-->

Çeviri

29 Nisan 2019 Pazartesi

Dayısını, kendisine küfrettiği için öldürmüş

Dayısını, kendisine küfrettiği için öldürmüş
 İZMİR'in Karabağlar ilçesinde, dayısı Vedat Daştan'ı (36) tabancayla vurarak, öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan mahalle bekçisi Emrullah Karslı (27), hakim karşısına çıkarıldı. Karslı, duruşmada, teyzesi ve annesi arasındaki borç- alacak meselesi yüzünden husumetli olduğu dayısını, kendisine küfrettiği için vurduğunu söyledi.
Olay, geçen yılın kasım ayında, Yeşilyurt Kooperatif Evleri Aile Sağlık Merkezi önünde meydana geldi. Mahalle bekçiliğine yeni başlayan Emrullah Karslı ile dayısı Vedat Daştan arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Karslı, tabancasıyla Daştan'a ateş etti. Vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Daştan, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Daştan, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olaydan sonra teslim olan ve sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Karslı hakkında, 'kasten öldürme' suçundan dava açıldı.
'KÜFREDİNCE AYAKLARINA DOĞRU ATEŞ ETTİM'
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Emrullah Karslı, Vedat Daştan'ın eşi Funda Daştan ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada savunmasını yapan sanık Karslı, teyzesi ile annesi arasındaki borç- alacak meselesi yüzünden Vedat Daştan ile husumetli olduklarını söyledi. Dayısının bu olay nedeniyle kendisini tehdit ettiğini ve hakaretlerde bulunduğunu öne süren Karslı, şöyle konuştu:
"Hem telefonla hem de yüz yüze görüştüğümüzde dayım, bana ağır küfürler ediyordu. Kendisiyle uzlaşmak için çaba gösterdim. Olay günü de bu nedenle mahalledeki sağlık ocağında dayımla buluştuk; ancak kendisini yine küfretti. 'Dayı neden sürekli küfrediyorsun?' diye sorduğumda yine küfürle karşılık verdi. O küfredince tabancamı çıkarıp, ayaklarına doğru ateş ettim. Kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Aramızdaki mesafe çok yakın da çok uzak da değildi. Ateş ettiğimde yere düştü. Yere düşünce kendime geldim. Arkamı döndüm. Ambulansın yanaştığını gördüm. Hemen orada ambulansın komuta merkezi varmış, oraya yöneldim. Şoföre dedim ki 'Yaralı var, bakın orada' dedim. Onlar yaralıya doğru yöneldi. Pişmanım, böyle bir olayın olmasını istemezdim. Öncelikle beraatimi, mahkeme aksi kanaatteyse lehime olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini talep eriyorum." 
Sanığın savunmasının ardından söz alan ve şikayetçi olduğunu söyleyen Funda Daştan ise davaya katılma talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, Funda Daştan'ın talebini kabul ederken, sanık Emrullah Karslı'nın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.

27 Nisan 2019 Cumartesi

İzmir Buca'da feci kaza: 7 ölü, 1 yaralı

İzmirde kaza: Çok sayıda ölü
İZMİR'in Buca ilçesinde iki hafif ticari aracın çarpışması sonucu meydana gelen feci kazada ilk belirlemelere göre 7 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.
Kaza, öğle saatlerinde ilçenin Kaynaklar Mahallesi yakınlarında meydana geldi. İddiaya göre, bir hafif ticari araç, yolun karşı şeridine geçerek başka bir hafif ticari araçla çarpıştı. Kazada ilk belirlemelere göre, iki araçta bulunan  4'ü çocuk, 7 kişi yaşamıını yitirdi, 1  kişi yaralandı. Yaralı hastaneye kaldırılırken, yolda uzun araç kuyruğu oluştu.
İzmirde kaza: Çok sayıda ölü

26 Nisan 2019 Cuma

Av tüfeğiyle intihar etti

Av tüfeğiyle intihar etti
 İZMİR'in Tire ilçesinde, kahve işleten Latif Ö. (53) av tüfeğini göğsüne ateşleyerek, intihar etti.
Osmancık Mahallesi'nde kahve işleten hane sahibi olan evli ve 2 çocuk babası Latif Ö. öğle saatlerinde Kocabağlar Mevkii'ne gitti. Burada yanında getirdiği av tüfeğini, göğsüne dayayıp, ateşledi. Silah sesi üzerine olay yerine giden çevre sakinleri Latif Ö.'nün cansız bedenini buldu. İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri, Latif Ö.'nün yazdığı 'Hakkınızı helal edin' yazılı notu buldu. Latif Ö.'nün cesedi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken, jandarma, soruşturma başlattı.

25 Nisan 2019 Perşembe

İzmir'de, sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayan kişi öldü



İZMİR'in Buca ilçesinde, iddiaya göre misafirlikten dönen İsmail Akkaya (43), sokakta uğradığı silahlı saldırıda göğsünden vurularak hayatını kaybetti.

İzmirde, sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayan kişi öldü
Olay, saat 22.30 sıralarında Hürriyet Mahallesi Hasan Şarlayan Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, misafirliğe giden evli ve 4 çocuk babası İsmail Akkaya, ziyaret ettiği evden çıktığı sırada, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce silahlı saldırıya uğradı. Akkaya, göğsüne isabet eden kurşunlarla ağır yaralanırken, şüpheli ya da şüpheliler ise olay yerinden kaçtı. Silah sesini duyanların ihbarıyla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi'ne kaldırılan Akkaya, yapılan tüm  müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Akkaya'nın hayatını kaybettiğini duyan yakınları ise  hastanede sinir krizi geçirdi. Akkaya'nın cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor. 

24 Nisan 2019 Çarşamba

Arkasspor şampiyonluğu zora soktu

VOLEYBOL Efeler Ligi'nde Play-Off finalinde eşleştiği Fenerbahçe'ye deplasmanda oynadığı ilk 2 maçta 3-2'lik skorlarla yenilerek seride 2-0 geriye düşen Arkasspor, şampiyonluk şansını zora soktu.

Arkasspor ÅŸampiyonluÄŸu zora soktu

Üç galibiyet elde edecek takımın kupayı kaldıracağı final serisinde Arkasspor, pazar günü evinde oynayacağı üçüncü maçı da kaybetmesi halinde şampiyonluğu Fenerbahçe'ye kaptıracak. Son 2 sezonda finalde şampiyonluğu kaçıran İzmir ekibi, üst üste 3 galibiyet alamazsa yine ikincilikle yetinecek.
Saha avantajını elinde bulunduran mavi-beyazlılar önce pazar günü kazanıp seride durumu 2-1'e getirmeye çalışacak. Bu durumda dördüncü maç 30 Nisan Salı günü yine iç sahada oynanacak. Arkasspor'un seriyi 2-2'ye getirmesi halinde şampiyonun belirleneceği beşinci ve son randevu 3 Mayıs Cuma günü İzmir'de gerçekleşecek. Skor avantajını kaybeden Arkasspor, saha avantajını seyircisinin desteğiyle iyi bir şekilde kullanarak ligdeki 5. şampiyonluğunu elde etmeyi hedefliyor.

23 Nisan 2019 Salı

Kamyonla otomobil çarpıştı: 1 ölü, 1 yaralı

Kamyonla otomobil çarpıştı: 1 ölü, 1 yaralı
İZMİR'in Torbalı ilçesinde, otomobil ile kamyon çarpıştı. Her iki aracın şarampole yuvarlandığı kazada, 1 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı.
Kaza, saat 00.30 sıralarında İzmir- Aydın Otoyolu Yeniköy mevkisinde meydana geldi. Aydın'dan İzmir yönüne giden Fatih Atıcı (30) yönetimindeki 35 KD 5015 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkıp Adem İzmirli (55) yönetimindeki 07 ACJ 740 plakalı kamyona çarptı. Her iki araç, demir bariyerleri aşarak şarampole uçtu. Yoldan geçen diğer araç sürücülerinin ihbarı üzerine bölgeye jandarma, sağlık ve 110 AKS ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, kamyon şoförü, İzmirli'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Kendi imkanları ile otomobilden çıkan Atıcı ise ambulansla Torbalı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Atıcı'nın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
İzmirli'nin cansız bedeni, olay yerinde yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kamyon ile otomobil de vinç yardımıyla çıkarıldı.
Adem İzmirli'nin arkadaşı İsmail Uygun nakliyecilik yaptıklarını Datça'dan yükledikleri patatesi İzmir Hali'ne götürmek için yola çıktıklarını söyledi. 

22 Nisan 2019 Pazartesi

Tünelden önceki son çıkış *Rifat Sait

Tünelden önceki son çıkış
*Rifat Sait

Tam da ha işte!  Bu hafta Balkanları doyasıya yazarım diyordum ki;  yine kısmet değilmiş. Türkiye’de gündem rahatlasın da uzmanlık alanımız olan Balkanları yazalım diyoruz ama bir türlü olmuyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde yapılan saldırı bir anda gündeme oturdu. Gel de şimdi Balkan ticaretini, turizmini, siyasetini anlat. Aslında bütün bu gelişmeler Balkanları da ilgilendiriyor deyip yazmaya devam ediyoruz. Neden mi? Türkiye Cumhuriyeti Balkanların en büyük ülkesi ve ülkemizde olan her şey Balkanların da içeriğine girer elbette.

Gündemdeki “Oğul”  değişti

Düne kadar bir numaralı gündem olan İstanbul seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ile listedeki yerini kaybetti. Oğullar değişti. Ekrem İmamoğlu yerine şimdi birkaç gün Kılıçdaroğlukonuşulacak. Türkiye, gündem çeşitliliği ve değişiklikleri açısından oldukça zengin bir ülkedir. Ülkemizde haberciler için her zaman malzeme vardır.

Saldırı kabul edilemez

Hemen belirteyim, Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan bu saldırıyı asla kabul etmiyorum. Çok çirkin ve üzücü bir olay. Keşke olmasaydı. Kılıçdaroğlu ’nu siyasi görüş ve duruşu açısından pek sevdiğim söylenemez. Ama ne olursa olsun Ana muhalefet partisi Başkanına hatta bırakın başkanı, her hangi bir insana saldırıyı kabul etmemiz mümkün değil. Sevmeyebilirsiniz, nefret edebilirsiniz ama bu size kaba kuvvet göstermenizi meşru kılmaz.  Bazen bir bakış ya da yerinde söylenmiş bir söz yumruktan daha etkili olabilir.



