-->

Çeviri

27 Ekim 2015 Salı

Zabıta yaralı şahine sahip çıktı

Zabıta yaralı şahine sahip çıktı

ÇANAKKALE'nin Bayramiç İlçesi'nde görevli zabıta memuru 45 yaşındaki Ercan Şener, iddiaya göre bir grup çocuğun yakalayarak kanatlarının ucunu ve kuyruğunu kestiği yaralı şahine sahip çıktı. Şener, şahinin kanatlarının büyüyüp iyileştikten sonra doğal ortamına bırakacağını söyledi.

Ailesi bahçıvanlık yapan Bayramiç Belediyesi'nde görevli zabıta memuru Ercan Şener, geçtiğimiz aylarda, kent sakinlerinden Serdar Semih Saldıran'a ait evin bodrum katına giren yılanın yakalanmasına yardımcı oldu. Olay basına, 'yakalanan yılanın öldürüldüğü' şekliyle yansıyınca Şener, hayvanserverlerin tepkisini çekti. Yanlış anlaşıldığını ve yılanı doğal ortama bıraktığını belirten Şener hakkında ayrıca Kaymakamlık soruşturma başlattı.
Bu olayın ardından yılan yakalamayı bırakan Şener, bu kez belediyeye getirilen kuyruğu ve kanatlarının uçları kesilmiş şahine sahip çıktı. Zabıta Ercan Şener, sahip çıktığı şahini evinin bahçesinde kafes içinde beslemeye başladı.
DOĞAL ORTAMINA BIRAKACAK
Zabıta Ercan Şener, "Şahin'i çocuklar yakalamış. Kuyruğunu ve kanatlarını kesmiş. Hayvan uçamadığını gören bir vatandaş da alıp belediyeye getirdi. Şahin'i, kanatları büyüyüp iyileştikten sonra doğal ortamına bırakacağım. O zamana kadar da evimin bahçesinde bakacağım. İnşallah hayvanseverler yılan yakalama olayında olduğu gibi yine beni yanlış anlamazlar" dedi.

26 Ekim 2015 Pazartesi

Başbakan Davutoğlu, İstanbul'da gençlerle buluştu

Başbakan Davutoğlu, "Huzur ve demokrasi operasyonunu, senin Iğdır'a, belki başka bir arkadaşının kendi şehrine rahatlıkla gidebileceği şartlar oluşuncaya kadar sürdüreceğiz" dedi.
İSTANBUL
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Üsküdar'daki Nev Mekan Kafe'de gençlerle bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Öğrencilerle yaptığı sohbete öğretim üyeliği yaptığı dönemdeki anılarını anlatarak başlayan Davutoğlu, kendisini dinleyen öğrencilere "Ders kırıp gelen varsa yakalarım gözlerinizden" diyerek espri yaptı.
Marmara Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğrencisi Iğdırlı Ömer Yiğit'in Çözüm Sürecine ilişkin sorusu üzerine, sürecin başarısı için samimiyetle çaba sarf ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"İnşallah bir şekilde bu topraklarda ortak kader bilincine dayalı yeni bir dönem başlatacağız. Ama şundan da kimsenin şüphesi olmasın, 22 Temmuz'da Ceylanpınar'da 2 polisimizin uyurken ensesinden vurularak şehit edilmesinden sonra başlayan Huzur ve Demokrasi Operasyonu'nu, senin Iğdır'a, belki başka bir arkadaşının kendi şehrine rahatlıkla gidebilecek ve orada kendi ailesiyle rahatlıkla buluşabilecek şartlar oluşuncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bir taraftan terörle mücadeleyi sürdüreceğiz, diğer taraftan da demokrasiden, özgürlüklerden bir milim miktarı sapma olmayacak. Bir daha terör odaklarının gençlerimizi aldatıp, kaçırıp, bir çatışma ortamına götürmesine de izin vermeyeceğiz."
"En acı husus medya konusunda kutuplaşma olması"
Medyanın özgür olduğunu, herkesin istediği siyasi partiyi destekleyebildiğini bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Medya özgür, herkes istediği siyasi partiyi destekleyebilir, herkes istediği siyasi lideri öne çıkarabilir. Bu konuda kimse kimseye sınır getiremez ama maalesef Türkiye'de en acı olan husus, birçok konuda olduğu gibi medya konusunda da bir kutuplaşmanın olması. Burada artık basın etiği ve medyanın objektifliğinden çıkılarak, tamamıyla haberlerin seçici bir şekilde, bir algı operasyonu yapmak için yönlendirmeye varacak kadar bir ayrım olması."
"Kandırılan her gencimiz için gözyaşı döküyorum"
Gençlere, silahlarla konuşmamaları ricasında bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bir taraftan terörle mücadeleyi yapmak zorundayız, aksi takdirde bu gençleri kurtaramayız ama diğer taraftan da kandırılıp dağa götürülen, kaldırılan her gencimiz için gözyaşı döküyorum. Çünkü onlar bizim gençlerimiz. Onların kaybedilmemesi lazım. Sizden de (gençlerden) en temel ricam mümkün olduğunca gönüllerinizle, kalplerinizle konuşun, dillerinizle, bakışlarınızla konuşun ama zinhar silahlarla konuşmayın, şiddetle konuşmayın."
"Mücadelemiz tek taraflı olmayacak"
DAEŞ'in, İslam'a töhmet getirdiğine dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"IŞİD zihniyetine karşı bizim fiili emniyet tedbirlerimiz dışında zihniyet ve o zihniyete karşı aynı zamanda ideolojik bir mücadele de vermemiz gerekiyor. Çünkü İslam dininin hiçbir şekilde kabul etmediği bir başka zihniyet var orada ve dinimize en büyük töhmeti getiriyor. Dolayısıyla mücadelemiz tek taraflı olmayacak. Nasıl PKK ile terörle mücadele ederken Kürt vatandaşlarımızın kimliğine halel gelmemesi ve onları kazanmaya önem veriyorsak IŞİD'le mücadele ederken de İslam dinine herhangi bir şekilde itham ve töhmet getirilmemesine de özen göstermek lazım."
"Yanlış uygulama varsa gereği yapılır"
Dilek Doğan'ın, Sarıyer'de düzenlen operasyon sırasında yaralandıktan sonra hastanede hayatını kaybetmesine ilişkin gerekli araştırmaların yapıldığını ifade eden Davutoğlu, "Bu genç kızımızla ilgili gerekli diğer bütün olaylar gibi araştırmalar yapılıyor. Çok özen gösterilerek bazı emniyet tedbirleri alınıyor ama ola ki herhangi bir yanlış uygulama varsa bunun da peşi hiçbir zaman bırakılmaz, gereği yapılır" dedi.
"Beyaz toros konusunda söylediğim net ve açıktır"
Başbakan Davutoğlu, "Beyaz toros konusunda benim söylediğim net ve açıktır. Türkiye eski günlere tekrar dönecek mi diye bir kaygı vardı. Öyle bir kaygının geçersizliğini anlatmak istedim" dedi.
Türkiye'de her şeyin istismar edilebildiğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Başka bir yere çekilebiliyor. Bir daha beyaz torosları bu ülke görmeyecek. AK Parti iktidarda iken 90'lı yıllara bir daha dönülmeyecek. Bir daha faili meçhuller olmayacak. Bir daha beyaz torosları bu ülke görmeyecek. Ancak PKK terörünün dağlara götürüp feda ettiği gençleri de görmeyecek" şeklinde konuştu.
"Eleştirel bakışınızı her zaman koruyun"
Ak ve karanın çok net ortada olduğunu, Türkiye'de "gri alanın" giderek daraltıldığını aktaran Davutoğlu, "Siz mümkün olduğunca gri alanda kalın. Karşı tarafa dünyanızı kapatmayın. Türkiye'deki algı operasyonuyla insanları belli bir alana hapsetmeye çalışıyorlar. Ona karşı zihninizi ve eleştirel bakışınızı her zaman koruyun" dedi.
"Biz 12 Eylül'ü yaşayarak geldik"
Davutoğlu, hala 1982 Anayasası ile Türkiye'nin idare ediliyor olmasından utanç duyduğunu belirterek, "İnşallah ya biz anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa ulaşırız ya da diğer partiler anayasayı değiştirme iradesinde bizimle bütünleşirler" dedi.
Davutoğlu, "Sizler 12 Eylül'ü az gördünüz. Biz bütün onları yaşayarak geldik. Dolayısıyla şimdi gençlerin o yükselen talep profili, biraz da AK Parti'nin eseri. AK Parti bu ortamı sağladı. Bundan da gurur duyuyoruz. Şimdi yapmamız gereken bütün bu buluşmalarla, birçok başka yollarla gençlerin dünyasını daha yakından tanımalıyız" şeklinde konuştu.
"Dinimize en büyük töhmeti getiriyor"
"IŞİD zihniyetine karşı bizim fiili emniyet tedbirlerimizin dışında, o zihniyete karşı aynı zamanda ideolojik bir mücadele de vermemiz gerekiyor" ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, "Çünkü İslam dininin hiçbir şekilde kabul etmediği bir başka zihniyet var orada ve dinimize en büyük töhmeti getiriyor" dedi.
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla mücadelemiz tek taraflı olmayacak. Nasıl PKK ile terörle mücadele ederken Kürt vatandaşlarımızın kimliğine halel gelmemesine, onları kazanmaya önem veriyorsak, IŞİD ile mücadele ederken de İslam dinine herhangi bir şekilde itham ve töhmet getirilmemesine özen göstermek lazım."
"Dilek Doğan ölümüyle ilgili araştırmalar yapılıyor"
Başbakan Davutoğlu, "Bu genç kızımızla (Dilek Doğan) ilgili gerekli diğer bütün olaylar gibi araştırmalar yapılıyor. Çok özen gösterilerek bazı emniyet tedbirleri alınıyor ama ola ki herhangi bir yanlış uygulama varsa bunun da peşi hiçbir zaman bırakılmaz, gereği yapılır" dedi.
"Birleşmiş beşler demek lazım"
Davutoğlu, "Şimdi keşke elimizde olsaydı Birleşmiş Milletler'i yeniden kurmuş olsaydık. Aslında bazen latife ile karışık şunu söylüyorum, milletler kısmı fazla konmuş oraya. 'Birleşmiş beşler' demek lazım. Hatta ve hatta 'birleşememiş beşler'. Suriye'de anlaşamayınca Suriye halkının bugün çektiği çilenin müsebbibi beş daimi üyedir. Ortak bir metinde anlaşamadılar" ifadelerini kullandı.

