-->

Çeviri

31 Temmuz 2016 Pazar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklamalar

15 Temmuz gecesi darbe girişimini eniştesinden öğrendiğini söyleyen Erdoğan, "21.30 gibi eniştem beni arıyor. Beylerbeyi Sarayı'nın orada bir hareketlilik var diyor. Bu haberi aldıktan sonra ben inanamadım. Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var dedim" diye konuştu. Erdoğan, TSK'daki yapılanmayla ilgili de çok önemli açıklamalarda bulundu. Taksim projelerinden de bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Taksim Kışlası'nın olduğu yer... Burada tarihi bir eser var. Burada muhteşem bir eser var. Bunu oraya diktiğimiz anda onunla ilgili gösteri yapanların hepsi onun önünde resim çektirecek." dedi. Erdoğan, askeri okulların kapatılarak bunlar yerine Milli Savunma Üniversitesi kurulacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanATV-A Haber ortak yayınında 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruları yanıtladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz akşamı darbe girişimini ilk öğrendiğinde neler hissettiğinin sorulması üzerine Erdoğan, sözlerine, "Şu anda ülkemin tüm şehirlerinde, meydanlarında bu demokrasi nöbetini devam ettiren aziz milletimi özellikle kucaklıyorum çünkü bu olay ülkeme has bir olaydı. Dünyanın hiçbir yerinde demokrasi mücadelesini bu kadar şanlı, bu kadar başarılı veren bir başka ülkeyi ben tanımadım." diyerek başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye destek için ilk arayanlar arasında Katar Emiri olduğunu söyledi.
"AHLAKİ OLMAYAN YOLLARA BAŞVURUYORLAR"
Başka ülkelerden de arayanlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, darbe girişiminin ardından ikinci gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ardından da Amerika ile Avrupa ülkelerinden bazı liderlerin aradığını hatırlattı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Fakat arayanlar şunu söylediler, 'Darbeye karşı verdiğiniz bu mücadeleden dolayı kutlarız.' Ama kimse kalkıp da kendisi veya bir ilgili, yetkili bakanını buraya göndermek zahmetinde bulunmadı. Fransa'da terör örgütünün verdiği herhangi bir kayıpta, diyelim 5, 10 kişi ölmüş, oralarda binlerce, on binlerce insan yürüyüş yaptı. Ama Türkiye'de bir darbe girişimi yapılıyor ve bu darbe girişiminde Türkiye Cumhuriyeti devleti ki NATO'nun en önemli ülkesi, 80 milyon nüfusu olan bu ülke, demokrasiyi iyice hazmetmiş böyle bir ülkede böyle bir hareket yapılıyor. Bu hareketi yapanların durumu belli. Bunlar 'Tebrik ederiz ama şu anda askerler toplanıyor, polisler toplanıyor, yargı toplanıyor. Bunların geleceği bizi endişelendiriyor.' Bunu diyecek kadar da ahlaki olmayan yollara başvuruyorlar.
Çok açık ve net olarak söylüyorum. Bu, ahlaki değildir, bu, demokrasi ahlakıyla bağdaşmaz, demokrasi böyle bir şeyi de kabul etmez. Ne demek bu? Ama, ancak, fakat... Böyle bir şey olabilir mi? Olacaksanız dürüst olun, eğer dürüst olmayacaksınız sizin o darbe girişimiyle ilgili açtığınız telefonların benim için hiçbir anlamı yok. Niye? Çünkü bu mücadeleyle ilgili örneğin biz diyoruz ki 'Bu adam, şu anda 1999'dan beri Amerika'da. Amerika, bu adamı vermelidir. Bize diyorlar ki, delil."
"HER TÜRLÜ KONFORUYLA ORADA YAŞIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz öncesi dosyalardan, elektronik ortamda ve farklı şekilde gönderdiklerinin olduğunu, bu sürece yönelik gönderdikleri ve göndereceklerinin de bulunduğunun altını çizdi.
