-->

Çeviri

25 Temmuz 2018 Çarşamba

Sıdıka Yakşi : EŞİM OLAN O ADAM

EŞİM OLAN O ADAM 17 yaşımdan beri Toplam 33 senedir Aynı kişiyle, beraberim ben Çok aykırı Dik kafalı Aksi mi aksi bir adamdır O Nuh dedi mi, peygamber demez Onunla hiç tartışmaya girilmez Aynı zaman da Çok çalışkandır, hiç boş durmaz Sözünün eri, dürüst biridir O Herkese ters davransa da Bana karşı çok hoşgörülü Her zaman anlayışlı Adeta beni kırmaktan korkan Beni kimseye ezdirmeyen Ama kendi de ezmeyen Bir adamdır O Çok alıştım onunla yaşamaya Sanki onun kucağına doğmuş gibiyim Hem babam Hem ağbim Hem arkadaşım Hem de eşim, sevgilim oldu benim Ailem çok karşı çıkmıştı Onunla evlenmemi istememişti Aileme karşı gelip, onunla evlendim Kendimi riske atsamda Sonuç olumsuz olmadı Yıllardır onunla yaşıyorum Bağlandık iyice birbirimize Artık onsuz yaşayamam Ondan kesinlikle ayrılamam Ne kadar aksi bir ihtiyar da olsa Benim hayat yoldaşım Hayat arkadaşım oldu O.

Sıdıka Yakşi -KHA .4 Temmuz 2018

17 Temmuz 2018 Salı

Parklar spor salonlarına döndü

Parklar spor salonlarına döndü
KONAK Belediyesi ilçenin farklı noktalarındaki spor merkezlerinde verdiği ücretsiz aerobik, step ve plates kurslarını havaların ısınmasıyla birlikte açık havaya taşıdı. Spor merkezlerine yakın mesafedeki parklar açık hava spor alanı haline dönüştü.
Her yaştan ve her kesimden vatandaşın buluşma merkezi olan parklar Konak'ta sporun da merkezi haline geldi. Özellikle havaların ısınmasıyla ücretsiz spor kursları salonlardan parklara taşındı. Konak Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğüne bağlı 10 spor merkezinden biri olan Güzelyalı'daki Mehmet Ali Akman Semt Merkezi kursiyerleri spor derslerini bir süredir merkezin önünde yer alan Mehmet Ali Akman Parkı'nda yapıyor. Merkezde verilen spor kursuna katılan semt sakini kadınlar güne sporla başlıyor. Eğitimler sabah saat 08.00'de başlıyor. Peş peşe birer saat olmak üzere günde 3 guruba verilen derslere toplamda 600 kadın katılıyor. Sabah serinliğinde ağaç gölgesinde Spor Eğitmeni Nur Üzümcü eşliğinde bir saat sıkı bir şekilde aerobik, step ve plates eğitimi alan kadınlar hem sosyalleşme olanağı yakalıyor hem de spor yaparak zinde kalıyor. Kadınların pek çoğu Mehmet Ali Akman Semt Merkezi'nde verilen spor kursu sayesinde sporla tanıştığını itiraf ederek, vücudunun esneklik kazandığını, hantallıktan kurtulduğunu ve sporun hayatına girmesinden mutlu olduklarını dile getirdi. Kursiyerlerden Bircan Özden ve Filiz Bingör özellikle güne sporla başlamanın büyük keyif olduğunu belirterek, kaslarının esnediğini böylece eskiden yapmakta zorlandıkları pek çok hareketi artık kolaylıkla yaptıklarını söyledi.

14 Temmuz 2018 Cumartesi

TAYYİP BEYİN SÖYLEDİKLERİNİ ŞÖYLE ANLADIM Rifat Sait *



Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta yaptığı konuşmalarda çok ama çok önemli konulara değindi. Halkın mesajını açıkça aldım dedi. Problemi gördü, kabul etti ve en önemlisi gereği yapılacak dedi. Söylediklerini ilmi siyasetle, yumuşak dille ve isim vermeden önceki yazılarımızda defalarca belirtmiştik. Bizim gibi birçok yazar da yazmıştı. Kendisi de çok açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Bakınız Tayyip Bey ne dedi:
Seçimden sonra bana gelen raporlara bakılırsa, millet tevazu arıyor. Yalnız seçimden seçime gelmesinler diyor. Bild

ikleri yerlere uğrayıp gidiyorlar diyor. İşte bu puan kaybettirmiştir. Vatandaşa tepeden bakıyorsak, kusura bakmayın, bu millet şamar oğlanı değil. ‘Benim dükkânıma gelip bir çay içmedikten sonra ben belediye başkanını ne yapayım’ diyor. Değerli arkadaşlar bizi yükselten tevazuumuz olmuştur. Biz tevazuumuzu kaybettiysek, puan kaybımız da olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde puan kaybettiysek bunu kendimize soracağız. Çok iyi hizmetler yapmış olabiliriz ama bu yeterli değildir. Önemli olan gönüllere girmektir. Gönüllere girmiyorsak, vatandaşa tepeden gurur abidesi olarak bakıyorsak, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir kenara koyar. Bu erken bir mesaj olmuştur. 24 Haziran’ın fotoğrafını iyi çekmemiz lazım. Mart 2019 için adaylarımızı buna göre seçmemiz lazım…”