25 Ekim 2015 Pazar

Zakir KAYA "Zenginlik".

Yağmurlu ve soğuk bir kış günü, yırtık pırtık paltolar giymiş iki çocuk kapımı çaldı; 


-Eski gazeteniz var mı, abi? 

Çok işim vardı. Önce hayır demek istedim, ama ayaklarına gözüm ilişince sustum. İkisinin de ayaklarında eski sandaletler vardı ve ayakları su içindeydi. 

-İçeri girin de size kakao yapayım, dedim. 

Hiç konuşmuyorlardı. Islak ayakkabıları halıda iz bırakmıştı. Kakaonun yanında reçel ekmek de hazırladım onlara, belki dışarıdaki soğuğu unutturabilir, azıcık da olsa ısıtabilirdim minikleri. Onlar şöminenin önünde karınlarını doyururken ben de mutfağa döndüm ve yarıda bıraktığım işleri yapmaya koyuldum. 

Bir süre sonra oturma odasındaki sessizlik dikkatimi çekti. Bir an kafamı uzattım içeriye küçük kız elindeki boş fincana bakıyordu. 

Erkek çocuğu bana döndü ve; 

-Abi, siz zengin misiniz? diye sordu. 

-Zengin mi? Yo hayır! diye cevaplarken çocuğu, gözlerim bir an ayağımdaki eski terliklere kaydı. Kız elindeki fincanı tabağına dikkatle yerleştirdi ve; 

-Sizin fincanlarınız ve fincan tabaklarınız takım, dedi. 

Sesindeki açlık, karın açlığına benzemiyordu. Sonra gazetelerini alıp çıktılar dışarıdaki soğuğa. Teşekkür bile etmemişlerdi, ama buna gerek yoktu. Teşekkür etmekten daha öte birşey yapmışlardı. Düz mavi fincanlarım ve fincan tabaklarım takımdı. Pişirdiğim patateslerin tadına baktım. Sıcacıktı patatesler. Başımızı sokacak evimiz vardı. Bir eşim vardı ve eşimin de bir işi, bunlar da fincanlarım ve fincan tabaklarım gibi uyum içindeydi. 

Sandalyeleri şöminenin önünden kaldırıp, yerlerine yerleştirdim. Çocukların sandaletlerinin çamur izleri halının üzerindeydi hala. Silmedim ayak izlerini. Silmeyeceğim de. Olur ya; unutuveririm ne denli zengin olduğumu. Siz sakın unutmayın ne kadar zengin olduğunuzu. Ben unutmayacağım. 


