-->

Çeviri

31 Ocak 2019 Perşembe

Ekonomide 31 Mart seçim beklentisi! VAHAP DABAKAN

PİRİNCİN TAŞLARI







Ekonomide 31 Mart seçim beklentisi!
                                                                      VAHAP DABAKAN
      Günlerden beri CHP’nin İzmir adayını açıklaması bekleniyordu. Kılıçdaroğlu, sonunda herkesin bildiği ismi açıkladı. Bugüne kadar neden bekledi? Parti içinde suların durulmasını ve kendi isteğini kabul ettirmeyi bekliyordu. Partiden istifalar başladı. Kılıçdaroğlu ve Akşener’i parti içinden yüksek seslere ne diyecekler. Aslında bugün bu adayları yazacaktım ama bende suların durulmasını ve sonucu bekliyorum ne olacak? Sonra yazacağım…      
      Fransız iş insanlarının Türkiye’de yatırımları vardı. Türkiye ekonomisi onlar için çok önemliydi. Toplantı yapıldı. Türkiye’deki yatırım kapasitelerini arttırmaları istenen Fransız işadamlarından, önce “Ekonomiyle ilgili anlattıklarınız konusunda iktidarın ittifak yaptığı MHP’nin desteği var mı?” sorusu geliyor…
      Ekonomi heyeti, AK Parti’nin MHP’yle Cumhur ittifakının seçimlerde de devam ettiği ve MHP’nin hükümetin genel politikalarına karışmadığını, ekonomi politikalarına müdahale etmediği anlatılıyor. Fransız iş insanları, sorularına verilen teknik yanıtlardan dolayı memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Sıra yatırıma gelince “Hele 31 Mart seçimlerini bir görelim” diyorlar…
       AK Parti ile MHP arasındaki ittifakında bir ara ‘mahkûm affı’ ile  “gelgit” yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz de ‘Herkes kendi yoluna’ deriz” demesi, Bahçeli’nin “Yerel seçimde ittifak yok” demesinden hemen sonraydı…
       25 Ekim akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı bakanlar ve parti yöneticilerinden oluşan kalabalık bir grupla İstanbul’a gidiyordu. Uçakta sözü MHP’yle yaşananlara getirip kurmaylarına fikirlerini sordu. “Teşkilat coşkuyla karşıladı” diyen de oldu, “Meclis’teki oylamalarda zorlanırız” değerlendirmesini yapan da oldu… 
      Erdoğan’ın yaşananlardan çok memnun olmadığı görülüyordu. “Üzerinde bir huzursuzluk vardı.”  Cumhurbaşkanı, söz alan bir bakanın yaptığı analizi dikkatlice dinliyor. “Efendim, arkadaşımız Bekir Bozdağ’a sahip çıkarak hepimizin hukukunu korudunuz. Bekir Bey’in şahsında gösterdiğiniz vefa, teşkilatlarımızı memnun etti. Ayrıca partimizin hukukunu koruyan ama cumhur ittifakının değerini ortaya koyan bir konuşma yaptınız. Çok önemli bir çerçeve ortaya koydunuz. Cumhur ittifakına Türkiye’nin ihtiyacı var. Bunu sağlamamız lazım” değerlendirmesi üzerine, Cumhurbaşkanı soruyor, “Peki yeniden mümkün mü?” Bunun üzerine ilgili bakan, “Mümkün” karşılığını veriyor. “İzniniz olursa biz çalışalım” diye izin İstiyor. Erdoğan, biraz rahatlıyor. Koltuğuna yaslanıp, “çalışmaya başlayın diyor…
      Cumhurbaşkanı, İstanbul, İzmir, Ankara, Ordu’da MHP’li belediye başkan adayını kürsüye davet ediyor. 31 Mart akşamı, ittifaktan hangi partinin kârlı çıkıp kimin zararlı çıktığı belli olacak. Konsensus Araştırma Şirketi Başkanı Murat Sarı, yerel seçimlerde ittifakın MHP’ye yarayacağı görüşünde. Sarı, “Bu seçimde MHP oy patlaması yapacak” diyor. 24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti kurulmasına rağmen, MHP barajı aşmayı başardı. AK Parti’den 5-5,5 oranında bir oyun MHP’ye gittiği tahmin ediliyor…
      Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ romanı gibi, esnafta, ekonomi ve siyasette saatler
31 Mart’a göre ayarlandı. 31 Mart sonrası, birilerimiz 1 Nisan günü ‘Nisan 1 Şakası’na maruz kalacağız ama siyasetin ve ekonominin şakası olmayacak. Siyasi partilerde 1 Nisan şakasına kim maruz kalacak…
       Önce ekonomi diyenler. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “1 Nisan’dan sonra 4-4,5 yıllık seçimsiz süreç var” diye altını çizdiği gibi, 2023 seçimlerine kadar önümüzde seçimsiz uzun bir dönem var. Yerli ve yabancı yatırımcı açısından önemli. Ancak 1 Nisan’ın anahtarı 31 Mart gecesi seçim sandığından çıkacak. Cumhur ittifakının seçimlerde alacağı oy oranı, Türkiye’nin gelecek 4-4,5 yıllık reçetesini gösterecek…
      Benden söylemesi; Seçim sonuçları yeni bir siyasi kavgayı getirecek. CHP ve İYİ Parti cephesinde 1 Nisan hareketi için kulisler ve istifalar ardı ardına gelmeye başladı. Seçimlerde başarısız bir sonuç alınırsa Kılıçdaroğlu ve Akşener’i zor bir süreç bekliyor…

