-->

Çeviri

27 Şubat 2021 Cumartesi

FİLİZ ÖZKOL : Kıskanç değilim

 Kıskançlık üzerine söylenen ucu bucağı olmayan konulara girmek istemiyorum.


Benim derdim insanın doğasında var olan bu duyguyu ne kadar kullanıyoruz. Birçoğumuzun yaşadığı bu duygunun altında ‘’egomuzu ne kadar yendik’’ falan diye edebi cümleleri de, hızlıca geçtikten sonra aklıma takılan, kıskançlığın şekil değiştirmesi..

Karşımdaki adam eski karısı için söylenip duruyordu. ‘’Evliliğimizin başında  mutlu olduğumuzu sanıyordum Önceleri her şey güzeldi. Tanıştığımızda saatlerce konuşurduk. Üstelik yüz ve fiziği de fena değildi.. Şimdi kendimi sorgulasam da, galiba ona aşıktım. Sonra yavaş yavaş her şey değişti. En ufak şey için bitmeyen kavgalar, ardı ardına gelen gözyaşlarından bıktım.. Ben bu evliliğin bitmesine değil de, iki çocuğumuzun durumunu düşünüyorum. Boşandıktan sonra asla bir daha evlenemez. Kıskanç biri olduğum için falan değil.. Çocuklarımı üvey babanın eline bırakamam. Hele evlenmeye kalksın kızının yüzünü göremez. ‘’Evettt’’… bu kadar serzenişin altında yatan kocaman bir KISKANÇLIĞI görmüyoruz. Yok canım ne KISKANÇLIĞI .. Adam kızını düşünüyor… Üstelik yıllardır aynı yastığa baş koymuşlar. Karısının ne haddine bu saatten sonra elin adamlarını hayatına almak. Tövbe tövbe…Adam haklı.. ha ha…

Karşımdaki kadın sinirden tir tir titrerken eli sık sık büyük sabırla ve emekle aylarca mücadele ettikten sonra bıraktığı sigara paketine gitmekle vazgeçmek arasında gidiyordu… ‘’ aslında aşkımız çoktan bitti. Yıllarca onun her fırsatta çevresini süzmesine tahammül ettim en son olaya kadar. Utanmadan sekreterini evine kadar bırakmış.. Bana da yalan söylüyor bir erkek arkadaşımdı diye. Doğruyu söylese ne kızar, Ne de KISKANIRDIM‘’ ACABAAAAA???.. Hiç sanmıyorum..

Bu örnekleri tüm matematiksel işlemlerden geçirip çoğaltsak; sonunu getiremeyiz. Karşı komşusunun evliliğinden tutun, eşyasına kadar her şeyi dert eden, vücudunun bilmem ne kıvrımlarını başkalarıyla kıyaslayan, başkalarının banka hesaplarını öğrenmek için yakın arkadaşlarının çevresini kullanan, sosyal medya hesabında her şeyi ince ince araştırıp da bilmiyorum görmedim diyen.. En cesur, cüretkar ve en zor olanı, herkesi öven ve asla kıskanç olmadığını her fırsatta dile getiren… Beni en çok güldürenler ise karşımda öhür öhür ağlayarak ‘’ çoook kıskancım bu huyuma dur diyemiyorum ‘’ diyenler. Bence en masum tür bunlar. Konudan fazla uzaklaşmadan hemen ilk fırsatta en yakın nöbetçi uzman psikologlarımın kapısını tıklattım. ( Sağ olsunlar ne zaman bir şey sorsam beni kırmazlar). Meğer kıskançlık ne zor konuymuş. Çocukluk yıllarında başlayan bu temel iç güdü duygusuyla birlikte , kişinin egosu devreye girerek hemen otomatik  savunma sistemi geliştiriyormuş. Aynı zamanda yetersizlik ve sevgi eksikliğiymiş. Hangi tür kıskançlık olduğu çok önemliymiş. Bazıları faydalı, bazıları beyin tuzlarının dengesini bozacak kadar korkunç zararlıymış. Kafam allak bullak oldu. Artık karşıma kim otursa bihter ölçeği hassasiyetiyle elimde olmadan kıskançlık bulgularını bulmaya çalışıyorum. Bu konuda nerden aklıma takıldı nerelere geldim şimdi hangi çıkış yolunu bulmaya çalışacağım derken; oğlum büyük bir öfke şiddetiyle beni aradı. Sevgilisinin kıskançlığı yüzünden aralarında büyük bir kavga kopmuş.. Güleyim mi ağlayayım mı. Terzi kendi söküğünü elbet bir gün dikecek..  DUYGUSAL KAZALARDAN UZAK YAŞAM DİLİYORUM ARKADAŞLAR..  


KıskançIıkIa aIakası yok, benim oIanın hayaIini kuramazsınız! ( ANONİM )

15 Şubat 2021 Pazartesi

Karda aç kalan domuzlar ilçeye indi

 Karda aç kalan domuzlar ilçeye indi


KÜTAHYA’nın Tavşanlı ilçesinde yağan kardan dolayı aç kalan domuzlar, ilçe merkezine inerek yiyecek aradı. O anlar cep telefonuyla görüntülendi.

