyak'ın yaşam mücadelesi devam ederken, yakınları "Önlem alınmazsa başka canlar da yanacak" diyor

ÖLÜM GEÇİDİ
Karabağlar Gediz Kavşağı'ndaki altgeçit, keskin virajı ve sabitlenmeyen dev kaldırım taşları nedeniyle ölüm yoluna dönüştü. Araçların dönerken sık sık 2 buçuk metre genişliğinde ve yaklaşık 2 ton ağırlığındaki beton kaldırım taşlarına çarptığı altgeçidin son kurbanı 40 yaşındaki tekstil işçisi Fikriye Kıyak oldu. Üzerine devrilen beton bariyerin altında ezilen 3 çocuk annesi Kıyak'ın yaşam mücadelesi yoğun bakımda sürerken, kazadan şans eseri kurtulan mesai arkadaşları, yaşadıkları dehşet dolu anları Yeni Asır'a anlattı. 

"Son anda kaçabildik" 


Yaşadıkları dehşet anlarını Yeni Asır'ın Olay Yeri Muhabiri Tolga Tekin'e anlatan Elmas Yıldırım ve Fatma Bozkurt, "Hep beraber iş çıkışı evlerimize gidiyorduk. Karşıya geçmek için başka bir geçit olmadığı için bu alt geçiti kullanıyoruz. Ama burada yayaların yürümesi için bir yol yok. Mecburen burayı kullanıyoruz. Araçlar geçerken sık sık bu keskin virajı alamayarak kaldırımlara ve duvarlara çarpıyorlar. Bu sefer kurban biz olduk. Kimbilir daha kaç kişinin canı yanacak. Burada bir önlem alınması için illa ki birilerinin ölmesi mi lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve çarpan sürücü hakkında şikayetçi olduk. Biz canımızı zor kurtardık ama arkadaşımız şu anda ölümle pençeleşiyor. Bu olayın sorumlularının gereken cezayı almalarını istiyoruz" diye konuştu. 

Vatandaşlar kurtarmıştı 

Kaza önceki gün Karabağlar Gediz Kavşağı 400 sokaktaki Gediz Alt Geçiti'nde saat 18.00 sıralarında meydana geldi. Buca'dan Karabağlar yönüne gitmek için Gediz Alt Geçiti'ni kullanan Bahattin Karahan yönetimindeki 35 VSY 21 plakalı kiralık otomobil, keskin virajı alamayarak yol kenarındaki büyük kaldırım taşlarına çarptı. Bu sırada çalıştıkları tekstil atölyesinden iş çıkışı evlerine giden Fikriye Kıyak, Elmas Yıldırım ve Fatma Bozkurt, yere sabitlenmediği için aracın çarpması sonucu üzerlerine devrilen taşın altında kaldı. Fatma Bozkurt ve Elmas Yıldırım canlarını zor kurtarırken, yaklaşım 2 ton ağırlığında ve 2 buçuk metre genişliğindeki beton bariyer parçasının altına kalan Fikriye Kıyak acı içinde çığlık atmaya başladı. Olay yerine gelen vatandaşların yardımıyla beton parçasının altından kurtarılarak Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Fikriye Kıyak Genel Yoğun Bakım Ünitesi'ne alındı. Ölümle pençeleşen 3 çocuk annesi Fikriye Kıyak'ın hayati tehlikesi sürüyor.

Ailesi dava açacak 
Ölüm döşeğinde yatan Fikriye Kıyak'ın yakınları ise İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne dava açacaklarını belirterek "Büyükşehir Belediyesi bunun bedelini ödeyecek. İnsan hayatı bu kadar ucuz olamaz. Bizim canımız yandı, başka canlar yanmasın" diye konuştular. Öte yandan keskin virajı alamayarak kaldırım taşına çarpıp 3 kadının yaralanmasına neden olan araç sürücüsünün ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı öğrenildi. 

