-->

Çeviri

2 Eylül 2015 Çarşamba

Zeytin sempozyumu başladı

İZMİR Akdeniz Akademisi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 'İzmir Zeytin Sempozyumu' Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde başladı. Tarım yazarı gazeteci Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'nin zeytincilikte hedeflerine ulaşması için ulusal bir politika belirleyerek kişi başı yıllık 2 litre gibi düşük olan iç tüketimi arttırması, markalaşma ve yüksek kaliteyle ihracat yapması gerektiğini söyledi.

Zeytin sempozyumu başladı
İzmir Zeytin Sempozyumu; zeytin ve zeytinyağı üreticileri, dernek, kooperatif ve uzmanları buluşturdu. İki gün sürecek sempozyumun açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, zeytinin dünya, Türkiye ve İzmir için çok önemli olduğunu söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarıma destek verdiğini, Tarım Daire Başkanlığı kuran tek belediye olduklarını belirten Aydoğan, "Kooperatifleri destekliyoruz. Köy, ova yollarını asfaltlıyoruz. Zeytin sempoyzumu büyür yararlar sağlayacak. Bilen bilmeyene, yanlış bilene zeytin ve zeytinyağıyla ilgili doğruları öğretecek. Zeytinyağı ile neler yapılabileceğini Türkiye'ye göstermeliyiz" dedi.
SOFRALIK ZEYTİN ÜRETEN PRİM MAĞDURU
 
Tarım yazarı, gazeteci Ali Ekber Yıldırım, devletin zeytine değil zeytinyağına destek verdiğini, zeytin ağacının ancak kesilince, zeytin alanları talan edilince gündeme geldiğini söyledi. Dünya zeytin üretiminin yüzde 95'nin Akdeniz havzasında yapıldığını belirten Yıldırım, Türkiye'de üreticinin 10 yılı aşkın süreden beri zeytine prim istediğini ancak verilmediğine dikkat çekti. Yıldırım "Ayçiçeği, mısır, soya, kanola ve pamukta ana ürüne prim verilerken zeytine değil zeytinyağına prim verilmesinden dolayı sofralık zeytin üreticisi mağdur oluyor. Türkiye'de zeytinyağını verilen prim 70 kuruş olmasına karşın bu rakam Avrupa'da 1.3 euro. Zeytine verilecek prim sadece üreticiye değil ihracatçı, sanayiciye de yarar. Son seçimlerden önce hükümetten bir milletvekili prim verileceğini söyledi. Ancak sanırım seçim vaadi olarak kalacak" dedi.
ZEYTİNİME DOKUNMA
Son yıllarda zeytin ağaçlarının dikildiğini ancak bir yandanda ağaçların kesilip yok edildiğini belirten Yıldırım, imara açılan alanların, madencilik, enerji yatırımları, otoyollar ve diğer altyapı çalışmalarının nedense hep zeytinlik alanlardan geçirilmek istendiğini söyledi. Yıldırım, "Bursa-İzmir otoyolu için bugüne kadar 200 binden fazla zeytin ağacının kesildiği ifade ediliyor. Soma Yırcalı'da ise 6 bini aşkın ağaç kesildi" dedi. Atatürk'ün isteği ile çıkartılan Zeytincilik Koruma Yasası'nın dünyada tek olma özelliğini koruduğuna dikkat çeken Yıldırım, son 10 yılda 6 kez yasanın değiştirilmek istendiğini, sektörün de direnmesiyle zeytin alanlarının ranta açılmasının engellendiğini söyledi, bu nedenle Sempozyumunun "Ölmez ağacın peşinde, zeytinime dokunma" sloganın çok anlamlı oluğuna dikkat çekti.
İKİ SEÇENEK VAR
Yıldırım, son yıllarda artan ağaç sayısı, zeytin ve zeytinyağı üretimindeki artış, buna uygun ulusal bir politika geliştirilmesi, tüketim ve ihracatı arttırma çalışmaları yapılırsa Türkiye'nen İspanya'dan sonra en önemli üretici konumuna geçebileceğini belirtti. Yıldırım, "Ulusal politika belirlenirse iki seçenek var. Birincisi iyimser rakamla kişi başı yılda 2 litre olan iç tüketimi arttırmak. İkincisi ise marka ve yüksek kaliteyle ihracat yapmaktır" dedi.
Gazeteci, gurme Nedim Atilla konuşmasında Akdeniz'in zeytinsiz, zeytinin Akdenizsiz olamayacağını söyledi. Türkiye'de zeytin üreten ülkeler arasında olmasına karşın zeytinyağı tüketimin az olduğunu belirten Atilla, "Türkiye'de yıllık tüketim 1.8 ile 2 litre arasında olmasına karşın, Girit'te 30 litre, İtalya'da 22 litre, Yunanistan'da 18, Fransa'da ise 35 litre tüketiliyor. İzmir'in 5 yıldızlı otellerinde sabah kahvaltılarında zeytinyağı çıkmıyor. Turgutlu'dan çıktıktan sonra zeytinyağı bulmak zor. Oteller ucuz yağ tercih ediyor. Yunanistan adalarında ise en küçük pansiyonlarde bile önce masaya zeytinyağı konuluyor. Biz daha iyi üretici olmamıza karşın tüketime yönelik eğitim eksikliği var. İnsan sağlığı, beslenmesine zeytinyağının katkısını anlatmalıyız. Daha çok zeytinyağı ihracatı yapmalıyız. Günü kurtarmaya yönelik değil, uzun vadeli gerçekçi yaklaşımlarla ihracatı artırmalıyız" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder