-->

Çeviri

29 Mayıs 2019 Çarşamba

İzmir ve Adana'da torbacılara operasyon: 18 gözaltı

 İZMİR ve Adana'da, 'torbacı' olarak adlandırılan uyuşturucu satıcılarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda 18 kişi gözaltına alındı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İzmir ve Adana’da, ‘torbacı’ denilen, sokak aralarında uyuşturucu satan kişilere yönelik, bu sabah saatlerinde operasyonlar düzenledi. Yapılan baskınlarda, ikisi de ruhsatsız olan 1 tüfek ve 1 tabanca ele geçirilirken, 18 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyete götürüldü.

28 Mayıs 2019 Salı

Buca'da bayram temizliği

Bucada bayram temizliği
BUCA Belediyesi, daha temiz bir ilçe hedefi doğrultusunda yürüttüğü temizlik çalışmalarına Ramazan Bayramı öncesi hız verdi. Cadde ve sokaklar özel araçlarla yıkanırken, kentin farklı noktalarında yer alan 5 bin 200 çöp konteyneri ve 600 varili dezenfekte çalışmalarına başlandı.
Buca Belediyesi yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi ilçeyi pırıl pırıl yapmak için çalışmalara başladı. İlçede ana arterlerin yanı sıra girilmedik mahalle, mezarlık ve temizlenmedik sokak bırakmamak için mesai yapan Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, cadde ve sokakları özel araçlarla yıkayıp, süpürüyor. Hava sıcaklarının artmasıyla kötü koku oluşumunu engellemek için de çalışma gerçekleştiren temizlik ekipleri, kentin farklı noktalarında yer alan 5 bin 200 adet çöp konteyneri ve 600 varili de dezenfekte edip yıkıyor. Ramazan Bayramı dolayısıyla ziyaretçi yoğunluğu yaşanan mezarlıklarda da çalışma yapan Temizlik Müdürlüğü ekipleri, ebedi istirahatgahlar ve çevresinde düzenleme ve temizleme çalışması yürütüyor.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

ABD, TÜRKİYE’Yİ ABLUKAYA MI ALIYOR? *Rifat Sait

ABD, TÜRKİYE’Yİ ABLUKAYA MI ALIYOR?

*Rifat Sait


Başlıktaki bu soruyu sormamızın elbette nedenleri var. Bunları yazımızın devamında detaylı olarak anlatacağız. Ancak bu kuşatmanın dört önemli nedenini bilmemiz gerekiyor.

1-Petrol gelirleri
2-Yahudilerin vadedilmiş topraklar hayali (Arz-ı mevud)
3-Haçlı zihniyeti ve Hristiyan misyonerliği
4-Stratejik potansiyeli yükselen bir güce karşı refleks

ABD, İsrail ve Batı ülkelerinin bu dört takıntısının en büyük engeli ise Türkiye’dir.

Neden mi?

1-Dünya petrol rezervlerinin en zengin olduğu Ortadoğu ve Kafkasların yanı başında Türkiye vardır. Hatta Türkiye topraklarında da petrol olduğu sürekli konuşulan bir konudur.
2-Yahudilerin efsanesi olan vadedilmiş torakların  (Arz- Mevud) büyük bir bölümü bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindedir.
3-Hristiyanlık inancına göre son derece önemli yer olan İstanbul, İslam ve Türkiye toprağıdır. Ayrıca İstanbul, eski bir inanca göre sonu “İSTAN”  ile biten (Yunan-istan, Bulgar-istan, Hırvat-istan, Moğol-istan, Macar-istan…v.s.) tüm dünya ülkelerinin buluştuğu bir merkez gibi düşünülür ve buluşmanın kısaltması olan “BUL” ile biter. Yani İSTAN-BUL, tüm dünyanın buluştuğu bir noktadır. Avrupa ve Asya’yı birleştiren bu ilimiz açılan üçüncü havalimanı ile dünyanın en önemli hava ulaşım HUB aktarma merkezi olmuştur. Dünyanın neresine giderseniz gidin İstanbul yeni havalimanı üzerinden aktarma ile gidebilirsiniz.
4-Stratejik önemi çok büyük olan Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan boğazlar, Avrasya ülkesi Türkiye toprakları içindedir.
5-Haçlı zihniyeti ve Hristiyan yayılmacılık düşüncesine karşı en büyük engel, İslam’ın hamisi ve lideri olan Türkiye’dir. Bu aslında Türkiye’nin Osmanlı’nın devamı ve İslam halifeliği tezinin gönüllerde devam ettiği şeklinde bir tezahürüdür.
6-Türkiye, Orta Asya ve Kafkaslarda bütün bir Türk yurdundaki ülkelerin lideri gibi görünüp, Turancılık düşüncesinin Batı’daki fobisi olmuştur.

BÖLGEDEKİ KUŞATMA 
Suriye ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi çevrelemek isteyen ABD, şimdi de Yunanistan’ın liman kenti Dedeağaç’ta  (Yunanca ‘da Alexandroupolis ) askeri yapılandırmalara gidiyor. ABD, Türkiye’ye sadece 60 km uzaklıkta bulunan kente 700 zırhlı araç ve 2 bin askeri sevk etti.
İlginç bir tevafuk olsa gerek, 15 Temmuz darbe girişimine karışan bir grup Fetocu asker helikopter ile Yunanistan’ın Dedeağaç’a kentine kaçmışlardı. Helikopter ’de üst düzey üniformalı Amerikalı bir subayın da olduğu iddia edilmişti. Şimdi buraya ABD’nin adeta bir askeri üs kurması ilginç görünüyor. Bunda incirlik üssünün kısmen gözden çıkarılmasının da bir etkisi olabilir mi? Diye düşünmeden edemiyoruz.
ABD’nin Dedeağaç’a yaptığı askeri yayılım, Batı Trakya’yı yani Gümülcine (Komotini)  ve İskeçe (Xanti) şehirlerinin de içinde olduğu 150 Bin Türk soydaşımızın yaşadığı bölgeyi de etkiler ki; Türkiye açısından son derece öneme sahiptir.