Öyküye yakışan bir Arap özdeyişi: 

"Ayakkabım yok diye üzülüyordum; ta ki ayaksız bir insan görene kadar."

Kemal Kılıçdaroğlu: MHP ile koalisyon kurmayı isteriz

Kemal Kılıçdaroğlu: MHP ile koalisyon kurmayı isteriz

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçimi sonrasında CHP'nin koalisyonu kurmakta birinci önceliğinin hangi partiden yana olacağına ilişkin, "MHP ile isteriz. İkimiz de muhalefetteyiz. İkimizin de seçim bildirgesinde çok fazla ortak nokta var ve dolayısıyla bir araya gelip hükümet kurabiliriz" dedi.

FOX TV canlı yayınında Fatih Portakal ile İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Ankara'daki terör saldırısında hayatlarını kaybeden gençler arasında CHP'lilerin de bulunduğunu ve bu gençlerden bazılarını şahsen tanıdığını anlattı.
'ONLARA SÖZ VERDİK'

Olaydan sonra ailelerine başsağlığı dilediğini ve gençlere moral vermeye çalıştığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bir anne şunu söyledi; 'Biz bu bedeli ödedik. Başka anneler böyle bir tabloyla karşılaşmasınlar. Ne olursunuz bu olayları önleyin' dedi. Biz de onlara söz verdik" dedi.

Tek başına iktidar olmaları halinde terör sorununu çözmeye kararlı olduklarını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Derlerse ki 'Dışarıdan bize destek verin biz bu sorunu çözelim' ona da hazırız. Türkiye'de hiçbir ananın ağlamasını, terörün olmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin güvenlik zafiyetinin olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Zaten böyle olmasaydı emniyet müdürünü görevden almazlardı. Siyasi sorumlu kimdir? İçişleri bakanıdır ve gitmesi lazım" dedi.
"SİYASETTEN HİÇBİR BEKLENTİM YOK"

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi kimin yönettiği belli değil. Bu tablo, Türkiye'de kaosun, karmaşanın nedenidir, terörün nedenidir, kutuplaşmanın, gerginliğin nedenidir. Türkiye'nin bu kaostan çıkması lazım, ateş çemberinden çıkması lazım. Bize güvensinler. Siyasetten hiçbir beklentim yok. Sadece ve sadece bu ülkede huzur içinde vatandaşların gezmesini istiyorum. Herkesin karnının doymasını istiyorum. Onun için vatandaşlarımız bize güvensin. Onlara 13 yıl yetki verdiler, tablo meydanda. Ben öyle 13 yıl da istemiyorum. 4 yılda Türkiye'yi hem uygar bir ülke haline getireceğim, hem özgür bir ülke haline getireceğim. Bütün meydanlarında insanlar halay çekecekler. Terör olayını bitireceğim. Bu ülkeye huzuru ve güveni getireceğim."
"İKTİDAR OLAMAZSAK NE GEREKİRSE O OLUR"

"Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başında kalabilmesi için yüzde kaç oy oranı hedefi koydunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, oy oranı olarak hedef belirlemediklerini, bir partinin başarısının iktidar olmasına bağlı olduğunu belirtti.

İktidar olamamaları halinde ne yapacağının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Ne yapacağız? Sonuçta kurultay olur, karar verilir, ne gerekirse olur" dedi.

Yasaklar ve yolsuzlukla ilgili düşünceleri sorulan Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"17-25 Aralık olaylarının üzerini kapatmamız zaten mümkün değil. Ben bunu Sayın Davutoğlu'na da söyledim. Böyle bir önerge geldiği zaman biz buna 'evet' deriz. Aksi halde partinin kapısına kilit vururuz. Faili meçhuller, MİT tırları kesinlikle araştırılması lazım. Devleti hukuk zeminine oturtmadığımız sürece, can ve mal güvenliği sağlanamaz. Yabancı sermaye Türkiye'ye gelemez. Gazetecilerin hapse atılması kadar saçma bir şey olamaz. Parlamentoyu etkin kılacağız. Parlamento bir siyasal partinin arka bahçesi olmayacak. Parlamento oturacak kendi işini yapacak. Terör konusunda neler yapılması gerekiyorsa, parlamento karar alacak biz gereğini yapacağız."
"DIŞ POLİTİKANIN 180 DERECE DEĞİŞMESİ GEREKİYOR"

"Ahmet Davutoğlu'nun sakin bir üslubu var, siz de sakin bir üsluba sahipsiniz. Biriniz başbakan, biriniz başbakan yardımcısı olsanız nasıl olur?" şeklindeki soruyu Kılıçdaroğlu, "O günün koşulları nasıl olur onu bilemem. İki kişinin anlaşmasından çok daha önemli olan, Türkiye'nin sorunlarının çözümünde bizim anlaşıp anlaşamadığımız. Toplumsal barışımızı dinamitleyen terör konusunda anlaşmamız lazım. Ekonomi çığırından çıkmış durumda, bu konuda anlaşmamız lazım. Dış politikanın 180 derece değişmesi gerekiyor, Türkiye'ye zarar veriyor" diye yanıtladı.
"DİNLEMELERİ MİT'İN BİR KANADI DOĞRUDAN CUMHURBAŞKANI'NA SERVİS EDİYOR"

"CHP olarak dinleniyor musunuz, önlem alıyor musunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, CHP'nin saydam bir parti olduğunu, önlem almaya gerek olmadığını, içeride konuştuklarını dışarıda da söylediklerini belirterek, şunları söyledi:

"MİT'in bir kanadının doğrudan hükümete servis yaptığını da biliyoruz. Bazen Davutoğlu'nu atlayarak doğrudan Cumhurbaşkanına bilgilerin servis
edildiğini de biliyoruz. Adı bir siyasal partiyle özdeşleşmiş bir kişinin, MİT Müsteşarı olması yanlıştır. Sayın Hakan Fidan'ın istifa edip milletvekili adaylığını açıkladıktan sonra il başkanlığına gidip, oradaki toplantıya katıldıktan sonra tekrar MİT'e dönmesi asla ve asla doğru değildir. MİT'in milli olmasına gölge düşürür. Taraflı olduğu zaten belli, bunu belli etti zaten. Dolayısıyla oradan ayrılması lazım. En büyük zararı kime verir? MİT'e verir."

