-->

Çeviri

29 Mart 2016 Salı

’Deliler Bayramı’ tam not aldı

İZMİR’in Seferihisar İlçesi’nde Seferihisar Belediyesi Tiyatro Topluluğu (SEFTİT) tarafından sahneye konan ’Deliler Bayramı’ adlı oyun, izleyicilerden tam not aldı.

Dünya Tiyatrolar Günü’nde Belediye Kültür Merkezi’nde SEFTİT tarafından ’Deliler Bayramı’ adlı oyun sahneye konuldu. SEFTİT’te eğitim gören 16-77 yaş arası amatör tiyatrocular, sahne aldı. 77 yaşındaki Şaziment Özturanlı, en büyük alkışı alan isim oldu. Usta kalem Turgut Özakman’ın yazdığı, Tiyatro yönetmeni Vedat Murat Güzel’in yönettiği oyun, izleyicilerin beğenisini topladı.’Deliler Bayramı’ tam not aldıCHP’li Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar Belediyesi Tiyatro Eğitmeni Vedat Murat Güzel’e çalışmaları ve katkıları nedeniyle teşekkür ederken, yeteneklerini sergileyen kursiyerleri de tebrik etti.
Oyun, 29 Mart’ta Narlıdere Tiyatro Festivali’nde tekrar sergilenecek.

DHA

27 Mart 2016 Pazar

Konya'da babası eve gelmekte geciken kızını bıçak'la yaraladı

Eve geç gelen kızını bıçakladı

Konya’da bıçaklama sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılan 16 yaşındaki S.İ. adlı kız, kendisini babasının erkek arkadaşı olması ve geç geldiği için bıçakladığını söyledi. Kalçasından yaralanan genç kızın tedavisi sürerken, baba B.İ., gözaltına alındı.

Olay, saat 01.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Elmacı Mahallesi’ndeki müstakil evde meydana geldi. Bir genç kızın bıçakla yaralanma ihbarı üzerine çalışma yapanpolis, kalçasından bıçaklanan S.İ.’nin hastaneye kaldırıldığını belirledi. Genç kızın ailesi, kızlarının sokakta yürürken tanımadığı bir tinerci tarafından bıçaklandığını öne sürdü.

GERÇEK HASTANEDE ORTAYA ÇIKTI

Bunun üzerine hastaneye giderek S.İ.’nin ifadesine başvuran polisler, gerçeği ortaya çıkardı. Genç kız, erkek arkadaşının olması ve eve geç gelmesi nedeniyle tartıştığı babası tarafından bıçaklandığını ileri sürdü. Baba B.İ., polis tarafından gözaltına alındı. Bir plastik fabrikasında işçi olarak çalıştığı öğrenilen baba B.İ.’nin suç aleti bıçağı çöpe attığı belirlendi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

25 Mart 2016 Cuma

Üretici kadınlar Urla’da buluştu


İZMİR Kadın Kooperatifleri Koordinasyon Toplantısı, İzmir’in Urla İlçesi’ndeki Urit Ses Salonu’nda yapıldı.Üretici kadınlar Urla’da buluştu

Urla Belediyesi ve Urla Kadın Kooperatifinin ev sahipliğindeki toplantıya, Avukma, Balçova, Bayındır, Bayraklı, Bornova, Çeşme, Karşıyaka, Kavacık, Menemen, Mordoğan,Ödemiş ve Seferihisar Hıdırlık kadın kooperatifleri katıldı. Urla Kadın Kooperatifi Başkanı Duriye Kayserlioğlu, Kadın Emeği Değerlendirme Vakfı Koordinatörü Ayşe Temiztaş ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürü Aydan Kumral’ın açılış konuşmalarından sonra toplantı 8 Mart Kadın Emeği Fuarı’nın değerlendirilmesi, maliye muhasebesi ile ilgili bilgilendirme, gelecek dönemin etkinlikleri ve kooperatiflerde yapılan eğitimler gibi konuların değerlendirilmesi ile devam etti.


Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar da toplantıya gelerek farklı ilçelerden gelen üretici kadınlar ile selamlaşarak emekçi kadınlarla teker teker sohbet etti. Ardından kürsüye çıkan Başkan Uyar, Urla Belediyesi olarak Urlalı kadınlar için neler yapıldığını anlattı.

22 Mart 2016 Salı

ÇANAKKALE RUHU İLE VERİLEN EMEK

                            
      18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi anma ilçe programını Çağdaş Bilim Koleji üstlenmişti. Bendeniz de Burdur’a gidecektim.Program ileri tarihe alınınca, Ahmet Ünal arkadaşım da mutlaka izle diye bir bir imleç atınca zihnime;üstüne üstlük okulumuzun öğrencisi Ayşenur Tavas’a bizzat gözümün önünde yazdığı kompozisyonu mansiyon ödülü alınca çifte kavrulmuş  güzellik oldu gidişim.
     Evden vaktinde çıkamayınca geç kalmıştım. Minibüs ile Elegans Otelde buluşurduk nasıl olsa.Beni görüp geri dönen Sabancı Lisesinin müdürü Elaattin Bey hızır gibi yetişmişti.Eğitim de her zaman Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde ciddi ağırlıklar olur ,açıklar kapanmazdı. Bana Edebiyat dersleri için teklif gelmişti.Keşke zamanım olsaydı.Genelde Cuma günleri etkinlikler,imza günleri,kitap fuarları vb eylemlerin içinde olduğum için gelirim diyemedim.İçim de ezilmedi değil hani.Umarım kısa yoldan çözüm bulunur.
              Asansör ile beşinci kata çıkmıştık. Sahnenin duruşundan belliydi muhteşem bir program olacağı. Marmaris’te ilk kez klasik tören algısının dışında görsellik vardı. Sahnenin dışında köşede koro  ,sahnede drama yaşatılırken yerini almıştı.İlköğretimin en küçük sınıflarından oluşan güçlü koro göz dolduruyordu. Hele önce bazı sesler vardı ki adeta yaşıyordu ;duygulanmamak olanaksızdı.
          Sahnedeki  gençlerin bazıları iyi bir drama oyuncusu gibi özgüvenleri çok yüksekti.Bence,sunumun parça parça değil de bütünlük algısı içinde yönetilebilmesi  ile dikkat çekiciydi. Ezgili,öykülü,tarihten açılan sayfalar ile taçlandırılmış bir sunumdu.İç içe örülü ,birbirine ulak olan öğelerin zinciri içinde programın ne zaman bittiğinin çoğumuz farkına varamadık bile.
            Marmaris ‘in mülki amirleri ön koltuklarından kalktılar ayakta alkışlamakla kalmayıp ,sunumda tüm emeği geçen idareci,öğretmen öğrenci sırasıyla tebrik ettiler. Bir şey daha vardı tebrik kuyruğu epey uzamıştı .Marmaris halkı tebrik kuyruğundaydı. Öğrencimle ben de dalmıştım. Bizi de tebrik ettiler. Emeğe değer şarttı.
            Hamaset ağırlığı içinde bir başka ayrıntıda daha vardı bence salonu etkileyen.Herken ön sıradaki minik fakat kocaman yürekli kızcağın kendini ağlayışına kaptırmasından  etkilenmiş görünmesine bağlamıştı olayı oysa, asıl olan toprak altında yatan ölümsüz şehitlerimizin birer birer yeryüzü künyesiyle yeniden yoklanmasıydı.Hep klasik olay hikayesi gibi işlenen Çanakkale gerçeği yer altı ile yeryüzünü bütünlemişti. Kim nereden nasıl etkilendi bilemem benim gördüğüm bu algı muhteşemdi.Bence izleyicinin duyarlı oluşunu perçinleyen bir ayrıntıydı da...
                 Bir sunum,bir tören alkışlanır biter algısı yanlıştır. Yıllarca zihinlerde yaşar.Geçmişte okullarımızda 19 Mayıslarda yaşatılan şölen misali törenler hala anılıyor,ana,baba olmuş öğrencilerim tarafından. Bence,bugün 18 Mart sahnesinde görevli olanlar da o ruhu geleceğe taşıyacaklar.
                Metin yazımından ,sunumlarına  kadar ,görünen ,görünmeyen tüm emeği geçenleri kutluyorum.İyi ki sizleri izlemişim diyorum.

                                                                               KHA-  Hatice ALTUNAY

9 Mart 2016 Çarşamba

Zakir KAYA ""Akrebin fıtratında sokmak var,

FITRATININ GEREĞİNİ YAP,,MERHAMETLİ OL

Derviş suya düşen akrebi kurtarmak ister...

elini uzatınca akrep sokar;

derviş tekrar dener, akrep yine sokar.. 

Bunu görenler dayanamaz dervişe: 

"İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene daha ne diye yardım edersin." der.

Dervişin cevabı mânidardır:

"Akrebin fıtratında sokmak var, 
benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek, merhamet etmek; 
o fıtratının gereğini yapıyor diye,ben niye fıtratımı değiştireyim?

8 Mart 2016 Salı

İzmir 8 Mart Dünya Kadınlar gününde yepyeni bir kadın derneğine merhaba diyor.

İzmir 8 Mart Dünya Kadınlar gününde yepyeni bir kadın derneğine merhaba diyor.
Seçenekler için tıklayın
Denizyıldızı Kadın Platformu 8 Mart’ta kuruluşunu gerçekleştirerek hem 1857’de 129 kadın işçinin ölümü ile sonuçlanan kazaya atıf yapıyor hem de Deniz Yıldızı’nın hikâyesindeki gibi sahile vuran denizyıldızlarını tekrar suya bırakarak ‘bir tanesinin bile yaşayabilmesi ‘ için verilen çabayı hatırlatıyor.
Platform, kadınları tüketici kimliğinden çıkarıp üretimin bir halkası haline getirerek ekonomik, sosyal ve kültürel hayata katılımını attırmayı hedefliyor. Kurucuları arasında Sosyologtan ev hanımına, avukatından muhasebecisine, toplumun her kesimini temsil eden isimlerin yer aldığı platformun önceliği, güçlü kadın profilini topluma kazandırmak.

 Dernek Kurucu Başkanı ve aynı zamanda Buca Belediyesi Meclis üyesi Zeynep Şen, birçok kamu kurumuyla görüşerek fikir alış-verişinde bulunduklarını  ve bu işbirliği içerisinde projeler hazırladıklarını belirtti. Ayaklarının üzerine basan, özgüveni yüksek, iş hayatına(üretime) katkı sağlayan(ekonomik özgürlüğünü eline alan) kadın profilini öncelikle Buca’ya daha sonra İzmir’e yaymayı ve kadınlarımızın ekonomik hayata katılımını arttırmayı amaçladıklarını vurguladı.Kadınların ekonomik ve sosyal yönden güçlü olması yetiştirdikleri nesile de yansıyacak, iyi yetişmiş gençler ve güçlü aile kavramları genel olarak toplumu  da olumlu yönde etkileyecektir.. Hayat koşuşturması içerisinde maddi ve manevi zorluklarla mücadele eden toplumdan soyutlanan bir kadının bile hayatını değiştirebilmek, bizim için çok önemli.’’ dedi.

EMEKÇİ KADIN VE BAŞARAN KADIN

   
             
        8 Mart 1857 tarihinden Amerika Birleşik Devletinin  Newyork kentinde 40.000 dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları için başlatmış olduğu grev ,işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ardından nedeni belirsiz çıkan yangında yüz yirmi dokuz kadın işçinin kül olan bedenleri…Yıllar sonra emekçi kadınlar günü olarak anılmaları tarihe düşen önemli  sorumluluktur..
            Dünya emekçi kadınlar günü olarak tarihe geçen bugün hak aramanın bir sonucudur.ABD dokuma işçileri olan kadınların yaşam koşulları  diğer kadınların  hak ve mücadele anlayışına dönüşmüştür.
         Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921yılında Emekçi Kadınlar Günü  olarak kutlanmaya başlanmıştır. 1975 yılı ve onu izleyen yıllarda daha yaygın olarak kutlanmıştır.
         Dünya üzerinde kadın olmanın zorlukları,sıkıntıları,eziyetleri hep yaşanmıştır.Kadın ayaklar altında değil,başlar üzerinde yükseltilmeye layıktır.Kadın alçaltılırsa insanlık alçaltılır.Günümüzde  yaşadığımız hazin gerçeklik kadının ötekileştirmesi algısıyla yönetilmektedir.
   Ülkemizde bugün geldiğimiz noktada kadın evlere kapansın,toplumla olan bağı sıfırlansın istenmiştir.Komşu ülkelerde Radikal  İslamcı kadın modeli özenilecek bir tutum gibi gösterilmiştir.Kadın yalnızca çocuk doğuran,evinin kölesi olarak kalması gereken varlık olarak sokağa nasıl çıkacak ,ne giyecek ne giymeyecek…Gecenin ilerleyen saatleri asla sokakta olmayacak.Olursa da başına nelerin gelebileceğini  iyi bilecek. Bu vb konularda dinin sömürgenleri iş başına geçmiş verdikleri fetvalarla ağız uçuklatmıştır.
    Mustafa Kemal Atatürk yüzyılların alçaltılmış kadın çehresini yüceltmiştir. Kadını koruyan kollayan yasalarla ona seçme ve seçilme hakkı vermiş ,kadının demokrasi içinde yer almasını sağlayarak ,Türk kadınının özgür olmasını ve uygar yaşam biçimiyle taçlanmasını arzulamıştır.Onun kurduğu Cumhuriyetin biricik gururuyla tarihte başarılı ilk kadınlar dizgesi  tüm kadınların rehberi,önderi olmuştur.Ben birkaç örneği anımsatacağım sizlere. İlk Türk Gazeteci Suat Derviş,ilk kadın şair Fatma Aliye,İlk tiyatro sanatçısı Afife Jale,kadınlarımıza timsal olmuştur.Gurur tablomuz ilk kadın tarihçimiz Afet İnan ,ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen ve sayamadığım niceleri biricik gururumuz olmuştur.
    Kurtuluş savaşında mangal yürekli Ayşe Hatun,Nene Hatun ve benzeri bilinen ve bilinmeyen kahraman kadınlarımız yazılmış bir destanı arkalarında bırakarak  gül bahçesinde huzur bulmayı hak etmişlerdir.
   Bugün güçlü kadın asla istenmemektedir. Ben size olumsuzlukları tanımlamayacağım çünkü,fazlasıyla yaşıyoruz. Başarılı bilim kadınlarını,örnek alınacak kadınları bir satırla haberlerde noktalıyoruz.Onlar da algı zayıflığında eriyip gidiyorlar.Kadınlar üretimden yana  taraf olup örgütlenmelidir.Kadın dayanışma dernekleri bunun için vardır.
    Ülkede kadın bilinci varsa, aydınlık vardır, esaret yoktur.Ülkemizin kadınlarını,milletvekili, hukukçu,sağlıkçı ,mühendis,ressam, müzisyen, şair,yazar  vb saydığım ve sayamadığım neden olmasın Cumhurbaşkanı görmek elbette gurur vericidir.Kadın okursa tarafının fotoğrafı muhteşemdir ya okuyamazsa o zaman zanaat erbabı kadın ustalığını görmekten kıvanç duyacağız. Mahallemizin terzisi,yorgancısı gibi…
       Genç kızlarımızı,kadınlarımızı erkek  esaretinden kurtarmak, toplumda üreten mutlu bireyler olmalarını sağlamak olacaktır asıl gururumuz.Kırsaldan kente Türk kadını varlığını güçlü oluşundan alarak mücadelesini sürdürecek, gelecek hepimiz için aydınlık olacaktır. Umutsuzluk mayamız olmasın yeter ki…
        Ülkemizde kadınlarımızın,genç kızlarımızın acılı yüzleri gülsün.Hepimizin emekçi kadınlar günü kutlu olsun. 
                                                                                                                              7 MART2016 /MARMARİS

                                                                                                                                 Hatice Altunay

3 Mart 2016 Perşembe

Çeyrek altın fiyatları ne kadar oldu? Gram altın kaç TL? 3 Mart 2016

Çeyrek altın fiyatları ne kadar oldu? Gram altın kaç TL? 3 Mart 2016

Şubat ayı içerisinde iki kez tarihi zirvesini gören altın, hareketli günler yaşıyor. Son iki günden beri yatay seyir izleyen gram altın 116,60 TL oldu. Çeyrek altın fiyatlarında son durum ne? Çeyrek altın güne kaç TL'den başladı? Gram altın kaç TL? 3 Mart 2016 Perşembe gününe ait altın fiyatları…

Pazartesi günü 119,02 TL’ye çıkarak, yeni bir rekora imza atan altın, son iki günden beri yatay bir seyir izliyor. Şubat ayı içerisinde iki kez tarihi zirvesini gören altın, hareketli günler yaşıyor. Serbest piyasada dün 190 TL’den işlem gören çeyrek altının satış fiyatı şu dakikalarda 191,39 TL oldu. Güne 116,64 TL civarında giriş yapan 24 ayar külçe altının gramı dün 116,62 TL seviyesine kadar geriledi.
Şu dakikalarda gram altının alış fiyatı 116, 57 TL olurken, satış fiyatı ise 116,60 TL civarında alıcı buluyor. Günün ilk saatlerinde 188,97 TL olan çeyrek altının alış fiyatı 186,72 TL’den, satış fiyatı ise 191,39 TL’den seyrediyor. Şu sıralarda altının ons alış fiyatı ise 1.242,96 dolar olurken, satış fiyatı 1.243,15 dolara yükseldi. Serbest piyasada Cumhuriyet altını da 786,94 TL'den işlem görüyor.
Analistler, küresel düşük büyümenin getirdiği endişeler, bazı ülkelerdeki eksi faiz uygulamaları ve ABD'den gelen olumlu verilerle ABD Merkez Bankası’ndan (FED) faiz artırım beklentisinin masada olmasının altın fiyatının geniş bantta dalgalanmasında etkili olduğunu belirtiyor.
SERBEST PİYASADA ALTIN FİYATLARI NE KADAR OLDU?
Serbest Piyasa ve Kapalı Çarşı'da alınıp satılan altın fiyatlarında son durum şöyle: (3 Mart 2016 Perşembe saat 11.34 verileri dikkate alınmıştır.)
Alış fiyatı: 186,72 TL
Satış fiyatı: 191,39 TL
Yarım Altın
Alış fiyatı: 373,44 TL
Satış fiyatı: 382,77 TL
Ata Tam Altın
Alış fiyatı: 771,29 TL
Satış fiyatı: 786,57 TL
Cumhuriyet Altını
Alış fiyatı: 775,23 TL
Satış fiyatı: 786,94 TL
Reşat Altını
Alış fiyatı: 798,68 TL
Satış fiyatı: 810,76 TL
24 Ayar Külçe Altın
Alış fiyatı: 116,62 TL
Satış fiyatı: 116,64 TL
22 Ayar Bilezik
Alış fiyatı: 105,20 TL
Satış fiyatı: 106,40 TL
Altın (Ons)
Alış fiyatı: 1.242,96 dolar
Satış fiyatı: 1.243,15 dolar