25 Ekim 2014 Cumartesi

Terör Polisinin Sır İntiharı Kafaları karıştırdı

Terör Polisinin Sır İntiharı

İzmir Terörle Mücadele Şubesi'nden bir polis memuru, görev yaptığı 

şubede başına bir el ateş ederek canına kıydığı söylendi.İzmir Terörle 

Mücadele Şubesi'nden bir polis memuru, Terörle Mücadele Şubesi'nde 

görev yapan  Ağrılı polis M Faruk Durak.görev yaptığı şubede başına 

bir elateş ederek canına kıydığı belirtildi. Polis memurunun intihar 

mektubu bıraktığı ifade edildi ise'de kafalarda ki soru işaretleri 

soruşturma sonucunda anlaşılabilecek.,dün görevdeyken kafasına 

bir el ateş ettiği. Şubede kimsenin olmadığı sırada meydana geldiği 

açıklandı Olaydan şokunu yaşıyan memur arkadaşları . Neden intihar

 ettiği ve görev yerinde bu intiharı gerçekleştirmek istediği  bir 

mua'ma olarak olay aydınlanana kadar  devam edecek polis 

memurunun, bir mektup bıraktığı ifade edildi,.ise'de olay esrarını 

koruyor Bazı problemleri olduğu vebunu zaman zaman 

çevresindekilere anlattığı belirtildi.Terör Şubesi' C Büro 

Amirliği'nde görev yapan M Faruk Durak.'nin cenazesi,

 İzmir Adli Tıp Kurumu’ndan meslektaşları ve yakınlar

 tarafından alındığı . Emekliliğine çok az kaldığı öğrenilen 

  polis memuru  Ağrılı Mehmet Faruk Durak'ın cenazesi,

 Buca Ensar Cami'ne götürüldü. Ailesini ve meslektaşlarını 

yasa boğan Mehmet Faruk Durak'ın cenazesi, ikindi vakti

 kılınan namazın ardından da Kaynaklar Mezarlığı'nda son 

yolculuğuna uğurlandı Sırlı olayın  İntiramı İnfazımı olduğunu

 önümüzdeki süre içinde Dedektiflerin vereceği rapor ve 

Savcınınçalışması belirleyecek.

Kablo hırsızları mahallelinin iletişimini kesti

Yatağan ilçesinde 100 metrelik telefon kablosunun çalınması nedeniyle Kavak Mahallesi'nin bir bölümüne telefon ve internet hizmetinin verilemediği bildirildi.

Alınan bilgiye göre, Kavak Mahallesi ile Kızılalan mevkisi arasındaki telefon kablolarının 100 metrelik kısmı, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce çalındı.Jandarma ekipleri, telefonlarının çalışmadığını fark eden vatandaşların haber vermesi üzerine bölgede inceleme başlattı.

Kavak Mahallesi Muhtarı Şahin Kaya, 25 hanenin yaşadığı Kızılalan mevkisine telefon ve internet hizmeti verilemediğini kaydetti. Aynı bölgede daha önce de benzer olay yaşandığına değinen Kaya, "Jandarmamız her direğin başına görevli dikecek durumda değil" dedi.

23 Ekim 2014 Perşembe

KESİAD'dan Cumhuriyet Balosu


Kemalpaşa Sanayici ve İşadamları Derneği (KESİAD) Cumhuriyetin ilanının 91. yıldönümünü balo ile kutlayacak. 28 Ekim Salı günü saat 20.00'de Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleştirilecek balonun geliri "İlk Adım Sağlığı" projesi için bağışlanacak. "Sağlıklı Nesillerle Nice Cumhuriyetlere" teması ile bu yıl Cumhuriyet Balosu düzenlediklerini dile getiren KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Aytekin Öztaş, üyelerinin geceye büyük ilgi gösterdiğini söyledi. "İlk Adım Sağlığı" projesinden de bahseden Öztaş, "Proje kapsamında ayrıca okullarda tarama yapılacak ve öğrencilerin zihinsel gelişimine de katkı koyacak hediyeler vererek bu konudaki farkındalığı artırmaya çalışacağız" dedi.

21 Ekim 2014 Salı

Buca’nın gururu oldular



Piriştina’dan şampiyon sporculara altın armağanı

Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Türkiye ve Avrupa’da düzenlenen turnuvalarda büyük başarı elde eden Buca Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü’nün engelli sporcularına altın armağan etti. Şampiyon sporcuları kutlayan Piriştina, “Asıl armağanı bugün Buca halkı almıştır” dedi.

Buca Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü tesislerinde düzenlenen törende engelli sporcularla bir araya gelen Başkan Piriştina, İspanya’da yapılan Avrupa Şampiyonası’nda Avrupa 3. olan ve Bayanlar teklerde Türkiye 3. olan Mine Korkmaz’a, çift erkeklerde Türkiye 2. olan Mesut Tali’ye ve çift erkeklerde Türkiye 3. olan Arkın Toprak’a altın armağan etti. Bu başarıların sağlanmasında emeği geçen hocaları ve kulüp yöneticilerini de kutlayan Başkan Piriştina, “Gerçekten bu başarıda herkesin eşit payı olduğunu düşünüyorum. Ama tabi ki sportif başarıyı elde eden siz değerli sporcular bize, Buca halkına ve Buca Belediyesi’ne bu mutluluğu yaşattınız. Bizde sadece ufak tefek armağanlarla taçlandırmaya çalışıyoruz ama asıl armağanı bugün Buca halkı almıştır, Buca Belediyesi almıştır. Ben bu kazandığınız madalyaların Buca’ya çok yakıştığını düşünüyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Gerçekten Buca’nın, Buca Belediyesi’nin ve bizlerin bu başarılara ihtiyacı var. Umuyorum yolunuz açık olur, yolumuz açık olur” diye konuştu.