Bugüne kadar ABD herhangi bir teröristle ilgili Türkiye'den talepte bulunduğunda, Türkiye'nin bunu karşıladığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ama bununla ilgili böyle bir şey söz konusu olmadığı gibi 1999'dan bu yana 400 dönümlük bir arazi içinde, bir çiftlikte her türlü konforuyla orada yaşıyor. Ben, bir yıl önce bu kişiyi istiyorum ve diyorum ki, 'Bakın böyle böyle, ülkenizde böyle birisi var, bu adamın konumu budur, şu anda da bu adam bizim Milli Güvenlik Strateji Belgemize farklı bir şekilde giriyor, daha sonra somut bir şekilde de girecek.'
Beni üzen, bunun dışında da Batı ülkelerinde, Afrika'da ve birçok yerde bütün bunlar örgütlenmiş. Dünyada terör örgütleri bunun kadar yaygın değil, bunun kadar yaygın dünyada bir ikinci terör örgütü yoktur. Bütün kıtalarda bu terör örgütü yaygın bir durumda var. Ama her okul, orada aslında bir 'terör örgütü şubesi' görevini görüyor.
MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ KURULACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan, liseler, mesleki okullardan rahatlıkla Harp Okullarına giriş olacak. Fakat Harp Okullarının üzerinde bir çatı oluşacak. Milli Savunma Üniversitesi kurulacak. Milli Savunma Üniversitesinin altında Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu, Deniz olacak. Bütün bunlarla beraber bir şey daha olacak. Kurmay, kıdem bunların hepsi gidiyor. Peki ne olacak? Kara, hava, deniz, buralarda okuyanların hepsi lisans öğrencisi. Lisansüstü, kurmaylık yerine geçmiş olacak." dedi.
Jandarma Akademisi kurulacak
Jandarma Akademisi kurulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu akademi, ciddi bir eleman yetiştirme merkezi haline gelmiş olacak. Bu süreçte bir başka adım ise bütün askeri hastaneler Sağlık Bakanlığına bağlanacak. Sağlık Bakanlığı, buranın işletmesini ve yönetimini tamamen kendisi ele alacak."
"ASKER KENDİ İŞİNİ YAPSIN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tersanelerin Milli Savunma Bakanlığına bağlanacağını söyledi.
"Asker kendi işini yapsın" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tersaneler vesaire bunları biz özel sektör olarak çok daha başarılı bir şekilde yürütme şansına sahip olduğumuz gibi bunu Milli Savunma Bakanlığı aynı zihniyet, aynı kabiliyetle çok daha başarılı bir şekilde yapar ve dört senede, beş senede bir fırkateyn üreteceğiniz yerde bunu gelir iki senede, iki buçuk senede üretirsiniz."
"GENELKURMAY BAŞKANI, MİT, CUMHURBAŞKANINA BAĞLANACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuvvet komutanlıklarının tamamının Milli Savunma Bakanına bağlanacağını söyledi.
Muhalefetteki siyasi partilerin liderleriyle de görüşmeler yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlarla da küçük anayasa paketi eğer gerçekleştirilebilirse, Genelkurmay Başkanı, MİT, bunlar da Cumhurbaşkanına bağlanacak. Böyle bir adımı atacağız." dedi.
"NORMALLEŞME SÜRECİNİN HIZLANMASI ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu akşam Sayın Başbakan ile de görüşecektim, şöyle bir teklifim var, 'Biz bu demokrasi nöbetini önümüzdeki hafta pazar günü (7 Ağustos) Yenikapı'da farklı bir şekilde ele alalım' diyorum. Taçlandıralım, orada yapalım. Orada bütün Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesi, mehterimiz ve bu sürece katkıda bulunan sanatçılarımız, sporcularımızla bir arada olalım. Millet orada bir arada olsun. Tüm siyasi partilerimizin bütün lider kadrolarını da davet edelim, onlarla orada bir arada olalım ve böylece oradan tüm Türkiye'ye mesajımızı hep birlikte verelim. Normalleşme sürecinin hızlanması da ülkemiz için çok çok önemli." dedi.
"CİDDİ BİR İSTİHBARAT ZAFİYETİ VAR"
"Darbe girişimine giden süreçten ne zaman haberdar oldunuz?" sorusuna Erdoğan, şöyle cevap verdi:
"O gün 21.15 civarında falan, Ankara ve İstanbul'da askeri araç gereçlerin bir hareketlenme içerisinde olduğuna dair böyle bir şeyin başladığını duyuyoruz. 21.30'da eniştem beni arıyor ve diyor ki 'Beylerbeyi Sarayı'nın orada bir hareketlilik var. Asker orada araçlarla geldi ve sivil araçların köprüye girişini engelliyor, durdurdular.' Bu haberi aldıktan sonra ben inanamadım. Kendisine 'Ya Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var' dedim. Daha sonra MİT Müsteşarımızı aradık ama ulaşamadık ilk etapta. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanımı aradım, ona da o arada ulaşamadım ve daha sonra Sayın Fidan'a ulaşma fırsatı olduğunda kendisinden bu bilgileri almaya başladım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fidan'a saat 22.00'ye doğru ulaştığını ve kendisiyle görüştüğünü, bilgi aldığını söyleyerek, "Bu süreç içerisinde maalesef bir gerçeği tespit ettik ki burada ciddi bir istihbarat zafiyeti var, bu istihbarat zafiyeti olmamış olsa bu saate kadar bu olmaz. Çünkü bir darbede bir saatin, iki saatin çok çok önemi var." dedi.
"DÜŞMAN BİLE BUNU YAPMAYA MUKTEDİR OLAMAZ"
Bütün bu yaşananlara rağmen anında bazı müdahalelerin yapılabildiğini, alçak uçuşu yapanlara karşı bazı tedbirler alındığını belirten Erdoğan, TBMM'nin bu uçaklar veya helikopterlerden gelen tür müdahaleler karşısında ciddi bir koruma sisteminin olmamasını "talihsizlik" olarak niteledi.
Özel Harekat binasının bombalandığını ve 52 şehit verildiğini hatırlatan Erdoğan, bunu asker kılığına bürünmüş teröristlerin yaptığını söyledi. "Bombaladığı yer neresi? Özel Harekat. Kimdir bu Özel Harekat? Bu ülkenin güvenliğini sağlayan bizim polisimiz. Senin kardeşin bunlar, aynı işi yapıyorsunuz." diyen Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Oraya geliyorsun bombalıyorsun ve orada 52 kardeşimiz bizim şehit oluyor. Sizde ne vicdan var. Düşman bile bunu yapmaya muktedir olamaz, çünkü buraya kadar giremez. Ama bunlar bu namussuzluğu, alçaklığı yaptılar ve Pensilvanya'daki hala yalan makinası orada çalışıyor, yalan söylemeye devam ediyor. Onlara hala gönül vermiş olan vatandaşlarıma sesleniyorum, hala mı bunun peşinden gideceksiniz, hala mı bunlarla beraber hareket edeceksiniz, daha neyi görmeniz gerekiyor, daha görecek bir şeyler mi lazım size? Belgeleriyle, bilgileriyle her şey ortada."
"GEZİ OLAYLARINDAKİ ANI BANA YAŞATTI"
Kulenin işgalcilerden kurtarılmasından sonra pistin aydınlatıldığını ve inişi gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, pist aydınlatılmamış olsa bile inmeyi planladıklarını aktardı. Pilota pist aydınlatılmadan inip inmeyeceği sorduğunu anlatan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
"Pilot, 'inerim ama sizi riske edemem' dedi. 'Niye' dedim. 'Olur ya oraya bir unsur koyabilirler, bu kamyon olur, tank olur, şu, bu vs.' Dedim ki, 'bizim uçağımız çok kısa mesafede durabilen, çok kısa mesafede de havalanabilen bir uçak.' 'Riske edemem Cumhurbaşkanım' dedi. Böyle deyince, 'Sen şöyle bir üstünde bir tur at bakalım, birkaç tur, bir şey var mı, unsurlardan falan. Yakıtın ne kadar' dedim, '3-4 saatlik yakıtım var' dedi. 'O zaman mesele yok' dedim. 'Gerekirse buraya ineceğiz. Ona göre de sen devam' dedim. Kendi farlarıyla zaten bunu yapabilecek güçte. Aydınlatınca zaten problem kalmadı, indik.
İndiğimiz andan itibaren uçaklar, o F-16'lar üzerimizde alçak uçuş yapıyorlar ve alçak uçuşlar ses hızının üzerine çıkınca orada çok ciddi bir patlama duyuyorsunuz. Adeta böyle bomba atmış gibi. Onunla mesela Devlet Konukevi'nin camları patladı. Tabii yanımda torumlarım var, onlar da ürküyorlar, korkuyorlar. Üç torunum, birisi 9 aylık bir torunum, diğerleri daha yetişkin ama onlar da ciddi manada korkuyorlar. Buna rağmen hamdolsun orada Devlet Konukevi'nin önünde tüm halkımın, milletimin gerek apronda gerekse terminalin önünde toplanışları, onların oradaki gerçekten o dik duruşları, o demokrasi nöbetine başlamış olmaları tabii aynen Gezi olaylarındaki anı bana yaşattı. Orada da Cezayir dönüşünde 100 bin kişi terminalin önüne gelmişti, adeta öyle bir tablo ile karşı karşıyaydık."
"SIFIR KİLOMETRE BİR DEVLET YAPISIYLA YÜRÜNMESİ GEREKİYOR"
Erdoğan, 2 bin 191 yaralı olduğunu, onlarda çok farklı bir yürek bulunduğunu söyledi. Darbenin terörü yaygınlaştırdığını anlatan Erdoğan, FETÖ'nün terör örgütleriyle müşterek hareket ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunun PKK'dan farkı yok, PKK'dan daha öte. Onlarla da müşterek hareketleri var. PYD ile müşterek hareketleri de var, bunlar DAİŞ'le de müşterek hareket içindeler. Bundan sonra hedef bu ülkeyi işgal. Bunu görmemiz lazım. Onun için de özellikle buna gönül veren vatandaşlarım varsa kendilerini check etsinler. Gazete ilanlarıyla, vesaireleriyle bu iş çözülmez. 'Yeni anladık', vesaire, çözülmez. Artık anlamamak için hiçbir sebep -kusura bakmasınlar- kalmamıştır. Gerekçesi bu işin yoktur. Bundan sonra yargı, emniyet, silahlı kuvvetlerimiz, hepsi ellerinden ne geliyorsa yapacaklardır."
Devletin, silahlı kuvvetlerin, yargının yeniden yapılanması sürecine gidildiğini dile getiren Erdoğan, bütün bunlarla beraber ayıklamaların yapılması, bu ayıklamalarla da "sıfır kilometre bir devlet yapısıyla" yürünmesi gerektiğini vurguladı.
"O NE ALNINDAN ÖPÜLESİ BİR ASTSUBAYIMIZ"
"İşte bir astsubayımızın (Astsubay Ömer Halisdemir) kalkıp da Özel Kuvvetler'de, o generali öldürmesi... O ne alnından öpülesi bir astsubayımızdır. O bir defa çok farklı bir evladımızdır." ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şehit olmayı göze aldı ve o generali, orada öldürdü. Çünkü bunlar vatan hainiydi. 'Senin emrine, sen vatan hainisin, uymam.' dedi ve öldürdü. İşte burası çok önemli. Bunu yaparken de o şehadete koştu. Dün akşam eşi ve yavrularıyla da burada tanıştım, görüştüm. Artık onlar benim evladım. Onlara inşallah o şekilde bakacağız ve öyle onları bağrımıza basacağız. Buna benzer jandarmada çok ilginç şeyler oldu. Oradaki komuta kademesi gerekli dersi, oradaki hainlere verdi. Bunun benzerleri çok oldu. Ama tabii biz şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız. Yaralılarımızın, gazilerimizin kanını yerde bırakmayacağız."
"KUVVETİ BİRLEŞTİRMİŞ OLACAĞIZ"
Bir diğer önemli adımın, Sahil Güvenlik Komutanlığının İçişleri Bakanlığına bağlanması olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Şimdi belki bundan sonra Kıyı Emniyeti, Sahil Güvenlik... Bu ikilem de ortadan kalkmış olacak. Böylece kuvvetler ayrılığından buradaki kuvveti birleştirmiş olacağız. Sahil Güvenlik, Kıyı Emniyeti. Böylece çok daha müşterek ve büyük bir güçle denizlerimizi sağlama almış olacağız." şeklinde konuştu.
"Yavaş yavaş burada ordunun da küçültülmesi sürecine girmiş oluyoruz." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Jandarmadaki ciddi bir sayı, yani er, erbaştan, onlarda tenkisata gidilince o azalmış olacak. Tamamen profesyonel kısım orada kalmış olacak. Hareket kabiliyetini şu anda artırıyoruz. İçişleri Bakanlığının hareket kabiliyeti, teknolojik olarak çok daha ileri gidecek. Yatırımlar noktasında oraya çok daha ciddi yatırımlar yapılacak. Silah, mühimmat noktasında çok daha güçlü hale gelecek. Yani terörle mücadelede artık polisimizin, jandarmamızın bu noktadaki gücünü çok daha artıracağız. Bu gücün artmasıyla birlikte terörle mücadelede çok güçlü bir inşallah yani polis, jandarma el ele bu işi yürütmüş olacaklar."