Sayın Cumhurbaşkanımız da futbol oynamıştır, çok iyi bilir. Golü erken yemek güzeldir. Zira maçı kurtarmak için zamanın vardır. En kötüsü 90.dakikada yenilen goldür, çıkartamazsınız. Bazıları buna şefkat tokadı der. Allah’ın sevdiği kullarına düzelmesi için verdiği mesajdır. İyi ki 24 Haziranda bu sonuç alındı ve gerçek görüldü. Eksikleri düzeltmek için zaman var. Zararın neresinden dönersek kardır. Tayyip Bey bu yüzden erken bir mesaj olmuştur, diyor ya.
Tıpkı Uhud savaşındaki gibi. Peygamber efendimizin (SAV) ordusu savaşı kaybetmiştir ama önemli bir mesajı da almışlardır. Kazanmak için bazen kaybetmek gerekir. Komutanın verdiği emri asla unutmayacak ve yerine getireceksin. Görevini ve yerini kaybetmeyeceksin. Bunları yapmazsan peygamberin komuta ettiği bir ordu bile olsa kaybeder. Zira daha önemli olan Allah’ın koyduğu ve mutlaka uyulmasını istediği kuralları vardır. Nedir onlar? İnanmak, Cemaat (Takım) olmak, liyakat (işi ehline vermek), çalışmak, ihlas (Samimiyet) , Doğruluktan ayrılmamak ve istişare yapmak. Tüm bunlara rağmen üzülmemek gerekiyor. Zira bazen kaybetmekte bilenler için bir nimettir. Siz isteğiniz kadar anlatın, yaşamak ve görmek gerekiyor. Tıpkı 7 Haziran 2015 seçimleri gibi ve tıpkı 24 Haziran 2018 seçimleri gibi. Üçüncü bir şans var mıdır bilemem?
Sürekli yazıyoruz ama okuyanlar var mı? Bakınız önümüzdeki yerel seçimlerde sadece Belediye başkanı ve meclis üyelerini seçmeyeceğiz. Bu yerel seçimler, tıpkı matematikte olduğu gibi 24 Haziran Genel seçimlerinin sağlaması olacak. Son seçimde AK Parti 7 puan kaybetti. Yerel seçimlerde de bu kayıp maazallah artarak devam ederse, muhalefet rahat durmaz, sürekli rahatsız eder ve erken seçim ister. O yüzden bu negatif ivmeyi mutlaka düzeltmek gerekiyor. Ama mutlaka. Son seçimlerde Millet önemli bir mesaj verdi. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu mesajı aldık kabul ettik dedi. Ardından önemli açıklamalar yaptı. Bu açıklamalardan sizi bilmem ama ben satır başları olarak naçizane şöyle anladım. Hatam varsa af ola.
1-Vatandaşın sevdiği adayları bulmaya çalışacağız: Yani demek ki bazı adaylar vatandaşın sevdiği adaylar değil. Birileri yanlış referans veriyor. Bu konuda daha dikkatli olacağız, araştıracağız, yanlış referans verenleri dinlemeyeceğiz. Liyakatli, halkın ve teşkilatın sevdiği, oy getirecek, samimi, halka dokunacak adaylar belirleyeceğiz.
2- Vatandaşa tepeden bakıyorsak, kusura bakmayın, bu millet şamar oğlanı değil: Yani vatandaşa tepeden bakan bazı vekil, Belediye başkanı, Genel merkezde görev yapanlar ve il başkanları var. Bunları bulup çıkartacağız. Gerekeni yapacağız.
3- Önemli olan gönüllere girmektir: Yani oy için değil gönül kazanmaya çalışacağız. Gönlünü kazanırsan zaten oyunu da verir.
4-Başarısızlıklarını başarı gösterip kimse aklımızla oynamasın: Yani rakamlara baktığımızda açık bir başarısızlık var, buna rağmen bazı illerde değişik bahaneler ve akıl oyunları ile bu başarısızlıklar sanki başarı gibi gösteriliyor. Örneğin, bir il başkanı diyor ki; bizde oy kaybı var ama Türkiye genelinden daha düşük bir oy kaybı dolayısıyla ben başarılıyım. Allah Allah bak sen. Ya da bir diğeri eski başkana göre ya da çok eski bir sonuca göre kendini kıyaslıyor. Tabiri caiz se usta sihirbaz gibi karakeçiyi beyaz güvercin gibi gösteriyorlar. Tayyip Bey de tabiri caiz se Rahmetli Erbakan hocanın dediği gibi, Hadi ordan! Diyor.
5- En güçlü olduğumuz yerlerde puan kaybettiysek bunu kendimize soracağız: Yani yapılan bir yanlış var. Özeleştiri yapacağız, nerede yanlış varsa tespit edip düzelteceğiz.
6- Kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir kenara koyar: Yani birinci oldu içine attılar, ikinci oldu içine attılar, artık üçüncü şansımız yok, yerel seçimler farklı olacak.
7-Millete yanlış yapan hiç kimsenin AK Parti’de yeri olamaz. Bu ifade net ve açık. Ancak sorun şurada: Yanlış yapanlar, Reisin karşısında durdukları gibi halkın karşısında aynı şekilde durmuyor. İkili oynayanlar olabilir. Reise olur efendim, tabi efendim diyenleri bir de halkın karşısında gizlice görmek gerek. Bu yüzden Reis onları bilmiyor olabilir. Herkesi tenzih ederim ama hatta Reisin çok güvendiği kimselerin de sınavdan geçmesi gerektiğine inanıyorum. Belki onlar bile uğradıkları güç zehirlenmesinin farkında olmayabilirler.
Diğer bir konu ise anlamak ta güçlük çektiğim denge olayı. Kimin ne yaptığı çok iyi biliniyor ama denge gereği dokunulmuyor, zamanı bekleniyor. Ama sanırım artık zamanı geldi. Milletin üçüncü bir şans verip vermeyeceğinden emin değilim.
Reisten çok küçük bir ricam var. Bu oldukça önemli. Belki uzun sürecek ama mutlaka gerekiyor. Bugüne kadar milletvekili, Belediye başkanı, il başkanı olmuş tüm seçilmişleri bir şekilde dinlesin. Tek tek dinlesin. Ama başa baş sakince ve serbestçe dinlesin. Buna çok ihtiyaç var. Lütfen bunu yapsın.
Ha bu arada yerel seçimden önce bir takım şeyler ve değişikliler yapılabilir. Bunlar için kişiler bazında konuşmak yanlıştır. Kriterler belirlenmelidir. Sorun ne, çözüm ne, nasıl bir çözüm adamı olmalı, nasıl bir başkan adayı ve meclis üyesi adayı, nasıl bir Genel merkez ve il yönetimi olmalı? Hepsi için net kriterler belirlenmeli. Kimsenin mükemmel olmadığı ve herkesin bir hatası olabileceği unutulmamalıdır. Birisinin istediğini diğeri sevmeyebilir. Birisinin doğru dediğine diğeri yanlış diyebilir. İstenen ne ve bunun için neler yapılmalı kriterleri belirlenirse ve harfiyen uygulanırsa sorun yok. Yıllardır yapılan “Ben veya benim adamım yoksa yanlıştır” zihniyeti yerine herkesin kazanacağı, ortak, istişare edilmiş, kişi ve sistemler konulmalıdır.