20 Ekim 2014 Pazartesi

BUCA DEPLSMANDA FARK YEDİ


BUCA SPOR ile ilgili görsel sonucuSTAT: Kadir Has
HAKEMLER: Özgüç Türkalp **, Fevzi Demirhan **, Murat Temel ** 
KAYSERİSPOR: Hakan ** - Fonseca ***, İbrahim *** (79 Anıl **), Abdullah **, Turgut ** (56 Mehmet Eren **), Biseswar *** (66 Fatih **), Alper ***, Cemil **, Ömer **, Bobo ***, Nobre **,
BUCASPOR: Ömer * - Hüseyin * (80 Yasin *), Emrecan *, Tahacan *, Batuhan *, Zafer * (28 Emre *), Nsaliwa *, Ferhat ** (61 Mehmet İncebacak *), Emin *, Erkan *, İskender *
GOLLER: Dk. 32 (pen) Nobre, 43-64 Bobo, 45+1 (pen) İskender, 76 Mehmet Eren, 85 Anıl
SARI KARTLAR: Cemil (Kayserispor), Emrecan (Bucaspor)

PTT 1. Lig'de geçen maçta evinde Boluspor'u yenen Bucaspor, bu kez deplasmanda Kayserispor'dan fark yedi: 5-1. Maça Bucaspor tutuk başladı. 14. dakikada Hüseyin'in şutunda top Cemil'den döndü. Topla buluşan Zafer'in vuruşunda meşin yuvarlak direğin dibinden auta çıktı. 19'da Turgut'un ortasında Biseswar yakın mesafeden kötü vurdu. 32'de Erkan, ceza sahası içinde Fonseca'ya sert girdi. Hakem penaltı noktasını gösterdi. Nobre atışı gole çevirdi: 1-0. 38'de Kayserisporlu Ömer'in kullandığı serbest atışta Buca defansı topu uzaklaştıramadı. Topla buluşan Biseswar'ın yakın mesafeden şutu üstten auta çıktı. 43'te Biseswar'ın pasında topla buluşan Turgut'un soldan ortasında Bobo topu ağlara gönderdi: 2-0. 44'te Alper, ceza sahası içinde Erkan'ı düşürdü. Hakem Özgüç Türkalp bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. 45 artı 1'de İskender atışı kullanan İskender farkı bire indirdi: 2-1. 64'te Mehmet Eren'in soldan ortasında Bobo takımının üçüncü golünü attı: 3-1. 68'de Mehmet İncebacak'ın yakın mesafeden şutunda kaleci Hakan topu kornere attı. 76'da Ömer'in pasıyla buluşan Mehmet Eren yerden düzgün vurdu: 4-1. 85'te Nobre'nin pasında Anıl yerden düzgün vurdu: 5-1. Karşılaşmayı Bucaspor 5-1 kaybetti. 

Ömer iğneyle oynadı
Sarı-lacivertli ekipte hafta içinde sağ ayak bileğinden sakatlanan ve çekilen MR'ında ödem tespit edilen genç file bekçisi Kayserispor karşısında iğne vurularak çıktı. Genç kaleci Çağlar Şahin Akbaba da yedekler arasındaydı. Yine aşil tendonundan sakatlanan sol kanat oyuncusu Erkan Taşkıran da sahadaydı. Balıkesirspor ile oynanan özel maçta sağ arka adalesinden sakatlanan defans oyuncusu Gökhan Sinanoğlu da yoktu. 
Teknik direktör Sait Karafırtınalar, genç futbolcu Tahacan Velioğlu'na Sinan'ın yerinde görev verdi. Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları süren Ganalı Torric Jebrin ile Brezilyalı Henrique yoktu. Kayserispor'da ise yıldız oyuncu Babacar sakatlıktan dolayı forma giyemedi. Nobre ise 11'de sahaya çıktı. Takımı İzmir'in tanıdığı yardımcı antrenör Cüneyt Dumlupınar sahaya çıkardı. 
Bucaspor taraftarları takımlarını Kayseri'de de yalnız bırakmadı. İzmir'den 20 kişi maça giderken, sarı-lacivertli taraftarlar İzmir'den 846 kilometre uzaklıktaki Kayseri'ye 16 saatte ulaştı. 