"ASKERİ OKULLAR KAPATILACAK"
"Bugün yeni bir hazırlığı yaptık. Şu anda Sayın Başbakan, Milli Savunma, İçişleri onun çalışmasını yürütüyorlar. Hemen öyle zannediyorum ki bugün, yarın o da Resmi Gazete'de yayımlanacak." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"O da askeri okullar meselesi. Burada çok büyük önem arz ediyor. Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan liseler, mesleki dengi okulları... Buralardan rahatlıkla harp okullarına giriş olacak. Fakat harp okullarının üzerinde bir çatı oluşacak. O çatı da Milli Savunma Üniversitesi kurulacak. Milli Savunma Ünivesitesinin altında Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu, Deniz, bunlar olacak. Fakat bütün bunlarla beraber bir şey olacak. Orada kurmay, kıdem bunların hepsi gidiyor. Kara, hava, deniz, burada okuyanların hepsi lisans öğrencisi. Lisans üstü, kurmaylık yerine geçmiş olacak."
 "TERSANELER MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞINA BAĞLANACAK"
Tersanelerin de Milli Savunma Bakanlığına bağlanacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Asker kendi işini yapsın. Tersaneler vesaire bunları biz özel sektör olarak çok daha başarılı bir şekilde yürütme şansına sahip olduğumuz gibi bunu Milli Savunma Bakanlığı aynı zihniyet, aynı kabiliyetle çok daha başarılı bir şekilde yapar ve 4 senede, 5 senede bir fırkateyn üreteceğiniz yerde bunu gelir 2 senede, 2,5 senede üretirsiniz. Bu adımları atarsınız. Çünkü biz dünyayla farklı bir yarışın içindeyiz. Zamanla yarışacağız. Bunu başarmamız lazım. Geldiğimizden bu yana bizim özelleştirmede attığımız adımlar ortada. Bunu bu şekilde yürüteceğiz. Buna benzer, şu anda aynı şekilde, askeri yargıda çok ciddi bir değişimi bekliyoruz. Bunların adımlarını atacağız. İnanıyorum ki şimdi son çıkaracağımız paketle birlikte Silahlı Kuvvetlerimiz çok daha güçlü bir hale gelecek.
"BU MÜCADELEYİ TERÖRLE MÜCADELEDE DE DEVAM ETTİRMEMİZ LAZIM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zamanda ülkede hala devam eden terör eylemleri olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Sekiz şehit dün verdik. Şimdi bu terör eylemlerini bir kenara koyabilir miyiz, bunu yok farz edebilir miyiz? Bizim şu anda darbe girişimine karşı verdiğimiz mücadeleye bir taraftan da aynı şekilde şu anda terörle mücadelede devam etmemiz lazım. Burada hem darbe hem terörle mücadelede bizim bir ve beraber olmamız lazım. Bu konuda ben inanıyorum ki gerek CHP gerekse MHP, iktidar partisiyle beraber hareket edeceklerdir. Çünkü onların da terörle mücadele konusunda hassasiyetlerini biliyorum. O günkü görüşmede de zaten bunlar açıkça ortaya kondu. Çünkü Türkiye bir terör ülkesi olamaz, bu milleti kimse bölemez, buna muktedir olamayacaklar."
TAKSİM MEYDANI İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR: KARŞI OLANLAR FOTOĞRAF ÇEKTİRECEK
Erdoğan, Taksim projeleri için de şunları söyledi:
Şu anda Taksim Kışlası'nın olduğu yer... Burada tarihi bir eser var. Burada muhteşem bir eser var. Bunu oraya diktiğimiz anda onunla ilgili gösteri yapanların hepsi onun önünde resim çektirecek. AKM şu anda bir ucube. Çok güzel mimari çalışmalar yapıldı. Opera binası yapalım. Önünden de trafiği kaldıralım. Taksim Meydanı'nı çok daha huzurlu bir meydan haline getirebiliriz. Bölgede bir cuma mescidi yok. Bu üç eserle Taksim Meydanı'nı taçlandıralım. Bu bir şehir müzesi olabilir. Yani müze ile ilgili enstrümanlar satılır, tarih müzesi ise onunla ilgili şeyler satılır. Operas binası açığı kapatacaktır. İbadethane de o kalabalıkta açığı kapatır. 