Değerli dostlar, Tayyip beyi gerçekten çok seven ve saygı duyan ve eğer kendisi kabul ederse en sonunda bile olsa bir yol arkadaşıyım. Bizlere verdiği değerden ziyade Türkiye’ye yapmış olduğu hizmetleri asla ödeyemeyiz. Allah kendisinden razı olsun. Yanılıyor olabilirim. Haddime de düşmez. Tekrar söylüyorum, ben dışarıdan bir insan olarak naçizane böyle anladım ve yazdım. Yanlışımız var ise af ola. Son olarak söyleyeceğim tek şey, Tayyip bey tabiri caiz ise sorunları tam olarak bulmuş, olayı anlamış. Son günlerde yaptığı bütün bu açıklamalardan tam puan aldı. Ben de yukarıda anladıklarımı saf bir dille açıkça yazdım. Dolayısıyla eğer halkta benim gibi bu şekilde düşünüyorsa, yerel seçimlere kadar bekler sonuçlarına bakar. Şimdi söylenen bu sözler herkesin hoşuna gitti. Halkımız çok akıllıdır. Gerekenler yapıldığında yerel seçimler de halkımızın da gerekeni layıkıyla yapacağından emin olun. Allah Reisimizin yar ve yardımcısı olsun. Doğru karalar vermesinde feraset versin. Allah yolunu açık etsin inşallah. Türkiye’nin ve İslam âleminin ona çok ihtiyacı var. İnşallah her şey güzel olacak.

Sevgi, saygı ve muhabbetle,
Allah’a emanet olunuz…



RİFAT SAİT*KHA.
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı
Dokuz Eylül Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma Merkezi (ATMER) DK Başkanı
Mail: rifatsait@gmail.com
Linkedin:  www.linkedin.com/in/rifat-sait-b54b0980/
Twitter :  twitter.com/saitrifat
Facebook : www.facebook.com/rifat.sait

7 Temmuz 2018 Cumartesi

İzmir'de yanan araç, kendiliğinden hareket edip eve çarptı: 2 yaralı

İzmirde yanan araç, kendiliğinden hareket edip eve çarptı: 2 yaralı
 İZMİR'in Karabağlar ilçesinde park halindeyken yangın çıkan kamyonet, kendiliğinden hareket edip bir evin duvarını yıktı. Evdeki Mehmet Genç ile eşi Fehime Genç yaralanırken, kamyonetin bir süre önce çalınıp, terk edildiği belirlendi. 
Poligon semti 123/5 Sokak üzerindeki, park halinde bulunan bir kamyonette yangın çıktı. Alevler içerisinde kalan kamyonet, kendiliğinden hareket edip, Mehmet Genç'in evinin duvarına çarptı. Çarpmanın etkisiyle duvarı yıkılan evde bulunan Mehmet Genç ile eşi Fehime Genç, yaralandı. Hastaneye kaldırılan, duvarın yıkılmasına bağlı travma ve yanık yaraları bulunan Genç çifti, tedavilerinin ardından taburcu edildi.
Tamamen yanan kamyonetin, düz kontak yöntemiyle çalınıp, ardından terk edildiği belirlendi.

6 Temmuz 2018 Cuma

YEREL SEÇİMLER VE İZMİR ANALİZİ Rifat Sait *





Son üç yılda biri referandum, ikisi erken toplam 4 seçim yaşadık. Seçimler sanki alışkanlık yapmaya başladı. Şimdi de 2019 yerel seçimleri var. Ülke olarak yerel seçimlere yoğunlaşacağız. Aslında bu seçimler oldukça önemli. Bu seçimlerde sadece Belediye Başkanı ve meclis üyelerini seçmeyeceğiz. Aynı zamanda 24 Haziran seçimlerinin bir tür sağlamasını yapacağız. Genel seçimlerde AK Partinin kaybettiği 8 puanlık erozyon, burada ne durumda gözlenecek. Eğer AK Parti, yerel seçimlerde kayıplarını telafi ederse her şey mükemmel olur. Ama Allah korusun kayıplar devam ederse ciddi sorunlar gelir. Bu yüzden yerel seçimler önemli bir ara sınavdır. Cumhurbaşkanımız veya aslında daha doğru bir ifadeyle Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran akşamı yaptığı geleneksel balkon konuşmasında, bu kayıplara istinaden halkın mesajını aldığını belirtmişti. Geçen hafta yaptığı bir konuşmada da yerel seçimlerde sevilen adayların değerlendirileceğini söyleyerek “ mesajı aldık mesajı”vermişti. Diyeceğim odur ki; önümüzdeki yerel seçimler çok ama çok önemli. AK Parti bu yerel seçimlere çok önem verecektir. Bu yüzden de hazırlıklara şimdiden başlanıldı.

YEREL SEÇİM STRATEJİLERİ
Yerel seçimlerde bir takım stratejiler ön planda olacak. En önemlisi kuşkusuz AK Parti ile MHP arasındaki ittifak olacak. Tahminim bir partinin güçlü olduğu yerde diğeri ortağını destekleyecek. Ayrıca meclis üyeliklerinde önemli bir koalisyon olabilir. Bu arada İP ’nin durumu da önemli. İP, anahtar parti gibi olup bazı yerlerde çıkaracağı adaylarla dengeleri etkileyebilir. Oyların bölünmesiyle farklı sonuçlar çıkabilir. Bu arada CHP’de yaşanan kriz de ilginç sonuçlar getirebilir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun her seçimde sürekli devam eden açık yenilgilere rağmen Genel Başkanlıkta ısrar etmesi CHP’de bölünmelere neden olabilir. Son olarak Kürtlerin ve Balkan göçmenlerinin son durumu da yerel seçimleri yakından ilgilendiriyor.