30 Ocak 2019 Çarşamba

Kendisini Lord Voldemort Olarak Tanıtan Bitcoin Dolandırıcısı Tutuklandı

İnternetten yapılan enteresan dolandırıcılık vakalarına bir yenisi daha eklendi. Kendini Voldemort olarak tanıtan bitcoin dolandırıcısı yakayı ele verdi.
Ülkemizde internet üzerinden yapılan türlü dolandırıcılıkların, sizler için 'en garipleri' olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Myanmar vatandaşı bir sigorta temsilcisi olan Le Yin Myint isimli şahıs, müşterilerine kendisini, Harry Potter'ın ünlü kötü karakteri Lord Voldemort olarak tanıtarak dolandırmaya çalıştı.
Müşterilerini bitcoin ödemesi yapmazlarsa, kendilerine zarar vermekle ve ailelerini öldürmekle tehdit eden 36 yaşındaki adam, iletişimini de oldukça garip bir mail adresi üzerinden yapıyordu. Lord Voldemort'un yanlış yazılımı olan 'Lord Voldermort' adresiyle müşterilerine ulaşan ve toplamda 33 kişiyi taciz eden Lin Myint, çıkarıldığı mahkemece 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Sizleri şaşırtır mı bilemiyoruz ama Lord Voldemort kılığına girerek tam 33 kişiye olta atan şahıs, hiçbir müşterisinden bitcoin koparmayı başaramadan yakayı ele verdi. Hapiste geçen 2.5 yılın ardından halen dolandırıcılığa devam edecekse, biraz daha mantıklı bir proje üzerinde çalışır diye düşünüyoruz.

23 Ocak 2019 Çarşamba

Suluboya resimlerini sergilediler

Suluboya resimlerini sergilediler
İZMİR'in Foça ilçesinde resim tutkunu emekli fen bilgisi öğretmeni Nurşen Yurttaş ve eczacı Gülşen Akıcı, tablolarını açtıkları ortak bir sergiyle beğeniye sundu.
Sergide iki sanatçının toplam 40 tablosuna yer verildi. Bugüne kadar çeşitli yerlerde sergiler açan Nurşen Yurttaş ve Gülşen Akıcı, bu defa yaptıkları suluboya resimleri yaşadıkları Foça'da sergiledi. Reha Midilli Kültür Merkezi'ndeki serginin açılışına, CHP'li Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, belediye meclis üyeleri ve sanatseverler katıldı.
YEŞİL GÖKYÜZÜNDEN FOÇA'DA SERGİYE
Açılışta konuşan Nurşen Yurttaş, resim tutkusunun ilkokulda yaptığı bir resimde gökyüzünü yeşile boyamakla başladığını belirtip, "Öğretmen ve arkadaşlarının eleştirileri beni iyi resim yapma yolunda azimlendirdi. Şimdi ise yaşadığım Foça'da sergi açmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi.
Gülşen Akıcı da okul öncesinden başladığı resim çalışmalarının halen Nurşen Yurttaş ile birlikte devam ettikleri İzmir Resim Heykel Müzesi Ertuğrul Saraç Suluboya Atölyesi'nde gelişip olgunlaştığını söyledi.
Her iki sanatçının çeşitli konulardaki 20'şer tablosunun yer aldığı sergi ilk günden ilgi gördü. 27 Ocak'a kadar açık kalacak sergi, 09.00-18.00 saatleri arasında gezilebilecek.