30 Temmuz 2016 Cumartesi

Diplomalar yeni okuldan

Diplomalar yeni okuldan

Darbe girişiminin ardından kapatılan 15 üniversitenin 65 bini aşkın öğrencisi puan ve başarı sırasına göre aynı ilde başka okullara yerleştirildi. İstanbul, Ege, Dokuz Eylül gibi köklü kurumlara da geçen öğrencilerin diplomaları bu okullardan olacak.

OHAL’in ilk kararnamesiyle paralel Yapı’yla bağlantılı olduğu iddiasıyla 15 üniversitenin kapısına kilit vurulmuştu. Önceki gün toplanan YÖK Genel Kurulu kapatılan üniversitelerde eğitim gören 65 bin 216 öğrencinin üniversite geçişlerine ilişkin kararını verdi.
BAŞKA OKULA GEÇEBİLİRLER
Öğrenciler, YÖK tarafından yapılan yerleştirmelerin dışında isterlerse diğer devlet ya da vakıf üniversitelerine de yatay geçiş yapabilecek. Bu öğrencilerin diplomaları, yerleştirildikleri üniversiteler tarafından verilecek. Öte yandan kapatılan 15 üniversiteiçin toplamda 13 bin 311 kontenjan ayrılmıştı. Söz konusu üniversitelerin kapanmasıyla ayrılan kontenjanlar da iptal edilmiş oldu.
 ŞİFA’DAN EGE’YE
Bursa Orhangazi Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler Bursa Teknik Üniversitesi’nde, Canik Başarı Üniversitesi’ndeki 19 Mayıs’ta, Gediz’dekiler İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde, hukuk fakültesi öğrencileri ise Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, İpek Üniversitesi öğrencileri Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde, İzmir Üniversitesi öğrencileri Dokuz Eylül’de, Melikşah’taki öğrenciler Erciyes’te, Mevlana’dakiler Selçuk Üniversitesi’nde, eğitim fakültesi öğrencileri ise Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde, Murat Hüdavendigâr Üniversitesi öğrencileri İstanbul Üniversitesi’nde, Selahaddin Eyyubi öğrencileri Dicle Üniversitesi’nde, Şifa öğrencileri Ege’de, Süleyman Şahöğrencileri İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde, Turgut Özal öğrencileri Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde, Zirve öğrencileri Gaziantep Üniversitesi’nde başlayacak. Kanuni Üniversitesi ise eğitim-öğretim hayatına henüz başlamadığı için kapsam dışında bırakıldı.
FATİH İKİYE BÖLÜNDÜ
YÖK tarafından alınan kararla Fatih Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin Bezmialem Vakıf Üniversitesine, üniversitenin diğer programlarındaki öğrencilerin ise İstanbul Üniversitesi’ne yerleştirileceği açıklandı. 
AYNI SINIFTA BÜYÜK PUAN FARKI OLACAK
Kapatılan üniversitelerdeki öğrencilerin üniversite sınavlarında elde ettikleri başarı sırasının, gidecekleri devlet üniversitesindeki öğrencilerden oldukça düşük olduğu ortaya çıktı. Örneğin Dicle Üniversitesi’nin 2 yıllık Muhasebe Bölümü’nün başarı sırası 849 bin, Selahattin Eyyübi Üniversitesi’nin başarı sırası ise 1 milyon 558 bin. Aradaki başarı sırası farkı 709 bin. Bu durum eşitsizlik yaratabilir. 

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Üniversite tercihleri başladı mı? YÖK 2016 Üniversite tercihleri duyurusu..

Üniversite tercihleri başladı mı? YÖK 2016 Üniversite tercihleri duyurusu..