"ÜNİTER YAPI DEVAM EDECEK"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Diyelim ki HDP ile koalisyon veya azınlık hükümeti kurmaya karar verdiniz. HDP dedi ki 'ben özerklik diyorum başka bir şey demiyorum'. Nasıl olacak?" şeklindeki soruya, Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Olmaz. Biz yerel yönetim özerklik şartını kabul ediyoruz ama bu sadece bir bölgeye özgü değil, bütün Türkiye'de. Neden? Zaten kabul etmişiz bunu, Meclis'ten kanun çıkmış. Uygulama yetkisi Bakanlar Kurulu'na bırakılmış. Biz, İzmir Büyükşehir'in de rahat olmasını isteriz Diyarbakır Büyükşehir'in de... Aynı kuralların ikisi için de geçerli olmasını isteriz. Bir bölgeye farklı hukuk getirdiğiniz andan itibaren Türkiye'yi farklı bir atmosferin içine sokarsınız. Üniter yapı devam edecek."

CHP'nin koalisyonu kurmakta birinci önceliğinin hangi partiden yana olacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "MHP ile isteriz. İkimiz de muhalefetteyiz. İkimizin de seçimbildirgesinde çok fazla ortak nokta var ve dolayısıyla bir araya gelip hükümet kurabiliriz" yanıtını verdi.

23 Ekim 2015 Cuma

Şemdinli'deki saldırı kameralara yansıdı

Şemdinli'de, teröristlerin patlayıcı yüklü araçla gerçekleştirdiği saldırı MOBESE kamerasınca kaydedildi.
HAKKARİ

Şemdinli ilçesinde, teröristlerin patlayıcı yüklü araçla gerçekleştirdiği saldırı MOBESE kamerasınca kaydedildi.

Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü, Şemdinli Devlet Hastanesi ile çok sayıda iş yeri ve evin bulunduğu Serment Caddesi'nde önceki gece terör örgütü PKK tarafından bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırı MOBESE kamerasına yansıdı.

Görüntüde, araçların seyir halinde olduğu caddede yaşanan patlamanın ardından vatandaşların olay yerinden koşarak uzaklaştığı görülüyor.

Şemdinli Devlet Hastanesinde sağlık hizmetlerinin aksamasına da yol açan terör saldırısında, kamu kurumları ile 160 iş yeri ve çok sayıda ev hasar görmüş, 20 iş yeri kullanılamaz hale gelmişti.

500 kilogram TNT

Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü, Şemdinli Devlet Hastanesi ile çok sayıda iş yeri ve evin bulunduğu Serment Caddesi'nde önceki gece terör örgütü PKK tarafından bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırının detayları ortaya çıktı.

Alınan bilgiye göre, saldırının yaklaşık 500 kilogram TNT ve C4 yüklü ciple gerçekleştirildiği değerlendiriliyor.

Güvenlik güçlerince olay yerinde yapılan incelemelerde, patlama alanında doku parçası bulunmadığı, yolun eğimli olmasından faydalanan teröristlerin indikten sonra aracı yokuş aşağı bıraktıkları ve patlayıcıları uzaktan kumanda ya da el bombası ile ateşledikleri bilgisi üzerinde duruluyor. 

Patlamanın caddede 3 metre 70 santim çapında, 65 santim derinliğinde çukur açtığı öğrenildi. Ayrıca, patlamanın yaşandığı gece hastane binasının zarar görmesi nedeniyle bazı hastaların zemin kattaki yemekhanede tedavi edildiği bildirildi.

Bu arada, saldırıda 3 vatandaşın hafif yaralandığı ve tedavilerinin ardından taburcu edildikleri öğrenildi.
Diyaliz hastası "perişan" oldu
Şemdinli'de teröristlerin patlayıcı yüklü araçla gerçekleştirdiği saldırıda ilçedeki devlet hastanesinin hasar görmesi nedeniyle böbrek hastaları diyaliz tedavilerini Hakkari ve Yüksekova'daki hastanelerde sürdürdü.

Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü, Şemdinli Devlet Hastanesi ile çok sayıda iş yeri ve evin bulunduğu Serment Caddesi'nde önceki gece terör örgütü PKK tarafından bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırı, hastanede tedavi gören vatandaşları da mağdur etti.

Saldırı nedeniyle hastanede acil, kadın doğum, yenidoğan ile diyaliz birimlerinde hasar oluşması üzerine tedavilerini yaptırmaları gereken hastalar Hakkari veya Yüksekova'ya gitmek zorunda kaldı.

Şemdinli'de 14 yıldır diyalize giren 56 yaşındaki Perişan Gezer de saldırı nedeniyle tedavisini Hakkari Devlet Hastanesinde sürdürdü.

Gezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saldırı anında evde olduğunu, patlamanın etkisiyle hem evinde ve hem de yıllardır tedavi gördüğü diyaliz servisinde hasar oluştuğunu anlattı.

"Tedavi için önce Yüksekova'ya oradan da Hakkari'ye geldim. Bu durum beni çok yordu ve zorlandım" diyen Gezer, terör saldırılarının tekrarlanmaması temennisinde bulundu.

21 Ekim 2015 Çarşamba

Türkiye yağışlı havanın etkisine giriyor

Türkiye yağışlı havanın etkisine giriyorTürkiye'nin, Orta Akdeniz üzerinden gelen yağışlı havanın etkisine girmesi bekleniyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:
"Ülkemizin yarın (21.10.2015 Çarşamba) Orta Akdeniz üzerinden gelen serin ve yağışlı sistemin etkisine girmesi bekleniyor. Çarşamba günü ülkemizin batı kesimlerinde başlayacak yağışlı havanın, önümüzdeki hafta başına kadar ülkemizin büyük bir bölümünde etkisini sürdüreceği tahmin ediliyor.
Yarın Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Batı Karadeniz ile Ankara ve Eskişehir çevrelerininsağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği bekleniyor.
22.10.2015 Perşembe günü; yağışlı sistemin ülkemizin iç ve batı bölgelerinde (Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de) etkili olacağı tahmin ediliyor.
23.10.2015 Cuma günü; Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz, Orta ve Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'nun batısının yağmurlu ve sağanak yağışlı geçeceği bekleniyor.
Hafta sonunda da ülkemizin büyük bir bölümünde etkili olacak yağışlı sistemin, önümüzdeki hafta başında güney ve doğu kesimlerinde etkisini devam ettireceği tahmin ediliyor.
Yağışlı sistemin, 22.10.2015 Perşembe günü Marmara'nın batısı (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir) ile İstanbul, İzmir, Muğla ve Antalya çevrelerinde kuvvetli; 23.10.2015 Cuma günü ise Marmara'nın batısı, Kıyı Ege ile Batı Akdeniz'de çok kuvvetli ve yer yer şiddetli (51-100 kg/metrekare); Antalya ve Muğla illerinde aşırı (100 kg/metrekare üzeri) yağışlara neden olacağı bekleniyor.
Şiddetli ve aşırı yağışlar sebebiyle meydana gelebilecek ani sel ve su baskını gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.
Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığının, Çarşamba günü Trakya'dan başlayarak, hafta sonuna kadar yağışla birlikte ülkemiz genelinde azalacağı tahmin ediliyor.
Rüzgarın; Perşembe, Cuma ve Cumartesi günü Marmara ile Kuzey Ege'de kuzey ve kuzeydoğu yönlerden; Cuma günü Batı Akdeniz kıyılarında güneydoğu yönlerden, kuvvetli ve zaman zaman fırtına şeklinde esmesi bekleniyor." 