DOĞU AKDENİZ'E DUYULAN İŞTAH 
Irak ve Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’yi çevrelemeye çalışan ABD ve müttefikleri, şimdi de Doğu Akdeniz-Ege merkezli büyük kuşatmaya hız verdi. Bölgede arama/sondaj çalışmalarını sürdüren Türkiye alanda tüm gücüyle varlık gösterirken ‘Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi istemeyen ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail başta olmak üzere birçok ülke bölgeye olağanüstü boyutlarda yığınak yapıyor. Doğu Akdeniz’deki yabancı savaş gemisi sayısı 200’ü aştı. Son dönemde Romanya ve Bulgaristan gibi Karadeniz’de kıyısı olan Balkan ülkelerinde askeri üsleri büyütüp buraları gelişmiş füzeler ve ek personelle güçlendiren ABD, Kosova ve ardından şimdi de Yunanistan’daki varlığını artırıyor.

ABD’NİN BALKANLARDAKİ ASKERİ YERLEŞİMİ 
ABD, Balkanlar’da Türkiye ve Rusya’nın yerini almak ve bölgede tek kalmak istiyor. İlginçtir, Osmanlı (Türkler) ile Rusya Balkanlarda 600 yıl karşı karşıya gelmişti. Şimdi ABD’ye karşı bir ittifak içindeler. Dışişlerinde ülke menfaatleri önemlidir. Atatürk’te Kurtuluş savaşı öncesinde İngiliz ve Fransızlara karşı o zamanlarda ki ismi Sovyetler Birliği olan Ruslarla işbirliği yapmıştı.
Doğu Akdeniz’de Mısır, İsrail, Yunanistan bloğuyla ittifak yapan ABD, Türkiye’yi karadan da çevrelemek istiyor. Türkiye’ye sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Dedeağaç’a ‘tatkibat’ bahanesiyle Avrupa’nın değişik ülkelerinden zırhlı araçlar ve askerler gönderildi. Atina’daki ABD Büyükelçiliği, ülkeye toplam 700 civarında zırhlı araç ve donanım sevk edildiğini duyurdu. Yunan basını ise Dedeağaç’a 2 bin ABD askeri yollandığını yazdı.
Yunanlılar, Girit ve Suda Körfezi’nin ardından Edirne’nin dibindeki Dedeağaç’ı da ABD askerlerine açtı.



KOSOVA’DAKİ AMERİKAN ASKERİ YAPILANMASI 
ABD, Kosova’nın Ferizaj kenti yakınlarında Avrupa’nın en büyük askeri üssü olan Camp Bondsteel ’i inşa etmişti. Bu askeri kamp öyle büyüktür ki; uzaydan bile göründüğü iddia edilir. Bir iddiaya göre bu askeri kampın altında zengin uranyum madenleri var. Kosova, ABD ile öyle yakın ki tüm devlet kurumlarında Kosova ve ABD bayrakları yan yana duruyor. Amerika’nın Kosova’da ciddi bir egemenliği var. Yeni kurulan Kosova ordusuna da yön veriyorlar. Ne ilginçtir ki Kosova savaşı sırasında Sırpları hava bombardımanı ile vuran ABD, Arnavutların adeta kurtarıcısı olmuştu ama yine aynı ABD şimdi Arnavutların bölgedeki en büyük düşmanı olan Sırplara göz kırpıyor. ABD, Balkanlarda çok güzel iki taraflı politika uyguluyor.

ABD –SIRBİSTAN ORTAK TATBİKATI
 Yine aynı Amerika Birleşik Devletleri, 2017 yılında Sırbistan ile ortak askeri tatbikat düzenlemişti.  Sırbistan’ın başkenti Belgrad yakınlarındaki tatbikata 60 Amerikalı paraşütçü katılmıştı. Bu tatbikatın başındaki Amerikalı Tuğgeneral Richard More, tatbikatların Batı için önemine dikkat çekmiş ve : “Biz Sırpların Avrupa Birliği’nin parçası olma isteklerini destekliyoruz. Askeri düzeyde bağlantının da bu şekilde kurulmasını isteriz. Bizim ve Sırbistan’ın askeri olarak ikili düzeyde işbirliğinin göstergesi olan tatbikatlar çok önemli.” Demişti. ABD’yi kendilerini Sırplardan kurtaran bir melek gibi gören Kosovalı Arnavutların bunu çok iyi bilmeleri gerekir.

ABD – BULGARİSTAN ASKERİ ÇALIŞMALARI 
ABD’nin Bulgaristan’da 23 Şubat 2019 tarihinde başlayan ve 8 ay süren askeri tatbikatı ise çok yönlüydü. Rusya’ya karşı hazırlanmış gibi görünen bu tatbikat aslında hem Rusya hem de Türkiye’yi hedef almıştı.
Bulgaristan'ın güneydoğusundaki Novo Selo Amerikan-Bulgar Kara Kuvvetleri poligonunda 23 Şubat 2019 tarihinde başlayan tatbikat 19 Ekim 2019 tarihinde sona ermişti. Bilindiği gibi Bulgaristan'da 1962'de kurulan Novo Selo Askeri Üssü, 2008'de ABD Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına sunulmuştu. ABD Silahlı Kuvvetleri, Avrupa güçlerinden 400 personelin yanı sıra tam teşekküllü M2A3 Bradley, UH-60 Blackhawk ve HH-60 Pave Hawk helikopterleri, M1064 mayın atar zırhlı araçları ve diğer silahları kademeli olarak Novo Selo'da konuşlandırmıştı. Bulgar Kara Kuvvetleri personelinin de katıldığı tatbikatta atış ve uçuşlar gerçekleştirilmişti.