YEREL SEÇİMLERİ ERKENE ALINMASI DURUMU
Bu seçimlerin de erkene alınması ihtimal dâhilinde. Son seçim zaferinden sonra AK Parti ve MHP yerel seçimlerin erkene alınmasına sıcak bakabilir. Zira bu konuda yeşil ışık yakan açıklamalar da yapıldı. Ancak yerel seçimlerin erkene alınması için anayasa değişikliği gerekiyor. Bunun için de AK Parti ve MHP’nin yanında üçüncü bir partinin daha desteğine ihtiyaç var. Ya da AK Parti ve MHP oylarıyla seçimin erkene alınması için halk referandumuna gidilebilir. Yapılır veya yapılmaz ama ihtimal dâhilindedir. Önümüzdeki süreçte Siyasi stratejilerin etkin olacağı günler yaşayacağız. AK Parti, Genel kongresini erkene yani 18 Ağustos’a aldı. Bu bile önemli bir aksiyondur. Her şey bir ay içinde netleşir. Erken veya normal kısmetse 3 ay veya 9 ay sonra Türkiye bir yerel seçim yaşayacak. Bu seçimlerin Türkiye genel analizini daha sonra inşallah yaparız. Şimdi bu yazımızda AK Parti açısından İzmir’i incelemek istiyoruz. Özellikle de en büyük ilçeleri Buca, Karabağlar ve Bayraklı’yı biraz daha detaylı analiz etmek istiyoruz. Zira AK Parti’nin buralarda her zaman kazanma şansı olduğunu biliyoruz. Ama daha önce bazı diğer ilçeleri de kısacaziyaret etmek isteriz. Önce AK Partili ilçelerden başlayalım.
İZMİR’İN AK PARTİLİ İLÇELERİNDE SON DURUM
AK Parti İzmir’de şu anda 7 ilçeye sahip durumda. Bunlar içinde Kiraz ve Kemalpaşa’da AK Parti’nin gücünü koruduğu görülüyor. Bu iki ilçeye maşallah diyoruz ve tebrik ediyoruz. Ödemiş’te de güçlü olmasına rağmen dikkat edilmeli. Herhangi bir kazaya mahal verilmemeli. Torbalı, bıçak sırtı gibi. Burada biraz daha çalışmak gerekiyor. Bu ilçede İP anahtar parti olabilir. Torbalı’da bir takım rötuşlar gerekiyor diye düşünüyorum. Selçuk, alarm veriyor. Acil bir bakıma ve aksiyona ihtiyacı var. Bu ilçede AK Parti’nin kendi iç sorunlarını çok acil çözmesi gerekiyor. Ciddi bir özeleştiri yapılarak yanlışlar bulunmalı ve düzeltilmeli. Kınık da alarm veren ilçelerden biri. Acil bakım ve revizyona ihtiyaç var. Menderes ortada gözüküyor. Garanti değil. Bu ilçe de tekrar kazanılabilir ama yapılması gerekenler var. Bunun için de gerekli zaman var.
ÜMİT VAR OLUNAN İLÇELER
İzmir’de AK Parti’nin yeni bazı ilçeler kazanacağından ümitliyim. Doğru adaylar, doğru stratejiler ve iyi bir çalışmayla yeni ilçeler kazanılabilir. Bahsettiğimiz Buca, Karabağlar ve Bayraklı haricindeki ilçelerdir. Zira bu üç ilçeyi ayrıca aşağıda inceleyeceğiz. Peki, hangi ilçeler bunlar? Örneğin Tire ve Bayındır 24 Haziran’da güzel bir performans ile dikkat çektiler. Bu iki ilçede AK Parti iyi durumda. Ayrıca Bergama da geliyorum diyor. Bunların dışında Gaziemir’de de şans vardır diye düşünüyorum. Aliağa’nın durumu özel bir strateji gerektirebilir, bu yüzden yorum yapmak istemiyorum. Ancak şunu da belirtmek isterim ki; hiçbir ilçe imkânsız değildir. Mevcut konjonktür, İP ‘nin durumu, adayın gücü ve MHP ile yapılacak ittifaklar sonucu değiştirebilir.

BUCA İLÇESİNİN AK PARTİ AÇISINDAN ANALİZİ
Şu anda AK Partili olmayan ama kazanma şansı olan üç büyük ilçe var. Bunlar Buca, Karabağlar ve Bayraklı ilçeleridir. Bunlar içinde İzmir’in en büyük ilçesi olan ve bizim de doğup büyüdüğümüz ilçe Buca’yı en başta analiz etmek isteriz. Buca, tarihi bakımında özellikleri olan bir ilçe. İçinde zamanında Levantenlerin yaşadığı ve pek çok noktasına izlerini bıraktığı güzel ve tarihi bir bölge. HDP, Buca’da son seçimde %12,49 oy almış. AK Parti ve CHP’ye verilen oyları da dikkate aldığımızda ilçenin en az %30 kadarının Kürt seçmenlerden oluştuğunu düşünüyorum. Bunun dışında Balkanlardan ciddi göçler almış bir ilçe. Yine tahminlerime göre ilçenin en az %35’ini Balkan göçmenleri oluşturuyor. Yaylacık, Kozağaç ve Güven mahalleleri ile Şirinyer semtinde Balkan göçmenlerinin ağırlıklı yaşadıklarını biliyoruz. Aslında her mahallede farklı etnik gruplar olabilir. Buca’da Konyalılar, Sivaslılar, Erzurumlular, Afyonlular, Denizli ve Kütahyalılar var. Bir miktar da Roman vatandaşımız da Buca’da mevcut.
2011 Genel seçimlerinde ki o tarihte biz de milletvekili olmuştuk, AK Parti Buca’da CHP’yi geçerek birinci parti olmuştu. 2011’de AK Partinin oy oranı %41,3 ve aldığı oy ise 110.016 olmuştu. CHP ise %38,16 oran ve 101.457 oy almıştı. Daha sonra yani 2014 yerel seçimlerinde AK Parti Buca’da %38 oyla 107.000 oy almış buna karşın CHP %43 ile 123.000 oy toplayarak birinci olmuştu. 1 Kasım 2015 seçimlerinde ise CHP %41 alırken AK Parti %34 oy alabildi. Son seçimde yani 24 Haziran 2018’de AK Partinin aldığı toplam oy 94.000 Bin ve oy oranı ise %30 olmuştur. CHP ise %38 oy oranı ile birinci parti olmuştur. Baktığımızda Buca’da AK Parti’nin aslında güçlü bir nüve oyu var ve kazanabilir.  Ama yanlış olan bir şey var ki o yüzden kaybediyor. Bunun tespit edilmesi lazım. AK Parti, Buca’da CHP ‘nin  %8, yani 24 Bin oy gerisinde. Geriye baktığımızda 2011’de Buca’da AK Partiye oy vermiş 110 Bin seçmen var. Arada geçen 7 yılda nüfus da artmış. Ayrıca 18 yaşındaki gençlere oy hakkı verilmiş. AK Partinin normal şartlarda en az 115 Bin oyu olması gerektiği tahmin edilebilir. Peki, bu oylar nerede? Bir kısmı Feto nedeniyle gitti diyelim. Kalanı yani en az 10 Bin oy CHP’ye veya farklı partilere kaymış gibi görünüyor. CHP’ye kaçan oyların çoğu Balkan göçmenidir diye tahmin ediyorum. AK Parti CHP’ye kaptırdığı %8’lik oyun yarısını yani %4’nü geri alabilse birinci parti olacaktır. Hatta kaybettiği Kürt oylarını ve kendi küskün oylarını geri alabilse ciddi güçlü olacaktır. Bunu yapabilmek için bu yazının en altında yazdığımız reçeteyi uygulamak gerekir.