22 Ocak 2019 Salı

Uyuşturucu madde kullandığı iddia edilen kişi evde ölü bulundu

 İZMİR'in Bornova ilçesinde 33 yaşındaki Mehmet Salih Şekerci evinde ölü bulundu. Uyuşturucu madde kullandıktan sonra fenalaşarak öldüğü iddia edilen Şekerci'nin cansız bedeni, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Olay, bugün akşam saat 20.00 sıralarında Yeşilçam Mahallesi 2007 sokakta bulunan bir evde meydana geldi. İddiaya göre, kardeşi Mehmet Salih Şekerci'den bir süredir haber alamayan Oya Şekerci, durumdan şüphelenerek Mehmet Salih Şekerci'nin evine gitti. Oya Şekerci kapıyı defalarca çalmasına rağmen, Mehmet Salih Şekerci kapıyı açmadı. Bunun üzerine, yedek anahtarla eve giren Oya Şekerci, Mehmet Salih Şekerci'nin evin salon kısmında yerde hareketsiz yattığını görünce durumu 112 sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine eve gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Mehmet Salih Şekerci'nin hayatını kaybettiğini belirledi.
Ekiplerin yaptığı incelemede, Şekerci'nin bulunduğu odada uyuşturucu madde içiminde kullanılan materyaller çıktı bulundu. Uyuşturucu madde kullandıktan sonra fenalaşarak öldüğü iddia edilen Şekerci'nin cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şekerci'nin kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belirlenecek.
Olayla ilgli başlatılan soruşturma sürüyor.

21 Ocak 2019 Pazartesi

Suç makinesi yakalandı

Suç makinesi yakalandı

Beyoğlu’nda polisin şüphe üzerine durdurduğu araçta 17 ayrı suçtan aranan ve 39 yıl 20 gün kesinleşmiş hapis cezası olan suç makinesi yakalandı.

Şüphe üzerine durdurulan araçta 17 ayrı suçtan aranan ve 39 yıl 20 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs yakalandı.
 
Edinilen bilgilere göre; Camiikebir Mahallesi Kasımpaşa Kızılay Meydanı’nda devriye görevi yapan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, durumundan şüphelendikleri bir otomobili durdurdu. Araçta inceleme yapan ekipleri, durumundan şüphelenen Hüseyin N. isimli şahsın UYAP sorgusu yaptı. Yapılan sorguda Hüseyin N. isimli şahsın 17 suçtan arandığı ve bu suçların 12’sinden 39 yıl 20 gün kesinleşmiş hapis cezası olduğu tespit edildi. Suç makinesini yakalayan ekipler Hüseyin N’yi işlemler için Kasımpaşa Polis Merkezi Amirliğine teslim etti. Şahsın polis merkezindeki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildiği öğrenildi.

19 Ocak 2019 Cumartesi

İzmir'deki uyuşturucu operasyonunda 41 kişi gözaltına alındı

İzmirdeki uyuşturucu operasyonunda 41 kişi gözaltına alındı
GÖZALTI SAYISI 41 OLDU
İzmir merkezli İstanbul, Ankara, Adıyaman, Aydın ve Gaziantep'te düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınanların sayısı 41'e yükseldi. Drone da kullanılan operasyonlarda 2 adet ruhsatsız tabanca da ele geçirildi. Şüphelilerin Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin sürdüğü belirtildi.

17 Ocak 2019 Perşembe

MHP ile ittifak tamam, diğerleri ile ne zaman? * RİFAT SAİT



Daha önceki yazılarımda ısrarla 2019 yerel seçimlerinin Siyasi bir milat olabileceğini hatta daha da ileri giderek siyaset kıyamet olarak bile tanımlanabileceğini ifade ettim. Bana göre bu seçimler hem iktidar hem muhalefet için var olma ya da olmama seçimleridir. Yani bu kadar önemlidir. Son günlerde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığının meşruiyetini sorgulaması tesadüf ve gelişigüzel bir strateji değildir. Ben aylar öncesinde yazdım. Benim gibi birçok kişi yazdı. Dedik ki; 2019 yerel seçimlerinden sonra en az beş yıl seçim yok. Bu seçimlerde çıkacak sonuca göre belki de muhalefet tamamen susabilir. Yani mesela CHP, bu seçimlerde alacağı mağlubiyetle esas kendi içinde bir yönetim meşruiyeti yaşayabilir veya olduğu gibi bir değişime gidebilir. Bu seçimler, CHP’nin ve onu destekleyebilecek AK Parti ve Tayyip Erdoğan karşıtı tüm kişi ve grupların varlık-yokluk mücadelesi olacak. Onlar bunun farkında. Düşünün ki mesela bir kedi köşeye sıkıştı bir yere kaçamıyor. En korktuğu şeye karşı bile saldırı pozisyonu alır ve tıssss sesiyle meydan okur. Ama tam tersine maazallah tersi farklı bir sonuç olursa ne olur? Bu durumu birkaç gazeteci dışında kimse yazmıyor. Hâlbuki her şeyi hesaplamak ve ona göre şimdiden stratejiler geliştirmek gerekiyor. Çok küçük bir ihtimal bile olsa en kötü durumları düşünmek yaşamaktan çok daha az sıkıntılı olacaktır. Önümüzdeki yerel seçimlerin en kötü senaryosu, Cumhur ittifakının oy kaybetmesi sonucu Cumhurbaşkanının meşruiyetini sorgulanması ve erken seçim istenmesidir. Bu bütün kötü senaryoların başlangıcı olur.


2019 YEREL SEÇİMLERİNDE SINIR %50 OLABİLİR Mİ?

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli geçenlerde yaptığı konuşmada önemli bir konuya değindi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin meşruiyetinin sorgulanmaması için 24 Haziran'da Cumhur İttifakı'nın aldığı oyun yakalanması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, seçimlerde ittifakın başarılı olması için MYK üyelerine çalışma talimatı verdi. Yani Sayın Bahçeli’ye göre Cumhur ittifakı bu seçimlerde 24 Haziran’da aldığı toplam %53,7’lik oyun altına düşmemeli. Sayın Bahçeli burada biraz tabiri caizse acımasız olmuş. İktidar partisi iktidarda iken biraz yıpranabilir. Belki 2-3 puan ekonomik sebeplerden, birkaç puan adaydan ya da farklı bir konjonktürel sebepten düşme yaşanırsa bu durum açıklanabilir. Ben %50’lik sonucun altına inilmediği sürece sorun olmayacağını düşünenlerdenim. Diğer yandan İstanbul ve Ankara’da çıkacak sonucun da büyük önemi var. Seçim sonrası 1 Nisan günü sonuçlar buna göre analiz edilir.

Hedef Belediyeler değil Türkiye’nin bekasıdır

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin “ Hedef Belediyeler değil Türkiye’nin Bekasıdır” demesini çok önemsiyorum. Burada esas önemli olan şey tavanda alınan ittifak kararına tabanın aynen uyması ve destek vermesidir. Kimi iddialara göre bazı yerlerde AK Parti adayına MHP’li seçmenin, kimi yerde tam tersine MHP adayına AK Parti seçmeninin destek verip vermeyeceğinden endişe duyuluyor. Örneğin İzmir ve Manisa sonuçlarını çok merak ediyorum. Bu konuda her iki parti Genel Merkezlerinin böylesi kritik yerlerde tabanlarına “Beka” olayını çok iyi anlatmaları gerekiyor.

MHP dışında İttifak yapılması gereken diğer gruplar

AK Parti’nin MHP ile ittifakı gerekli ve doğru bir stratejidir. O yüzden MHP ile ittifaka en başından beri sıcak baktık. MHP ile ittifak tamam da diğerleriyle ne zaman? Bu seçimlerde sadece MHP ile ittifak yetmez. Bizim diğerleri dediğimiz ilave ittifaklara da ihtiyacımız var. Örneğin en önemli ittifak Küskünlerle yapılmalıdır. Geçen seçimlerde MHP’ye giden 7 puan ve bana göre 4-5 puan da şimdi olmak üzere son zamanda oluşan toplamda 10-12 puanlık bir küskün grup var. Bunlara ilave olarak aday adayı olup aday gösterilmeyen Belediye Başkan ve meclis üyesi aday adayları da vardır. Bunların da gönlü alınmalı ve mümkünse bunlara resmi veya fahri farklı görevler verilmelidir. Bunların bir kısmı belki AK Partiye oy vermez ise de CHP’ye de vermez. Bunlardan belki bir bölümü ya MHP’ye gidebilir ya da oy kullanmayabilir. Bu seçimlerde bana göre her partiden benzer sebeplerle küskünler oy vermeye gitmeyecekler. Bu yüzden seçimlere katılım düşebilir.  
İttifak yapmamız gereken diğer bir gruplar ise CHP’ye oy vermeye meyilli olan Balkan göçmenleri, Aleviler ve Diğer farklı siyasi taraftarlardır.  Balkan göçmenlerinden AK Partiye oy verenler var tabi. Ancak CHP’ye daha fazla meyilliler. Özellikle demografik olarak ağırlıklı yaşadıkları yerlerde Belediye Başkan adaylarının kimliği çok önemli. Bu gibi demografik olarak belli bir bölge insanının ağırlıklı olduğu yerlerde sadece Balkanlar değil Sivas, Mardin, Erzurum, Karadeniz… vs. kimler varsa Belediye Başkan adayının ona göre belirlenmesi, eğer ona göre belirlenmediyse, Belediye Başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve farklı görevlendirmelerle denge sağlanmalı ve bütün bu gruplarla bu şekilde anlaşarak veya görev vererek ittifak sağlanmalı, aidiyet oluşturulmalıdır. İttifak yapılması gereken bir diğer grup, devletten farklı beklentileri olan topluluklardır. Örneğin polis kardeşlerimiz uzun bir süredir haklı olarak bir gelir artışı beklentisi içindeler.