ABD’NİN MONTRÖ RAHATSIZLIĞI 
Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ndeki "Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemileri 21 günden fazla kalamaz" hükmü ABD’nin canını sıkmaktadır. Bu yüzden ABD, Karadeniz’de kıyısı olan Balkan ülkeleri ile ilişki kurmaktadır.
Örneğin Romanya, NATO üyesi olduktan sonra ABD oradaki varlığını ve üslerini artırdı. Bu bağlamda, NATO'nun da Karadeniz'deki varlığını artırmak istiyor. Ancak önündeki en önemli engellerden biri Montrö Boğazlar Sözleşmesi. Sözleşmeye göre, ABD Donanmasının Karadeniz'de bayrak göstermesi 21 günle kısıtlı. ABD, Romanya ve Bulgaristan'da askeri tatbikatlarla Rusya'ya mesaj yolladı.
ABD, Bulgaristan ve Romanya'ya, Baltık ile Balkanlarda yaptığı gibi karadan asker yığmak istiyor. Böylece Rusya'yı Ukrayna'nın alt tarafında sıkıştırmaya çalışıyor. Aslında Türkiye,  herhangi bir olumsuzluğun önüne geçmek için Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin uygulanmasına destek veriyor.

DEDEAĞAÇ’A RADAR SİSTEMİ 
Uzun süredir Dedeağaç’taki limanı askeri kullanıma açmak ve genişletmek için çalışmalar yürüten Amerikalılar, bölgeye yeni nesil radar sistemi kurma kararı almıştı. Meriç bölgesiyle kuzey Ege adalarını tarayabilecek, hava ve karadan ses ve görüntü tespiti yapacak kapasitedeki radar sistemi faaliyete geçtiğinde Boğazlardaki hareketliliğin her an gözlemlenebileceği belirtiliyor. Toplanan veriler önce Dedeağaç Limanı’ndaki merkeze ardından da Atina ve ABD karargâhlarına aktarılacak.

S-400 FÜZELERİNİN ÖNEMİ
ABD, İngiltere ve Fransa’nın etrafımızdaki askeri yığılımı tesadüf değil. Bunun için Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs Rum bölgesinin seçilmesi manidar.
ABD'nin Balkanlardaki Rusya’yı bu yeni sıkıştırma politikasına Rusya, 'sen oraya füze yerleştirirsen, ben de Avrupa'ya en yakın yerlere füze yerleştiririm' diye karşılık veriyor. Nitekim Rusya’nın Türkiye’ye sattığı S-400 füzeleri de bunun bir sonucu.
Rusya Savunma Bakanı Şoygu: ''İlk S-400 ekipmanı Haziran ayında Türkiye’de olacak. Türkiye ile S-500'leride ortak üreteceğiz. Tek bir S-500 bataryası bile tüm Türkiye Hava sahasını dış saldırılardan korumaya yeter.'' Demişti. 
Tüm bu gelişmelerin paralelinde 400 km etkili S-400 füzeleri ile Doğudan Batıya, Akdeniz’den Karadeniz’e 800 km’lik bir sahayı kontrol altına alacak olan Türkiye, ABD ve yandaş ülkeleri tedirgin ediyor. Türkiye’nin savunma gücünü böyle güçlendirmesi sözde müttefik olan ABD’yi niye rahatsız ediyor sorusu kadar bu olaydan dolayı içerde de muhalefetin rahatsız olması ayrı bir ilginçliktir.

İSRAİL TÜRKİYE’Yİ GÖZETLEYECEK
Ege’de radar konuşlandıran tek ülke ABD değil. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın müttefiki İsrail de Girit Adası’na radar sistemi inşa etmeye başladı. Yunan ve İsrail basınına göre ‘The Long Horizon’ adlı sistem iki ülkeye de Doğu Akdeniz havzasını gözlemleme imkânı tanıyacak. Bu sistemle İsrail, Türk ordusunun Doğu Akdeniz’deki tüm hareketlerini yakından takip edecek.

İNGİLİZ UÇAKLARI KIBRISTA 
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde askeri varlığı yıllar öncesine dayanan İngiltere ise buradaki askeri üslerini aktif hale getirdi. İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait 6 adet F-35 tipi savaş uçağı önceki gün ilk kez Norfolk’taki Marham Üssü’nden havalanarak Güney Kıbrıs’taki Ağrotur Üssü’ne indi. İngiltere Hava Kuvvetleri, sonbahara kadar üslere toplam 121 adet F-35B tipi savaş uçağı sevk edileceğini duyurdu.