KARABAĞLAR İLÇESİNİN AK PARTİ AÇISINDAN ANALİZİ
İzmir’in kıl payı ikinci büyük ilçesi Karabağları incelediğimizde yine ümitli olduğumuzu göreceksiniz. Karabağları AKbağlar yapmak hiç te zor değil aslında. Rakamlara baktığımızda 2014 yerel seçimlerinde geçen dönem milletvekilimiz Necip Kalkan’ı aday göstermiş ve %39 oran ile 118 Bin oy almayı başarmıştık. CHP ise %43 ile 129 Bin oy almıştı. Arada sadece 11 Bin oy farkı vardı. Hatırladığım kadarıyla meclis üyesi aday seçiminde bir sıkıntı olduğu söylenmişti. CHP’den alacağınız 6 Bin oy her şeyi değiştirir. Ancak 24 Haziran seçimlerinde Karabağlar ‘da aldığımız oy oranı %28’e düşmüş. CHP ise %42 oy almış. Ben bu farkın AK Partideki küskünlere bağlıyorum. Ayrıca Karabağlar ‘da %11 oranında HDP oyu var. İlçede Doğu kökenli ve özellikle Mardinli oylar yüksek. Ancak Karabağların deniz tarafı olan Hatay bölgesinde ise durum farklı. Bu bölgeye de orada oturan ve saygın meclis üyesi adaylarını koymanız gerekiyor. Karabağlar ‘da İP ‘nin de %11 oyu var. Onlardan alınabilecek oylar ve MHP koalisyonu ile ittifak desteği bölgede durumu değiştirebilir. Karabağlar için de en alttaki reçete uygulanırsa umutlu olduğumu söyleyebilirim. Karabağlar ’da mevcut kaymakam Mehmet Sadık Tunç ve ilçenin esnaflarından Erol Sevgican’ın isimleri geçiyor. Ama önceki dönem milletvekilimiz Necip Kalkan’ın ismi de kuvvetli zikrediliyor. Kim aday yapılırsa diğerlerinin de onunla birlikte hareket edebilmesi için mutlaka görev verilmesi önemlidir. Karabağlar ‘da eski ilçe yönetiminin de çalışmalara kazandırılması yararlı olacaktır.

BAYRAKLI İLÇESİNİN AK PARTİ AÇISINDAN ANALİZİ
Son olarak Bayraklı ilçemizden bahsedeceğiz. Bayraklı ‘da 2014 yerel seçimlerinde AK Parti %38 oy almış. CHP ise o seçimlerde %44 oy almış. Sadece 6 puanlık bir fark var. Bayraklı ‘da AK Parti kendi kendine zarar veriyor. Kongreyi kazanan bir ilçe başkanı Erdal Seyitler görevden alınarak, onun grubu tamamen dışarıya çekilmişti. Onun da tekrar kazanılması iyi olur. Bu arada 2014 seçimlerinde aday gösterilen olan İsmail Sarı, 2018 adaylarına tepki göstererek ayrıldı. Son dönemde istifa ettirilen ilçe başkanı Yakup Gülcan da kaybedildi. Bayraklıda Ali Aslan ve Mikail Bilici de kazanılması gereken AK Partili eski siyasetçilerdir.  Bu arada hatırlayacak olursak 2014 Seçimlerinde de çok sayıda aday adayı çıkmasına izin verilmişti.  Tek adaya indirildiğinde diğer adaylar küsmüşlerdi. Bu yanlış bir stratejidir.  Hâlbuki çok erkenden istişarelerle güçlü tek bir aday belirlenip herkes taraftan desteklenmesi sağlanabilir. Bu arada 24 Haziran seçimlerinde Bayraklı ’da AK Partinin aldığı  %30 oy’a karşı CHP %40 oy almıştır ve arada 10 puanlık bir fark vardır.

BELEDİYELERİ KAZANABİLMEK İÇİN NELER YAPILMALI (REÇETE)
1-İNANMAK VE İNANDIRMAK
2-DOĞRU BAŞKAN ADAYI

A-) BAŞKAN ADAYINDA MUTLAKA OLMASI GEREKEN, OLMAZ SA OLMAZ ÖZELLİKLER
Başkan olmaya liyakatli ( Görevini yapabilecek düzeyde olgun, diplomalı, eğitimli, şuurlu, ehliyetli)
İnancına, halkına ve teşkilatına sadakatli
Partisinin üzerine katma değer oy kazandırabilecek kadar bereketli (İlave oy getirebilecek)
Aday olduğu ilçenin yerlisi, tanınan ve bilinen, demografik yapısına uygun
Sözüne güvenilir
İlçeyi ve partisini temsil edebilecek
Halk adamı
Vefakâr-Dost