Ege Web TV Zakir KAYA 'nın Şebnem BURSALI ile Röportajı sansürsüz !

20 Ekim 2015 Salı

Biz Bal'ı sevdik

Biz Bal'ı sevdik

İZMİR'in Erkekler Voleybol 1. Ligi'ndeki yeni temsilcisi Bornova Anadolu Lisesi, TSYD Voleybol Dostluk Kupası'ndaki performansıyla umut saçtı.

Arkasspor ve Ziraat Bankası'nı 3-2'lik skorlarla mağlup ettikten sonra Şahihbey’e 3-0 yenilince turnuvayı 3. sırada tamamlayan bordo-beyazlı ekip, uzun maratonda kolay lokma olmayacağını gösterdi. "Amacımız ligde tutunmak" diyen Antrenör Bülent Ütün, "Sezon öncesi yararlı bir turnuvaya oynadık. Doğru yolda olduğumuzu gördük, özgüvenimiz arttı" diye konuştu.

18 Ekim 2015 Pazar

Vural’dan "kaplumbağa"lı seçim kampanyası

Vural’dan

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 1 Kasım genel seçimleri için kırmızı ve beyaz renkteki iki Volkswagen Beetle marka otomobili, parti amblemleri ile kendisine ait fotoğraflarla kaplattı. Vural, seçim bölgelerini dolaşıp, seçim kampanyasını yürüttü. Otomobili kullanan Vural, diğer yandan da araçtaki ses sistemiyle halkı selamladı, zaman zamanda onlarla şakalaşıp oylarını istedi.

Yaklaşan 1 Kasım seçimleri için çalışmalarını sürdüren MHP Grup Başkanvekili veİzmir milletvekili adayı Oktay Vural, değişik bir yöntemle İzmir sokaklarına çıktı. Vural, kendi fikri olan kampanya kapsamında kırmızı ve beyaz renkli iki Volkswagen Beetle marka otomobili, partisinin ambleminin yanı sıra kendi fotoğraflarıyla kapladı. Güzelbahçe’den Buca’ya kadar seçim turu atan Vural, otoyol üzerinde, diğer araç sürücülerini özel ses sistemiyle selamladı. Yol üzerindeki akaryakıt istasyonuna da girip yakıt alan Oktay Vural, burada da hem vatandaşlar hem de istasyon görevlileriyle sohbet etti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Buca sokaklarında da, bir yandan otomobilini kullandı, bir yandan da araçtaki ses sistemiyle vatandaşları selamladı, zaman zaman da onlarla şakalaşıp oylarını istedi. 

POLİSLER DE MEGAFONLA DESTEK İSTEDİ

Bazı kişiler MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’a isteklerini yüksek sesle konuşarak veya bağırarak duyurmaya çalıştı. Yanından geçen bir polis ekibi de Vural ile aynı yöntemi kullandı ve megafondan, emeklilik durumlarıyla ilgili destek istedi. Şehir turu sırasında zaman zaman da halkla bir araya gelen Oktay Vural, parti vaatlerini anlattı, hükümeti eleştirdi. Seçim çalışması sırasında DHA’ya konuşan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, propaganda yöntemiyle ilgili, şöyle dedi:

"Fikir sahibi benim. Araçların dizaynı dahil. Bu sefer 7 Haziran seçimlerinden sonra direksiyon bizde, ne yaptığımızı biliyoruz. Nereye gittiğimizi biliyoruz. Kampanyamızda çok mütevazı. Farkındalık oluşturmak istiyoruz. Propagandada baskın olanlar olabilir ama bizde böyle farkındalık yapmak istedik. Önemli olan halkla aramızda bariyer olmadığını göstermek. Onların içinde geziyorum. Kırmızı beyaz en büyük Türkiye diyoruz. Ülkenin geleceğine oy ver dediğimize göre Türkiye’nin geleceği ay yıldızın yükselmesiyle olur. Böylelikle de mesajımızı veriyoruz" dedi. Kendi kaynaklarıyla kampanyalarını sürdürdüklerini de anlatan Oktay Vural, "Seçimlerde az ve öz çalışma yapmak istiyoruz. Çok fazla araç giydiremiyoruz ama vatandaşlar araçlarına MHP magnetleri yapıştırdı. Biz de kendi kaynaklarımızla kampanyayı sürdürüyoruz. Az zamanda çok yere gitmem gerekiyor, çok yere gitmem için de araçla olmak lazım. 1 Kasım’da seçimde başarılı olmak istiyoruz." 