16 Ekim 2014 Perşembe

Görünmez Bağ –Gönül DOSTLUĞU



Paylaşmak,güvenmek,fedakarlık, sevmek , sevilmek insan olmanın tek şartı soyut duygularımızdır. Ne kadar güçlü kuvvetli, makam mevki sahibi zengin ve etkikeli olursak olalım. İnsan ilk önce güvenmek istiyor. alışveriş yaparken bile hiç tanımadığımız insana güven duygumuz uyanmazsa , o kişiye karşı güvensizlik hissedersek alışveriş yapmadan rahatlıkla çıkarız. Diyemiyoruz aldatırsa aldatsın benim çok param var batmam diye.
Güvenmek şart o güven duygusu için insanoğlu hep arayış içinde olmuş, hep bu güven duygusunu aramıştır. Tüm dinlerin temel kuralı ilahi yaratıcımıza güvenmek. İlahi yaratıcımıza güvendiğimizde ruh rahat, beden rahat, insan rahat.
Sosyalizim ilişkilerinde de öyle insanlar birey olarak iletişim kurduğu karşısındaki bireyi güvenmek istiyor.Topluma güvenmeyei öğreniyoruz basamak basamak.
Psikolojik açısından ele aldığımızda da aynı beklentiler karşımıza çıkıyor.kendimize olan güveni mizi kaybedince tüm psikolojik ve bedensel rahatsızlıklar başlıyor.
Bütün bu soyut duyguların ilk şartı diyebileceğimiz güvenden, sonrada sevgi geliyor. İnsanı insan yapan. Sevmek şart koşulsuz şartsız belentisiz olmalı sevgi. İletişim kurduğumuz toplumda dünyada,evrende insanların birbirlerine yakışlaştıran bağ sevgi duygusudur. Sevginin çekim gücü o kadar büyükki... hiç görmediğiniz ilahi yaratıcımızı bütün ruhumuzla seviyoruz.
Sevginin çekim gücü kadar büyükki günlerce uyumadan bebeğimizin başında ateşi düşünceye kadar uykusuz kalaıyoruz.
Sevginin çekim gücü okadar büyükki bu vatan için gözlerimiz kırpmadan sabahlara kadar dağ başında nöbet tutuyoruz
Sevginin çekim gücü okadar büyükki hiç görmediğiniz sosyal medya facebook gibi sayfanızda sizi hiç tanımadan paylaşımlarınızla enerji alıp, hayata tutnmak isteyenler var
Fizik kurallarında hep bir çekim vardır. Atomun içinde nötron, proton ve elektron varsa çekim gücü bunları biliştiriyorsa.sevgi (soyut duygu) ile insan da bu çekim gücü var
Gönülden gönüle giden bir çok ince bir bağın varlığına çok inandığım içinGönül dostluklarına çok önemm verdim. Bu yüzden hepgönül dostluklarına kapım sonuna kadar açık kalmıştır. En kötü zamanda açık kaldı. Yürek sert ve haksız eleştirilerle bazen mevlana gibi oluyor. Dünya gözünüz kapanıp gönül gözünüz, gönül kapınız açılabiliyor. O yüzden yaşadığımız acıları hastalıkları bu hastalıklar amansız kanser rastsızlıkları vb de olabilir. kırgınlıkları ayrılıkları hiç hafife almamak gerek. Herşeyi gönül gözüyle bakıyorsunuz. Bir karıncanın bile amacını hedefini emeğini anlayabiliyorsunuz.
Amansız hastalıklarımızda bir eyyüp peygamberimizi acılarını anlayabiliyor. Onun kalbiyle diliyle dua edebiliyorsunuz.
Sevginin çekim gücüne kullandığı ilacın etkisinden saatler sonra uyanıp, sizin enerjinizi sevgisinizi arıyorsa sizde onun uyanıp uyanmadığını merak etmemeniz münkün değil.
Sevginin çekim gücü sayesinde o kişiyle gönülden gönüle giden çok ince bir bağınız vardır. Artık
Dualarınızda, gözyaşlarınızda sizi çeken sevginin çekim gücü burdada kendini gösterir. Şifa olmak hastalığına, umud olmak. Bencil olmamak paylaşmak duaları paylaşmak ilahi gücünün sevgisini paylaşmak insanlığınıza değer katar mevkinizi görülmez manevi mevkinizi yükseltirsiniz.
İnsan olmanı tadını güvenme duygumla başladım sevmekle sonsuzlaştırıyorum. Ölümsüz olmak belkide bu... gönülden gönülden oluşan sevgim bağımla, sevgimle şifa olmak .....