B-)  BAŞKAN ADAYINDA DİĞER OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
Hatip
Proje adamı
Kitleleri sürükleyen
Tecrübeli
Aksiyon insanı
Mütevazı
Olumlu ve güler yüzlü
İstikrarlı
Karizmatik
Etkileyici
Esnaf olabilen
Diplomatik
Birleştirici
Çözüm üreten
Yakışan
(BÜTÜN BU ÖZELLİKLER TABİKİ AYNI ANDA OLMAYABİLİR, MÜMKÜN OLDUĞU KADAR BU ÖZELLİKLERE SAHİP OLANLAR SEÇİLMELİ)
4-DOĞRU MECLİS ÜYE ADAYLARI
Mümkünse Başkan adayı ile (yukarıda yazılı ) yakın özelliklere sahip
5-DOĞRU PARTİ VE DOĞRU İLÇE TEŞKİLATI
6-İLÇE TEŞKİLATI İLE BAŞKAN VE MECLİS ÜYESİ ADAYLARININ UYUMU
7-PARTİ İÇİ KÜSKÜN VE KIRGINLARI KAZANMAK
8-BAHSİ GEÇEN İLÇEYE DOĞRU VE GEREKLİ YATIRIMLARIN VE PROJELERİ AÇIKLANMASI
Bu konuda önceden detaylı araştırmalar yapıp proje ve yatırım konularını belirleyecek, bunlar için kaynakları bulacak, gerçekleştirmek için doğru ve güçlü bir ekibi olacak
9- BAHSİ GEÇEN İLÇENİN EN ÖNEMLİ SORUNLARINA ÇÖZÜMLER
Seçim öncesi ilçede vatandaşlarla geniş kapsamlı anket çalışması yaparak sorunları tespit edecek
10-TEŞKİLATIN VE ADAYLARIN SAMİMİYETİ
11-GEREKLİ SEÇİM BÜTÇESİ
12-YAZILI, GÖRSEL VE SOSYAL MEDYANIN DOĞRU VE ETKİN KULLANILMASI
13-İSTİŞARE
14-ÇOK ÇALIŞMAK AMA TAKIM HALİNDE AKILLI VE DOĞRU ÇALIŞMA
15-ORTAK SİYASİ DİL
16-ALGI OLUŞTURMAK
17-DOĞRU STRATEJİLER
18-BÜYÜK GRUPLARIN LİDER VE KANAAT ÖNDERLERİNİ İKNA
19-MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERDEN UZAK OLMAYAN FARKLI SİYASİ DÜŞÜNCELERLE KOALİSYONLAR
20- TAKİP VE DENETİM
21-SÜREKLİ MÜJDELEYİCİ VE OLUMLU OLMAK
22-MEVCUT KONJUKTÜREL DURUM

Sevgi, saygı ve muhabbetle
Allah’a emanet olunuz…

RİFAT SAİT*KHA
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı
Dokuz Eylül Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma Merkezi (ATMER) DK Başkanı
Twitter  twitter.com/saitrifat

3 Temmuz 2018 Salı

Zafer’in mesajını almak ve uygulamak


Rifat Sait-KHA
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı
Dokuz Eylül Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma Merkezi (ATMER) DK Başkanı
Twitter  twitter.com/saitrifat

Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. 'Yardım ve zafer' (Nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ın Katındandır.
Al-i İmran Suresi, 126. Ayet

24 Haziran seçimlerinden kısa bir süre önce samimiyet ve doğruluklarından şüphe duymadığımız bir grup yazar, düşünür ve siyasetçi, bir şeylerden tedirgin mi oldular yoksa son dakika bir bilgi mi aldılar bilemiyorum, AK Partinin küskün ve kırgın olabilecek kısmına önemli mesajlar verdiler. Onlar sanki bir şeylerin farkındaydılar. Yazdıkları yazılar çok hassas ve bir o kadar etkileyici sözlerden oluşuyordu. Bunlardan biri Sayın Süleyman Özışık, “Kırgın mısın? “ isimli makalesinde http://www.internethaber.com/kirgin-misin-1882966y.htm  ve Sayın Aydın Ünal da “Vicdan Terazisi” isimli köşe yazısında https://www.yenisafak.com/…/aydinun…/vicdan-terazisi-2046157 benzer bir şekilde muhataplarına seslenerek, (Özet bir mealle) “Evet, bazı bürokrat veya siyasilere belki kırgın veya kızgınsınız, haklı da olabilirsiniz ama şimdi kırgınlık zamanı değil, çok hassas bir zamandayız, devletin geleceği mevzu bahis, Reis’e destek vermemiz gerekiyor”, demişlerdi.
Milli ve manevi değerler hatırlatılarak olayın vahameti gözler önüne serilmişti. Kendisine ayrı bir muhabbet duyduğumuz Sayın Şevki Yılmaz (Şevki hoca) da buna benzer bir dil kullanmıştı. Arkadaşlarımız, zamanlama açısından son derece doğru dava açısından da bir o kadar güzel yazılar yazmışlardı.
Nitekim feraset sahibi halkımız da olayı görmüş ve (Cumhur) Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a %52,6 oranında oy vererek ilk turda olayı bitirmişti. Şimdi burada bilinmesi gereken çok ama çok önemli bir gerçek var. Kimine göre zafer kimine göre büyük bir başarı elde edildi değil mi? Peki bu başarı kimin?
Zaferi kim kazandı?
İnanan insanlar bilir ki Zaferin sahibi Allah’tır. Ancak biz bunu anlatmaya çalışmıyoruz. Bizim anlatmak isteğimiz konu şudur: Bu başarının sahibi Allah’ın izni ve desteği ile milletin ta kendisidir. Tabiki Recep Tayyip Erdoğan, halkın içinden biri olarak, samimiyeti, inancı, öngörüsü, güven veren kişiliği ve karizması ve de inandırıcılığını belagatine ve diksiyonuna maksimum oranda yedirerek bu başarının en büyük komutanı olmuştur. Bunu şunun için söylüyorum. Biri veya birileri çıkıp, bu başarıda şu ekonomik, bu uluslarası, o sosyal bir çalışmadan dolayı, falanca kişi ve ya kurumların da etkisi olmuştur derse asla kabul edilemez. Belki yeni imar uygulaması, öğrenci affı, vergi yapılanması, emekliye verilen bayram ikramiyesi gibi müjdeler bir iki puan etkilemiş olabilir. Ama bu zaferde esas etken Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ki yukarıda da bahsettiğim bazı yazar ve siyasilerin de değindiği durumlardır,  Türk halkının bunu çok iyi analiz ederek bu konuda Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha güvenmesinin neticesidir. Ama aynı seçmen, bu seçimlerde AK Parti’den 7 puan kadar oyu almış ve bunu MHP’ye vermiştir. Sürekli bahsi geçen bu grup, küskün veya kırgın olarak tarif edilebilir ama Başkanlıkta yine gidip Recep Tayyip Erdoğan’a oyunu veren bu gruba asla hain denemez. Nitekim ilginçtir ki; kendisi için en başarısız seçim olan 7 Haziran 2015 seçimlerinde %40,9 oy oranı ile 258 milletvekili kazanan AK Parti bu sonuçlarla neredeyse koalisyona zorlanırken Recep Tayyip Erdoğan’ın usta siyasi dehasıyla virajdan dönülmüş ve seçimlerin 1 Kasım 2015 tarihinde tekrarlanması sonucu tekrar kendine gelerek %49,5 oy ile 317 milletvekili kazanarak yine tek başına iktidara gelmiştir.
AK Parti’den MHP’ye giden oylar
Bugünkü durumu o gün de aynen tekrarlandığını görüyoruz. Yani tıpkı bugün de olduğu gibi, 7 Haziran seçimlerinde de  %49’lardan %41’lere inip yaklaşık kaybedilen 8,4 puanlık oy  MHP’ye gitmiş ve MHP oyunu %16,3’e çıkartarak 80 milletvekili kazanmıştı. Seçimler 1 Kasım’da yenilenince bu oylar AK Partiye geri gelmiş, MHP’de milletvekili sayısını 40’a düşürmüştür. Bugünkü seçimlere geldiğimizde AK Partinin yine yaklaşık aynı yani 7 puan kaybettiğini görüyoruz. Demek ki AK Partide 7-8 puanlık MHP’ye yakın ve geçişken bir oy var. Bakalım bu geçişken oyları MHP sağlamlaştıracak mı yoksa AK Parti geri alabilecek mi? Ancak bizim bahsettiğimiz olay bu değil. Bu belki de aysbergin görünen küçük kısmı. İşte şimdi esas konuyu anlatmaya başlıyorum.

Dikkate alınması gereken detay
Yukarıda da bahsettiğimiz Sayın Süleyman Özışık, Sayın Aydın Ünal ve Sayın  Şevki Yılmaz hocanın parmak bastığı ve “Küskün ve kırgın olabilirsiniz, evet haklı da olabilirsiniz ama şimdi sırası değil” dedikleri şeylerin o gün sırası değildi ama kusura bakmayın şimdi tam da sırası. Bu değerli yazarların o gün halka “Bu gün sırası değil oy verin “ dediklerinde halk desteğini %52,6 ile vermiş ve görevini yapmıştı. Şimdi bugün kıymetli yazarlarımızın  “ onlar görevini yaptı, oy verdiler şimdi sıra sizde” diye yazmalarını bekliyorum. Nitekim Sayın Aydın Ünal yeni yazısı bir miktar buna değinmiş. Yeni Şafak’taki “Seçmenin Ak Parti’ye mesajı” isimli makalesindehttps://www.yenisafak.com/yazarlar/aydinunal/secmenin-ak-partiye-mesaji-2046248 yazmış. Ama biraz daha üstüne basarak ve net ifadeler olsa daha iyi olur. Mesela Sayın Abdurrahman Dilipak, Akit gazetesindeki köşesinde “Eğri oturup doğru konuşalım” isimli makalesindehttps://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/abdurrahman-dilipak/egri-oturup-dogru-konusalim-24832.html bu şekilde yapmış ve çok ilginç bir yazı hazırlamış. Mutlaka okunması lazım.
Neden feryat ediyoruz biliyor musunuz? Eğer daha erkene alınmazsa Mart 2019 yerel seçimleri öncesi bu sefer halkı ikna etmek için başka şeyler bulup yazmak zorunda kalabilirsiniz. Çok şükür ki Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tarihi balkon konuşmasında, “Mesajı aldık” dedi. Mesajı almak çok güzel ama alınan mesajı seri bir şekilde uygulayabilmek çok çok çok daha güzel. Amerika’yı bir daha keşfetmeye gerek yok, mesajları herkes biliyor, yazıp söylüyor. Peki nedir onlar. İşte mesajlar:
 1-Ekonominin düzeltilmesi Bunun için başta dış yatırımlar olmak üzere yatırımcıların önü açılmalı, ihracat yapan döviz kazandıran kişi ve kurumlar açık ve net desteklenmeli, buralarda bürokrasi bitirilmeli, Yurt içinde KOBİ’lere destek verilmeli, KOSGEB’in bürokratik ağırlaştırıcı etkileri kaldırılmalı, işler pratikleştirilmeli ve kolaylaştırılmalı ve ekonominin başına liyakatli, uzman ve tecrübeli kişiler konulmalı. Bu arada devlet içindeki gereksiz israflar acilen önlenmeli.
2- Adayların belirleme şekli: Yani, adayın liyakati, oy potansiyeli, partideki durumu, sadakati, bulunduğu yeri temsil edebilme yetisi ve gücü, halkın içinden gelmesi gibi konuların dikkate alınması ( Tam tarihinde yapılacaksa 2019 yerel seçimlerinde Belediye başkanı ve meclis üyesi adayları bu şekilde olması etkili olacaktır)
3-Kürt kardeşlerimize ve bana göre Balkan göçmenlerine de çalışmalar yapılarak sorunları dinlenmeli, istişareler yapılarak bu gruplar mutlaka kazanılmalı: Aksi takdirde seçim sonrası çıkartılan seçim sonuç haritasında Doğuda Kürt kardeşlerimizin yeşil, Batı’da Balkan göçmeni kardeşlerimizin ağırlıklı olduğu yerlerinde kırmızı ile gösterilmesi ve AK Parti’nin ortada büyük bir turuncu ile gösterilmesi açıkçası alışmak istemediğimiz bir durumdur. Şu tez de kesinlikle yanlıştır. Balkan göçmenleri bize ne yapsak vermezler, İzmir’i, Edirne’yi, Kırklareli’ni, Çorlu’yu mümkün değil alamayız düşüncesi kesinlikle yanlıştır. Bu algıyı AK Partiye getiren kişilerin yanlış düşündüklerini söylüyorum.
4-Bürokrasi de yenileme  İş yapmayan, arkasını siyasilere dayamış vatandaşa ukalaca davranan, kripto Fetocu, hepsini tenzih ediyorum ve tüm düşüncelere de saygım var ama herhangi bir cemaate yada gruba bağlı olan, risk almayan, inisiyatif kullanmayan, zafer sarhoşu bazı bürokratlar için gereken yapılmalıdır. Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde inşallah güzel şeylerin olacağı görünüyor ama yeni şemada da bu eski yukarıda bahsettiğim bürokratlar devam ederlerse sistem yine tıkanır, halkın memnuniyetsizliği devam edebilir. Açıkçası yeni bir ev aldıysanız içine de yeni eşyalar alıp koyarsınız. Yeni devlet şemasında da bürokratlar için sıfırdan bir yenileme olsa devlette ferahlık gelir. Hep söyleniyor. Üstelik de Allah’ın emri. Yani,  LİYAKAT üzerine durulmalı ve görevler buna göre dağıtılmalı.
5- Parti içinde de yenileme Parti içinde kimseyi kırmadan ve üzmeden değişiklik yapmak önemli. Madem yeni bir eve geçiyoruz, bahar temizliği yararlı olabilir. AK Parti içinde hala mevcut olan metal yorgunları, son seçimde yanlış aday önerip, partinin oy kaybetmesine neden olanlar, Genel merkezden il ve ilçelere kadar AK Parti içindeki AKP’liler, kriptolar, halktan uzak olanlar bir revizyona sokulmalı. Gençlerin ve bayanların ve hatta sıfır kilometre arkadaşların da içinde olduğu yeni bir yapı teşkilata ve halkımıza fevkalade güzel bir mesajı  aldım mesajıolabilir. Nitekim 18 Ağustos’ta yapılacak AK Parti Genel kongresi bunun için çok güzel bir fırsattır.
6-Dış Politika ’da bir takım değişiklikler Ülkemizin çıkarlarından ödün vermeden Diplomasinin etkin kullanılacağı, gerginliğin düşürüleceği, anlaşma zeminlerinin bulunacağı yeni dış politika trendi. Özellikle Suriyeli göçmenler, Suriye ile ilişkiler, ABD, Almanya ve Fransa ile yeni bir dönemin başlatılması.
7-Samimiyet. Tüm işler yapılırken, konuşulurken ve uygulanırken samimi olunmalı. Sözlenen ve söz verilen her şey yerine samimiyetle getirilmeli.
8-Derin bir denetim sistemi kurulması. Özel hayatlarına girmeden en üstten en alta teşkilat mensuplarını ve en yukarıdan en aşağıya bürokratları takip edecek ve raporlayacak bir sistem kurulmalı. Bu kişiler Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında farklı halkın karşısında farklı mı? Güç zehirlenmesi yaşıyor mu? Millete karşı hizmetkâr olabiliyor mu? Çalışıyor mu? Samimi mi?  Devlete ve millete katma değer sunabiliyorlar mı? Bu sistemde denetleyeni denetleyerek sağlama alacak bir yöntem oluşturulmalı.
9-Herkesi içine almak. Parti kuruluşunda yer almış ya da partide her hangi bir görev yapmış veya meclis üyesi, Belediye Başkanı ve Milletvekili seçilmiş ama unutulup kıyıya bırakılan tüm dava yolcularımıza vefakâr olmak, sahip oldukları tecrübe ve bilgiye göre partide veya devlette fahri veya profesyonel görevler vermek son derece yararlı olacaktır. Tekrar ediyorum, görevlerin hepsi paralı ya da yetkili olmayabilir. Fahri unvanlar, danışma ve istişare kurulları bu iş için idealdir. Böylece kimse boşta bırakılmadan herkesle bağlantılı bir ağ kurulmuş olur. Tüm küskünleri ve kırgınları da böylece içine alıp kazanabilirsin.