Balkanların ve Kürtlerin oyları nereye gidecek?
Acaba 24 Haziran’dan bugüne Cumhur ittifakını artı veya eksi neler etkilemiştir? Değişen şeylerle birlikte ilave oylar, kaybedilen oylar, artılar ve eksiler masaya konulmalıdır. Artı veya eksiler içinde en büyük etken adaylar olacaktır. Adayların getireceği katma değerler veya kayıplar sonucu etkiler. Daha küçük çaplı da olsa meclis üyelerinin doğru belirlenmelerinin etkisi de önemli. Diğer yandan özellikle İstanbul’daki 1 milyona yakın Kürt seçmeninin kararı merak edilirken ben farklı bir yere Balkan göçmenlerine dikkat çekmek istiyorum. Televizyon programlarında ısrarla Kürt seçmenlerin kararı konuşuluyor. Kimse Balkanlardan bahsetmiyor.  Adeta onlar yok sayılıyor. Bu asla bir milliyetçilik olayı değildir. Lütfen kimse bizi milliyetçilik yapmakla suçlamasın. Aksine önemli bir siyasi gerçekten ve daha da önemlisi demografik durumdan bahsediyoruz. Zira Sadece İstanbul’daki sayıları 6 milyonu geçen Balkan göçmenlerinin kararı bana göre daha da önemli. Örneğin İstanbul’da Eyüp sultan, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa, Pendik, Zeytinburnu, Kâğıthane, Çatalca, Sultangazi gibi ilçelerdeki sonuçları gerçekten merak ediyorum. Ya da İzmir’de Buca, Gaziemir, Çeşme, Dikili, Bergama, Bornova, Aliağa, Kınık gibi ilçeler merak ettiğim yerler. Bu arada Bursa’daki son durumu da takip edeceğim. Buraların hala vakit varken demografik yapılarına göre meclis üyelerinin belirlenmesi gerektiğini söylemek istiyorum.



* RİFAT SAİT
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )

Altay’dan görkemli kutlama

Altay’dan görkemli kutlama
Türk futbolunun asırlık çınarı Altay’ın 105'inci kuruluş yıldönümünü siyah-beyazlı taraftarlar büyük coşkuyla kutladı.
İzmir temsilcisinin kuruluş yılının 1914 olması nedeniyle saat 19.14’te Alsancak Stadı önünde buluşarak yapılan kortej yürüyüşünde yaklaşık 2 bin Altay taraftarı, Gündoğdu Meydanı’nda yaktıkları meşalelerle renkli görüntüler oluşturdu.
Siyah-beyazlılar geceyi, “Şampiyon Altay” tezahüratlarıyla inletti. Altaylılar daha sonra meydanda verilen konserle keyifli dakikalar yaşadı.
Siyah-beyazlı taraftarlar geçen yıl vefat eden eski başkan Erdoğan Tözge’nin “Büyükler Ölmez. Atatürk Öldü Mü ? Altay da Ölmez” sözlerinin yazılı olduğu bir pankart hazırlayarak Tözge'yi andı.

16 Ocak 2019 Çarşamba

Dağdan kopan kaya Van Gölü Ekspresi’ne çarptı

Elazığ'ın Palu ilçesinde dağdan kopan kaya, Ankara- Tatvan seferini yapan Van Gölü Ekspresi’ne çarptı. Trenin bir vagonunda hasar meydana geldi.

Dağdan kopan kaya Van Gölü Ekspresi’ne çarptı ile ilgili görsel sonucu
Ankara-Tatvan seferini yapan '22012' sefer sayılı Van Gölü EkspresiElazığ’ın Paluilçesine bağlı Burgudere köyü bölgesinden geçerken dağdan kaya koptu. Hızla yuvarlanan kaya, trene çarptı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayda, bir vagonda hasar oluştu.
Yaklaşık 2 saat trafiğe kapanan demiryolu, kayanın kaldırılmasının ardından yeniden ulaşıma açıldı. Tren, yolcularıyla birlikte yoluna devam etti.

14 Ocak 2019 Pazartesi

Rifat SAİT MHP ile ittifak tamam, diğerleri ile ne zaman?