Tavşanlı’da etkili olan kar yağışı, ilçeyi kısa sürede beyaza bürüdü. Yüksek kesimler ile ormanlık alanda yiyecek sıkıntısı çeken domuzlar ise şehre indi. Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi çevresinde yiyecek arayan domuzların görüntüleri cep telefonuyla kaydedildi. Bir süre şehirde gezinen domuzlar daha sonra Yaylacık ormanı bölgesine doğru kaçarak gözden kayboldular.

9 Şubat 2021 Salı

Buca'ya 2 yılda 117 bin metrekare kilit parke, 25 bin kilometre kaldırım

Buca Belediyesi, sokaklardaki yenileme çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler yaklaşık iki yıllık sürede toplam 117 bin metrekare kilit parke taşı döşerken, 25 bin kilometre kaldırım imalatı yaptı.

Buca Belediyesi, sokaklardaki yenileme çalışmalarına aralıksız devam ediyor. İzmir'in zorlu kış günlerinde bir yandan doğal afetlerin açtığı yaraları hızla kapatmak için onarım çalışmaları sürdüren Buca Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, bir yandan da vatandaşların taleplerini hızla yerine getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Buca sokaklarında çeşitli nedenlerle oluşan bozulmaları onarmak için asfaltlama çalışması yapan ekipler, geride kalan yaklaşık iki yıllık süreçte toplam 28 bin 765 metrekare asfalt yama çalışması gerçekleştirdi.

117 BİN METREKARE KİLİT PARKE, 25 BİN KİLOMETRE KALDIRIM

Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, onarma işleminin yanı sıra Buca'nın sokaklarında, parklarında uzun ömürlü ve olumsuz koşullara daha dayanıklı kilit parke taşlarıyla yenileme çalışması gerçekleştirdi. Yaklaşık iki yıllık dönemde kentin belirlenen yerlerine 108 bin 433 metrekare kilit parke, 8 bin 634 metrekare granürlü parke taşı döşendi. Yürütülen çalışmalarla toplam 117 bin 67 metrekarelik alan yenilendi. Kilit parke çalışmalarıyla birlikte yaya trafiğinin güvenli bir şekilde sağlanması için 25 bin 315 metre uzunluğunda bordür taşlarla kaldırım imalatı gerçekleşti.

5 Şubat 2021 Cuma

Kuru kayısı ihracatında yüzde 7'lik artış

 


Türkiye'nin dünya lideri olduğu kuru kayısı ihracatında, 2020-21 sezonunun yarısı geride kaldı. Türkiye, 2020-21 sezonunun 6 aylık diliminde kuru kayısı ihracatından yüzde 7'lik artışla 162 milyon dolar döviz geliri elde etti. 2019-20 sezonunun ilk yarısındaki kuru kayısı ihracatı 151 milyon 662 bin dolar olarak gerçekleşmişti.

Ege İhracatçı Birlikleri'nden açıklamaya göre; 1 Ağustos 2020 tarihinde başlayan 2020/21 kuru kayısı sezonunda kuru kayısı ihracatında miktar bazında ise düşüş yaşandı. Türkiye, 2019-20 sezonunun ilk yarısında 58 bin 604 ton kuru kayısı ihraç etmişken, 2020-21 sezonunun 6 aylık diliminde 50 bin 35 ton kuru kayısı ihraç etti. Kuru kayısı ihracatında miktar bazındaki azalışta rekolte düşüklüğü ve pandemi nedeniyle ithalatçıların stoksuz çalışma yaklaşımının etkili olduğunu dile getiren Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, kuru kayısıda ortalama ihraç fiyatının 2 bin 600 dolardan, 3 bin 240 dolar seviyesine çıkmasının döviz gelirinde artışı getirdiğini kaydetti.

Hedefimiz 300 milyon doları geçmek

 Türkiye'ye son yıllarda ortalama 1.4 milyar dolar döviz kazandıran kuru meyve sektöründe kuru kayısının, çekirdeksiz kuru üzümden sonra Türkiye'ye en çok döviz kazandıran ürün olduğuna işaret eden Öz, “Kuru kayısı üretiminde kaliteyi daha da  arttırmak için Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu ve Malatya Ticaret Borsası iş birliğinde “Kuru Kayısı Kalitesinin Arttırılması Projesi'ni hayata geçirdik. Proje kapsamında 8 adet kayısı boylama makinesi, 8 adet kurutma tüneli ve 2500 adet kurutma kereveti satın alarak, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen toplam 8 adet üreticinin her birine ücretsiz olarak dağıttık. Kuru kayısıda 2020-21 sezonunun ikinci yarısında da benzer bir tablonun ortaya çıkacağına ve kuru kayısı ihracatından bu sezon 300 milyon doların üzerinde bir gelir elde edileceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye'den 104 ülkeye kuru kayısı ihraç edildiği bilgisini veren Öz sözlerini şöyle tamamladı; “2020-21 sezonunun ilk yarısında 20 milyon 416 bin dolarlık kuru kayısı ihracatıyla ABD ilk sırada yer aldı. Almanya'ya 15,4 milyon dolarlık kuru kayısı gönderirken, Fransa'ya 14 milyon dolarlık ihracat yaptık. Bu ülkeleri; 9,6 milyon dolarlık dış satımla Brezilya takip etti.”