1 Temmuz 2018 Pazar

Ödemiş'te seçime itiraz eden CHP, AK Parti'nin önüne geçti

Ödemişte seçime itiraz eden CHP, AK Partinin önüne geçti
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Ödemiş İlçe Başkanlığı, 24 Haziran miletvekili seçimlerinin ilçedeki sonuçlarına yönelik itirazda bulundu. İtirazın değerlendirilmesiyle, CHP, 298 oy farkla AK Parti'nin önüne geçti.
24 Haziran'daki milletvekili genel seçimi sonucuna göre Ödemiş'te AK Parti, kentte 1'inci sırada sandıktan çıktı. Bazı hatalar yapıldığı gerekçesiyle CHP'liler, sonuca itiraz etti. Tekrar yapılan sayımdan olumlu sonuç alan CHP'liler, 298 oyla Ödemiş'te AK Parti'nin önüne geçti.
CHP İlçe Başkanı Mehmet Kiremitçi, "Konaklı Mahallesi'nde 1200 numaralı sandıkta AK Parti 53 oy almasına rağmen, İlçe Seçim Kurulu'ndaki tutanaklara 244 oy olarak geçmiş. CHP 226 oy almasına karşın, 3 oy olarak geçmiş. Bunu genel merkezimiz fark edince hemen ilçe seçim kuruluna itirazda bulunduk. İlçe seçim kurulu yaptığımız itirazı haklı bulunca, oylarımız yükseldi. Ödemiş'te partimiz birinci oldu. Seçim kurulu resmi açıklamasına göre sonuçlar şöyle: Muharrem İnce 40 bin 746, Meral Akşener 7 bin 506, Recep Tayyip Erdoğan 38 bin 854, Selahattin Demirtaş 1125, Temel Karamollaoğlu 447, Doğu Perinçek 295 oy aldı. Milletvekilliğinde ise AK Parti 34 bin 151, MHP 6 bin 151, Hür Dava Partisi 196, Vatan Partisi 297, Halkların Demokratik Partisi 2 bin 335, CHP 34 bin 449, Saadet Partisi 721, İYİ Parti 10 bin 591 oy aldı. Partimiz ve Cumhurbaşkanı adayımız Ödemiş'te birinci çıktı" dedi.