"HANGİ OLAYDA İSTİFA ETTİLER Kİ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bakanların istifasına yönelik yaklaşımını da eleştiren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Her olaydan sonra bakan istifa eder mi?’ demiş. Hangi olayda hangi istifa etmiş ki? Bu kadar terör, Ermenek, Soma oldu istifa eden mi oldu? Hızlı tren kazası, Reyhanlı’da bombalama oldu istifa eden mi oldu? Bırak istifayı hangi kamu görevlilerinden yargılanan oldu? Türkiye’de hukuk sistemi çalışmıyor. Zorba bir devlet anlayışı var. Bir tane istifa örneği göstersinler. Bunun vicdanı, sorumluluğu yok. Onlarca olay oldu Cumhurbaşkanı ’Valilerin operasyon yapmasına izin vermedik’ demedi mi? Sonra dedi ki; ’Bazı kamu görevlilerinin ihmali var?’ Peki bu ihmali yapanla ilgili ne yapıldı? Ellerine saat takanlar, hakara makaracılar, yatak odalarında para bulunanları balkona çıkardılar, onore edildiler" dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ’Kuzu kuzu gelecekler’ sözlerine de tepki gösteren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, milletiin, gücünü, iradesini alarak geldiklerini anlatırken, şöyle devam etti:

"Bu milletin iradesi kimsenin kuzusu değil. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığını yapacak, ben de görevimi yapacağım. Bu milletin iradesi olsun, getirsin bakayım bizi tek başına iktidara kim kuzu kuzu veriyor görevi göreceğiz. AKP’nin artık tek başına iktidar olması mümkün değil. Biz bir şey alırsak milletimizden alırız ve milletimizin iradesiyle geliriz. Birileri de gereğini kuzu kuzu yerine getirecektir. Dolayısıyla bu kadar kibre gerek yok. Biz memurun muyuz ya! Devlet yönetilmez bu üslupla. Aziz milletimiz bize güç versin. MHP’yi tek başına iktidara getirsin nasıl kuzu kuzu görevi verecekler."

AÇILIŞTA BİNALİ YILDIRIM ELEŞTİRİSİ

Oktay Vural, Güzelbahçe Balıkçı Barınağı’nın açılış törenine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım’ın katılmasını, burada konuşma yapmasını ağır bir dille eleştirdi. Binali Yıldırım’ın hiçbir sıfatı olmadığını ifade eden MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Seçim kampanyası sürdürüyoruz. Havuzdan beslenenler olabilir. Ama bu seçim kampanyasında açılışlar yapılıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın açılışında, tarafsız olması gereken bakan var, açılışta AKP’nin ampulleri var. ’Memleket meselesi’ diye seçim sloganları kullanılıyor. Bunlarda hukuku tanımazlık var. Hak hukuk yok. İzmir’e bir hizmet yapıyorsunuz. Bunu, milletvekili bile olmayan birisinin açmasını sağlamak demek, hiçbir sıfatı olmayan milletvekili adayının açması demek, kamu imkanlarıyla seçim propagandası yapaktır. Ama ne kadar namertlik yaparlarsa yapsınlar, havuzumuz olmayabilir, biz milletin iradesiyle geleceğiz" dedi.

17 Ekim 2015 Cumartesi

THY Avrupa Ligi'nde mücadele eden 4 Türk takımı da rakiplerini mağlup etmeyi başardı.

Avrupa'ya Türk damgası

Erkek basketbolunda Türk takımları, Avrupa kupalarında haftaya damga vurdu.
THY Avrupa Ligi ile ULEB Avrupa Kupası'nda mücadele eden 8 Türk takımından 7'si ilk hafta maçlarını galibiyetle kapattı.
Fenerbahçe, Anadolu Efes, Darüşşafaka Doğuş ve Pınar Karşıyaka, THY Avrupa Ligi'nde, Galatasaray Odeabank, Beşiktaş Sompo Japan ile Trabzonspor Medical Park ise ULEB Avrupa Kupası'nda rakiplerini mağlup etmeyi başardı. Türk takımları içinde sadece Banvit, ULEB Avrupa Kupası maçını kazanamadı.
THY Avrupa Ligi'nde A Grubu'nda mücadele eden Fenerbahçe, ilk hafta maçında Alman ekibi Bayern Münih'i ağırladı. Geçen sezon Dörtlü Final oynayan sarı-lacivertliler, 15 sayı geriye düştüğü maçta Alman temsilcisini 74-67 mağlup etti.
B Grubu'nda ise Anadolu Efes, Avrupa'ya deplasman galibiyetiyle başladı. Fransa temsilcisi Limoges'le karşılaşan lacivert-beyazlılar sahadan 89-77 galip ayrıldı.
Avrupa Ligi'nde ilk kez yer alıp galibiyetle başladılar
THY Avrupa Ligi'nde ilk kez mücadele eden Darüşşafaka Doğuş ile Pınar Karşıyaka, Avrupa macerasına galibiyetle başladı.
Geçen sezon Türkiye'de şampiyonluk ipini göğüsleyen Pınar Karşıyaka, C Grubu'nda ilk hafta maçında güçlü rakibi İspanya'nın Barcelona Lassa takımını konuk etti. Rakibi karşısında üstün bir oyun sergileyen İzmir ekibi, İspanyol ekibini 71-62 mağlup etti.
Darüşşafaka Doğuş ise İtalyan ekibi Dinamo Sassari'yi konuk etti. İtalyan temsilcisini uzatmalara giden çekişmeli maç sonunda Darüşşafaka Doğuş, sahadan 83-74 galip ayrıldı.
Tek yenilgi ULEB Avrupa Kupası'nda
ULEB Avrupa Kupası'nda 4 temsilciyle mücadele eden Türk takımları, oynadığı 4 maçın 3'ünü kazandı.
Kupada Beşiktaş Sompo Japan ile Galatasaray Odebank, Litvanya deplasmanında rakiplerini mağlup etti. Beşiktaş Sompo Japan, Lietuvos Rytas'ı 91-87, Galatasaray Odeabank ise Neptunas'ı 94-90 mağlup etti. Trabzonspor Medical Park ise sahasında Yunan ekibi Aris'i 74-71'lik skorla geçti.
Türk takımları içinde haftayı yenilgiyle kaybeden tek takım Banvit oldu. Banvit, deplasmanda Karadağ ekibi Buducnost'a 83-70 kaybetti.

16 Ekim 2015 Cuma

Öfkeli dayı kurşun yağdırdı

Öfkeli dayı kurşun yağdırdı

AYDIN’da, iddiaya göre 16 yaşındaki yeğeni (M.S.) ile ilişkisi olduğu öğrendiği Y.K.’yi (18) tabanca ile ateş ederek vurmak isteyen Engin A. (38), girişiminde başarılı olamayınca bir gün sonra Y.K.’nın kardeşi O.K. (16) ile annesi H.Ö.’yü (36) bacaklarından vurarak yaraladı.

Olay, bugün saat 21.00 sıralarında Mimar Sinan Mahallesi Ali İhsan Paşa Bulvarı numara 57 önünde meydana geldi. İddiaya göre bir süre önce yeğeni M.Ç.’nin, Y.K. ile ilişkisi olduğunu öğrenen dayı Engin A., dün saat 13.30 sıralarında yeğeni M.Ç. ile Y.K.’yı Ünal Özgödek Bulvarı’nda gezerken gördü. Deliye dönen Engin A., Y.K.’yı darp etmek istedi. Y.K. ve M.Ç.’nin kaçması üzerine yanında taşıdığı ruhsatsız tabanca ile Y.K.’ya ateş eden Engin A., ancak kaçan genci vuramadı. Engin A., olayın ardından kaçarak izini kaybettirmeyi başardı.