Üniversite tercihleri ile ilgili değişiklik yapıldı. YÖK yayınladığı yazılı bildiri ile 26 Temmuz'da başlaması beklenen 2016 üniversite tercihlerini 29 Temmuz tarihine erteledi. 2016 ÖSYS üniversite tercihleri 29 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Öte yandan, YÖK yetkilileri, Resmi Gazete'de yayımlanan Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan 15 yükseköğretim kurumuna ait bilgilerin tercih kılavuzundan çıkarılacağını belirtti.
24 TERCİH HAKKI
2016’da adayların 24 tercihte bulunma hakları var. Geniş bir aralıktan tercihlerini yapmaları öneriliyor. Adaylar tercih listelerinde istedikleri puan türünden bölümlere yer verebilirler. Bütün tercihlerin yalnızca adayın kendi alanından olması şart değil. Ancak adayların diğer puan türlerinden tercih yapabilmesi için ilgili puan türlerinin hesaplanmış olması koşulu var.
Örneğin MF-4’ten mühendislikleri tercih eden bir aday aynı zamanda iktisat tercihi de yapmak isterse, Y-TM-1 puanının hesaplanıp hesaplanmadığına bakmak zorunda. Puan hesaplanmadıysa ilgili programa tercih listesinde yer veremez. Adaylar hukuk, mühendislik, tıp ve mimarlık için getirilen başarı sırası sınırlamasını dikkate alarak bu bölümleri yazmalı.
İSTEMEDİĞİNİZ BÖLÜMÜ LİSTENİZE YAZMAYIN
Adaylar tercih listesinin en üstünde diledikleri takdirde kendi puan ve sıralamalarının çok üstünde olan bölümlere yer verebilir. Daha sonraki tercihlerinde ise çoğunluğu kendi başarı sırasına yakın veya denk gelen bölümleri yazmalılar. Listenin sonlarına ise başarı sıralamasının çok altında olan ve adayların açıkta kalma olasılığını en aza indirgeyecek bölümleri yazmaları önerilir. Ancak adayların gitmek istemedikleri bölümlere tercih listesinde yer vermemeleri gerekiyor.
İstemedikleri bir bölüme yerleştikleri takdirde ortaöğretim başarı puanları bir sonraki yıl yarı yarıya düşürülecek. Tercih sırasını oluştururken istek sırasına göre bölümleri sıralayabilirler. Yerleşmede esas olan tercih değil, puan sıralamasıdır.
Örneğin puanı birbirinden farklı iki öğrenciden, ilgili bölümü önce tercih eden değil, puanı yüksek olan kişi yerleştirilir. Tercih aralığının geniş tutulması, fazla sayıda tercih yapılması, listenin sonlarına doğru adayın başarı sıralamasının çok altında olan bölümlere yer verilmesi adayların yerleşme olasılıklarını artırır.
KAPATILAN ÜNİVERSİTEDEKİ ÖĞRENCİLERE NE OLACAK?
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK), Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan yükseköğretim kurumlarında kayıtlı öğrencilerin mağdur olmaması gerekli çalışmaların başlatıldığı ve en kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacağı bildirildi.
YÖK'ün internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 667 Karar Sayılı "Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname"nin 2'nci maddesi ile kararnamedeki listede yer alanvakıf yükseköğretim kurumlarının kapatıldığı belirtildi.
Açıklamada, söz konusu kararnamenin 2'nci maddesinin 4'üncü fıkrasında, "Kapatılan yükseköğretim kurumlarında kayıtlı öğrenciler, Yükseköğretim Kurulu tarafından devlet üniversitelerine veya vakıf üniversitelerine yerleştirilir. Bu şekilde yerleştirilen öğrenciler, mezun oluncaya kadar vakıf yükseköğretim kurumlarına ödemeleri gereken ücretleri ilgili üniversiteye ödemeye devam ederler" ifadelerinin yer aldığı bildirildi.
"Fıkranın uygulanması ile ilgili olarak usul ve esasları belirlemeye, uygulamayı yönlendirmeye, her türlü tedbiri almaya ve ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Yükseköğretim Kurulu görevli ve yetkilidir" hükmü uyarınca da öğrencilerin mağdur olmaması için YÖK tarafından gerekli çalışmaların başlatıldığı ve en kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacağı duyuruldu.
667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ekli (IV) sayılı listesindeki vakıf yükseköğretim kurumları şöyle: 
"Altın Koza (İpek) Üniversitesi (Ankara), Bursa Orhangazi Üniversitesi (Bursa), Canik Başarı Üniversitesi (Samsun), Selahattin Eyyubi Üniversitesi (Diyarbakır), Fatih Üniversitesi (İstanbul), Melikşah Üniversitesi (Kayseri), Mevlana Üniversitesi (Konya), Şifa Üniversitesi (İzmir), Turgut Özal Üniversitesi (Ankara), Zirve Üniversitesi (Gaziantep), Kanuni Üniversitesi (Adana), İzmir Üniversitesi (İzmir), Murat Hüdavendigar Üniversitesi (İstanbul), Gediz Üniversitesi (İzmir), Süleyman ŞahÜniversitesi (İstanbul)."

25 Temmuz 2016 Pazartesi

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun babası Asım Erdoğdu hayatını kaybetti.

CHP'li Erdoğdu'nun acı günü

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun babası Asım Erdoğdu hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, Asım Erdoğdu'nun cenazesi, 26 Temmuz Salı günü, Antalya'nın Muratpaşa ilçesindeki Yıldırım Beyazıt Camisi'nde ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
Cenaze törenine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katılması bekleniyor.

24 Temmuz 2016 Pazar

Eski vekil intihar etti

Eski vekil intihar etti

ski Afyon Milletvekili Kubilay Uygun'un bir otelde intihar ettiği öğrenildi. Uygun bugüntoprağa verilecek.

Türk siyasetinde parti değiştirmesiyle ilebilinen 'fırıldak' lakablı eski milletvekiliKubilay Uygun (61) ailesiyle kaldığı İstanbul Kemerburgaz'daki bir otel odasındaintihar etti.
Maddi sıkıntılar yaşadığı öne sürülen Uygun'un ailesine "İntihar ettiğim silahı satın otelin parasını ödeyin" notu bıraktığı öğrenildi.
DSP, DYP VE MHP
1995 yılında yapılan Afyonkarahisar'dan DSP milletvekili seçilerek Meclis'e giren Uygun, 1996'daki parti değiştirmeleri ile gündeme gelmişti.
Uygun, milletvekilliği öncesinde CHP ve ANAP'ta, Meclis'e girdikten sonra ise sırasıyla DSP, DYP ve MHP'de siyaset yapmıştı. 
Uygun'un cenazesinin bugün Gedik Ahmet Paşa (İmaret) Camiinde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği belirtildi. (Habertürk

22 Temmuz 2016 Cuma

Kadın Vali Ankara'da gözaltına alındı

Görevden alınan Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya, Ankara'da gözaltına alındı

Darbe girişiminin ardından görevden alınan Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya,Ankara'nın Sincan ilçesinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.

FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında 16 Temmuz'da görevden uzaklaştırılan Çetinkaya,Ankara'nın Sincan ilçesinde kaldığı babasının evinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.               
Çetinkaya'nın eşi, Sinop Garnizon Komutan Vekili Albay Temel Çetinkaya ise yürütülen soruşturma kapsamında "FETÖ üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alınmış, sevk edildiği mahkemece tutuklanmıştı.  

18 Temmuz 2016 Pazartesi

İçişleri Bakanlığı'nda büyük operasyon: 8 bin 777 personel görevden uzaklaştırıldı



İçişleri Bakanlığı'nda büyük operasyon: 8 bin 777 personel görevden uzaklaştırıldı

İçişleri Bakanlığı’na bağlı 8 bin 777 personel görevden uzaklaştırıldı. 7 bin 899 emniyet personeli ile 614 jandarma, 30 vali ve 47 kaymakamın listede olduğu öğrenildi.

Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatlarında görevli toplam 8 bin 777 personel görevinden uzaklaştırılmıştır. Görevden uzaklaştırılanlar arasında 1’i il valisi, 29’u merkez valisi olmak üzere 30 vali, 52 mülkiye müfettişi, 16 hukuk müşaviri, 1 genel müdür yardımcısı, 2 daire başkanı, 3 şube müdürü, 2 hukuk işleri müdürü, 92 vali yardımcısı, 47 kaymakam ve 1 kaymakam adayı olmak üzere 246 mülki idare amiri; 3 bin 21’i rütbeli 4 bin 774 polis memuru, 92’si sivil memur, 12’si bekçi olmak üzere toplam 7 bin 899 emniyet personeli; 2 tümgeneral, 9 tuğgeneral, 61 albay, 44 yarbay, 55 binbaşı, 93 yüzbaşı, 92 üsteğmen, 42 teğmen, 171 astsubay, 44 uzman çavuş ve 1 sivil memur olmak üzere 614 jandarma personeli; 1 tümamiral (Sahil GüvenlikKomutanı), 3 albay, 9 binbaşı, 2 yüzbaşı, 3 astsubay olmak üzere 18 Sahil Güvenlik personeli bulunmaktadır."

17 Temmuz 2016 Pazar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete teşekkür telefonu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete teşekkür telefonu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis Başkanı Kahraman ile CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHPlideri Bahçeli'yi arayarak teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanCHP ve MHP liderine darbe girişimine prim vermedikleri için teşekkür etti.

Erdoğan ayrıca TBMM Başkanı ismail kahramanı da arayarak kahramanca duruşlarından dolayı tüm milletvekillerine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı TBMM'nin onurlu bir duruş sergilenmesinden dolayı Kahraman'ı ve onun şahsında milletvekillerini tebrik etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aynı çerçevede Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'yi de arayarak, iktidar partisiyle birlikte demokrasiye ve millet iradesine sahip çıkarak darbe girişimine prim vermemelerinden dolayı teşekkürlerini ilettiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın demokrasiye sahip çıkma konusunda tüm partilerin ortak tavır sergilemelerinin önemini de vurguladığı öğrenildi

14 Temmuz 2016 Perşembe

İzmir'de suç makinesi yakalandı

İzmir'de suç makinesi yakalandı

İzmir’de polis tarafından yapılan operasyonla, 37 ayrı suçtan toplam 51 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis ve 313 bin TL para cezasına hükümlü 43 yaşındaki T.Ö. yakalandı.

Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, dolandırıcılık, yaralama, hakaret ve görevi kötüye kullanma başta olmak üzere toplam 37 ayrı suçtan 51 yıl 6 ay hapis ve 313 bin TLpara cezasına hükümlü T.Ö.’nün, İzmir’in Buca İlçesi’nde olduğunu belirleyip, yakalamak için çalışma başlattı. Hakkındaki hapis ve para cezası kesinleşmiş olan T.Ö. Menderes Caddesi üzerinde yakalananarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevkedilen T.Ö., tutuklanarak cezaevine konuldu.