-->

Çeviri

25 Nisan 2017 Salı

İzmir'de kaçak içkiden 3 kişi zehirlendi

İZMİR'de kaçak içkiden zehirlenen 3 kişi hastaneye kaldırılırken, olayla ilgili V.G. gözaltına alındı. 

İzmirde kaçak içkiden 3 kişi zehirlendi
Narlıdere İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Araştırma Büro  Amirliği ekipleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne bugün akşam saatlerinde kaçak içkiden zehirlendikleri şüphesiyle 2 kişinin getirildiği bilgisi üzerine harekete geçti. Hastanede metil alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedaviye alınan H.A. ve M.Y.'nin yanı sıra, geçen cumartesi günü de M.T. adlı bir kişinin aynı şikayetle hastaneye başvurduğunu öğrenen polis, olayla ilgili çalışma başlattı.
Yoğun bakımdaki tedavileri devam eden M.T., H.A. ve M.Y.'nin kullandıkları içkiyi V.G. den aldığı saptandı. Polis V.G.'nin evinde kaçak içki yapımında kullanılan düzeneğin yanı sıra 0.5 litre saf alkol ve 1 litre sahte rakı ele geçirdi. Polis, V.G.'yi gözaltına aldı.
Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

22 Nisan 2017 Cumartesi

Galatasaray Fenerbahçe derbi maçı ne zaman saat kaçta hangi kanalda?


Galatasaray Fenerbahçe derbi maçı ile nefes kesecek bir derbi heyecanı yaşanacak. Galatasaray ve Fenerbahçe tarihi rekabette 385. randevuya çıkıyor. Spor severler mücadele öncesinde son gelişmeleri merakla beklerken derbinin saati de belli oldu. Peki Galatasaray Fenerbahçe derbi maçı ne zaman saat kaçta hangi kanalda canlı olarak yayınlanacak? İşte derbi öncesi merak edilen tüm istatistikler
Galatasaray Fenerbahçe derbi maçı ne zaman saat kaçta hangi kanalda
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 28. haftasında yarın derbi maçta Fenerbahçe'yi konuk edecek. Bu sezon sergilediği performansla zirve yarışında geride kalan ve taraftarlarını hayal kırıklığına uğratan sarı-kırmızılı takım, kendisi gibi kötü bir dönem geçiren rakibini mağlup etmeye çalışacak.
Süper Lig'deki son maçında Medipol Başakşehir'e 4-0 mağlup olan Galatasaray 49 puanla dördüncü sırada yer alırken, Fenerbahçe ise 50 puanla üçüncü durumda bulunuyor. Sarı-kırmızılı ekip, taraftar desteğiyle oynayacağı müsabakadan 3 puanla ayrılarak rakibinin önüne geçmeyi amaçlıyor. Galatasaray, sezonun ilk yarısında rakibiyle Kadıköy'de oynadığı maçı 2-0 kaybetmişti.

Sneijder ve De Jong dönüyor 

Galatasaray'da teknik direktör Igor Tudor'un son haftalarda tercih etmediği Hollandalı Wesley Sneijder ve Nigel de Jong'a derbi maçta görev vermesi bekleniyor. Hırvat teknik adamın, aynı şekilde son maçlarda oynatmadığı Sabri Sarıoğlu ile Medipol Başakşehir maçında yedek soyundurduğu Lukas Podolski'nin de derbide ilk 11'de yer alması öngörülüyor.Sarı-kırmızılı takımda uzun süreli sakatlığı bulunan Serdar Aziz dışında eksik bulunmuyor.

Galatasaray Muhtemel 11 

Galatasaray'ın Fenerbahçe derbisine şu 11 ile çıkması bekleniyor:
Fernando Muslera, Sabri Sarıoğlu, Semih Kaya (Aurelien Chedjou), Ahmet Çalık, Lionel Carole, Selçuk İnan, Nigel de Jong, Yasin Öztekin, Wesley Sneijder, Armindo Bruma, Lukas Podolski.
Fenerbahçe Muhtemel 11

Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat'ın ligdeki son maçın kadrosunda sağ bek pozisyonu dışında değişiklik yapması beklenmiyor.
Fenerbahçe'nin derbideki muhtemel 11'i şöyle:
Volkan Demirel, Şener Özbayraklı, Simon Kjaer, Martin Skrtel, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Josef de Souza, Alper Potuk, Jeremain Lens, Aatif Chahechouhe, Robin van Persie.

4 futbolcu ceza sınırında 

Galatasaray'da derbi öncesi 4 futbolcu sarı kart ceza sınırında bulunuyor. Sarı-kırmızılı takımda Selçuk İnan, Nigel de Jong, Eren Derdiyok ve Josue Pesqueira yarın sarı kart görmeleri durumunda cezalı duruma düşerek, ligin 29. haftasındaki Bursaspor maçında forma giyemeyecek. Bu arada derbi için şu ana kadar yaklaşık 25 bin bilet satılırken, Türk Telekom Arena'da 17 bin civarında da kombine kart sahibi var.

Ligde 120. sınav 

Galatasaray ile Fenerbahçe, 59. sezonunu geçiren lig tarihinde 119 kez karşılaştı. Genel toplamdaki üstünlüğünü lig maçlarına da yansıtan Fenerbahçe, rakibine galibiyet sayısında 49-33 üstünlük kurdu. Ligdeki 37 maç da berabere sonuçlandı. Lig maçlarında sarı-lacivertliler 153, sarı-kırmızılılar ise 116 gol kaydetti.

Son 5 sezonda ev sahipleri yenilmedi 

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Süper Lig'de son 5 sezonda yapılan maçlarda ev sahibi takımlar mağlup olmadı. Fenerbahçe, Kadıköy'deki maçlarda 2012-2013'te 2-1, 2013-2014'te 2-0, 2014-2015'te 1-0, bu sezon da 2-0 galip geldi, geçen sezon 1-1 berabere kaldı. Galatasaray ise Türk Telekom Arena'da 2012-2013 sezonunda 2-1, 2013-2014'te 1-0, 2014-2015'te 2-1'lik skorlarla 3 puan elde etti, geçen sezon ise golsüz beraberliği bozamadı.

21 Nisan 2017 Cuma

Kremlin'den Erdoğan-Putin görüşmesi açıklaması

Kremlin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in 3 Mayıs'ta Soçi'de görüşeceğini açıkladı.

Kremlinden Erdoğan-Putin görüşmesi açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 3 Mayıs'ta Soçi'de görüşeceği bildirildi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin-Erdoğan görüşmesinin ana gündeminin Suriye olacağını belirtti.
Peskov, görüşmeye ilişkin başka detay vermedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin son olarak 10 Martta Moskovada düzenlenen Türkiye-Rusya Üst Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısında bir araya gelmişti.

20 Nisan 2017 Perşembe

Narlıdere Ağrılılar Derneği Başkanı Hasan Göztepe referandum açıklaması

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, iç mekan

Narlıdere Ağrılılar Derneği Başkanı iş adamı Hasan Göztepe referandum açıklaması

16 Nisanda yapılan referandumun sonucu ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.Hepimiz biriz bir bütünüz.Asırlardır beraber yaşıyoruz.Herkes elini vicdanına koysun ve görevini layıkıyla yapsın.Yeter artık kardeş kavgası son bulsun.Analar ağlamasın ocaklar sönmesin.Hepimiz faniyiz bu gün varız yarın yokuz.Kimse kalıcı değil.Gelecek nesillere iyi bir gelecek bırakalım.Bizlerle bizden sonra gelenler gurur duysun.Artık kin ve nefreti ayrıştırıcılığı bir kenara bırakalım.Birbirimize saygıyla ve sevgiyle sarılalım.Ülkemize yazık etmeyelim.Öfke ile kalkan zararla oturur.Tek temennim bu referandum sonucunun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasıdır.

18 Nisan 2017 Salı

Alman medyasından 'Alman Türklere' ağır suçlamalar

Alman medyası, referandumun ardından Almanya'da yaşayan "Erdoğan yanlısı Türkler'i ağır ifadelerle eleştirmeye başladı.

Alman medyasından Alman Türklere ağır suçlamalar
Almanya’daki ana akım medya, referandumdan sonraki yayınlarında mızrağın ucunu “Almanya Türklerine” çevirdi.
Alman medyasının amiral gemisi sayılan Bild gazetesi, internet sitesinde de sürdürdüğü tepkili değerlendirmelerinde bu ülkede yaşayan ve Erdoğan’ın tartışmalı zaferine destek veren Türk seçmenleri “despot yanlılığı” ile suçladı.
Türk seçmenlerin Almanya’daki demokrasinin nimetlerinden yararlandığını, ama Türkiye’de rahatça “bir despot için oy kullandığını” öne süren gazete, manşetten “Alman Türkler Erdoğan’ın zaferine yardımcı oldu” diye yazdı.
Paskalya tatili nedeniyle bugün ilk kez yeniden yayımlanan tüm Alman gazetelerinin manşetlerinde, Türkiye'deki referandum yer aldı.
Medyada, özellikle Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli toplumun “Erdoğan destekçiliği” ağır suçlamalara konu oldu.
Seçmen eğilimlerinin, Türkiye’dekinden çok daha sağda ve Erdoğan yanlısı bir görüntü verdiğini hatırlatan medyadaki ana eğilime göre, bu gelişme Almanya’daki toplumsal barışı tehlikeye düşürüyor.
Almanya'daki Türkler özellikle de AfD (Almanya için Alternatif) gibi son anketlerde yine üçüncü parti konumuna yükselen sağ popülizmin ekmeğine yağ sürebilecek bir potansiyel içeriyor.

14 Nisan 2017 Cuma

FİLİZ ÖZKOL :Türkiye ergen çağını çoktan aştı

İnsanoğlu doğar, büyür, yaşlanır ve ölür olgusunu fazla kurcalamak istemiyorum.
Doğanın kanununu kurallarını biz mi değiştireceğiz "Yok ben daha çocuk kalmak istiyorum, şu ergenlik çağı olmasa veya en güzeli tam elli yıl genç kalsam" ah biz kadınların muhteşem rüyasıdır. Canlı olmanın zaruretinden mi nedir? Hepimizin dört mevsimi olduğu gibi; ülkelerin de büyüme ve olgunlaşma dönemleri vardır. Çocukluğumuzu hatırlayalım. Annemizin kaşı gözüyle idare edildiğimiz günlerin korku ve heyecanlarını unutmak mümkün mü? Hatta bir defasında annemin diline düşerim maazallah burnumdan fitil fitil getirir, bir daha beni yanında götürmez korkusuyla gittiğimiz misafirlikte, zehir zemberek çay içmiştim.
(Biz çocukların en güzel heyecanları farklı bir eve gidip o evin bize ilginç gelen yerlerini keşfetmekti) Bir tık daha öteye geçersek, gençlik dönemi dediğimiz ergenliğe ilk adım attığımız günlerde ne zorlu bir süreç yaşamışızdır. Herkesin acı ve tatlı bin bir anısı vardır bu dönemlere ait. Kendimizi keşfetme yılları oldukça sancılıdır.
"Ben muhteşem bir ergenlik geçirdim" diyenimiz eminin çok azdır. Ne çok merak ettiğimiz konularımız vardır o yıllarda. Var olan yeteneklerimizle baş başakalamayız. Çünkü bizi dışarıdan yönetecek bir ordu büyüklerimiz vardır. Tehlikeli görürler bizi. Ah gençlik, başlarında kavak yelleri, olmadık işler açar başımıza diyedenetim altında tutuluruz. İlişkilerimiz ölçülüdür. Arkadaşlarımız özenle seçilir ve disiplinin ucu bucağı kaçırılır. Genelde lise çağlarımızın ilk yıllarıdır. Bu konuda;ergenlik çağıma ait anlatacak o kadar çok anım vardır ki. Okulumuzun bitiş saatinde son zille birlikte nefes nefese eve koşardım.
Evle okul mesafesi arasında dakika tutulur, eğer benim uzaklığım otuz beş dakikayı aşmışsa, eve geldiğimde kaçacak köşe aradım.
Derdimi anlatmak için annemin sakinleşmesini beklerdim.
YAŞANACAK VE BİTECEK
Gelelim ülkelerarası büyüme ve genleşme dönemlerine.
Biz kolay bir tarih geçirmedik.
Öyle bir elimiz yağda, bir elimiz balda hiç olamadık. Koskoca bir kurtuluş savaşı kolay kazanılmadı.
Şehitlerimiz ve kayıplarımızın haddi hesabı yok.
Toprağımızın her bir santimetresi şehit kanlarıyla sulandı.
Bu durumda, Allah'ın bize takdiri diyoruz. Nasıl doğarken; ailemizi seçemiyorsak yaşayacağımız toprağı da seçme şansımız da yok. Kaldı ki; biz oldukça şanslıyız. Ülkemizin her anlamda güzellikleri hiçbir yerde yok. Aksini söyleyen varsa çarpılırız. Son günlerde bir çoğumuzun bu ülkeden kaçma telaşı içinde olmalarını da anlamış değilim. Evet, zor günler geçirdiğimiz bir gerçek.
Nedenini sorguladığımız zaman her kafadan bir ses çıkıyor. Biz bile kendi içimizde bin bir dilde konuşuyoruz. Kendi duygularımıza ne kadar da istesek, tercüman olamadığımız bir gerçek. Dünya milletlerinin yaşadığı tozlu, zorlu yollardan biz de geçiyoruz. Herkesin dönemi farklı. Avrupa'nın karanlık yıllarını tarih sayfalarında okudukça iyi ki o yıllarda yaşamamışız diye şükrediyorum.
Şikayet etsek de, üzülsek de, isyan da etsek, bu süreç yaşanacak ve bitecek. Kaldı ki; milletlerin de ergenlik dönemleri var.
Biz bu çağımızı geçirmiş olmamıza rağmen dış güçler tarafından hala denetim altında tutuluyoruz. Sürekli bize parmak sallıyorlar.
Çünkü büyüyüp gelişip serpilmemiz onlara dokunuyor.
Ne güzel, küçük bir çocukken onların her dediğini yapıyorduk. Uzaktan, bizi idare etmeleri işlerine geliyordu.
EN OLGUN ÇAĞIMIZ
Hani her ailede olan akraba ilişki dramaları vardır . "Koynumuzda yılan beslemişiz" türden. Biz de bunu, Feto denen olayda yaşadık. Hala, küçük kırıntıları olsa da, temizlenmiş durumdayız.
Eğrelti otu misali, ayıklaya ayıklaya bitireceğiz. Geriye kalan başımızı dik tutup "Biz artık büyüdük" diyebilmek. Son günlerde yapıyoruz zaten. Korkmadan tüm dünyaya kafa tutabiliyoruz.
Dünya ticaret ilişkileri önemli, bunu hepimiz biliyoruz. Çok şükür bizim her şeyimiz var. Ortaokuldayken bile ezbere bilirdik. Üç yanımız denizlerle kaplı, dağlarından yağ, ovalarından bal akan verimli vatanımızla dünyanın en üst düzeyinde topraklarına sahibiz.
En kötü şartlarda ne olur?
Kendi yağımızla kavrulur gider aç kalmayız. Peki öteki ülkeler ne yapar? Hepsi bunama dediğimiz tüm işlevlerini kaybetme dönemine girmiş ve bizim en olgun çağımızı kıskanıyorlar. Topraklarının verimini tüketmişler. Hepimizin bildiği bir atasözü vardır "Yiğitliğe .... sürmüyorlar". Kuyrukları dik içleri boş. Çocukluğumdan beri hayvansever olduğum için çok kızdığım, daha çok erkek çocuklarının yaptığı kedilerin kuyruklarına teneke bağlamasıydı.
Kedi koştukça tankır tunkur ses çıkarırdı. Evet boş ses çıkaran dik kuyruklardan bize ne. Neyse anlatılacak çok şey var.
Köşemizi fazla işgal etmeyelim.
Son sözümüz "en büyük Türkiye" olsun.. İyi ki bu ülkede doğduk. Mutlu hafta sonları.
FİLİZ ÖZKOL-KHA.

Ayten Tarım :AŞKIN YIKINTISI

I
Birkaç parca kağıt
Mum ışığı,
Eskilerden kalma,
Hokka, içinde biraz mürekkep
Ve yüreğimden dökülen
İçimde ki aşkın yıkıntıları
Biliyormusun sen gideli !Otomatik alternatif metin yok.
Çatısı uçmuş, duvarları yıkılmış
Virane ev, tuzsu yemek
Telvesi dibe çökmüş, şekersiz kahve
Geceler boyu uykuları firar etmiş
Gülyabani gibiyim be sevgili...
Tadım, tuzum, ekmeğime katık
Canıma can suyu, sol yanımda
Sen yoksun sevgili...

9 Nisan 2017 Pazar

Sadece milletin değil ümmetin de umudusunuz

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’dan önce kürsüye çıkan Başbakan Binali Yıldırım Yenikapı’daki konuşmasında özetle şunları söyledi:

Sadece milletin değil ümmetin de umudusunuz
“Sekiz ay önce bu meydanda, bu kürsüde darbeyi lanetleyen Kılıçdaroğlu çıkmış bugün diyor ki, ‘15 Temmuz kontrollü bir darbedir.’ Madem 15 Temmuz bir yalandı, bir senaryoydu, Yenikapı’da milli irade mitingine katılıp milyonlara neden yalan söyledin ey Kılıçdaroğlu. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı dış saldırıları, tuzakları görüyorsunuz. Tıpkı 1. Dünya Savaşı’nda olduğu gibi Türkiye’yi dize getirmek isteyenler karanlık bir oyun peşinde. Cumhurbaşkanımıza suikast planları yapıyorlar, hükümetimizi yok etmeye çalışıyorlar. Ama başaramadılar. Ne çukur kazanlar, ne FETÖ milletin yolunu kapatamadılar kapatamayacaklar. Allah’ın yardımı ve millet iradesiyle her türlü saldırıyı püskürttük. Halkın tercihini sindiremeyenlere karşı dik durduk. Sandıktan çıkan her ‘evet’ şer odaklarının hesaplarını bozacak. İstanbul 16 Nisan’a hazır mı?

GÜÇLÜ MECLİS DÖNEMİ BAŞLIYOR
Şimdi Türkiye’nin en büyük eserini inşa etmek için hazırız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hiç kuşkusuz en büyük eserimiz olacak. Türkiye’de artık güçlü hükümetler dönemi başlıyor. Güçlü Meclis dönemi başlıyor. Türkiye kalıcı istikrara kavuşacak. Ekonomi daha hızlı büyüyecek. Demokrasi standartlarımız yükselecek. Yargı sadece bağımsız değil aynı zamanda tarafsız olacak. Gençlerimiz, siyasetle tanışacak.

TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRECEKSİNİZ
İstanbullular siz Türkiye’nin umudusunuz, siz mazlumların, mağdurların özetisiniz. Siz sadece milletin değil, ümmetin de umudusunuz. 16 Nisan’da bütün dünyanın gözü sizde olacak. Siz sadece ‘evet’ demeyeceksiniz, aynı zamanda tarihin akışını da değiştireceksiniz. Türkiye’nin yükselişine, dirilişine istikamet vereceksiniz.”