Provokatörler iş başında

Şimdi CHP örgütleri bu olayı sokaklara taşımak isteyebilir. Yürüyüşler düzenleyerek içlerindeki tepkilerini deşarj edebilirler. Hukuki kurallar içinde kalmak koşuluyla bu elbette demokratik bir tepkidir. Ancak bu yürüyüşlerde kalabalığa karışacak provokatörler, ağızdan çıkabilecek kabul edilemez ağır sözler ve tahriklere çok dikkat edilmelidir. Bütün bunlardan CHP sorumlu olacaktır. Bugüne kadar CHP’yi HDP ile gizli ittifak kurmakla haklı eleştiren kesim, Kılıçdaroğlu’na yapılan bu saldırı ile kendisini mağdur edip malzeme verdiren provokatörler yüzünden bir müddet sessizliğe büründürür. Benzine ateşle gitmek hepimize zarar verir. Şimdi sakin ve sabırlı olmak ve de aklıselim ile hareket etmek gerekir.   

İstanbul seçimleri ne olacak, hakem (YSK) penaltıyı verecek mi?

Bu arada AK Parti’nin iki gün önce İstanbul seçimlerinin yenilenmesi için onlarca usulsüzlük dosyası ile birlikte Yüksek Seçim kuruluna (YSK)  verdiği dilekçe bugün yarın görüşülecek. YSK’nın vereceği karar, Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıdan sonra farklı boyutlara gelebilir. Aslında bütün bunlar birileri tarafından sanki planlanarak ortaya konuluyor. İstanbul seçimlerinde hakikaten sonucu etkileyebilecek düzeyde usulsüzlükler yapılmış. Bu itirazlara CHP’den de ciddi bir ret gelmedi. Şimdi YSK nasıl bir karar verebilir ki? Düşünün gergin geçen bir futbol maçında seyirci sahaya inmeye çalışıyor. Hakem maçı zor idare ediyor. Tam o sırada ev sahibi takımın oyuncusu ceza sahasında düşürülüyor. Olay net penaltı. Ama hakem o penaltıyı verebilir mi?

Başka Türkiye yok, tünele dikkat

Sanki bir tünele girmek üzereyiz de tünelden önce son bir çıkış var. Herkes gergin ve bir birine öfkeli. Bu şekilde tünele girilecek olsa maazallah kaza olacak. En iyisi herkesin tünelden önceki son çıkıştan çıkarak şöyle bir derin nefes alması. Ama burada her kesime sesleniyorum. Taraf tutmuyorum. Herkesin belli bir hatası var. Herkes kendini öz eleştiriye çekecek ve gerekli mesajları alıp, düzeltmeler yapılacak. Bu ülke ve bu millet bizim. Geri kalan her şey teferruattır.


* RİFAT SAİT
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )

21 Nisan 2019 Pazar

Dilan'ın katilini bulmak için çalışmalar sürüyor

 Dilanın katilini bulmak için çalışmalar sürüyor
İZMİR'in Buca ilçesinde, evinde tabancayla öldürülmüş halde bulunan Dilan Tutucu’nun (18) cinayet zanlısını bulmak için çalışmalar sürüyor. Çevredeki güvenlik kamerası, mobese ve genç kızın cep telefonu kayıtları inceleniyor.
Buca ilçesi Yıldız Mahallesi'nde cuma günü öğle saatlerinde meydana gelen olayda, Dilan Tutucu’dan haber alamayan yakınları, genç kızın oturduğu eve gitti. Zili çalan yakınları kapının açılmaması üzerine durumu polis ekiplerine bildirdi. Eve giren ekipler, Tutucu'yu tabancayla vurulmuş olarak kanlar içerisinde buldu. Öldüğü belirlenen Tutucu'nun cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Burada yapılan otopsinin ardından yakınlarınca teslim alınan Dilan'ın cenazesi, Yeni Buca Mezarlığı'nda toprağa verildi. Babası Mehmet Ali Tutucu'nun da yaklaşık 15 yıl önce cinayete kurban gittiği öğrenilen genç kızın cinayet zanlısının yakalanması için polis çalışma başlattı. Genç kızın oturduğu evin çevresindeki güvenlik kamerası ve mobese kayıtlarının özellikle son 24 saati incelemeye alındı. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kayıtları incelerken, Tutucu'nun eski erkek arkadaşı A.Y. tarafından da öldürülmüş olabileceğini değerlendiriliyor. A.Y.’nin arayabilme ihtimali üzerine genç kızın kullandığı telefonu inceleyen ekipler, Tutucu’nun son görüştüğü kişilerin listesini çıkararak, bu kişilerin ifadesine başvuracağı öğrenildi.

20 Nisan 2019 Cumartesi

Gastronomi öğrencileri festivalde yarıştı

Gastronomi öğrencileri festivalde yarıştı
 İZMİR'in Urla ilçesinde, Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) ve Yılay Hakan Çeken Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi işbirliği ile düzenlenen 1. Urla Gastronomi Festivali, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Zengin Türk mutfağının tanıtım ve sunumlarının yapıldığı festivalde, farklı okullardan katılan öğrenciler yemek yarışmalarında hünerlerini sergiledi.
Urla Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü himayesinde Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu ve Yılay Hakan Çeken Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi işbirliği ile Urla Meydanı'nda 1. Urla Gastronomi Festivali düzenlendi. Yemek yarışmaları, canlı workshop çalışmaları, tadım atölyeleri ve söyleşilerle zengin içeriğe sahip festivalde, zengin Türk mutfağının tanıtımı yapıldı. TAŞPAKON Türkiye Kupası Ön Elemeleri Yemek Yarışması'nın düzenlendiği festivalde, gastronomi öğrencileri birbirinden farklı menüler pişirerek kıyasıya mücadele etti. Yarışmada dereceye girecek okulların, İstanbul'da gerçekleşecek olan şampiyonaya katılma hakkı elde edeceği bildirildi.
Festivalde düzenlenen zeytinyağı atölyesinde, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelen öğrenci, öğretmen ve akademisyenler zeytinyağı üretimi ve kullanımı hakkında festival ziyaretçilerini bilgilendirdi. Öte yandan festival alanında kurulan yöresel ürün pazarlarında, yiyecekten el emeği objelere kadar birçok ürün satışa sunuldu.
'URLA GASTRONOMİ ŞEHRİ HALİNE GELDİ'
Festivalin yoğun ilgi gördüğünü belirten İzmir Aşçılar ve Pastacılar Derneği Başkanı ve Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu İzmir Temsilcisi İbrahim Kılıç, "Bugün burada 1. Urla Gastronomi Festivali'ni düzenliyoruz. Ciddi bir katılımla birlikte burada TAŞPAKON finallerinin bir ayağını gerçekleştiriyoruz. Burada temel amaç gastronomi anlamında en iyi nelerin yapılabildiğini göstermek. Urla, daha önce düzenlenen etkinliklerle, bu bölgede yer alan festivallerle, restoranlarıyla bir gastronomi şehri haline geldi. Bizim amacımız, bunun daha üst noktaya getirilmesi için ne yapılması gerekiyorsa buna katkı sağlamaktır. Burada birçok workshop, söyleşi düzenleniyor. İkramlar dağıtılıyor. Bununla birlikte bazı workshoplarımızda tanınmış ünlü şeflerimiz yer alıyor. Aynı zamanda bölgede her hafta sonu kadın üretici pazarı kuruluyor, festivale gelen ziyaretçiler bu pazarı da gezme fırsatı buluyorlar. Urla'nın, İzmir'in festivallere ilgisi olduğunu biliyoruz, bunun daha iyi yerlere götürülmesi için herkes üzerine düşen görevi yapmalı" dedi.
ÖĞRENCİLER ÜRETİMİN BİR PARÇASI OLDU
Urla Yılay Hakan Çeken Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Halim Türk, "Bakanlığımızın meslek lisesi öğrencilerini öncelemesiyle başlayan kapsamlı etkinliklerden bir tanesi bugün Urla'da gerçekleştiriliyor. Bu tarz etkinlikler, toplumumuzda meslek lisesi öğrencilerinin mesleğinde kendilerini ispat etmesini, özgüvenlerini arttırmalarını sağlıyor. Üretmeyen meslek lisesi olmamalıdır. Biz, üretime katkı sağladıkça, çocuklarımızı üretimin bir parçası haline getirdikçe ülkemizi daha iyi yerlere getirebileceğimizi düşünüyoruz. Çocuklarımız bugün ünlü aşçılarla bir araya gelerek geleceğe ilişkin yönlendiriliyor" diye konuştu.
MARİFETLİ ELLER YARIŞTI
Yarışmada zamanla yarışan Aydın Mehmet Emin Ünal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi aşçılık bölümü öğrencisi Şadiye Arıcı, "Biz bugün partnerim Saide Duran ile beraber çilekli, fındıklı pasta ve irmik tatlısı pişiriyoruz. Daha önce provasını yapmadık ama yetiştirebiliriz. Bu etabınkini bilmiyorduk, biz daha çok ana yemekler üzerine çalıştık. Bugün kazanırsak çok mutlu olacağız" dedi.
Yarışmacılardan Karaburun Mordoğan Fatma Emin Karaağaç Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden Mehmet Taylan ise, "Bugün çilekli pasta ve ayva tatlısı yaptık. Biz çok hızlıyız, bir 10 dakika içinde bitireceğiz. Yarışma çok güzel gidiyor" diye konuştu.
Festivalde görevli gastronomi öğrencilerinden Sıla Çelikcan, "Bölümümüz çok eğlenceli bir bölüm. Mesleğimizi severek yapıyoruz, sevmeden hiçbir şey olmuyor. Sabır ve yetenek isteyen bir meslek. Üniversitede gastronomi okumak istiyorum. Denetleyici veya aşçı olabilirim. Bugün arkadaşlarımız yarışıyor biz de onların çıkardıkları tabağı jüriye gönderiyoruz. Bir tanesi de burada sergileniyor" dedi.

18 Nisan 2019 Perşembe

Emekli emniyet müdürü intihar etti

Emekli emniyet müdürü intihar etti
 İZMİR'in Bornova ilçesinde, emekli emniyet müdürü Erdal G. (78), evinde, tabancasını başına ateşleyerek, intihar etti.
İntihar olayı bugün saat 11.30 sıralarında Gediz Caddesi 8 numaraki apartmanda meydana geldi. Yaklaşık 2 ay önce düşüp, ayağını kıran ve bastonla yürüdüğü için tek başına hayatını sürdürmekte zorlandığı öğrenilen emekli emniyet müdürü Erdal G., tabancasını başına dayayıp, ateşledi. Mutfakta olan eşi Hakime G. silah sesi üzerine koşarak geldiği odada Erdal G.'yi kanlar içinde buldu. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, 2 çocuk babası Erdal G.'nin hayatını kaybettiğini belirlendi.
Cansız bedeni otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırılan Erdal G.'nin daha önce Muğla Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı belirtildi.

17 Nisan 2019 Çarşamba

Bucaspor'dan gergin bekleyiş

TFF 3'üncü Lig 3'üncü Grup'ta son olarak en önemli rakiplerinden Fatsa Belediyespor'a deplasmanda 3-1 yenilerek bitime 3 maç kala 27 puanla sonunculuktan kurtulamayan Bucaspor'da umutlar iyice tükendi.