15 Ekim 2014 Çarşamba

Derbinin hakemi belli oldu

Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında 18 Ekim Cumartesi günü Galatasaray ile Fenerbahçe arasında yapılacak derbiyi hakem Cüneyt Çakır yönetecek.

Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre Türk Telekom Arena'da saat 19.00'da başlayacak mücadelede Çakır düdük çalacak.Karşılaşmada Çakır'ın yardımcılıklarını Bahattin Duran ve Tarık Ongun yapacak. Dördüncü hakemliği Alpaslan Dedeş'in yapacağı maçın ilave yardımcı hakemleri ise Süleyman Abay ve Hakan Ceylan olarak açıklandı.

14 Ekim 2014 Salı

Esrarlı saman balyası!


İzmir Emniyet Müdürlüğü Narkotik Büro ve Torbalı Emniyet Müdürlüğü Asayiş ekiplerinin ortaklaşa düzenlediği operasyonda 120 kilogramlık esrar ele geçirildi. Emniyet ekipleri aldıkları ihbar sonucunda 33 CPY 88 plakalı TIR'ı ilçeye giriş yaparken durdurdu. Atatürk Sanayi Sitesi Hayvan satış alanında durdurulan TIR'a baskın yapıldı. TIR'ın arka kısmında bulunan yaklaşık 300 balya samanlık içerisine saklı esrar ele geçirildi. Operasyon sonrasında TIR şoförü C.F. isimli şahıs gözaltına alındı

13 Ekim 2014 Pazartesi

Egikad, Kadın Gözüyle Yaşanabilir Kenti Anlatacak


Egikad Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu



Egikad, Kadın Gözüyle Yaşanabilir Kenti AnlatacakEge İş Kadınları Derneği (EGİKAD) 20 Kasım tarihinde İzmir’de yapılacak olan Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda ‘Kadın Gözüyle Yaşanabilir Kent’ oturumunu yapacak.

EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu’nun başkanlığını yapacağı oturumda Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Buca Belediye Başkan Yardımcısı Beril Özalp ile Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer sunum gerçekleştirecekler. EMBARQ Türkiye-Sürdürülebilir Ulaşım Derneği ve İzmir Kalkınma Ajansı tarafından yapılacak olan Yaşanabilir Şehir Sempozyumu’nda geçen yıl 5 farklı kıtadan 15’i aşkın uzman konuşmacı, 200’ü aşkın katılımcıyla buluşmuştu.

BAŞKANLAR SUNUM YAPACAK
Alanında uzman dünyanın çok farklı coğrafyalarından gelen uzmanların sunum yapacağı Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’na tek kadın derneği olarak katılarak oturum yöneteceklerini dile getiren EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu, bunun onurunun ve sorumluluğunun çok büyük olduğunu söyledi. ‘Kadın Gözüyle Yaşanabilir Kent’ oturumunu yöneteceğini ve İzmir’in kadın belediye başkanları ile meslek örgütlerinin başındaki kadınların sunum yapacağını ifade eden Elmasoğlu, “Bu oturumda kadınların gözüyle kentin nasıl daha yaşanabilir hale geleceğini sorgulayacağız. Şehirlerde kadınlara yönelik projelerini masaya yatıracağız. Kadınların bir kentte neler görmek istediklerini irdeleyeceğiz. Kadınların özgür olduğu, rahat hareket edebildikleri kentlerin yaşanan şehirler olduğu tezini tartışacağız” dedi.

“İZMİR’İN SESİ DUYULACAK”
Uluslararası nitelikte, bu alanda uzman kişilerin katılacağı sempozyumun İzmir’in adının duyurulması ve kent ekonomisi açısından da çok faydalı olacağına inandığını açıklayan Elmasoğlu, her kurumun bu sempozyuma sahip çıkması gerektiğini vurguladı. EGİKAD olarak kadınların iş, siyaset ve sosyal hayatta ön planda olmaları için çalıştıklarını anlatan Elmasoğlu, yaşanabilir şehirler için de kadınlar için özel projeler geliştirilmesinin gerekliliğine inandığını sözlerine ekledi.

