-->

Çeviri

30 Mart 2015 Pazartesi

'Başbakan ile görüştük'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemi konusunda Davutoğlu ile görüştüklerini belirterek, "Öyle zannediyorum seçim bildirgesinde başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini yansıtacaklar" dedi.

İSTANBUL
Cumburbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Slovenya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 
Bir gazetecinin "Sıkça dile getirdiğiniz ve artık bir ihtiyaç olarak tanımladığınız başkanlık sisteminin hükümetin seçim bildirgesine girdiği yönünde bilgiler geliyor. Ancak aynı zamanda Başbakan yardımcısının da bir açıklaması yansıdı medyaya, 'alaturka mı olacak alafranga mı olacak, denge ve fren mekanizmaları nasıl hesaplanacak bunu da görmek lazım' dedi. Acaba sizin kastettiğiniz başkanlık sistemi modelinin hükümetin programına giren uyumu konusunda herhangi bir soru işareti var mı kapsamında, bu açıklama ekseninde" sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim bu açıklamayı yaptı bilemiyorum" dedi. Aynı gazeteci, "Bülent Arınç'ın bu yönde açıklaması oldu" yanıtını verdi.
Erdoğan, soruya şu cevabı verdi:
"Ben başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarımı başbakanlığımın ilk anlarından itibaren değil, ta büyükşehir belediye başkanlığımdan itibaren bir siyasetçi olarak gündemde tutmuş bir insanım. Bunu da açıklarken hep şu örneği vermişimdir; 'dünyanın neresinde başkanlık sistemi uygulanıyorsa, yarı başkanlık sistemi uygulanıyorsa, adeta biz bir arı maharetiyle hepsinden faydalı olanları alırız ondan sonra da kendi sistemimizi ortaya koyarız' demişimdir."
Erdoğan, son dönemlerde Cumhurbaşkanı seçimi kampanyası döneminde de başkanlık sistemi konusundaki görüşlerini ifade ettiğini hatırlatarak, Türkiye'nin kendi sistemini kurma iradesine ve kabiliyetine sahip bir ülke olduğunu söyledi. 
Türkiye'nin bir "devletçik" veya bir "kabile devleti" olmadığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 tane yıldız var. Bunların her biri bir devleti ifade eder. Biz buralardan buraya gelmişiz. Güçlü bir devlet geleneğine sahibiz. Hele hele Osmanlı ile bu bir zirve yapmıştır. Burada şunu çok açık net söylemek durumundayım. Biz geçen hafta sayın Başbakan ile bunları konuştuk. Sayın Başbakan da başkanlık sistemiyle ilgili olarak bizzat kaleme aldığı oradaki sisteme yönelik anlayışını bayağı da detaylı ele almış, ben de bizzat orada kendim de okudum, kendi kanaatlerimi de ifade ettim ve öyle zannediyorum ki bu çerçevede kendileri seçim bildirgesinin içine başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini yansıtacaklar ve böylece hükümetimizin, iktidar partisinin başkanlık sistemine yönelik anlayışı nedir, bu orada yerini alacaktır. Bu tabii şahsen benim için çok çok olumlu bir gelişme."
Yemen'e müdahale doğru değil
Erdoğan, Yemen'e düzenlenen askeri hava operasyonuyla ilgili, "Yemen konusu ile alakalı yaptığımız açıklama biliyorsunuz Yemen'in toprak bütünlüğüne ait saygımız sebebiyle bu toprak bütünlüğünün korunması, gerek içeride gerekse dışarıda yapılan bu müdahalelerin doğru olmadığı hususundadır. Dolayısıyla bu müdahaleleri yapanların Yemen'den çekilmesi gerektiğini ısrarla ifade ettik. Şimdi bu konuyla ilgili olarak tabii İran'dan iki farklı ses çıktı. Birincisi parlamentoda bir komisyon başkan yardımcısı veya herhangi birisini, bilemiyorum, ki bunlar benim muhatabım değil. Kaldı ki bizim ziyaretlerimizi de o tür kişiler belirleyecek değil" dedi.
Kararı biz veririz
Bir gazetecinin, "İran'ın Yemen'deki varlığıyla ilgili çeşitli açıklamalarınız oldu ve İran yönetiminden de buna tepki geldi ve ziyaretinizi ertelemeniz gerektiğini söyleyenler oldu. Ziyaretle ilgili bir değişiklik var mı? Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tabii bizim Yemen konusuyla alakalı yaptığımız açıklama biliyorsunuz. Yemen'in toprak bütünlüğüne olan saygımız sebebiyle bu toprak bütünlüğünün korunması, gerek içeride gerekse dışarıda yapılan bu müdahalelerin doğru olmadığı hususundadır. Dolayısıyla bu müdahaleyi yapanların Yemen'den çekilmesi gerekliliğini ısrarla ifade ettim. Şimdi bu konuyla ilgili olarak tabii İran'dan iki farklı ses çıktı, birincisi parlamentoda bir komisyon başkan yardımcısı veya herhangi birisi, bilemiyorum, ki bunlar benim muhatabım değil. Kaldı ki bizim ziyaretlerimizi de o tür kişiler belirleyecek değil, gideriz veya gitmeyiz bunun kararını verecek olan biziz."
Erdoğan, şu anda programlarını aynen koruduklarının altını çizerek, "Ama Yemen'i de izliyoruz. Yemen'deki gelişmeler bizim için çok çok önemli, her türlü kararı vermemizi gerektirecek adımlar olabilir. Ama şu anda dediğim gibi programımızda herhangi bir değişiklik şimdilik söz konusu değil" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Slovenya, Slovakya ve Romanya'yı kapsayan gezisine ilişkin, "AB üyesi olan ve üyelik sürecimize destek veren bu 3 ülkede, bilhassa müzakere sürecimize dair son durumu ele alacağız. Artık siyasi engellemelerin bir tarafa bırakılmak suretiyle tüm fasılların daha fazla zaman kaybetmeden, kaybettirilmeden müzakereye açılması beklentimizi güçlü bir şekilde dile getireceğiz" dedi. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarının ardından özel uçak "TUR" ile saat 10.25'te Slovenya'ya gitti.
Muhabir: Muharrem Aksakallı, Etem Geylan, İzzet Taşkıran