FRANSIZLAR’IN RUMLARLA İŞBİRLİĞİ
Akdeniz’deki enerjiye çöreklenmek isteyen Fransa da geçtiğimiz hafta kritik bir adım attı. Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis ile Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Fransa’ya deniz üssü verilmesine ilişkin bir anlaşma imzaladı. 6 ay içinde hayata geçirilmesi planlanan askeri anlaşmanın ilk etabı için Fransız uzmanlar deniz üssünün inşa edileceği Vasiliko bölgesinde çalışmalara başladı. Basına sızan 9 maddelik anlaşmaya göre deniz üssü ‘ileri operasyonel menzilli’ nitelikte olacak. Ayrıca Fransız donanması, Türkiye’nin Rum sözde parsellerinde faaliyet gösteren Fransız petrol şirketi Total’e yönelik olası müdahalelerini göğüsleyecek. Paris bunun yanında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ait gemilerin modernizasyonuna yardımcı olacak.



ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 
1-Türkiye, çıkarları nezdinde Rusya ile ilişkilerini bu şekilde sağlam tutmalı ancak ABD ile düşmanca bir tutum yerine sahip olduğu bölgesel gücünü diplomatik ortamda fayda sağlayacak şekilde devreye sokmalıdır.
2-Balkanlarda Arnavutlar ve Boşnaklarla güçlü bir stratejik ortaklık kurulmalıdır.
3-Diplomatik zekâ ile Rahmetli Abdülhamid Han’ın yaptığı gibi bize karşı birleşip koalisyon kuran devletlerin arasını bozacak konular ve sorunlar üretilmeli ve aralarına atılmalıdır. Mesela, Yunanistan’ın Çamerya sorunu, İstanbul’daki Ortodoks kilisesi, ABD’ye karşı İran’ın devreye sokulması, yine AB’nin ABD ile olan sıkıntılarının kaşınması, Yunanistan’ın ekonomik kriz içindeki durumu, Avrupa’ya Balkanlar üzerinden giden göç dalgası, Rus doğalgazı ’nın Balkanlara Türkiye üzerinden gitmesi ile yapılacak yönlendirmeler ve kısıtlamalar, Rusya ile birlikte onun gibi Ortodoks olan Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Romanya’nın ve de bölgedeki Slav milletlerinin etki altına alınması, Balkanlardaki Türk soydaşlarımızın bölgedeki iç politikada çok iyi değerlendirilmesi gibi…
4-Balkanlarda yaşayan Türk, Akraba ve soydaş toplulukların bir arada olması sağlanmalı, birlik acilen oluşturulmalıdır
5-Türkiye, ekonomisini sağlamlaştırmalı, iç siyasette istikrarı tam manasıyla sağlamalı, ülkede acilen Türkiye ittifakı kurulmalıdır.


* RİFAT SAİT-KHA.
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )
Web. http://www.rifatsait.com.tr/   

26 Mayıs 2019 Pazar

İzmir'de orman yangını

İzmirde orman yangını
ZMİR'in Buca ilçesinde çıkan yangında, 1 dönüm ormanlık alan zarar gördü.
Bugün saat 15.15 sıralarında, Buca Koop Mahallesi'nin karşısında bulunan, yamacında İzmir çevreyolu olan ormanlık alandan dumanların yükseldiğini gören vatandaşlar, durumu bildirdi. İhbar üzerine İzmir Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bölgeye 4 arazöz ve 1 helikopter sevk edildi. Yapılan müdahaleyle alevler büyümeden söndürülürken, 1 dönüm orman alanı zarar gördü.
Yangının kesin çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı

25 Mayıs 2019 Cumartesi

Bornova'da son maç heyecanı

Bornovada son maç heyecanı
EGE Masterler Federasyonu tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen +50 Yaş Ligi'nde sezonun son maçı Doğanlar'daki Bornova Stadı'nda oynandı. Sezonu şampiyon olarak tamamlayan Bornova Masterler ile Karşıyaka Masterler arasında oynanan karşılaşma 2-2'lik eşitlikle sona erdi. Centilmenlik içerisinde geçen mücadelede Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ da Bornova ekibinin formasını giydi. Maç sonunda takım arkadaşları Başkan İduğ'a bir sürpriz yaparak doğum günü pastası kesti. İki takımın sporcuları, teknik heyetleri ve yöneticileri iftar yemeğinde de biraraya geldi. Buradaki buluşmada birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, herkesin Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı'nda 3. Lig'de mücadele eden bir Bornova takımının oynadığını görmeyi arzuladığını belirterek, "Bu doğrultuda sizlerin görüşleri bizlerin yol haritası olacak. Bu birlik ve beraberliğe çok ihtiyacımız var. 5 yıl içerisinde sizlerle daha sık birarada olacağız. Bornova'da futbola emek verenler olarak Bornova'nın hayalini gerçekleştirmeliyiz. Bir spor konseyi kuracağız ve bu konseyin başkanı Sayın Hamit Buğdaycılar olacak. Yapılması gerekenler konusunda bu işi bilenler karar verecek. Biz de Bornova Belediyesi olarak destek olacağız" dedi.

24 Mayıs 2019 Cuma

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde şampiyonlar vitrine çıktı

Dokuz Eylül Üniversitesinde şampiyonlar vitrine çıktı
DOKUZ Eylül Üniversitesi tarafından Gençlik ve Spor Haftası etkinlikleri kapsamında Sabancı Kültür Sarayı'nda 2019 Spor Ödülleri Programı düzenlendi. Etkinlikte, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Üniversiteler Ligi müsabakalarında çeşitli branşlarda ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödül alan öğrenciler, ödüllerini DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar'a sundu. Ayrıca DEÜ'de düzenlenen, 6 branşta bin 353 öğrencinin katıldığı 36. Rektörlük Kupası'nı kazanan sporcu ve takımlara da Rektör Hotar tarafından madalyaları verildi. 
Düzenlenen törende konuşan Hotar, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin dünyada ilk 500 üniversite arasına girmeye aday olduğunu, bu başarının öğrenciler ve akademik kadrolarla elde edileceğini söyledi. Hotar, "Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Üniversiteler Ligi müsabakalarında çeşitli branşlarda ödül alan ve üniversitemizin 36. Rektörlük Kupası'nı kazanan sporcu ve takımlarımıza ödüllerini takdim edeceğiz. Üniversite olarak bizlerin öncelikli görevi, bilimsel bakış açısına sahip, hayat boyu öğrenme prensibine bağlı, sporu benimsemiş bireyleri topluma kazandırmaktır" diye konuştu. 