Polis tarafından her yerde aranan Engin A., bugün Y.K.’nın annesi H.Ö. ve kardeşi O.K.’yı Ali İhsan Paşa Bulvarı’nda görünce taraflar arasında tartışma çıktı. Engin A., yanında taşıdığı tabanca ile önce O.K.’yı her iki bacağından, daha sonra da kendisine engel olmak isteyen anne H.Ö.’yü sağ bacağından vurarak yaraladı. Olayın ardından Engin A., tekrar kaçarak izini kaybettirirken, olayı görenler durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından yaralılar ambulansla Aydın Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bu sırada H.Ö.’nün yakınları görüntü alan gazetecilere saldırmak istedi. Hastanede tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Polis olaydan sonra kaçan zanlı Engin A.’yı yakalamak için çalışma başlatıldı.

13 Ekim 2015 Salı

Terk edilen TIR'dan 200 suriyeli çıktı

Terk edilen TIR'dan 200 suriyeli çıktı

İZMİR’in Buca İlçesi’nde, şoförü tarafından otoparka terkedilen TIR’da, kaçak yollarla Avrupa ülkelerine gitmek isteyen 200 Suriyeli yakalandı.

Bugün saat 03.00 sıralarında İnönü Mahallesi Otokent A Kapısı önündeki otoparkta, dorsesi brandayla kapalı 59 UR 922 plakalı TIR’dan sesler geldiğini duyan çevredekiler  durumu polise bildirdi. İhbar üzerine gelen polis ekiplerinin yaptığı kontrolde, çalışır durumda terk edilmiş haldeki TIR’ın dorsesinde, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 200 Suriyeli olduğu belirlendi.
Kamyon şoförünün kaçarak izini kaybettirdiği belirlenirken kaçak göçmenlerin yapılacak işlemlerin ardından İzmir Emniyeti Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne teslim edileceği belirtildi. Polis, kaçan kamyon şoförünü yakalamak için de çalışma başlattı.

9 Ekim 2015 Cuma

Bingöl’de köylüler göktaşlarının peşine düştü

Bingöl’de köylüler göktaşlarının peşine düştü

Bingöl'ün merkez Sarçayır Köyü’ne düşen göktaşı parçalarının ’bedeli yüksek fiyata alınacak’ söylentileri üzerine köylüler, çevrede göktaşı aramaya başladı.

Bingöl’ün merkezi bağlı Sarıçayır Köyü’ne 2 Eylül 2015 günü meteor parçaları düştü. Olayın duyulmasının ardından Bingöl Üniversitesi göktaşları üzerinde incelem yaptı. Üniversiteden yapılan açıklamada, göktaşının atmosfere girmesi esnasında parçalandığı ve en büyüğünün yaklaşık 20 milimetre olduğu belirtilerek, meteor düşme olayının NASA (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Araştırmaları Merkezi) yetkililerince de takip edildiği belirtildi. Açıklamada, incelemelerin yapıldığı bölgede, çok sayıda göktaşı numunesinin toplanıldığı, parçaların laboratuvar ortamında incelenmek üzere analiz işlemlerine başlanıldığı belirtilerek, toplanan meteoritlerin fiziksel, yapısal, jeolojik ve kimyasal analizlerin yapılarak sınıflandırılacağı kaydedildi.

Düşen göktaşı parçalarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çevre illerde görüldüğü belirten açıklamada, göktaşının atmosfere yaklaşık 70 bin km/saat hızla Elazığ-Tunceli istikametinden Muş istikametine doğru girdiği, Bingöl üzerinde patlayarak parçalandığı ve gökyüzünde oldukça şiddetli bir aydınlığa neden olduğu belirtildi.

KÖYLÜLER TAŞ ARIYOR

Sarıçayır Köyü’nde göktaşı parçalarının ’bedeli yüksek fiyata alınacak’ söylentileri üzerine bazı köylüler, çevrede göktaşı aramayı sürdürüyor. Köylülerden Mehmet Nezih Ergün, "Evimde televizyon izlerken, pencere yüksek bir ışık yansıdığını gördüm. Işıkla beraber sesler de duyuldu. Çatışmayı andıran bir sesti. Ardından balkona koştuk. Önce mavi bir ışık yandı, ardından apaydınlık oldu her taraf. Sabah köylüler taş yağdığını söylediler. NASA taş düşünce anlık olarak izledikleri için bildirim gidiyormuş onlara. İstanbul Üniversitesi’ni aramışlar, Bingöl’e geleceklerini söylemişler" dedi.

Sarıçayır Köyü’nde yaşayan vatandaşların taş aramak için yoğun çaba içerisine girdiklerini belirten Ergün, "Bu taşların değerli olup olmadığını bilmiyoruz. Taşların değerinin farkında değildik Bingöl’e gelen yetkililerle 20’ye yakın taş bulduk. Kendilerine teslim ettik. Olay nereye varacak bilmiyoruz. Köylüler, boş kaldıklarında taş aramaya çıkıyorlar. İlk günlerde vardı ama son günlerde pek kalmadı. Hepsini topladılar. Bizim coğrafya batalıklık ve otluk olduğu için diğer parçaların bulunması zor. Tahmini olarak toplam 20-30 parça bulundu. İnceleme için değerli olduğunu biliyorduk ama maddi olarak değerli olup olmadığını bilmiyorduk" dedi.

8 Ekim 2015 Perşembe

Göztepe 7 maçını 7 ayrı şehirde oynadı!

Evliya Göztepe!

Statsız kalan İzmir’in köklü takımı Göztepe bu sezon PTT 1. Lig’de ilk 7 haftaki maçlarını 7 ayrı şehirde oynadı.

İzmir’deki stat sorunu yüzünden maçlarını 7 farklı ilde oynamak zorunda kalan ve Gürsel Aksel Tesisleri’ne yapılacak yeni stat için de aylardır bekleyen Göztepe, cumartesi günü AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Binali Yıldırım ile bir araya gelecek.