11 Ekim 2014 Cumartesi

Milli tren kasım ayında raylarda olacak

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, milli trenin kasım ayında raylarda olacağını bildirdi.
Milli Elektrikli Lokomotif E1000 Projesi hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TCDD'nin manevra ve kısa mesafe yük taşıma ihtiyaçlarını karşılamak için 1 megavat gücünde elektrikli lokomotif geliştirildiğini ve prototip üretildiğini söyledi. 
Hızlı tren ve yüksek hızlı trenlere hareket kabiliyeti veren cer sisteminin yerli imkanlarla tamamlandığını belirten Işık, "Bunu lokomotif olarak tanımlıyoruz ama şu anda biz hızlı trenin cer sistemini yaptık. Şu ana kadar tamamı ithal ediliyordu. Test sürüşleri sonuçlanma aşamasında işler yolunda gidiyor, bir sonraki aşamaya geçtik" diye konuştu.
Bakan Işık, yüksek hızlı trenlerin cer sistemi için de çalışmaların yürütüldüğüne dikkati çekerek, "1 megavatlık cer sisteminden, 5 megavatlık cer sistemine geçiş yapacağız. Proje, cari açığın azaltılması ve ihracatın artması noktasında çok önemli bir adım. Türkiye belli süre sonra raylı sistemlerde dünya otoritelerinden birisi olacak" ifadelerini kullandı. 
TÜBİTAK'ın desteklediği, 18 bilim insanının çalıştığı ve yaklaşık 10 milyon lira bütçeli projenin, Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ (TÜLOMSAŞ) ile birlikte yürütüldüğünü ve tedarikçi endüstriyel firmalardan gerekli malzemelerin sağlandığını anlatan Işık, şu bilgileri verdi:
"TCDD envanterinde bulunan ve yurt dışından yedek parça temininde sorun yaşanan DE11000 lokomotifler 90'lı yılların ortasından itibaren modernize edilmek istenmiştir. 2008 yılında TÜLOMSAŞ'ın TÜBİTAK MAM ile yaptığı iş geliştirme çalışmalarında DE11000 tip lokomotiflerin TCDD ihtiyaçları doğrultusunda elektrikliye dönüştürülerek modernize edilmesi gündeme gelmiştir. Ülkemiz raylı araç sektörünün ihtiyaç duyduğu ve katma değeri çok yüksek olan bu teknolojilerin geliştirilmesi için proje teklifi hazırlanmış ve 1 megavat gücünde 'E1000 Tip Lokomotif Geliştirilmesi' projesi TARAL 1007 programı çerçevesinde TÜBİTAK KAMAG'a sunulmuştur. 2011 yılında başlanan projenin, kasım ayında tamamlanması planlanıyor. Proje sayesinde demiryolu taşımacılığının en kritik bileşeni olan ve tamamıyla yurt dışına bağımlı olduğumuz çekiş ve tren kontrol sistemi ilk defa Türkiye'de tasarlanıp, lokomotif üzeri entegrasyonları yapılarak, TCDD'ye teslim edilecek. Elektrikli lokomotifi ürettik, test sürüşleri tamamlandı. Özgün milli trene doğru önemli bir adım attık sırada elektrikli otomobil var."
"Raylı taşıtlarda yerlilik oranı artacak"
Işık, 2023 yılına kadar yurt içinde 70 manevra lokomotifi ve 110 hızlı treni hizmete almayı planladıklarını bildirdi. TÜLOMSAŞ'ın yurt dışı pazarlarla bağlantıları bulunduğuna değinen Işık, kuruluşun özellikle raylı taşıma sektörünün gelişmeye başladığı Güney Doğu Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine ihracat yaptığını ifade etti. 
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2023 hedeflerine göre, raylı taşıma sektörüne yapılması planlanan yatırım miktarının 45 milyar dolar olduğunu kaydeden Işık, proje sonucunda elde edilecek bilgi birikimi ve tecrübeyle, raylı taşıtlardaki yerlilik oranının artırılmasını hedeflediklerini ifade etti. Projede gerçekleştirilen çalışmaların diğer raylı taşıtlarda da kullanılabileceğine işaret eden Işık, şöyle konuştu:
"Modern raylı taşıtlarda cer sistemleri aynı teknolojiyi kullanmaktadır. TÜBİTAK MAM, proje kapsamında geliştirilen katma değeri yüksek olan sistemleri, Türkiye'deki ana hat ve şehir içi ulaşım raylı sistem araçlarına uygun hale getirmeye hazır durumdadır. Elde edilen tecrübe ve bilgi birikimiyle; manevra ve kısa mesafe lokomotifi, şehir içi taşımacılık için tramvay-metro, hibrit lokomotif, yolcu taşıma için elektrikli-dizel elektrikli çoklu dizi geliştirilmesi, ana hat lokomotifi ve hızlı tren projeleri de gerçekleştirilebilir."