28 Mart 2015 Cumartesi

Oniki Adalar açıklarında 5 büyüklüğünde deprem

Yunanistan'ın Oniki Adalar açıklarında 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

MUĞLA
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı verilerinden alınan bilgiye göre, saat 01.34'de, merkez üssü Oniki Adalar açıkları olan 5 büyüklüğünde depremkaydedildi.
Muğla'nın Datça ilçesi Yazıköy köyüne 105, Cumalı'ya 106, Yakaköy'e 108, Sındı'ya 110 kilometre uzaklıktaki deprem, 12,98 kilometre derinlikte gerçekleşti.
Muhabir: Durmuş Genç

27 Mart 2015 Cuma

Kılıçdaroğlu: Onunla masaya oturmam

'Onunla aynı masaya oturmam'

Kılıçdaroğlu, Kanal D'de yayınlanan "5N 1K" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. "İktidar olursanız, karşı tarafta, masanın bir tarafında Abdullah Öcalan var. Siz bu masaya oturur musunuz?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Hayır" karşılığını verdi. "Peki nasıl çözeceksiniz" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Gayet basit. Meşru organ yok mudur muhatap alacağınız? Halkın seçtiği milletvekilleri yok mu? Var" dedi.

"Seçime hazır mısınız" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Aşağı yukarı her şey hazır. Seçim bildirgesi hazırlandı" karşılığını verdi.

"CHP'nin sürprizleri olacak mı" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, vatandaşın günlük sorunlarına değinen çözümlerinin, huzurlu, mutlu bir toplum yaratacak projelerinin olduğunu söyledi.
"Bir seçmenin CHP'ye oy atması için 3 neden söyler misiniz" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Bir, hiçbir ayrım yapmadan, bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağız. En büyük mücadele alanımız ekonomi olacak, daha ciddi, tutarlı bir ekonomi, işsizliği, yoksulluğu yenen bir ekonomi. Şu sözü kesinlikle veriyorum; 19 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 4 yılda bu ülkede hiç kimse 'ben yoksulum' demeyecek. Bunu tümüyle sıfırlayacağız. Bu ülkede hiçbir çocuk, yatağa aç girmeyecek, gençler çöpten kağıt toplamayacak, herkesin işi, aşı olacak. Torpil kesinlikle olmayacak. Üçüncü neden Türkiye bugün en büyük kaybı izlediği dış politikadan yaşıyor. 2 milyon Suriyeli var, önümüzdeki süreç içinde Suriye biraz daha karışacak, yeni göçlerin gelme ihtimali çok yüksek. Dış politikayı yeniden ele alıp, farklı bir eksene oturtmamız lazım. Bunu ancak CHP yapabilir."
CHP iktidarında, Avrupa Birliği (AB) yeni fasıl açacak mı açmayacak mı böyle bir arayışa girmeyeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, AB standartları neyi gerektiriyorsa hiçbir fasıla gerek görmeden tamamını yapacaklarını söyledi.
"(Üç ikramiye) desek ödeyemezdik"
"Barış sürecini devam ettirecek misiniz" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "O süreci çözecek olan parti biziz" karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bütün insanların kardeşçe yaşayabileceği bir ortamı yakalayacaklarını ifade ederek, sorunun, salt güvenlik önlemleriyle çözülemeyeceğini, buradaki anahtar kelimenin "demokrasi ve özgürlük" olduğunu kaydetti.
"Emeklilere iki maaş ikramiye taahhüdüne yapılan eleştirilerin" sorulduğu Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Davutoğlu hayatında hiç bütçe yaptı mı, vergi topladı mı, bütçe dengeleriyle ilgili oturup 'ya şunu bir tartışalım' dedi mi? Emin olun hiç dememiştir. Ben bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl toplanır, kaynaklar nerelerdedir, gayet iyi bilirim. Kendilerine kaçak saray yaptılar, niye emekliye vermiyorlar? Uçak aldılar, niye emekliye vermiyorlar? Örtülü ödenekteki harcamalara bakın, astronomik rakamlara çıktı, niye emekliye vermiyorlar? Üstelik o paranın kaynağını da açıklamıyorlar. Türkiye aslında bizim düşündüğümüzden çok daha zengin bir ülke."
Kılıçdaroğlu, emeklilere ikramiyeyi devlet bütçesinden ödeyeceklerini belirterek, "İki maaş, bakın biz 'üç maaş' da diyebilirdik ama demedik. Neden? Çünkü üç dersek ödeyemezdik, gerçekçi olmamız lazım" diye konuştu.
"Üreten Türkiye vurgusu"
"Emeklilere öyle bir kazık attılar ki, diyelim ekonomi yüzde 8 büyüdü, büyümeden emekliye pay vermiyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "refahtan, emekliye pay verilmez" diye yasa çıkarıldığını, bunun 12 yıldır devam ettiğini ileri sürdü.
"Üreten Türkiye" vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, emekliye verilen ikramiyeyle esnafın, sanayicinin de kazanacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtuluşunun temel yolunun eğitim olduğunu belirterek, YÖK'ün kaldırılmasının, üniversitelerin bilimsel, idari, mali özerkliğe kavuşturulmasının, üniversitelerde bilgi üretimine özel bir önem verilmesinin, eğitim sisteminin bir yılı okul öncesi olmak üzere 13 yıl yapılmasının önemine işaret etti.
"Önemli yatırımlar var, bunları sürdürmek zorundayız"
Türkiye'nin temel problemlerinden birinin yolsuzluk olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, iktidarlarının ilk üç ayında siyasi ahlak yasasını hayata geçireceklerini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, iktidar olmaları durumunda devam eden üçüncü havalimanı, yeni köprü gibi büyük yatırımlardan vazgeçme gibi bir düşüncesinin olmadığını kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Yatırımlar var, önemli yatırımlar var GAP, DOKAP gibi, bunları sürdürmek zorundayız. Kanal İstanbul tamamen hayali bir proje gerçekleşme imkanı yok. Üçüncü havalimanına karşı değiliz, dördüncüye ihtiyaç varsa o da yapılmalı. Ama kalkınmayı ve büyümeyi doğayı tahrip ederek yapamazsınız, bunlar doğru değil" değerlendirmesinde bulundu.
Tarım, lojistik gibi Türkiye'nin önemli potansiyellerinin harekete geçirilmesi gerektiğinin de altını çizen Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda sağlıklı bir vergi sistemini hayata geçirmeyi düşündüklerini aktardı.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ileri teknoloji yatırımı yapan işadamlarına ihtiyacı olduğunu ifade ederek, iktidarın devleti yönetmeyi bilmediğini, devleti bir Ortadoğu devleti haline getirdiğini ileri sürdü.
Ön seçim kararı
"İzmir'de ön seçimlere giriyorsunuz, birinci olacağınıza emin misiniz" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Birinci olma şansım yok, çünkü birinciliği bir kadına vereceğiz. Ankara, İstanbul, İzmir'de liste başlarına kadın adayları kontenjan koyacağız" dedi.
Önseçimlerden kendisi adına iyi bir sonuç çıkmaması ihtimalinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Ne olacak, sonuçta bu demokrasidir. Bizim üyelerimiz gelip oy verecektir, nasıl oy verirse başımızın üstüne. Demokrasiye inanıyorsanız, bunlara da inanacaksınız" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine koalisyon hükümetlerinin kötü olduğu yorumlarına inanmadığını söyledi.
Önceki gün Ankara'da işadamlarıyla yaptığı görüşmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Güneydoğulu işadamlarıyla görüştüğünü, talebin de onlardan geldiğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, işadamlarının terör örgütünden şikayetçi olduğunu ve batı illerine yatırım yapmak istediklerini söylediklerini aktardı.
Çözüm süreci
Çözüm süreciyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Eğer çözüm sürecinde iki taraf da samimiyse gündemin birinci maddesi seçim barajı olmak zorunda. Bize göre yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı parlamentoda temsil edilmeli" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Çözüm Süreci'ne ilişkin Dolmabahçe'de okunan 10 maddeyi destekliyor musunuz" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"10 maddeye baktığınızda 'demokrasi, özgürlük, kadınlara eşitlik' diyor. Bunlara kim itiraz edebilir ki? Bu kadar temel bir sorunu çözmek için eğer siz adım atıyorsanız samimi ve dürüst olacaksınız. Nasıl kazık atarım diye bir beklenti yaratmayacaksınız. Sorun şu: İki taraf var doğru, iki taraf da birbirine güvenmiyor."
"İktidar olursanız, karşı tarafta, masanın bir tarafında Abdullah Öcalan var. Siz bu masaya oturur musunuz?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Hayır" karşılığını verdi. "Peki nasıl çözeceksiniz?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Gayet basit. Meşru organ yok mudur muhatap alacağınız? Halkın seçtiği milletvekilleri yok mu? Var" dedi.
Sunucunun, "Milletvekilleri, 'bunu Öcalan bilir' diyor" demesine karşı Kılıçdaroğlu, "Gitsin, konuşsun, beni ilgilendirmez. Bu sorunun çözüm yeri Parlamento'dur en baştan beri söyledik" ifadesini kullandı.
Gazeteci Ahmet Altan'ın katıldığı bir televizyon programında "Bugün Ak Parti ile beraber hareket eden tek bir kurum var o da ordu" dediğinin belirtilerek, görüşünün sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ordunun yaptığı darbelerden en büyük zararı gören biziz. Genel başkanlarımız tutuklandı, mal varlıklarımıza el kondu, ama biz geçmişe dönük hesaplaşmayı hiçbir zaman düşünmedik. Geçmişin hatalarını iyi bilip, geleceğe dönük yol çizmemiz gerekiyor. Ordunun siyasete girmesi kadar yanlış bir şey asla olamaz. En ağır sonuçları zaten bugün yaşıyoruz. AKP kendi varlığını orduya borçludur. Niye orduyla içli dışlı olmasın ki. 12 Eyül öncesinde ülkücüler öldürüldü, devrimciler öldürüldü, hapislere atıldı, idamlar gerçekleşti. Erdoğan gibilere bir şey oldu mu? Hiçbir şey olmadı, onların sırtı sıvazlandı, onlar iktidara hazırlandı ve bugünkü tablo çıktı ortaya. Bence Sayın Altan'ın gözlemi son derece doğru bir gözlem. Gayet rahat, içli dışlı bu işler gidiyor zaten. Ordu siyasi otoritenin emrinde olmalı, bu demokrasinin kuralıdır ama her ordunun kendi kültürü, moral değerleri vardır. Siyaset kurumu buralara müdahale ederse bu doğru değil, biz buna karşı çıkarız. Nitekim Ergenekon'da karşı çıktık."
Paralel yapıyla mücadele
Kılıçdaroğlu, "İktidara gelirseniz paralel yapıyla mücadele edecek misiniz?" sorusunu yanıtlarken de "Biz devletin içinde paralel bir yapı olmasına asla izin vermeyiz. Devletin bir yapısı, anayasası vardır. Ama biz hiç kimsenin inancına, yaşam tarzına müdahale etmemeyi demokrasinin temel gereği sayarız" diye konuştu.
Gerginlikten halkın bıktığını ve huzur istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu seçimlerde daha sakin bir üslubu önemsediğini kaydetti.
Sosyal medyanın önemine değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dava ettiğiniz oluyor mu" sorusuna, "Zaman zaman hakaret olursa dava açılıyor. Salı günü 13 yaşında bir çocuk bana hakaret etmiş sosyal medyada. Dava açılmış ve mahkum olacak, ben avukatlara 'aman davamızdan vazgeçelim, 13 yaşındaki bir çocuğu mahkum ettirmek doğru değil' diye dilekçe verdim, davadan vazgeçildi" açıklamasını yaptı.

26 Mart 2015 Perşembe

İzmir'in Umut Okulu açıldı

Umut Okulu

YAŞAR Eğitim ve Kültür Vakfı’nca otizmli çocukları ve gençleri sosyal yaşama hazırlamak amacıyla kurulan Güzelbahçe Özel Eğitim Uygulama ve İş Eğitim Merkezi’nin resmi açılışı Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yapıldı.

Törene; Vali Mustafa Toprak, Devlet eski Bakanı Işılay Saygın, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Rektör Prof. Dr. Murat Barkan, İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı da katıldı.

HER ÇOCUK ÖZELDIR 
Eğitim alanında yaptıkları düzenlemelere değinen Avcı, “4+4+4’ün temel ilkelerinden biri de her çocuğumuza eğitim yeteneğine göre ayrı kulvarlar açabilecek bir düzenleme yapmaktı. Biz, Milli Eğitim Bakanlığı literatüründe artık ‘üstün zekalı’ tabirini kullanmıyoruz. ‘Özel yetenekli’ diyoruz. Her çocuğumuzun özel yeteneği var. Dolayısıyla burada eğitim görecek çocuklarımızın da içlerinde kim bilir ne cevherler var. Bu kurumlar onların bu yeteneklerini açığa çıkarmaya vesile olacak” dedi.

HAYATA KAZANDIRACAK Merkezin çalışmaları hakkında bilgi veren Okul Aile Birliği Başkanı Selim Yaşar ise, “Sadece İzmir’de 7 bini aşkın otizmli ferdimiz olduğunu bilmekle beraber sabırla süren bu mücadeleye bir katkımız olsun istedik. Okulumuz, okul öncesi eğitimin üzerine verilen 12 yıllık eğitim ve iş uygulama eğitimiyle 4-23 yaşına kadar eğitim verebilecek bir yapıda planlanmıştır. Şu anda 54 öğrencimiz eğitim almaktadır” diye konuştu. Yaşar, Türkiye’deki bütün üniversitelerde otizm için öğretim üyesi yetiştirecek fakültelerin bulunması gerektiğini de kaydetti.

25 Mart 2015 Çarşamba

Minik kuklacılar ödüllerine kavuştu

Minik kuklacılar ödüllerine kavuştu

7'nci Forum Bornova Kukla Oyunu Yarışması'nın ödülleri 21 Mart Dünya Kukla Günü'nde sahiplerini buldu. 25 okulun katıldığı yarışmada, İzmir Büyük Çiğli Özel Türk İlkokulu öğrencileri birincilik ödülüne layık görüldü.

Dünyanın sayılı kukla festivallerinden 9'ncu İzmir Uluslararası Kukla Günleri kapsamında 14-15 Mart'ta Forum Bornova'da gerçekleştirilen 7. Forum Bornova Kukla Oyunu Yarışması'nda dereceye giren okullar düzenlenen törende ödüllerini aldı. İzmir'in kültür yaşamında önemli bir gelenek haline gelen etkinlikte 25 okuldan 50'den fazla öğretmen, 600'den fazla öğrenci görev aldı. Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği ve 3 binin üzerinde izleyicinin takip ettiği yarışmada 25 okuldan ilköğretim öğrencileri, Charles Perrault'un ünlü eseri Külkedisi'ni sahneledi. 14-15 Mart tarihlerinde sergilenen performanslardan sonra jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda İzmir Büyük Çiğli Özel Türk İlkokulu birinciliğe değer bulunurken, TED Aliağa Koleji ikinci, İzmir Gelişim Koleji ise üçüncü oldu. 

Meliha ve Doğan Akad İlkokulu 'Jüri Özel Ödülü' ile ödüllendirilirken, Özel Çakabey Koleji 'En İyi Kukla Oynatımı Ödülü', İzmir Bornova Bahçeşehir Koleji 'En İyi Kukla Tasarımı Ödülü', Özel Bornova Koleji 'En İyi Sahne Tasarımı Ödülü'ne değer bulundu. 'Forum Bornova Özel Ödülü'nü ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği almaya hak kazandı. Günümüz çocuklarının teknolojiye ve televizyona bağımlı hale geldiği bu dönemde, sanatı çocuklara sevdirmenin yanı sıra sanatın icracısı ve yorumcusu olma olanağı sunan Forum Bornova Kukla Oyunu Yarışması önümüzdeki yıllarda da devam edecek.

22 Mart 2015 Pazar

Uşak ta kar yağişı

O şehirde kar yağışı başladı

UŞAK'ta havanın soğumasının ardından akşam saatlerinde başlayan kar yağışı, yüksek kesimleri beyaz örtüyle kapladı. Kent merkezi ve bazı ilçelerde de kar yağı etkili oldu.

Bahar mevsimine girilmesine ve havaların ısınmasına rağmen Uşak'ta, bugün akşam saatlerinde itibaren kar yağışı başladı. Yüksek kesimleri beyaz örtüyle kaplayan yağış, kent merkezi ve bazı ilçelerde etkili oldu. Uşak-İzmir, Uşak- Ankara ve Uşak- Denizli karayollarında seyir eden sürücüler, olası buzlanma tehlikesine karşı trafik ekiplerinde dikkatli olmaları konusunda uyarılmaya başlandı. Meteoroloji yetkilileri; kentte gece hava sıcaklığının sıfırın altına düşeceğini, kar yağışının aralıklarla yarın öğleye süreceğini belirti.

21 Mart 2015 Cumartesi

Bahçeli yeniden genel başkan

Bahçeli yeniden genel başkan
MHP 11. Olağan Büyük Kurultayı’nda Bahçeli, kullanılan 1160 oyun 1149’unu alarak yeniden genel başkan seçildi.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) 11. Olağan Büyük Kurultayı’nda tek aday olarak gösterilen Devlet Bahçeli, 1149 oy alarak yeniden MHP Genel Başkanı seçildi.
Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilen MHP 11. Olağan Büyük Kurultayı’nda tek aday gösterilen Bahçeli, kullanılan 1160 oyun 1149’unu aldı

20 Mart 2015 Cuma

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna'da

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko tarafından askeri törenle karşılandı.

KİEV
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin (YDSK) dördüncü toplantısı vesilesiyle geldiği Ukrayna'nın başkenti Kiev'de, Devlet Başkanı Petro Poroşenko tarafından askeri törenle karşılandı. 
Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki resmi törende, iki ülke milli marşlarının çalınmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören kıtasını Ukraynaca "merhaba asker" diyerek selamladı.
Heyetlerin takdiminden sonra Erdoğan ve Poroşenko baş başa görüşmeye geçti.

19 Mart 2015 Perşembe

İZSU' iddiaları yanıtladı

İZSU'dan o iddialara yanıtİZSU Genel Müdürlüğü, Gördes Belediye Başkanı'nın "Gördes Baraj Havzası'ndaki kısıtlamalarla ilgili" iddiaları üzerine bir açıklama yaptı. İZSU, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bölgedeki vatandaşları mağdur ettiği yönündeki açıklamalar haksız ithamdır. Havzada Çevre Bakanlığı'nın yönetmeliği uygulanıyor. Konunu bizimle ilgisi yok! Orada yapılacak kanal, içme suyu, atık su arıtma tesisi gibi yatırımlardan da İZSU değil, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi yetkilidir" dedi.

İZSU Genel Müdürlüğü, Ak Parti'li Gördes Belediye Başkanı Muhammet Akyol'un Gördes'te yapılacak her türlü yatırımı İZSU'nun engellediği yönündeki iddiaları ile ilgili açıklama yaptı. İZSU'nun Tahtalı Baraj Havzası'nda "İZSU Su Havzaları Koruma Yönetmeliği", Gördes Baraj Havzası'nda da 2011 yılından bu yana Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın "Su Kirliği Kontrol Yönetmeliği" doğrultusunda, yani kanunun ve yönetmeliklerin kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde, kamulaştırma, koruma, kontrol ve denetim çalışmaları yapıldığının altını çizen İZSU yetkilileri, "Ancak Gördes Belediyesi'nin Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan havzadaki kısıtlamaların kalkması, Su Kirliliği ve Kontrol Yönetmeliği'nin uygulanmaması yönünde 'özel hüküm belirleme' talepleri oldu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı da 2 yıllık bir çalışma sonucunda özel hüküm belirleme çalışmasını tamamladı. Taslak özel hükümler geçtiğimiz günlerde bölge haklı ile paylaşıldı. Henüz yürürlüğe girmeyen bu hükümler, İZSU'nun dışında bilimsel çalışmalar sonucu Bakanlığın tasarrufu ile belirlenmiştir. Toplantıda Gördes Belediyesi, Bakanlık tarafından hazırlanan özel hükümlere ve özellikle koruma mesafeleriyle ilgili bölüme itiraz etmiştir. Konunun İZSU ilgili bir yönü bulunmamaktadır. Özel hükümleri İZSU belirlememiştir. Gördes Belediye Başkanı Muhammet Akyol'un Gördes Baraj suyunu kullanan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bedel ödemesi gerektiği yönünde açıklamaları bulunmuştur. Gördes Barajı, İzmir'in içme suyu ihtiyacını karşılamak için DSİ Genel Müdürlüğü tarafından planlanmış ve yapılmıştır. Gördes Baraj Havzası'nda yapılacak kanal, içme suyu, atık su arıtma tesisi gibi yatırımlardan da kanun gereği İZSU değil, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi yetkilidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu bölgedeki vatandaşları mağdur ettiği yönündeki açıklamalar haksız ithamdır" dedi.

Hido'dan muhteşem performans

NBA Türk basketbolculardan Hidayet Türkoğlu, takımı Los Angeles Clippers'ın Sacramento Kings'i 116-105 yendiği maçta, 19 sayıyla sezonun en yüksek skoruna ulaştı.

ANKARA
Amerikan Basketbol Ligi'ndeki (NBA) Türk basketbolculardan Hidayet Türkoğlu, takımı Los Angeles Clippers'ın Sacramento Kings'i 116-105 yendiği maçta, 19 sayıyla sezonun en yüksek skoruna ulaştı.
NBA'e 11 maçla devam edildi. Batı Konferansı takımlarının karşılaşmasında Los Angeles Clippers, Sacramento Kings'i deplasmanda 116-105 mağlup ederek bu sezon 44. kez sahadan galip ayrıldı.
Clippers'ın all-star oyuncuları Chris Paul 30 sayı, 11 asist ve Blake Griffin 19 sayı, 10 ribauntla "double double"a imza attı. J.J. Redick de 27 sayı kaydetti. Clippers'ta forma giyen Hidayet Türkoğlu ise bu sezon 2'nci kez ilk 5'te sahaya çıktığı maçta, 10'da 5 üç sayı isabetiyle 19 sayı kaydederek sezonun en yüksek skoruna ulaştı.
Kings'te Rudy Gay'in 23 sayı, Jason Thompson'ın 12 sayı, 8 ribaunt, yedek oyuncular Andre Miller 16 ve Nik Stauskas'ın 13 sayılık performansı mağlubiyeti önleyemedi.
Play-off mücadelesi veren takımların karşı karşıya geldiği maçta Batı temsilcisi Oklahoma City Thunder, Doğu ekibi Boston Celtics'i 122-118 yenerek sezonun 38'inci galibiyetini aldı.
Evsahibi Thunder'ın all-star oyun kurucusu Russell Westbrook, 36 sayı, 10 asist, 5 ribaunt ve 5 top çalmayla galibiyetin mimarı oldu. Milli basketbolcu Enes Kanter 22 sayı, 10 ribaunt ve kenardan oyuna giren Anthony Morrow 20 sayıyla Westbrook'a destek verdi.
Celtics'te Marcus Smart 25 sayı, 9 ribaunt, 5 asist, Brandon Bass ve oyuna sonradan dahil olan Kelly Olynyk 20'şer sayıyla mücadele etti.
Ersan İlyasova'nın 17 sayısı galibiyete yetmedi
San Antonio Spurs, Milwaukee Bucks deplasmanından 114-103 galip ayrılarak bu sezon 42. maçını kazandı.
Spurs'ü galibiyete, 20 sayı, 8 ribauntla oynayan Danny Green, 19 sayı, 7 asist, 5 ribaunt, 3 blok üreten Tim Duncan ve "bench"ten gelerek 18 sayı, 6 ribaunt, 5 asistle mücadele eden Boris Diaw taşıdı.
Üst üste 4. yenilgisini yaşayan Bucks'ta Giannis Antetokounmpo 19 sayı, 9 ribaunt, Ersan İlyasova 17 sayı, 6 ribaunt ve Khris Middleton 15 sayı üretti.
NBA'deki bir diğer milli basketbolcu Furkan Aldemir de takımı Philadelphia 76ers'ın Detroit PistonsI 94-83 yendiği karşılaşmada, 2 sayı ve 4 ribauntla oynadı.
Liderlerin maçında kazanan Warriors
Batı Konferansı lideri Golden State Warriors, konuk ettiği Doğu lideri Atlanta Hawks'u 114-95 mağlup etti ve galibiyet sayısını 54'e çıkardı.
Warriorslı Harrison Barnes, 25 sayıyla sahanın en skoreri oldu. Stephen Curry 16 sayı, 12 asist, Draymond Green 18 sayı, 7 ribaunt ve yedek oyuncu Andre Iguodala 21 sayıyla mücadele etti.
Hawks cephesindeyse DeMarre Carroll'ın 16 sayı, 12 ribaunt, Paul Millsap'ın 16 sayı, 9 ribaunt ve Jeff Teague'in 12 sayısı galibiyete yetmedi.
Sonuçlar
Cleveland Cavaliers-Brooklyn Nets: 117-92
Philadelphia 76ers-Detroit Pistons: 94-83
Toronto Raptors-Minnesota Timberwolves: 105-100
Miami Heat-Portland Trail Blazers: 108-104
Chicago Bulls-Indiana Pacers: 103-86
Milwaukee Bucks-San Antonio Spurs: 103-114
Oklahoma City Thunder-Boston Celtics: 122-118
Dallas Mavericks-Orlando Magic: 107-102
Sacramento Kings-Los Angeles Clippers: 105-116
Golden State Warriors-Atlanta Hawks: 114-95
Utah Jazz-Washington Wizards: 84-88
Muhabir: Hüseyin Burak Demirer

18 Mart 2015 Çarşamba

Tunus'ta müzeye baskın: 17 turist öldü

Tunus Başbakanı Habib es-Sayd, Bardo Müzesi'ne düzenlenen saldırıda 17 turistin öldüğünü açıkladı.

TUNUS
Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, Tunus parlamento binasının bitişiğinde bulunan Bardo Müzesi'ne giren silahlı 2 kişi, içerideki turistleri rehin aldı.
Tunus Başbakanı Habib es-Sayd,  müze saldırısında, 17 turistin öldüğünü açıkladı.
Bu arada, müzenin bulunduğu bölgeyi güvenlik çemberine alan emniyet güçleri, parlamento binasını tahliye etti.
Muhabir: Aymen Cemli-Hacer Bal-Adil Essabiti

17 Mart 2015 Salı

Halep halkını keskin nişancılardan otobüsler koruyor

Şiddetli çatışmaların uzun süredir devam ettiği Halep'te, halkı keskin nişancıların saldırılarından hurda otobüslerle kurulan barikatlar koruyor.

HALEP
Suriye'de uzun süredir şiddetli çatışmaların yaşandığı Halep'te, keskin nişancılarının saldırılarından korunmak için bazı bölgelerde hurda araçlarla barikat kuruluyor.
Şam Cephesi (El Cephet'uş Şamiyye) basın sorumlularında Yasir Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rejim güçlerinin keskin nişancılarının Halep'te muhaliflerin kontrolündeki Bustan el-Kası, Salahaddin ile Sahur bölgelerinde halka ateş açtığını ve her gün birkaç kişinin bu saldırılarda öldüğünü veya yaralandığını söyledi.
Şam yönetimine bağlı güçlerin muhaliflerin denetimindeki bölgelerde, her nesneye ateş ettiğini ifade eden Ahmed, "Muhalifler, yanmış araçlar ve hurda otobüslerle barikat kurarak, halkı rejimin keskin nişancılarından koruyor" dedi.
Ahmed, söz konusu önlemler sayesinde bölge sakinlerinin evlerinden çıkabildiğini, çocukların zaman zaman sokakta oyun oynadığını kaydetti.
Muhabir: Halit Süleyman

16 Mart 2015 Pazartesi

Pompada hileye 2,5 milyon lira ceza

Türkiye genelinde geçen yıl akaryakıt istasyonlarına yapılan denetimler kapsamında yaklaşık 2,5 milyon liralık ceza kesildi

İSTANBUL
KHA muhabirinin Gelir İdaresi Başkanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, 2014 yılında akaryakıtkaçakçılığı ile mücadele kapsamında yoğun denetimler yapıldı. 
Akaryakıt istasyonlarında gerçekleştirilen akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihazlara (ÖKC) yönelik aylık ve haftalık denetimlerin sayısı 48 bin 27 oldu. Yetkililer, denetimler sonucunda 17 bin 635 tutanak düzenledi.
İncelemelerde ÖKC'ye bağlı olmayan 49 akaryakıt pompası, 108 pompa tabancası tespit edilirken, bu kapsamda kesilen ceza tutarı ise 2 milyon 541 bin 417 lira oldu. 
107 bin 574 mükellefin kapısı çalındı
Vergi kayıp ve kaçaklarının önüne geçilmesi amacıyla geçen yıl tütün mamulleri ve alkollü içkilerle ilgili de yoğun denetim yapıldı.
Bu sektörde, "bandrollü ürün izleme sistemi" kapsamında vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklara bağlı bandrol denetim ekiplerince mobil denetim cihazlarıyla perakendecilerden toptancı ve dağıtıcılara doğru aralıksız, yaygın ve yoğun saha denetimleri gerçekleştirildi.
Buna ek olarak taşra birimleri zincirleme denetim modeline göre çalıştırılarak, perakendecilerden toptancı ve dağıtıcılara doğru denetim yaptırıldı ve böylece daha fazla miktarda sorunlu ürüne el koyma imkanı elde edildi.
Bandrollü ürün izleme sistemi çerçevesinde gerçekleştirilen saha denetimlerinde 107 bin 574 mükellefin kapısı çalındı, mükelleflerden bin 61'i hakkında savcılığa bildirimde bulunuldu.
Mobil denetim cihazıyla yapılan denetim sayısı ise 65 bin 223 oldu. Toplamda 9 milyon 107 bin 633 ürün denetlendi ve 1 milyon 337 bin 844,10 liralık özel usulsüzlük cezası kesildi.
Denetlenen alkol mamullerinden 27 bin 957'si bandrolsüz, 13 bin 952'si taklit bandrollü, 6 bin 416'sı ise niteliğine uygun olmadığı gerekçesiyle savcılığa bildirildi.
Tütün mamullerine yönelik denetimlerde ise 1 milyon 245 bin 48 bandrolsüz, bin 762 taklit bandrollü, 32 tane de niteliğine uygun olmayan ürün savcılığa aktarıldı.

15 Mart 2015 Pazar

Sınav sorularının yüzde 20'si erişime açıldı

ÖSYM Başkanlığınca, YGS'nin sorunsuz tamamlandığı bilgisi paylaşıldı. Sınav sorularının yüzde 20'si, "osym.gov.tr" adresinden erişime açıldı.

ANKARA 
ÖSYM Başkanlığınca, öncesinde ve sırasında her türlü tedbirin alındığı 2015 Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS) sorunsuz tamamlandığı bildirildi.
Sınav sorularından rastgele seçilen yüzde 20'si, "osym.gov.tr" adresinden erişime açıldı.
ÖSYM Başkanlığının internet sitesinde yer alan duyuruda, 2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sisteminin (ÖSYS) birinci aşaması olan 2015-YGS'nin tüm yurtta 171 sınav merkezinde, toplam 7 bin 31 sınav binasında, 109 bin 393 sınav salonunda bugün saat 10.00’da başlayıp 12.40’da tamamlandığı ifade edildi.
Sınav süresince toplam 314 bin 816 personelin özveri ile görev yaptığı vurgulanan açıklamada, "Ülkemizin geleceği olan 2 milyon 46 bin 716 gencimizin girmiş olduğu bu yarışın hak ve adalet ölçüsü içerisinde gerçekleştirilebilmesi için yaklaşık 6 aydan fazla bir süredir gece gündüz çok titiz bir çalışma yürütülmüştür. Sınav öncesinde ve sınav sırasında her türlü tedbir alınmış ve ilgili çalışmalar planlandığı gibi dakika dakika yürütülerek sınav, sorunsuz biçimde tamamlanmıştır" ifadelerine yer verildi. 
Açıklamada, ÖSYM Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda, 2015-YGS sorularının tamamından rastgele seçilen yüzde 20’sinin yayımlandığı duyuruldu. 
Adayların sonuç açıklama sonrasında, sınavda yer alan soruları, kendi soru kitapçıklarındaki sırada olmak üzere ''ais.osym.gov.tr" adresinden erişebilecekleri bildirildi. 
Sınavın tüm adaylar, aileleri ve ülke için hayırlı olması temennisinde bulunuldu. 
Muhabir: Selma Kasap

14 Mart 2015 Cumartesi

'Sadece yetkili arkadaşların açıklamalarına bakın'

Başbakan Davutoğlu, Çözüm Süreciyle ilgili yetkilendirdikleri arkadaşların yaptığı açıklamalar dışında hiçbir açıklamanın kıymetinin bulunmadığını söyledi.

ANKARA
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çözüm Süreci kurullarında yetkilendirdikleri arkadaşların yaptığı açıklamalar dışında hiçbir açıklamanın kıymeti harbiyesi bulunmadığını" belirterek, "Bu '16 kişi olacakmış', şu şeyler olacakmış, bunların hepsi spekülasyondan ibarettir, doğru değildir. Sürecin sağlıklı işlemesi için sadece ve sadece ilgili arkadaşların yaptığı açıklamalara bakılmasını istirham ederim, bütün kamuoyu açısından" dedi. 
Davutoğlu, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi ziyaretinin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 
Sağlık çalışanlarına yönelik iki gün önce yaptığı açıklamaların nasıl karşılandığının sorulması üzerine Davutoğlu, ilk sorusunun "Açıkladığımız müjdelerden memnun musunuz?" olduğunu belirtti.
Davutoğlu, hepsinin teşekkür ettiğini dile getirerek, "Sadece nezaket gereği söylememelerini rica ettim. Memnuniyetlerini ifade ettiler. Eminim bütün doktorlarımız, hemşirelerimiz, sağlık çalışanlarımız bu müjdelerden memnun olmuşlardır" ifadelerini kullandı. 
'Gözaltı, caydırıcı bir tedbir'
"Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda gözaltı süresi kararına ilişkin doktorlarla konuşma imkanı buldunuz mu?" sorusu üzerine Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İki gün önce yaptığım toplantıda da vurguladım. Şiddetin her türlüsü büyük suçtur. Ama size ve yakınınıza şifa vermek için çaba sarf eden doktora, hemşireye, hasta bakıcıya uygulanan şiddetin gerçekten affedilir tarafı yok. Bu şiddetin engellenebilmesi için güvenlik tedbirlerini artırdık hastanelerimizde. Genellikle zaten acillerde oluyor bu şiddet. Bu tür şiddet uygulamalarında 24 saat gözaltı imkanı getiriyoruz. Bu da o anda, o fevri şartlarda ortaya çıkabilecek şiddetin yaygınlaşmasını imkansız kılacak caydırıcı bir tedbirdir."
Başbakan Davutoğlu, bu tür şiddet teşebbüslerine ve eğilimlerine karşı hem eğitim anlamında faaliyetler gerçekleştireceklerini hem de emniyet anlamında gerekli tedbirlerin alınacağını vurguladı.
Bu şiddetin daha çok alkol ve uyuşturucu bağımlılarında ortaya çıktığını belirten Davutoğlu, "Acil hizmet sağlayan birimlerimizde özellikle bazı kontroller yapılmak suretiyle mahsurlu kişilerin oraya girmemesi de dahil olmak, tabii hastalar hariç, hastalar için hiçbir şekilde hiçbir sınır yoktur, ama hasta refakatçisi gibi gelenler zaten şiddet uyguluyor. Bu konularda etkin tedbir alacağız" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, iki gün önceki toplantıda, şiddete uğrayan yaklaşık 40 doktor, hemşire ve hasta bakıcıyla görüştüğünü hatırlatarak, hepsinin anlattıklarının gerçekten üzücü olduğunu söyledi.  
Konuya ilişkin etkin tedbirler alacaklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, gözaltı süresinin de bunlardan birisi olduğunu kaydetti.
'Şiddeti engelleyebilmek için ne gerekiyorsa yapacağız'
"Sağlık çalışanlarının yanı sıra öğretmenler gibi şiddete maruz kalan diğer meslekler için bir şey yapılacak mı?" sorusuna ise Davutoğlu, "Aynı şey geçerli. Hiçbir meslek bu konuda ayrıma tabii değil. Bütün meslekler için aynı şey geçerli. Toplumda şiddeti yok edebilmek, şiddeti engelleyebilmek için ne gerekiyorsa yapacağız" yanıtını verdi.
'İç Güvenlik Paketi'nden vazgeçtiğimiz anlamına kesinlikle gelmez'
Basın mensuplarının, İç Güvenlik Paketi'nin bir kısmının geri çekilmesine ilişkin sorusu üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"İç Güvenlik Paketi, 4 ana unsurdan oluşuyordu. Bir, şiddet eylemleri esnasında alınacak tedbirler konusunda 16-17 madde. Daha sonra, emniyet teşkilatımızın yeniden yapılandırılması ikinci kısımdı. Üçüncü kısım, jandarma ve sahil koruma birimlerimizle ilgili maddeleri ihtiva ediyordu. Dördüncü ise nüfus ile ilgili düzenlemeler. Orada birçok kolaylaştırmalar, bürokratik sürecin kolaylaştırılması, basitleştirilmesi vardı. İlk 3 kısım bitti. Dördüncü kısım uzunca bir şey olduğu için tekrar komisyonda değerlendirilmesi ve bu yönde de eğer partilerin farklı kanaatleri varsa onların da göz önüne alınarak değerlendirilmesi için komisyona çektik. Bu, Özgürlüklerin Koruması ve İç Güvenlik Paketi'nden vazgeçtiğimiz anlamına kesinlikle gelmez. Bu konuda çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz tekrar genel kurula gelecek ve kesinlikle bu dönem içerisinde yasalaşacaktır."
'Sadece ilgili arkadaşların yaptığı açıklamalara bakılmasını istirham ederim'
Başbakan Davutoğlu, Çözüm Sürecine ilişkin soru üzerine, Çözüm Süreci Kurulunu, Çarşamba günü topladıklarını anımsatarak, 1 Ekim sonrası hükümetin kurulmasının ardından kurulun oluşturulduğunu belirtti.  
Kurulun, haziranda Meclis'in kabul ettiği bir yasayla oluşturulmasının uygun görüldüğünü hatırlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her 15 günde bir sürecin nabzını bu kurulda ben ve ilgili arkadaşlar takip ediyoruz. Bu anlamda hiçbir belirsizlik yoktur. Bazen ön almak şeklinde, bu şekilde yapılan açıklamalar sürece fayda vermiyor. Bunu defaatle söyledim, tekrar ifade ediyorum. Çözüm Süreci kurullarında yetkilendirdiğimiz arkadaşların yaptığı açıklamalar dışında hiçbir açıklamanın kıymeti harbiyesi yoktur. Bu '16 kişi olacakmış', şu şeyler olacakmış bunların hepsi spekülasyondan ibarettir, doğru değildir. Sürecin sağlıklı işlemesi için sadece ve sadece ilgili arkadaşların yaptığı açıklamalara bakılmasını istirham ederim, bütün kamuoyu açısından."
Çözüm Süreci'ni sürdürmekte güçlü bir irade sergilediklerine işaret eden Davutoğlu, hiçbir şekilde sürecin doğasına zarar verilmesine izin vermeyeceklerin vurguladı.
Bütün taraflara da sürecin doğası, akışı ve seyri konusunda yanlış anlaşılmalara vesile olacak konularda açıklamalardan uzak durmalarını tavsiye eden Davutoğlu, "Bu şekilde bir karar alınmış değil. Karar alındığı zaman ne şekilde, nasıl olacağına dair ki son kurulda bazı hususları, temel çerçeveleri çizdik, arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bu çalışmalar kendi doğası içinde ilerlemektir" diye konuştu.
'Abdullah Gül'ün açıklamaları'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün siyasete dönmesine ilişkin soruya karşılık da konu gündeme geldiği gün New York'tan değerlendirme yaptığını anımsattı. 
Abdullah Gül'ün, partinin sıradan kurucularından biri değil, öncü kurucularından olduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bütün kurucular önemlidir ama partinin özellikle kritik bir aşamada oluşumunda da temel ilkelerin oluşumunda da çok özel katkıları olan bir devlet adamıdır. Ayrıca partimizin ilk başbakanıdır. 3 aylık bir süre içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın yasaklı olduğu dönemde başbakanlık gibi son derece onurlu ve gerçekten o geçişi yaparken de büyük bir olgunlukla bunun yapılmasını sağlamıştır. İlk cumhurbaşkanımızdır AK Parti içinden çıkmış, AK Parti'nin seçtiği. Dolayısıyla, Sayın Gül'ün AK Parti'ye gelişi konusunda herhangi bir ek açıklamaya dahi ihtiyaç yoktur. Sayın Gül, cumhurbaşkanlığı gibi bir zaruret dolayısıyla AK Parti'den istifa etmek durumunda kalmıştır ama her zaman manen de yaptığı katkılarla da AK Parti'nin içinde olmuştur. Şu anda da ne zaman kendileri takdir buyururlarsa her zaman AK Parti'nin kapıları da açıktır. AK Parti'ye şu anda da katkıda bulunmaktadır. Bazen yaptığımız görüşmelerdeki fikirleriyle."
Başbakan Davutoğlu, Gül'ün bundan sonra da her zaman AK Parti'nin ve ülkenin hizmetinde olacağından hiç şüphesi bulunmadığına dikkati çekerek, "Şahsen de benim çok yakın dostum olmak hasebiyle de herhangi bir şekilde kendisinin yanlış anlaşılmasından muzdarip olacağımızı da ifade etmek isterim. Bu anlamda hem dostluğumuz hem de Sayın 11. Cumhurbaşkanımızın, ülkemize ve partimize yaptığı katkılar tarihe kayıt olarak geçtiği gibi bundan sonra da her zaman kendileri ülkemizin, partimizin ihtiyaç hissettiğinde de yanında olacağından eminiz" değerlendirmesinde bulundu.

AA