22 Mayıs 2019 Çarşamba

FETÖ'den aranan eski emniyet müdürü Torbalı'da yakalandı

FETÖden aranan eski emniyet müdürü Torbalıda yakalandı
TERÖR örgütü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında aranan Sinop eski il emniyet müdürü Şeref Aytekin (57), İzmir'in Torbalı ilçesinde yakalandı. Trenden indiği sırada gözaltına alınan Aytekin, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Sinop İl Emniyet Müdürü görevini yürütürken 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edilen ve FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Şeref Aytekin'in Torbalı'da olduğu belirlendi. Bunun üzerine harekete geçen Terörle Mücadele ekipleri, cumartesi günü Torbalı İZBAN İstasyonu'nda trenden inen Aytekin'i yakaladı. Üzerinden sahte kimlik ile İzmirim Kart ve İstanbulkart çıkan Şeref Aytekin, dün sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

21 Mayıs 2019 Salı

Gizem'i 8 ay önce de dağlık alana götürüp dövmüş

Gizemi 8 ay önce de dağlık alana götürüp dövmüş
İZMİR'in Ödemiş ilçesinde, birlikte yaşadığı Okan Karakaş (28) tarafından av tüfeğiyle öldürülen Gizem Tabak (24) ile oğlu Kaan Kundakçı (2), gözyaşları içinde toprağa verildi. Kızının ve torununun tabutlarına sarılıp, "Onlardan ne istedin?" diyerek, feryat eden genç kadının annesi Nihan Demirkıran, "Sekiz ay önce kızımı, üç arkadaşıyla dağlık alana götürüp, dövüp, kapımın önüne attı. Gerekli yerlere şikayetlerimizi yaptık ancak yavrumu kurtaramadım" dedi.
Ödemiş'e 6 kilometre mesafedeki kırsal Seyrekli Mahallesi'ndeki bir çiftlikte yaşayan Okan Karakaş ile Gizem Tabak arasında, cumartesi gecesi saat 23.00 sıralarında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Karakaş, evdeki av tüfeğini alıp, Gizem Tabak ile oğlu Kaan Kundakçı'yı başlarından vurdu. Ardından da aynı tüfeği göğsüne dayayıp, ateşledi. Silah sesleri üzerine eve koşan Karakaş'ın yakınları korkunç manzara ile karşılaştı. İhbar üzerine eve gelen sağlık ekipleri,  genç kadın ve oğlunun öldüğünü Okan Karakaş'ın ise ağır yaralı olduğunu belirledi.
ANNE DUVAKLA, OĞLU ÇİÇEKLE UĞURLANDI
Hayati tehlikeyi atlatamayan Karakaş'ın İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi sürerken, anne ve oğlu bugün son yolculuklarına uğurlandı.  Nihan Demirkıran'ın İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan dün teslim aldığı kızı Gizem Tabak ile torunu Kaan Kundakçı'nın cenazeleri Torbalı ilçesine götürüldü. Anne ve oğlu için Tepeköy Mahallesi'ndeki Orhaniye Camisi'nde düzenlenen cenaze töreninde gözyaşı sel gibi aktı. Nihan Demirkıran, kızının duvak serili, torunun bir buket çiçek bırakılmış tabutlarına sarılıp, "Onlardan ne istedin?" diyerek gözyaşı dökmesi herkesi ağlattı. Anne ve oğlu, Torbalı İlçe Mezarlığı'nda yan yana toprağa verildi.
OĞLUNA RESMİ NİKAHLI EŞİNİN SOYADINI VERMİŞ
Tabak'ın 3 yıl önce Selçuk'ta evliyken, 2 çocuğunun babasını terk edip Okan Karakaş ile birlikte yaşamaya başladığı, bu birlikteliği sırasında dünyaya gelen oğlu Kaan'a hamilelik aşamasında resmi evliliği devam ettiği için ilk eşinin soyadı verildiği öğrenildi. Yakınları, Tabak'ın, oğlu Kaan'ın dünyaya gelmesinden sonra ilk eşinden boşandığını söyledi.
'YAVRUMUN BAŞINI YEDİLER'
Kızı ve torununu  kaybetmenin acısını yaşayan Nihan Demirkıran, "Tire ve Torbalı Adliyesi'nde kızımın birlikte yaşadığı Okan hakkında şikayet dilekçeleri var. Okan kızımı sürekli dövüp, benim yanıma gönderiyordu. Oğlunu da kızıma vermiyordu. Çocuğunu öldürmekle tehdit ettiği için kızım her defasında Okan'a dönmek zorunda kalıyordu. Kızım yavrusu için onun yanına dönüyordu. Torunumu da dövüyordu. Pek çok kez başında şişlikle yanımıza geldi. Sekiz ay önce kızımı, üç arkadaşıyla dağlık alana götürüp, dövüp, kapımın önüne attı. Gerekli yerlere şikayetlerimizi yaptık ancak yavrumu kurtaramadım. Hepsinden şikayetçiyim. Berim ocağım yandı başkaları yanmasın. Yetkililerden, kadına şiddete son verilmesini sağlamalarını istiyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan kadına şiddet uygulayanlara verilen cezanın artırılmasını istiyorum. Benim Gizem'im daha tazecik bir fidandı. Kızım sevdiği için tüm bu yaşadıklarına katlanıyordu, 'Bir nikah yapsın, yüzük taksın' istiyordu. Onu da çok gördüler" dedi.