10 Ekim 2014 Cuma

“Gülme komşuna, gelir başına”

10 Ekim 2014 Cuma

“Gülme komşuna, gelir başına”

Ortalığı karıştıranlar var dikkat edin…
Kobani’de bir IŞİD  belası var, doğru mu? Doğru.
Kafaları gövdelerden ayıran caniler var mı? Var.
Kadınları çocuk yaşta, soyup köle pazarında satan alçak IŞİD  var mı? Var.
Müslüman olduğunu iddia edip hayvanca insan kanını içen, ilkel insan IŞİD var mı? Var.
Bu alçaklıklara karşı çıkan Türkiyeli Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Abaza, Azeri, Alevi yurttaşlarımız var mı? Var.
Bu zulme karşı silahsız protestolar yapılıyor mu? Yapılıyor.
Peki herkes bu eylemleri PKK nın yaptığını düşünüyor mu? Düşünüyor.
Peki PKK nın bir lideri var mı? Var.
Peki bu liderleri örgütüne ne mesaj gönderiyor, biliyor muyuz? Biliyoruz, açıklayalım:
Verdiği mesajında; “Yakmayın, yıkmayın, barış süreci tehlikeye girmesin.” Diyor mu? Diyor.
PKK lılar liderlerini dinliyor mu? Kuşkusuz dinliyor, her lafı onlar için emir mi? Emir. Bitti…
Peki bu ülkemizin başında olan ERDOĞAN, “Çözüm sürecini kimse bozamaz.” Diyor mu? Diyor.
Başbakan ve bakanlar; hatta muhalefet sürece katkı sağlamak için hemfikir mi? Evet.
Peki arkadaşlar, kim bu ateşe benzin döküyor, kim Kürt, kim Türk düşmanı, bu halklar bu bayrak, bu vatan için az mı bedel ödedi, kanını döktü? Kim cepheden kaçtı? Etle tırnak olmuş bu milleti,  çeşitli boylardan oluşmuş bu vatanı, canıyla kanıyla kazanmış; etle tırnak olmuş bu halkı bir birine düşürüyor? Mesele nedir? Hepimizin ırkı ayrı olabilir; ama ortak vatanımızda barışımızı istemeyen, kanımızdan beslenen bu güçleri deşifre edemiyoruz. Bilmez gibi davranıyoruz. Bu PKK yokken Ülkücü, Komünist savaşı, Alevi-Sünni  savaşı vardı. Bundan sonra da neler çıkaracaklar kim bilir… Bu çözüm süreci fırsat kaçırılmamalı, bu provokatörler deşifre edilmeli, halkımızın IŞİD e gösterdiği tepki ve NEFRET yerindedir. Bunu tüm insanlık kınıyor,  tüm dünya da… Kürt de Türk de kınayabilir.  Bu zulüm bitirilmeli. Dünyada çok zülüm var;  ama kafaları kesip videolarda sergileyen, insanların namusunu pazarda satan bu ilkel canavarlar, böyle giderse yakında bizim sınırımıza kadar gelecek . Gelmek üzere,  korkarım sıra bizim kellelerimize gelecek. “Gülme komşuna, gelir başına” Bu yerinde bir protestodur,  desteklenmeli arada bayrak yakan insanların Kürt  veya Türk olma şansları yoktur. Çünkü o Bayrak Kürt ve Türk’ün kanı ile kazanılmıştır… Saygılarımla

                                                                             Zakir  KAYA

9 Ekim 2014 Perşembe

İzmir Valiliği Genelkurmay’ı yalanladı: Bayrak yakılmadı

İzmir Valiliği Genelkurmay’ı yalanladı: Bayrak yakılmadı

İzmir Valiliği, Genelkurmay’ın Kadifekale’de bayrak yakıldığına dair iddiası üzerine, bayrağın yakılmadığını açıkladı. Genelkurmay iddiayı sitesinden kaldırdı.
İzmir Valiliği, Genelkurmay Başkanlığı’nın Kobanê eylemleri sırasında Kadifekale’deki Şehitlik’te bulunan bayrağın indirildiği ve yakıldığı iddiasını, resmi internet sitesindeki açıklamayla yalanladı.
Açıklama siteden kaldırıldı
Genelkurmay Başkanlığı da resmi sitesinden önceki gün yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bölücü Terör Örgütüne müzahir 150-200 kişilik bir grup tarafından, İzmir / Konak Kadifekale Şehitliğinde bulunan bir Türk Bayrağı direğinden indirilerek yakıldı.”
Genelkurmay, Valiliğin dünkü açıklamasının ardından bu ifadeyi de resmi internet sitesindeki açıklamadan çıkardı.
Valilik Genelkurmay’dan bahsetmedi
İzmir Valiliği’nin açıklamasında Genelkurmay’a direkt atıf yapılmadı:
“08 Ekim 2014 tarihinde yayınlanan bazı basın yayın organlarında; ‘bölücü terör örgütüne müzahir 150-200 kişilik bir grup tarafından İzmir’in Konak İlçesi Kadifekale Şehitliğinde bulunan bir Türk Bayrağı’nın direğinden indirilerek yakıldığına’ ilişkin haberlerin yer aldığı görülmektedir. Konu hakkında yapılan detaylı incelemelerde;
07 Ekim 2014 tarihinde akşam saatlerinde Kadifekale sur içerisinde bulunan 40 metre yüksekliğindeki demir direğe asılı bulunan 9×13,5 metre ebadındaki Türk Bayrağının yasa dışı bir grup tarafından indirilmeye çalışıldığının haber alınması üzerine, bölgeye süratli bir şekilde güvenlik kuvvetleri intikal ettirilmiş, bayrağı yarıya kadar indirmiş olan eylemci grubun bayrağı tamamen indirmesine fırsat verilmeden, müdahale edilmek suretiyle söz konusu bayrağın yeniden göndere çekilmesi sağlanmıştır.
Kadifekale bölgesindeki Şehitlikte bulunan bayrağın hiçbir şekilde indirilmesinin ve yakılmasının söz konusu olmadığı, yakın bir yerde bulunan kale sur içerisindeki başka bir bayrağın indirilmeye teşebbüs edildiği, ancak güvenlik kuvvetlerinin hızlı bir şekilde olay yerine intikal ettiği, bayrak indirme girişimini sonuçsuz bıraktığı, bayrağın yeniden göndere çekildiği ve iddia edildiği gibi hiçbir şekilde bayrağı yakma girişiminin de olmadığı anlaşılmıştır.”kaynak imc

7 Ekim 2014 Salı

Marmaris'in tamirci kız kardeşleri


Muğla Marmaris'te oto tamircisi babaları Ramazan İblak'a yardım etmek için tamirhaneye gelen kızlar sonunda usta oldu. Akdeniz Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu 25 yaşındaki Cemile ile lise öğrencisi 17 yaşındaki Fadime İblak, Muğla'nın sanayi sitelerindeki tek kadın tamircileri. Yaklaşık 40 yıl önce oto tamirciliğine başlayan Ramazan İblak (55), kızları Cemile ve Fadime'yi hem okuttu hem de oto tamirciliğini öğretti. Mesleği artık kızlarına bıraktığını açıklayan baba İblak, oğlunun da Denizli'de üniversitede otomotiv bölümünde okuduğunu söyledi. Kızlarının oto tamirciliğini çok sevdiğini kaydeden İblak, "İkisi de 6-7 yaşarından beri yanımda çalışıyor. Mesleği bıraktım ama kızlarım ve oğlumun devam ettirmesini istiyorum" dedi.

Klasik oto tutkunu
Abla Cemile, çocukluğundan beri oto tamirciliğine tutkusu olduğunu belirterek, "Kız kardeşimle bizim amacımız sadece oto tamir etmek değil. Son yıllarda bayan sürücü çok fazlalaştı. Biz de bayanların rahatlıkla sanayiye girip çıkmasını ve araçlarını tamir ettirmesini istiyoruz. Ben klasik arabalarla çok ilgileniyorum. Sık sık ağabeyimle birlikte klasik araba fuarlarına katılarak, neler takılmış nasıl yapılmış bunları inceliyorum. Ayrıca yakıt tasarrufuyla ilgili bir projemiz var" diye konuştu. Fadime İblak ise, dükkana gelen müşterilerin tamirhanede kadın gördüğü zaman şaşırdıklarını belirterek, "İşin zorluğu yormuyor ama çevrenin bakış açısı yoruyor bizi. Bazen kadın olduğumuz için ters bakışlarla bile karşı karşıya kalabiliyoruz ama ablamla birlikte hiçbir şeye aldırmadan işimizi yapıyoruz. Bayanlara tavsiyem, erkeklerin 'Siz yapamazsınız, oraya gidilmez' bakış açılarına takılmasınlar. Kadınların yapamayacağı hiç bir iş yoktur. Bayan müşterilerimiz arttı. Buraya bir defa gelen bayan araç sahibi diğer arkadaşlarına da tavsiye ediyor" diye konuştu.