Başkan Mehmet Sepil’in yapım tabelası konulmasına rağmen şu ana dek bir çivi dahi çakılmayan arazideki son durumu öğrenmek için Yıldırım’la toplantı yapacağı öğrenildi. Yönetimin Yıldırım’a, Gürsel Aksel Stadı arazisi üzerinde bin 406 metrekarelik hisseye sahip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, yeni stat ve otopark inşaatının başlayabilmesi için muvafakat verdiğini ve topun artık Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda olduğunu hatırlatacağı ifade edildi.

'GÖZTEPE STADINI İSTİYOR'
Sarı kırmızılı taraftarlar da yapımı yılan hikayesine dönen Karşıyaka ve Göztepe statlarındaki sorunun bir türlü çözüme kavuşturulmamasına sosyal medya üzerinden sert tepki gösterdi. “Göztepe stadını istiyor” etiketi ile Binali Yıldırım’ı mesaj yağmuruna tutan futbolseverler, “İzmir’e üvey evlat muamelesi yapmayalım.



Yıllardır stat bekliyoruz. Büyükşehir izinleri verdi, artık sıra sizde. Dünyada hiçbir takım 7 maçını 7 farklı ilde oynamaz” ifadelerini kullandı. 13 Ağustos’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi kendisine ait bin 406 metrekarelik arsayı Belediye Meclis kararıyla bedelsiz olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devretme kararı almasına rağmen o tarihten bu yana tesiste hiçbir çalışma gerçekleşmedi.
Tarih Rakip Skor Stat15 Ağustos Elazığ 2-2 Bursa Atatürk
23 Ağustos Adana (D) 2-0 Adana 5 Ocak F.Terim
30 Ağustos Ş.Urfa (D) 1-1 Ş.Urfa GAP Arena
13 Eylül Giresun 0-1 Manisa 19 Mayıs18 Eylül Denizli (D) 2-1 Denizli Atatürk
26 Eylül Balıkeris 1-1 İzmir Atatürk
3 Ekim Y.Malatya (D) 3-1 Malatya İnönü

2 Ekim 2015 Cuma

Gözaltına alınan 22 kişiden 8'i tutuklandı

İzmir'de uyuşturucu operasyonu

İZMİR’in Konak, Buca ve Menderes ilçelerinde uyuşturucu satıcılarına yönelik operasyonlarda 8 kilo 440 gram eroin, 520 gram metamfetamin, 4.5 kilo esrar ve 82 kilo hintkeneviri ele geçti. Gözaltına alınan 22 kişiden 8’i tutuklandı.

İzmir’de uyuşturucu satıcılarına yönelik çalışma yapan polis, ilk olarak ihbar üzerine Gaziantep’ten gelen otomobili kent girişinde durdurdu. Otomobilde yapılan aramada lastik içine gizlenmiş 8 kilo 440 gram eroin, 520 gram da metamfetamin ele geçti.  Gözaltına alınan 3 kişi sevk edildiği adliyede tutuklandı.
Bunun yanı sıra BucaKonak ve Menderes ilçelerinde sokak satıcılarına yönelik operasyonlarda 19 kişi, 4.5 kilo esrar ve 82 kilo hintkeneviriyle yakalandı. Bu 19 kişiden de 5’i mahkemece tutuklandı. 14’ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

1 Ekim 2015 Perşembe

Boşanmış Mağdur Babalar Derneği’nin kapatılması istendi

O derneğin kapatılması istendi

İZMİR Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü, Boşanmış Mağdur Babalar Derneği’nin kapatılması istemiyle Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. Hakkında ’Tahrik ve suçluyu övme’ suçundan dava açılan Dernek Başkanı Muhammet Özen’in "Derneğin 25 bin üyesi var" açıklamasının da doğru olmadığı, faal 23 üyesi olduğu belirlendi.

Halen öğretmenlik yapan Muhammet Özen, ulusal bir gazeteye yaptığı açıklamada, kadınlar hakkında çıkarılan yasaların erkekleri mağdur ettiğini, mahkemelerin babaları ömür boyu nafaka ödemeye mahkum ettiğini, ödemeyenlerin ise cezaevine girdiğini söyledi. Boşanıldığı zaman devletin erkeğin elinden her şeyi alıp kadına verdiğini savunan 1 çocuk babası Muhammet Özen, "Devlet erkek için iki seçenek sunuyor. Ya ömür boyu nafaka öde, ya da onu öldür diyor. Başka seçenek bırakmıyor. Kadınları korumak amacıyla çıkarılan yasalar erkekleri mağdur ediyor, erkekler çaresizlikten öldürüyor, kadınlar öldürülmeyi hak etmiyor ama eşlerini öldüren kocaları savunuyorum. Karlararını öldüren babaları alınlarından öpüyorum. Derneğin 25 bin üyesi var" dedi.
 
HAKKINDA DAVA AÇILDI
Özen’in bu sözleri üzerine eski eşi Hasibe Kabadayı’nın avukatı Pelin Yayalar ve İzmirBarosu Kadın Hakları ve Hukuk Araştırma Merkezi Sorumlusu Avukat Nuriye Kadan, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Özen, hakkında ’Tahrik ve suçluyu övme’ suçlarından 5 ile 10 yıl arasında hapis istemiyle 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
İzmir Barosu Başkanlığı Kadın Hakları ve Hukuk Araştırma Merkezi Sorumlusu Avukat Nuriye Kadan ayrıca dernek için İl Dernekler Müdürlüğü’ne şikayet dilekçesi verdi. İzmir Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü, Gaziosman Paşa Bulvarı’nda faaliyette bulunan ’Boşanmış Mağdur Babalar Derneği’nde inceleme yaptı. İl Dernekler Müdürü Turgay Esen, İzmir Barosu’na cevap yazısı gönderdi. Yazıda, "Dernek ismi ile amaç ve çalışma konularının birbirleriyle uyumlu olmadığı görülmüştür. Derneğin 25 bin üyesi olduğu yönündeki açıklamalara istinaden yapılan incelemede derneğin kayıtlarında faal 23 üyesi olduğu tespit edilmiştir. Dernek başkanı tüzükte belirtilen amaçlar dışında ve yasalara aykırı demeç vermiştir. Bu nedenle Dernekler Kanunun ilgili maddeleri gereğince kapatılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur" dedi.
İzmir Barosu Başkanlığı Kadın Hakları ve Hukuk Araştırma Merkezi Sorumlusu Avukat Nuriye Kadan, bu yazı üzerine açıklama yaptı, "Bu kişinin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Toplum bu hastalıklı zihniyetin 25 bin üyeli bir dernek değil yalnızca 23 üyesi olan bir dernek başkanı olduğunu bilmeli" dedi.