* RİFAT SAİT-KHA-.
Daha önceki yazılarımda ısrarla 2019 yerel seçimlerinin Siyasi bir milat olabileceğini hatta daha da ileri giderek siyasi kıyamet olarak bile tanımlanabileceğini ifade ettim. Bana göre bu seçimler hem iktidar hem muhalefet için var olma ya da olmama seçimleridir. Yani bu kadar önemlidir. Son günlerde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığının meşruiyetini sorgulaması tesadüf ve gelişigüzel bir strateji değildir. Ben aylar öncesinde yazdım. Benim gibi birçok kişi yazdı. Dedik ki; 2019 yerel seçimlerinden sonra en az beş yıl seçim yok. Bu seçimlerde çıkacak sonuca göre belki de muhalefet tamamen susabilir. Yani mesela CHP, bu seçimlerde alacağı mağlubiyetle esas kendi içinde bir yönetim meşruiyeti yaşayabilir veya olduğu gibi bir değişime gidebilir. Bu seçimler, CHP’nin ve onu destekleyebilecek AK Parti ve Tayyip Erdoğan karşıtı tüm kişi ve grupların varlık-yokluk mücadelesi olacak. Onlar bunun farkında. Düşünün ki mesela bir kedi köşeye sıkıştı bir yere kaçamıyor. En korktuğu şeye karşı bile saldırı pozisyonu alır ve tıssss sesiyle meydan okur. Ama tam tersine maazallah tersi farklı bir sonuç olursa ne olur? Bu durumu birkaç gazeteci dışında kimse yazmıyor. Hâlbuki her şeyi hesaplamak ve ona göre şimdiden stratejiler geliştirmek gerekiyor. Çok küçük bir ihtimal bile olsa en kötü durumları düşünmek yaşamaktan çok daha az sıkıntılı olacaktır. Önümüzdeki yerel seçimlerin en kötü senaryosu, Cumhur ittifakının oy kaybetmesi sonucu Cumhurbaşkanının meşruiyetini sorgulanması ve erken seçim istenmesidir. Bu bütün kötü senaryoların başlangıcı olur.
2019 YEREL SEÇİMLERİNDE SINIR %50 OLABİLİR Mİ?

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli geçenlerde yaptığı konuşmada önemli bir konuya değindi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin meşruiyetinin sorgulanmaması için 24 Haziran’da Cumhur İttifakı’nın aldığı oyun yakalanması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, seçimlerde ittifakın başarılı olması için MYK üyelerine çalışma talimatı verdi. Yani Sayın Bahçeli’ye göre Cumhur ittifakı bu seçimlerde 24 Haziran’da aldığı toplam %53,7’lik oyun altına düşmemeli. Sayın Bahçeli burada biraz tabiri caizse acımasız olmuş. İktidar partisi iktidarda iken biraz yıpranabilir. Belki 2-3 puan ekonomik sebeplerden, birkaç puan adaydan ya da farklı bir konjonktürel sebepten düşme yaşanırsa bu durum açıklanabilir. Ben %50’lik sonucun altına inilmediği sürece sorun olmayacağını düşünenlerdenim. Diğer yandan İstanbul ve Ankara’da çıkacak sonucun da büyük önemi var. Seçim sonrası 1 Nisan günü sonuçlar buna göre analiz edilir.

Hedef Belediyeler değil Türkiye’nin bekasıdır
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin “ Hedef Belediyeler değil Türkiye’nin Bekasıdır” demesini çok önemsiyorum. Burada esas önemli olan şey tavanda alınan ittifak kararına tabanın aynen uyması ve destek vermesidir. Kimi iddialara göre bazı yerlerde AK Parti adayına MHP’li seçmenin, kimi yerde tam tersine MHP adayına AK Parti seçmeninin destek verip vermeyeceğinden endişe duyuluyor. Örneğin İzmir ve Manisa sonuçlarını çok merak ediyorum. Bu konuda her iki parti Genel Merkezlerinin böylesi kritik yerlerde tabanlarına “Beka” olayını çok iyi anlatmaları gerekiyor.
MHP dışında İttifak yapılması gereken diğer gruplar

AK Parti’nin MHP ile ittifakı gerekli ve doğru bir stratejidir. O yüzden MHP ile ittifaka en başından beri sıcak baktık. MHP ile ittifak tamam da diğerleriyle ne zaman? Bu seçimlerde sadece MHP ile ittifak yetmez. Bizim diğerleri dediğimiz ilave ittifaklara da ihtiyacımız var. Örneğin en önemli ittifak Küskünlerle yapılmalıdır. Geçen seçimlerde MHP’ye giden 7 puan ve bana göre 4-5 puan da şimdi olmak üzere son zamanda oluşan toplamda 10-12 puanlık bir küskün grup var. Bunlara ilave olarak aday adayı olup aday gösterilmeyen Belediye Başkan ve meclis üyesi aday adayları da vardır. Bunların da gönlü alınmalı ve mümkünse bunlara resmi veya fahri farklı görevler verilmelidir. Bunların bir kısmı belki AK Partiye oy vermez ise de CHP’ye de vermez. Bunlardan belki bir bölümü ya MHP’ye gidebilir ya da oy kullanmayabilir. Bu seçimlerde bana göre her partiden benzer sebeplerle küskünler oy vermeye gitmeyecekler. Bu yüzden seçimlere katılım düşebilir.
İttifak yapmamız gereken diğer bir gruplar ise CHP’ye oy vermeye meyilli olan Balkan göçmenleri, Aleviler ve Diğer farklı siyasi taraftarlardır.  Balkan göçmenlerinden AK Partiye oy verenler var tabi. Ancak CHP’ye daha fazla meyilliler. Özellikle demografik olarak ağırlıklı yaşadıkları yerlerde Belediye Başkan adaylarının kimliği çok önemli. Bu gibi demografik olarak belli bir bölge insanının ağırlıklı olduğu yerlerde sadece Balkanlar değil Sivas, Mardin, Erzurum, Karadeniz… vs. kimler varsa Belediye Başkan adayının ona göre belirlenmesi, eğer ona göre belirlenmediyse, Belediye Başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve farklı görevlendirmelerle denge sağlanmalı ve bütün bu gruplarla bu şekilde anlaşarak veya görev vererek ittifak sağlanmalı, aidiyet oluşturulmalıdır. İttifak yapılması gereken bir diğer grup, devletten farklı beklentileri olan topluluklardır. Örneğin polis kardeşlerimiz uzun bir süredir haklı olarak bir gelir artışı beklentisi içindeler.
Balkanların ve Kürtlerin oyları nereye gidecek?
Acaba 24 Haziran’dan bugüne Cumhur ittifakını artı veya eksi neler etkilemiştir? Değişen şeylerle birlikte ilave oylar, kaybedilen oylar, artılar ve eksiler masaya konulmalıdır. Artı veya eksiler içinde en büyük etken adaylar olacaktır. Adayların getireceği katma değerler veya kayıplar sonucu etkiler. Daha küçük çaplı da olsa meclis üyelerinin doğru belirlenmelerinin etkisi de önemli. Diğer yandan özellikle İstanbul’daki 1 milyona yakın Kürt seçmeninin kararı merak edilirken ben farklı bir yere Balkan göçmenlerine dikkat çekmek istiyorum. Televizyon programlarında ısrarla Kürt seçmenlerin kararı konuşuluyor. Kimse Balkanlardan bahsetmiyor.  Adeta onlar yok sayılıyor. Bu asla bir milliyetçilik olayı değildir. Lütfen kimse bizi milliyetçilik yapmakla suçlamasın. Aksine önemli bir siyasi gerçekten ve daha da önemlisi demografik durumdan bahsediyoruz. Zira Sadece İstanbul’daki sayıları 6 milyonu geçen Balkan göçmenlerinin kararı bana göre daha da önemli. Örneğin İstanbul’da Eyüp sultan, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa, Pendik, Zeytinburnu, Kâğıthane, Çatalca, Sultangazi gibi ilçelerdeki sonuçları gerçekten merak ediyorum. Ya da İzmir’de Buca, Gaziemir, Çeşme, Dikili, Bergama, Bornova, Aliağa, Kınık gibi ilçeler merak ettiğim yerler. Bu arada Bursa’daki son durumu da takip edeceğim. Buraların hala vakit varken demografik yapılarına göre meclis üyelerinin belirlenmesi gerektiğini söylemek istiyorum.
 —————————————

* RİFAT SAİT
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )

11 Ocak 2019 Cuma

İZBAN hattına kaya düştü, seferler aksadı

İZBAN hattına kaya düştü, seferler aksadı
 İZMİR'de raylı sistemle yolcu taşımacılığı yapılan İzmir Banliyö Sistemi'nin(İZBAN) Kemer-Şirinyer İstasyonları arasındaki hattına düşen bir kaya parçası, ulaşımda kısa süreli aksamaya yol açtı.
Bugün saat 06.30 sıralarında, İZBAN hattının Kemer-Şirinyer İstasyonları arasındaki bölümüne, iki gündür süren yağışın etkisiyle yumuşayan zeminden kayan kaya parçası düştü. Kaya parçası hatlardan birinin kapanmasına neden oldu. Kısa süreli seferlerde aksamaya neden olan kaya, görevliler tarafından kalırıldı. Seferler yaklaşık 1 saat yaşanan aksamanın ardından normale döndü. Vatandaşlar yaşanılan aksaklığı sosyal medyadan paylaşarak, yetkililerden sorun yaşanmaması için önlem alınmasını istedi.
Bir ay boyunca grev nedeniyle yolcu taşımacılığı yapılmayan İZBAN'daki grev, 8 Ocak günü yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 60 gün süreyle ertelenmişti.