Bu hafta evinde seyircisiz oynanacak karşılaşmada Gölcükspor'la karşılaşacak sarı-lacivertliler kazansa dahi 2 hafta önceden Bölgesel Amatör Lig'in yolunu tutabilir. Barajın üzerinde yer alan Fatsa Belediyespor'un 6 puan gerisinde bulunan İzmir ekibi, alt sıralardaki rakiplerinden Cizrespor, Fatsa Belediyespor ve Ankara Adliyespor'un galip gelmesi halinde kesin olarak amatöre gidecek. 
İkili averajda Cizrespor ve Fatsa'nın gerisinde olan sarı-lacivertliler Gölcükspor'u mutlak yenip rakiplerinin de mağlup olmasını bekleyecek. Galibiyetten başka çıkar yolu olmayan Bucaspor karşılaşmadan mağlup ayrılırsa hiçbir sonuca bakmaksızın küme düşecek. Beraberlik halinde ise yine işler zorlaşacak ve Bucaspor üzerinde yer alan Bağcılar, Cizre, Fatsa ile Ankara Adliye'nin mağlubiyetine göre kaderini şekillendirecek. Yaşadığı mali, idari ve sportif sorunları bir türlü aşamayan Bucaspor 35 yıl sonra ilk defa profesyonel liglerden uzak kalacak. 

16 Nisan 2019 Salı

İzmir'in cimnastik gururu

Cimnastikte elde ettiği tarihi başarılarla Türkiye'yi gururlandıran İzmirli sporculardan Ferhat Arıcan, Avrupa Artistik Cimnastik Şampiyonası'nda bronz madalyayı boynuna taktı.




Polonya'nın Szczecin kentinde düzenlenen şampiyonada paralel aletinde 15.033 puanla üçüncü olan Ferhat, kendisi gibi İzmirli olan İbrahim Çolak'ın geçen yıl yine Avrupa Şampiyonası'nda aldığı gümüş madalyadan sonra Türkiye'ye cimnastiktarihinde erkeklerde üçüncü Avrupa madalyasını getirdi. Cimnastikte Avrupa Şampiyonası'nda madalya kazanan 3 erkek sporcunun 2'sinin İzmirli olması kente farklı bir gurur yaşattı.
İbrahim Çolak ve Ferhat'ın dereceleriyle Türkiye, üst üste 2 Avrupa Şampiyonası'ndan madalyayla döndü. Kariyerinde şimdiye kadar tarihi başarıların altında imzası bulunan 25 yaşındaki Ferhat Arıcan, daha önce dünya çapında kendi adını taşıyan 3 hareketi cimnastik literatürüne sokan ilk sporcu oldu. Dünya Şampiyonası'nda finale kalan Ferhat, 2016 Rio Olimpiyatları'na katılarak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olimpiyata giden ilk erkek cimnastikçimiz olmayı başardı. Polonya'daki şampiyonada yine İzmirli sporculardan Ahmet Önder ise paralel aletinde bronz madalyayı kıl payı kaçırıp beşinci oldu. 

15 Nisan 2019 Pazartesi

Milletin mesajı alındı mı? *Rifat Sait

Milletin mesajı alındı mı?

*Rifat Sait

31 Mart yerel seçimleri sonunda ilginç bir tablo ortaya çıktı. Çıkan sonuçta her kes hem kazanmış hem kaybetmiştir. Bu seçimler, Türk milletinin verdiği muhteşem mesajlarından biri olarak siyasi tarihe geçmiştir.  AK Parti’ye sen hala birinci partisin diyen millet Cumhur ittifakına genel toplamda %53 oy vererek Cumhurbaşkanını ve Cumhurbaşkanlığı sistemine meşruluk konusunda güvenoyu vermiştir. Ancak diğer taraftan İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya’da AK Partiye bir şefkat mesajı gönderilmiştir. Bu şefkat mesajının arkasında konuşulması gereken 3 önemli konu vardır. Bunlar; 1-Aday seçimleri 2-Ekonomik sebepler 3-Parti yönetimlerinde ve bürokratlardaki değişim (detoks)  ve fabrika ayarlarına dönüş ihtiyacı.
Milletin bu mesajını alacak ve gereğini yapacak olan yetkili kişi Reis’tir. Burada pozitif bakılması gereken en önemli sonuç, gerek milletin gerek AK Parti teşkilatlarının Reis’e bu bakımdan sonuna kadar güvenmekte olduğudur. Çok şükür daha maç bitmeden tabiri caizse ilk yarıda yenilen gole,  karşılık vermek için koskoca bir ikinci yarı vardır. Stratejik ve manevi açıdan önemi çok yüksek olan 2023 yılına milletin desteğini alarak girmek bizim elimizdedir. Futbolda olduğu gibi üç oyuncu değişiklik hakkını siyasette de doğru ve ivedilikle kullanmak gerekebilir. Bunun kararını verecek tek kişi reistir. Doğru kararlar vermekte Allah onun yar ve yardımcısı olsun. Zira alınacak bu kararlar sadece AK Partinin değil, Türkiye’nin ve Türkiye’ye umut bağlamış bütün mazlumların geleceğini yakından ilgilendiriyor. Bu bakımdan da büyük bir vebal ve sorumluk olduğu aşikârdır.


Bazı yazarların makaleleri okunmuyor mu?


Daha önce birkaç kez yazdık. Tıpkı Abdurrahman Dilipak, Serdar Arseven, Mehmet Metiner, Cem Küçük, İbrahim Karagül, Nuh Albayrak’ın zaman zaman yazdığı bana göre kafein (uyarıcı) makaleler gibi. Reis’e saygı çerçevesinden çıkmadan bir takım önemli mesajlar verdiler. Ben de naçizane azıcık biraz yazmaya çalıştım. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı öncelikle bir Allah dostu ve Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olması hasebiyle çok seviyoruz. Ama bu bile kendisine (Af edersiniz) yalakalık yapmamızı helal kılmaz. Allah kuluyuz tabiki hepimizin yanlışları vardır. Samimi ve iyi niyetle ama tabi saygımızı da içine katarak naçizane bildiğimiz bazı şeyleri yazmak ve söylemek aslında Devlete, millete ve tabiki Reis’e olan saygı ve sevgimizin bir parçasıdır. Söylediklerimizin hepsi kesinlikle doğru olmayabilir ve bu yüzden hemen bir şeyler yapılmasını gerektirmeyebilir. Fakat içlerinde acı ama doğru bazı teşhisleri alıp, gerekli operasyonları yapmak güzel bir şey olacaktır. Bu yüzden hep söylüyorum ya size göre yazdığımız yanlışlar varsa lütfen çöpe atın, okumayın. Ama içlerindeki bazı doğruları da alıp lütfen not edin zira 2023 ajandası için gerçekten gerekli olabilirler. Merak edenler için geçmişte yazdığımız tüm yazılarwww.balkangunlugu.com adresinde olup bugün hala onların arkasında olduğumu belirtmek isterim. Zahmet olmaz da okuma fırsatınız olursa İstanbul başta olmak üzere bugün yaşanan tüm meseleleri aylar önce yazdığımı ve bugün dahi gündem olarak tazeliklerini koruduklarını söyleyebilirim, hatta iddia ediyorum.



Yapılması gerekenler


AK Partiyi belli bir fikir ve frekansta olanlar kurmuş olabilir. Ama onu lider yapan ve sürekli kazandıran özellik toplumun her kesimi ile olan bağlarıdır. AK Parti, tüm Türkiye’nin homojen bir partisidir. Heterojen olmak bu partiye zarar verir. Bu parti devletini seven, bayrağını seven, milletini seven, inançlı insanların partisidir. İçinde Milli görüşlüsü, ANAP’lısı, Doğru Yolcusu, Milliyetçisi, Kürdü, Balkanlısı, Karadenizlisi velhasıl her kesimin tuzu, biberi vardır. Sadece bunlardan bir kesim ön plana çıkıp ipleri eline almaya kalkarsa  diğerlerine haksızlık eder, dengeyi bozar, küskünleri doğurur. Diğer yandan gerek parti içinde ve gerekse bürokraside kibirli, metal yorgunu, torpilli, liyakatsiz, Feto bağlantısı olan, AKP’li, rantçı ne kadar kanserli hücre varsa derhal temizlenmelidir. Diğer yandan Reis’e yanlış anket bilgileri vererek, yanlış adaylara kefil olan ve refere edenlere bir sözüm var. Bankalardan kredi çekerken kefil olanlar, borçlu bankaya parayı ödeyemediğinde kefaletinin sorumluluğu gereği bu parayı ödemek zorunda kalırlar. Reisin durup dinlenmeksizin büyük mücadeleler verdiği ve Beka sorunu gibi oldukça önemli bir konuyu günde üç-dört mitingde avazı çıktığı kadar anlatıp, oy istediği bir seçimde, bilerek veya bilmeyerek yanlış adaylara kefil olanların bir kefalet borcu olmalıdır. Kusura bakmasınlar bu sadece görevden alınmakla veya istifa etmekle ödenmez.


İstanbul için önemli uyarı


Son olarak naçizane çok önemli bir uyarım olacak. Daha önce de farklı konularda uyarılar yapmış ama dikkate alınmamıştık. Değerli arkadaşlarım, İstanbul oldukça önemli bir bölge. Türkiye’nin kalbi gibidir. YSK, eğer İstanbul’da seçimleri yenileme kararı alırsa, Ramazan Ay’ının hemen sonrasında muhtemelen Haziran’da yapılacak seçimler öncesi lütfen ama lütfen, Allah rızası için gerekli değişiklikleri yapın, İstanbullunun mesajını doğru alın. Sayın Binali Yıldırım çok değerli bir büyüğümüz ve halk insanıdır. İstanbul’u inşallah farklı kazanabilecek bir kişidir. Ön plana çıkar ve tam destek verilirse Allah’ın izniyle başarılı olacaktır. Kimseyi kastetmiyorum ve her kesi tenzih ederim ama arkasında fotoğraf vermek yerine arkasında durup bir dava insanı gibi mücadele vermek gerekir. Eğer seçim yenilenirse İstanbul’daki 6 milyon kadar Balkan göçmenini aman ha unutmayalım. Seçim döneminde Binali Ağabeye gidip destek verdik. Şimdi de böyle bir durumda hazır olduğumuzu buradan bir kez daha belirtmek istiyorum.

* RİFAT SAİT
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )

11 Nisan 2019 Perşembe

Son nefesinde katillerini söylemiş

Son nefesinde katillerini söylemiş

İzmir'in Buca ilçesinde evinin karşısındaki daireye taşınan 2 kadına sözlü tacizde bulunduğu iddia edilen Ersin Coşkun'un (30), evini basan kişilerce dövülüp, bıçaklandıktan sonra tabancayla vurularak öldürülmesiyle ilgili tutuklu yargılanan 6 sanıktan 5'i 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Cinayetin, Coşkun'un ölmeden önce kendisini hastaneye götüren sağlık görevlilerine karşı komşularının arkadaşlarınca vurulduğunu söylemesiyle aydınlandığı ortaya çıktı.

Olay, 2017 yılında Buca'da meydana geldi. Ersin Coşkun, bir süre önce karşındaki daireye taşınan S.A. (24) ve Ö.A. (25) adlı kadınlara iddiaya göre, sözlü tacizde bulundu. Kadınlar da olayı arkadaşlarına ve daireyi kiraladıkları emlakçıya söyledi. Kadınlar, beraberindeki arkadaşları ve emlakçı ile Coşkun'un evine gitti. Burada Ersin Coşkun ile grup arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüyüp kavgaya dönüştü. Gruptakiler, Coşkun'u önce dövdü ardından da bıçakladı ve tabancayla vurarak yaraladı. Bina sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Ersin Coşkun doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Ersin Coşkun'un, ölmeden önce sağlık görevlilerine kendisine saldıranların karşı komşuları ve onun arkadaşları olduğunu söylemesi üzerine olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını da incelemeye aldı.
Görüntülerden, şüphelilerin kimliklerini belirleyen polis, düzenlenen operasyonla daireye yeni taşınan S.A. ve Ö.A.'nın yanı sıra arkadaşları A.A. (32), M.Y.A. (29), S.A. (31), Ş.D. (29), N.K. ve emlakçı M.K.'yi (28) gözaltına aldı. Şüphelilerle ilgili 11 ev ve 3 otomobilde yapılan aramada ise 3 tabanca, 2 av tüfeği, 3 bıçak ve çok sayıda mermi ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 8 kişi, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sanıklar hakkında 'kasten öldürme', 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'ruhsatsız silah bulundurma' suçlarından dava açıldı. Sanıklardan S.A. ve Ö.A. isimli kadınlar ise ilk celsede tahliye edildi.
'POMPALI TÜFEK ZATEN BENİM BOYUM KADAR'
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanıklar A.A., M.Y.A., S.A., Ş.D., N.K. ve emlakçı M.K. ile tarafların avukatları katıldı. Duruşma savcısı, esasa yönelik mütalaasında tutuklu sanıkların hepsine 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası verilmesini isterken, 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'ruhsatsız silah bulundurma' suçlarından da cezalandırılmalarını, S.A. ve Ö.A. isimli kadınların ise beraatini talep etti.
Karar öncesi son sözleri sorulan sanıklardan Ş.D., "Sanık N.K., pompalı tüfeğin havluya sarılı ve benim belimde olduğunu söylüyor. Zaten benim boyum pompalı tüfek kadar. Eve en arkada giren benim ve bende silah yoktu. A.A. olaydan sonra N.K.’ye bıçağı ne yaptığını sordu. N.K. bıçağı olay yerine attığını söyleyince A.A.'nın 'Keşke atmasaydın ben onunla adamı vurdum' şeklinde bir cümlesi oldu. Takdir mahkemenindir, beraatimi istiyorum" dedi.
'OLAYDA ALET KULLANMADIĞIMI HERKES SÖYLEDİ'
Sanık A.A. da üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, "Bu olayın bizimle alakası yoktur. Ben olay sırasında Ş.D.'yi değil, elinde bıçak olan N.K.'yi durdurmaya çalıştım. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
Sanıklardan S.A. ise olayla ilgisinin bulunmadığını iddia edip, "Maktulün kapısına bırakılan N.K.'dir. Olaydan sonra komşular evden çıkan kirli sakallı ve elinde silah olan 'Gazi' lakaplı M.Y.A.'yı teşhis etmiştir. Olayda benim herhangi bir alet kullanmadığımı herkes söylemiştir. Ben bu olayın hiçbir yerinde yokum. Sadece eve girdiğim doğrudur. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" dedi.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmezken, sanık avukatları ise mütalaaya katılmadıklarını belirterek, müvekkilleri için beraat ve tahliye talebinde bulundu.
SANIKLARA CEZA YAĞDI
Mahkeme heyeti, sanıklardan A.A., M.Y.A., S.A., N.K. ve emlakçı M.K.'ye 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası verirken, diğer sanık Ş.D.'yi aynı suça yardım ettiği gerekçesiyle 11 yıl hapis cezasına mahkum etti. Tüm sanıklara 'konut dokunulmazlığını ihlal' suçundan 4'er yıl, 'ruhsatsız silah bulundurma' suçundan ise M.K.'ye 2 yıl, M.Y.A.'ya 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan tutuksuz sanıklar S.A. ve Ö.A. isimli kadınlar hakkında beraat kararı vererek duruşmayı bitirdi.

10 Nisan 2019 Çarşamba

Mimar Sinan, 431'inci ölüm yıldönümünde İzmir'de anıldı

Mimar Sinan, 431inci ölüm yıldönümünde İzmirde anıldı
İZMİR’de, Mimar Sinan’ın 431'inci ölüm yıldönümü nedeniyle, Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve İzmir Serbest Mimarlar Derneği tarafından anma etkinliği düzenlendi.
Mimar Sinan'ın İkinci Kordon'daki anıtı önünde düzenlenen anma etkinliğine Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve İzmir Serbest Mimarlar Derneği üyeleri katıldı. Anıta çelenk bırakılmasının ardından basın bildirisini okuyan Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, "Sinan’ın mirası; mimar olarak kente ve topluma karşı sorumluluklarımızı hatırlatan toplumsal bir kültür öğesidir. Bütünlük içinde korunması gereken bu miras ve eserler, günümüzde sermaye ve finans odaklı, yapılı çevre kültürünü modern çağa taşıyamayan kamusal politikalar aracılığıyla tahrip edilmekte; Büyük Usta’ya öykünen, Sinan taklidi ile cami mimarlığı tekrar tekrar üretilmektedir. Cumhuriyet devrimi ve genç Türkiye’nin mordernleşme sürecinde; kültürel varlıkların tespiti, korunması ve gelecek nesillere aktarılması için alınan tedbirler ve yürütülen çalışmalar terk edilmekte, insanlık mirası olan mimari ve kültürel mirasımız, tutarsız ve rant odaklı planlama politikaları nedeniyle geri dönülemez biçimde zarar görmektedir. Büyük Usta Mimar Sinan’ı, kültürümüze ve uygarlık tarihine yapmış olduğu katkıları nedeniyle saygıyla anarken, başta karar vericiler olmak üzere herkesi çağdaş yaşama, demokrasiye, Cumhuriyet’e ve onun mimarlık değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz" dedi.
İzmir Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Hüseyin Egeli de "Şehirleri yönetenlerin ve şehirlerle ilgili karar verenlerin, biraz da olsa Sinan aklıyla hareket etmelerini umduğumuz bir gün olsun" diye konuştu.
Her yıl Mimar Sinan’ın ölüm yıl dönümünü takip eden hafta boyunca anma etkinlikleri düzenleyen Mimarlar Odası, her iki senede bir de anısını yaşatmak üzere Ulusal Mimarlık Ödülleri kapsamında deneyimli meslektaşlarını 'Mimar Sinan Büyük Ödülü' ile onurlandırıyor.

9 Nisan 2019 Salı

Alperen'in ölümünde ihmali bulunan öğretmene de ceza çıktı

Alperenin ölümünde ihmali bulunan öğretmene de ceza çıktı
 İZMİR'in Çiğli ilçesinde, 3 yaşındaki Alperen Sakin'in unutulduğu anaokulu servisinde yaşamını yitirmesine ilişkin davada, ihmali bulunduğu gerekçesiyle yargılanan tutuksuz sanık öğretmen Nurcan A., 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Olay, 15 Ağustos 2017 tarihinde Çiğli ilçesi Köyiçi Mahallesi'nde meydana geldi. Buket- Serkan Sakin çiftinin oğulları Alperen Sakin, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na götürülmek üzere servis minibüsü şoförü Taner İşgören (47) ile rehber personel Dilara K.'ye (17) teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada Dilara K., ağlayan bir öğrenciyi alarak, okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Sıcak havada serviste unutulan küçük çocuk, yaşamını yitirdi.
Olayın ardından, anaokulunun sahibinin de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında 'taksirle adam öldürmek ve delilleri yok etmek' suçlarından dava açıldı. Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın geçen yıl 19 Temmuz'daki karar duruşmasında, Alperen'in ölümünde ihmali oldukları ve delilleri yok etmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle sanıklardan Taner İşgören'e 9 yıl, rehber personel Dilara K.'ye 9 yıl, servis minibüsü şoförü Taner İşgören'in eşi ve aynı zamanda anaokulunun sahibi olan Yurdagül İşgören'e 5 yıl, diğer görevliler Arzu Gülmez'e 6 yıl, Bekir Gül'e 5 yıl, Ahmet Somun'a 5 yıl hapis cezası verildi. Kararın temyiz edilmesinin ardından İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14'üncü Ceza Dairesi'nce yapılan incelemede, yerel mahkemenin yaptığı yargılamada bazı eksikliklerin bulunduğu gerekçesiyle kararı bozdu. Bozmanın ardından yeniden yapılan yargılamada, daha önce 9 yıl hapis cezası alan sanıklardan Taner İşgören'e 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Taner İşgören, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Yerel mahkeme tarafından 5 yıl hapis cezasına çarptırılan kreş sahibi Yurdagül İşgören'e 7 yıl 6 ay, 6 yıl hapis cezası alan Arzu Gülmez'e 2 yıl 6 ay, 9 yıl hapis cezası alan Dilara K.'ye 5 yıl,  5 yıl hapis cezası alan Bekir Gül'e 3 yıl 20 gün ve yine 5 yıl ceza alan Ahmet Somun'a ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.  Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürü Mesut U. ile şube müdürleri Hüseyin B. ve Şener Ş. hakkında da 'görevi ihmal'den açılan davada da sanıklar 1'er yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı, hükmün açıklanması geri bırakıldı
ÖĞRETMENE DE CEZA
Bu iki davada da sanıklar arasında olmayan anaokulu öğretmenlerinden Nurcan A. hakkında  'ihmali olduğu' gerekçesiyle dava açıldı. Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuksuz sanık Nurcan A., anne Buket baba Serkan Sakin ile tarafların avukatları katıldı. Alperen Sakin’in annesi Buket Sakin, Nurcan A.’nın öğretmenlik mesleğinin elinden alınması gerektiğini söyledi. Sakin ailesinin avukatı Şenol Diş ise sanığa herhangi bir indirim yapılmadan ceza verilmesini talep ederek, "Ağustos sıcağında bir çocuğun saatlerce kapalı bir aracın içerisinde bırakılması sonucunda o çocuğun ölümü kaçınılmazdır. Sanığın olası kast hükümleri gereğince cezalandırılması gerekiyor" dedi. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Nurcan A. beraat talebinde bulundu. Hakim, sanığa 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası verirken, aynı süre içinde öğretmenlik mesleğini yapamayacağına hükmetti.