20 Mayıs 2019 Pazartesi

Selçuk ve Seferihisar’da 78 kaçak yakalandı

 İZMİR’in Selçuk ve Seferihisar ilçelerinde, yasa dışı yollarla lastik botla Yunanistan’a geçmeye çalışan, aralarından kadın ve çocukların da bulunduğu 78 kaçak yakalandı.
Devriye görevi yapan sahil güvenlik uçağı, Seferihisar Teke Burnu açıklarında bir grup kaçağın, lastik botla hareket halinde olduklarını tespit etti. Bunun üzerine bölgeye gönderilen Sahil Güvenlik botu, Yunanistan’a geçmeye çalışan 54 kaçağı yakaladı.
Selçuk’ta da Pamucak sahili açıklarında yine lastik botla açılan 24 kaçak Sahil Güvenlik ekiplerince yakalandı.
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 78 kaçak, sağlık kontrolünün ardından sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edildi.

17 Mayıs 2019 Cuma

İstanbul Seçimleri üzerine manifesto Rifat Sait

İstanbul Seçimleri üzerine manifesto
Rifat Sait



23 Haziran'da 10 milyon 570 bin 939 seçmen İstanbul'da sandık başına gidip İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı koltuğuna oturacak adayı seçecek. Bu seferSON KARARIMIZ inşallah. Bildiğiniz gibi Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki fark olan 29 bin oy, yeniden sayılması sonucu en son 13 binlere kadar düşmüştü. Sayımlar devam etseydi belki de tamamen kapanacaktı. Neyse şimdi yeni bir sayfa açıldı ve 23 Haziran’da neticelenecek hayırlısıyla.

İstanbul’un önemi

23 Haziran seçim sonuçları son derece önemlidir. Bu seçimler sadece İstanbul seçimi değil, Türkiye’nin de özeti olan seçimlerdir. Dolayısıyla Türkiye’nin seçimleridir. Tüm Dünyanın gözü kulağı bu seçimlerde olacaktır. AK Parti bu seçimi mutlaka kazanmak istiyor. Düşüncemiz odur ki; AK Parti gerçekten ister ve bunun için gerekenleri yaparsa bu seçimi kazanır. Ama Allah korusun ikinci defa kaybederse çok kötü olur. AK Parti kurmayları bunun farkında. Bu seçim Allah korusun kaybedilirse CHP’lilerin eline büyük malzeme verilmiş olur ki bunu CHP’lilerin çok iyi kullanacağından emin olabilirsiniz. 31 Mart seçimini kaybetmek tabiki üzücü idi. Ama daha da üzücü olan yaşadığımız bütün bu gelişmeler ve zıtlaşmaların ardından 23 Haziranı da maazallah kaybetmektir ki böyle bir durumda sonuçları zincirleme reaksiyon şeklinde etki yapar. Dolayısıyla 23 Haziran’da sadece kazanılan ya da kaybedilen İstanbul olmayacaktır.

İstanbul seçiminde tarafların avantaj ve dezavantajları

CHP için avantajlar,
1-Türk toplumu mazlumu sever. CHP’nin uyguladığı, haksızlığa uğramış mazlum siyaseti İstanbul’da kısmen etkili oldu. Bu durum bir kısım kararsızları, kırgınları ve geçen seçimde tepki olarak oy kullanmayanları etkileyebilir.
2-Hesap yaparken kuruşuna kadar hesaplamak deriz ya aynen öyle,
31 Mart seçimlerinde alınan küçük oy dağılımları şöyleydi: DSP’nin 30.817, BTP 27.238, DP’nin 22.544, Vatan 17.377, TKP 10.492 oyu vardı. Toplam 100.000 kadar oy. Bunlar muhtemelen CHP’ye yönelebilir. Bu oyları AK Partinin alması zor görünüyor. En kötü ihtimalle bu seçmenin oy kullanmaması belki ihtimaldir ve bu durum avantaj olur.
3-Geçen seçimde CHP 13 Bin oyla öndeydi. Eğer her iki aday da aynı durumda seçime girerse bu durum CHP’ye kazandırır diye düşünenler olabilir. Yani tabiri caiz ise AK Parti ilk yarı 1-0 mağlup durumda ve ikinci yarı mutlaka gol atması gerekiyor. Diyeceğim o ki ikinci yarıda beraberlik AK Partiye yaramaz. Yani kısacası AK Partinin yeni ve ilave bir takım aksiyonlar yapması gerekiyor.
4-MHP ve BBP haricindeki tüm partiler CHP’ye destek veriyor. Hatta MHP’nin tabandaki bazı seçmenine tekrar ulaşıp meseleyi bir kez daha anlatmak ta fayda vardır.
5- AK Parti içinde bazı küskünlükler maalesef devam ediyor. Düzeltilmesi için teşkilatlarda ve bürokraside beklenen değişiklik hala yapılmadı. Bu kırgınlıklar sözle-lafla düzelecek cinsten değil. Acil icraat gerekiyor.