10 Ocak 2019 Perşembe

Güneydoğu’da terör bitecek yatırımcı gelecek! VAHAP DABAKAN

PİRİNCİN TAŞLARI
Güneydoğu’da terör bitecek yatırımcı gelecek!
                                                                         VAHAP DABAKAN
      Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir ilçeleri başkan adaylarını açıkladığı toplantının ardından, Bornova Ali Rıza Güven camiinde Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Babası, Başbakan eski yardımcısı rahmetli Ekrem Pakdemirli ve kızının ruhuna okunan mevlidi Şerife katıldı. Sonra Manisa da fabrika açılışına katıldı…
      Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmalar. Adeta yeni bir Türkiye’yi anlatıyordu. Terörsüz bir Türkiye ve yatırımcıya davet vardı. Erdoğan; “Ülkemize yatırımcı hiç kimse pişman olmadı, olmayacaktır.” diyordu…
      Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa'da PepsiCo fabrikası açılış töreninde konuşmasından satırbaşları;
Fabrikamızın, istihdamın yanı sıra Manisa'da ticaretin gelişmesinin de katkıları olacağına inanıyorum. Böylesi bir yatırımın hizmete girmesi ayrıca takdire şayandır. Dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketinden olan PepsiCo'nun 6. tesisini ülkemizde inşa etmesi ülkemize ve ekonomimize  duyulan güvenin bir tezahürüdür. Türkiye ekonomisi çevresinde yaşanan onca istikrarsızlığa rağmen uluslararası yatırımcılar için güvenli bir liman olmayı sürdürüyor. Ülkemize yatırım yapanlar hiçbir zaman pişman olmamıştır, olmayacaktır…
      Erdoğan; “Son 15 yılda Hükümet olarak özel sektörün yanında olduk. Bugün Yatırım Ofisimiz direk şahsıma bağlıdır. Şahsıma direk bağlı olmasının sebebi ise uluslararası yatırımcı, yerli yatırımcı herhangi bir endişeye kapılmadan ülkemde rahatlıkla bağlı olduğu yer bu ofisin Cumhurbaşkanlığı makamı olduğuna göre, burada herhangi bir sıkıntı yaşamam anlayışıyla gelip, burada yatırım yapabilmeli” dedi...
      Güneydoğu bölgemize terörden arındırılınca yatırımcı gelecek
Okul yıllarımda bir hocam derdi ki, 'Para bir civa gibidir, uygun bir yeri bulunca oraya kaçar.' Güneydoğu Anadolu bölgemizi terörden arınacak küresel ve ulusal yatırımcıların hepsi oraya gidecek. Bugünleri de göreceğiz. O zaman terörün de esamesi okunmayacak. Bu süreçte Türk müteşebbisler yurt dışındaki yatırımlarında çok ciddi artışlar oldu. Yurt dışındaki Türk yatırımları 38 milyar dolara ulaştı. Müteahhitlerimiz 122 ülkede 322 milyar dolara ulaştı…
      Erdoğan; “İhracatımızın 5 kat artışla, 168,1 milyar dolara çıkması Türkiye'ye olan ilginin neticesidir. Benim görevim bütün Bakanlara hedef vermektir. Yoksa ben gider bakan olurdum. Biz hedef vereceğiz, bakanlarımız da dünya kazan kendileri de kepçe olacak, dalıp, dalıp çıkacaklar. Ülkemiz yatırım ortamı bakımından halen dünyadaki en güvenilir en liberal limanlardan biridir...
      Yeni yönetim sistemiyle, bunu çok daha farklı duruma götürmek istiyoruz. Türkiye'nin son 16 senede elde ettiği ekonomik zaferlerin sırrı buradadır. Siyasette istikrarı sağladığımız, milli iradeden asla taviz vermediğimiz için uluslararası sermaye ülkemizde uzun vadeli yatırımlara girebilmiştir. Terör saldırılarından, darbe girişimine rağmen bu başarıya ulaştık. Ülkemiz bu süreçte demokrasiye, hukuk devletine, serbest piyasa ekonomisine bağlılıktan asla taviz vermemiştir.” Diye anlatıyor…
      Dünyanın bir başka ülkesi bizim maruz kaldırdığımız onlarca şeyden sadece bir tanesine maruz kalsaydı, inanın bizim gibi dirayetle atlatamazdı. Kimi Avrupa ülkelerine baktığımızda bu gerçeği çok daha fazla görüyoruz. Batılı ülkelerin ne hale geldiklerini görüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL'e itiraz edenler, 3-5 olayda hemen OHAL'i gündeme getiriyorlar. Bizde 4 milyon mülteci var. Bu ülkeler hiç bir mülteciyi kabul edemedi. Bizi eleştirdikleri, ne varsa bugün kendileri yapıyor…


       31 Mart seçimlerinde ülkemizin istikrarını sağlayacak bir sonuç alacağına inanıyorum. Milletimiz 16 yıldır olduğu gibi tercihini hizmet ve eser siyasetinden yana kullanacaktır. Hak edene gerekli cevabı sandıkta verecektir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını yorumsuz size yazmaya yeğledim. Yorumu siz okurlarıma bıraktım…