AK Parti için avantajlar,
1-AK Parti 31 Mart seçim sonuçları ile çok değerli bir veriyi elde etti. Hangi ilçenin hangi mahallesinde ne durumda olduğunu net olarak görüyor. Reçete apaçık görünüyor. Yani gerçekten isterse çözümü elinde tutuyor. Sonuçta olay basit, yani AK Parti gerekeni yapar ve kazanır. Ama en büyük sorun,  gerekeni bildiği halde yapmazsa kendi düşen ağlamaz.
2-Bayrampaşa’da bir önceki seçime göre %1,1, Çekmeköy’de %5,7, Sultanbeyli’de %2,2 oranında oy kaybı var. Bayrampaşa, Sultanbeyli ve Çekmeköy’de muhtemelen ilçe Belediye Başkan adaylarından kaynaklanan bir tepki var. Bu ilçelerde küskün seçmenle barışmak gerek. Bunları bilmek önemli bir avantaj. Özellikle Bayrampaşa ve Sultanbeyli’de çok sayıda Balkan göçmeni yaşıyor, bunu da kenara yazın derim.
3-Esenyurt ve Küçükçekmece ilçeleri daha önce AK Parti’de iken bu seçimde burada CHP kazanmış. Bu kaybın nedeni olan arızaların Büyükşehir oylarını da etkilemiş olabileceğini düşünüyorum, bu yüzden de bunların ivedilikle tespit edilip çözüm için çaba harcanması gerekir. Yine aynı şekilde Küçükçekmece ilçesinde de çok sayıda Balkan göçmeni bulunuyor.
4- 31 Mart seçimlerinde 319.570 adet geçersiz oy var. Bunların en az yarısının AK Partili seçmen olduğunu varsayarak, geçersiz oyların nedenleri tespit edilip, vatandaşa izah edilebilirse en az 25 Bin oy daha kazanılabilir. Geçersiz oylar içinde kırgın veya küskün AK Partililerden bazılarının tepki için geçersiz oy verdiklerini de unutmamak gerekir.
5-  31 Mart seçimlerinde Oyunu kullanmayan toplam 1.704.325 kişi var. Bunların en az %10’nunun küskün veya kırgın AK Partililer olduğunu tahmin ediyorum.  Gayret edilip Yarısını bile kazansak en az 80 Bin oy demek olur.
6- Geçen Seçim sonunda gazeteci Deniz Zeyrek’in iddiasına göre, AK Parti'nin kazandığı 15 ilçede AK Partili ilçe belediye başkan adayları Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'dan fazla oy almış. AK Parti'nin kazandığı 10 ilçede Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım'dan fazla oy almış. Tam verilere ulaşamadım ama eğer bu doğruysa 4 seçenek ortaya çıkar.
A-     Ya AK Partili vatandaşlardan bir kısmı Binali Yıldırım’ın adaylığına sıcak bakmadı
B-      Ya İstanbul teşkilatında bir sıkıntı var
C-       Ya bir kumpas var
D-     Ya AK Partili seçmen oy kullanırken karıştırdı, hata yaptı.

Böyle bir durumda her hâlükârda 23 Haziran seçiminde Binali Yıldırım’a gitmesi gereken ama kaybedilmiş AK Parti oyları var. Buradaki belirsizliğin acilen çözümlenmesi gerekir.  Binali beyin bu ilçelere gidip teması artırması önemlidir.
7-AK Parti,  hükümet olan bir parti. Ayrıca tecrübeli bir parti. Aynı şekilde İstanbul’u da bugüne kadar yöneten, tanıyan ve bilen bir parti. İl genel meclisinde çoğunluğu almış. Belediye bürokrasisi de atadığı ve bildiği kişilerden oluşuyor.
8-Diğer yerlerde seçim olmayacağı için tüm AK Parti İstanbul’a odaklanacak ve elindeki tüm gücü buraya kullanacak.

Reis’in vekillerle görüşmesi

Reis, geçen gün mevcut milletvekillerine külliyede verdiği iftarda, “Hepinizin İstanbul’da karşılığı olan bir grup vardır. Davet beklemeyin, gidin çalışın” dedi. Tamam, eyvallah, çalışsınlar da ha deyince olmuyor. Yanlış anlaşılmasın ben kimsenin de avukatı falan da değilim. Vekiller elbette bu talimatı alınca çalışacaklardır. Ama işin can aşkı ile yapılması önemli. Netice vermesi gerekir. Yoksa “ laf olsun torba dolsun” şeklinde olmaz. Bu işin ciddiyetini kavradıysak ve gerçekten samimi isek 3 tane çözülmesi gereken sorun var.
1-Sakın unutmayın, Vekillerin İstanbul’da muhatap olacakları vatandaşlar, çok dolu ve diriler. Vatandaşların cevap aradıkları sorular var. Acaba vekillerin, vatandaşların sorularına tatmin edici cevapları var mı? Bu konuda bir araştırma ve çalışma yapmak gerekir diye düşünüyorum. Yanlış anlamasınlar lütfen ama vekillerin Enerjileri var mı? Bazen hepimizin enerjisi düşebiliyor, gayet normal. Vekillerin bizzat kendileri önce mutmain olmuşlar mı? Bütün bunlar çok önemli. Bilmiyorum o gece iftar sonrası Reis vekillerle bire bir görüştü mü? Onlarla istişare yaptı mı? Sorularını alıp cevapladı mı?
2-İstanbul’da seçim döneminde çalışma yapacak olan yeni ve eski vekillerin vatandaşlardan gelebilecek soru ve taleplere cevap verebilmesi için Ankara’daki muhataplarla iletişim halinde olmaları gerekir. İletişim hatları açık olacak mı? Çözümler için ne kadar yetkili olacaklar? Özellikle eski vekillerin İstanbul’da çalışması isteniyorsa kendilerine fahri de olsa görevler verilmesi, onlara aidiyet duyguları kazandırılması gerekir. “Saldım çayıra Mevla’m kayıra”, şeklinde olmaz. Eski ve yeni vekillerin kalben kazanılması şarttır. İstanbul’daki vatandaş kuru bir eski vekili takmaz. Görevlendirmek, yetkilendirmek, iletişimi açık tutmak gerekir. Bunların dışındakiler laf olsun diye giderlerse çok zarar verirler, hiç gitmesinler.
3- Bu vekillerle ahde vefa ışığında samimiyetle bağlantı kurmak çok önemlidir.

İstanbul’u kazanmak için yapılması gerekenler

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Bugüne kadar bu atasözünü çok iyi bilen ve iliklerine kadar yaşayan bir kardeşiniz olarak tekrar edeceğim. Doğru bildiklerimi yazacağım. Varsın birileri kızsın ve bizi köylerden kovsun. Tabiri caizse Köyden kovulursak şehre (İstanbul’a) taşınırız. Aşağıda yazdığım çözüm maddelerini ister alın kullanın ya da yaramaz deyip çöpe atın. Siz bilirsiniz. Ben bir kez daha yazacağım. Bana göre bunlar yapılırsa İstanbul Evelallah kazanılır.

İşte size reçete:

*Daha önce de defalarca yazdım. Tekrar söylüyorum. Çok acilen birleştirici tavırlar ve söylemler kullanılmalı, kimse kaybedilmemelidir. Gerginliğe mahal vermeden, ötekileştirmeden, hoşgörülü ve sakince bir seçim çalışması yapılmalıdır.

*Adayımız Binali Yıldırım’dır. Bunu unutmamak gerekiyor. Onun üzerine durulmalı, o çıkıp konuşmalı, seçim stratejisi tamamen onun üzerine kurulmalıdır. Zaten Binali Bey esprili, doğal, sakin ve halk adamıdır. Müdahale edilmez ve net söylüyorum teşkilat tarafından açıkça ve limitsiz desteklenirse bu işi göğüsler. Binali Yıldırım, AK Parti’ye artı puan kazandıracak bir insandır.

*Teşkilat içinde var olan küskünlerle ve kalbi kırılmış arkadaşlarımızla süratle ilgilenilmeli, gönülleri laf olsun diye değil samimiyetle alınmalı. Bakın bu çok ama çok önemli. KÜSKÜNLER var. Bu yüzden ciddi miktarda Oy kaybediyoruz. Bunu kabul edip derhal gereken yapılmalıdır.
*Gençler ve kadınlarla ilgilenip, gönülleri kazanılmalı, onları ilgilendiren projeler yapılmalı ve müjdeler verilmeli
*Büyük projeler değil, ufak bile olsa halka dokunan, tabiri caizse cebine kısa zamanda girecek artı katma değer sunan şeyler üretilmeli
*Ekonomiyi canlandıracak yeni müjdeler, iş dünyasına ve KOBİ’lere ucuz kredi imkânları verilmeli
*Kentsel Dönüşüm veya başka sebepler nedeniyle yerlerinden edilen ve bu yüzden gönülleri kırılan Roman vatandaşlarımızın gönülleri alınmalı, sorunları çözülmeli
*İstanbul’da yaşayan 6 Milyon dolaylarındaki Balkan Rumeli insanımız (Evladı Fatihan) ile acilen iletişime geçilmeli, parti içinde (Teşkilatlarda) , Belediyelerde veya vakıflarda görevler vererek onlara aidiyet kazandırılmalıdır. Balkan Rumeli insanı ağırlıklı CHP’ye oy veriyor. Bunun nedenleri araştırılmalı ve çözümler getirilmeli. Bu 3 puanlık değil 6 puanlık bir maçtır. Zira Balkanları kazanırsanız CHP’ye giden oyları da azaltmış olacaksınız. Yani hem 3 puan kazanacaksınız hem de karşı tarafa 3 puan kaybettireceksiniz. Bu 6 puan eder. Yıllardır söylüyoruz. Türkiye’de sadece Doğu sorunu yoktur. AK Partinin çözmesi gereken bir Batı çözüm süreci de vardır. Yıllardır, İzmir, Manisa, Aydın, Edirne, Çanakkale, Çorlu, Çanakkale neden kazanılamıyor. Buralarda yaşayan Balkan göçmenleri ile AK Partinin artık barışması gerekmez mi? Bu insanları pekâlâ kazanabiliriz. Balkan Rumeli insanı ile iletişimi sağlayacak köprü kişileri harekete geçirmek için ne bekliyoruz?
*İstanbul’daki Kürt vatandaşlarımızla süratle bağlantı kurulmalı, geçmiş seçimde söylemlerden dolayı gönül koyanlara durum izah edilmeli, varsa kırılmış kalpler onarılmalıdır.
*Bazı arkadaşlarımız TV ekranlarında Binali beyin arkasında görüntü vermek için yarışmak yerine onunla sahalara çıkıp yanında durarak, vatandaş ile direk temas kurup, dertlerini dinleyerek, onların sorularını cevaplayarak daha faydalı olurlar, diye naçizane düşünüyorum.
*Sandıklara sahip çıkın dememize artık herhalde gerek yok. Birileri akıllanmıştır inşallah.

 -------------------------------------------------------------------------------




* RİFAT SAİT -KHA.
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )