Buca'da okuma yazma - kursu kadınlara ışık oldu

İZMİR'in Buca ilçesinde, belediye tarafından bir süre önce açılan okuma yazma-kursuna yaşları 31 ile 70 arasında değişen 20 kadın katıldı.
Kursa katılan kadınlar okuma - yazmayı öğrenince hayatlarının değiştiğini belirtip, artık kimseye ihtiyaç duymadan seyahat edip, kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere bir çok yerde işlerini hallede bildiklerini söyledi.
Kadın istihdamının arttırılması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için projeler yürüten Buca Belediyesi, eğitim projelerini de aralıksız olarak sürdürüyor. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın önderliğinde, Göksu Mahallesi'nde hizmet veren Cemal Yetginer Etüt, Meslek ve Sanat Atölyesi'nde, Buca Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu iş birliğiyle kadınlar için 2 ay önce okuma-yazma kursu açıldı. Kursa ailevi nedenler, maddi imkansızlıklar gibi bir çok nedenle hiç okula gidemeyen yaşlar 31 ile 70 arasında değişen 20 kadın katıldı. Kurs sayesinde, ilk kez okul sırasına oturan kadınlar, büyük mutluluk yaşadı.
70 YAŞINDA OKUMAYI ÖĞRENDİ
Kursiyerlerden 70 yaşındaki Nazife Gedik, okuma azmiyle herkese örnek oldu. İlkokul 1'inci sınıftan sonra babasının okul kaydını sildirmesi nedeniyle bir daha okula gidemediğini belirten Gedik, "Hocam bu kurslara buyur etti, ben de geldim. Artık, başkasının yardımına ihtiyaç duymadan tek başıma hastaneye rahatça gidebiliyorum, minibüse binebiliyorum. Levhaları okuyabiliyorum. Çok mutluyum" dedi.  
'OKULA BAŞLAYAN OĞLUMLA BERABER OKUMA YAZMAYI ÖĞRENECEĞİM'
İlkokula başlayan oğluyla beraber okuma yazmayı öğreniyor olmanın heyecanı içinde olduğunu belirten 31 yaşındaki Fidan Deniz, "Okuyamayan kişi gözü kapalı oluyor. Okumayı çözdüğün zaman özgür oluyorsun, gözün açılıyor. Bir yere giderken, artık yön tabelalarını okuyabildiğiniz için kimseye sormuyorsunuz.  Öğretmenlerimiz sağ olsun destek çıkıyorlar. Çabamızla okumayı başaracağız. Çok heyecanlıyım. İlkokula giden çocuğum var okuma bilmediğim için destek olamıyorum. Oğlumla beraber okuma yazmayı öğreneceğim. Çok istiyorum" diye konuştu.
'TEPKİ GÖRÜYORDUM'
Okuma yazması olmadığı için toplumda yaşadığı sıkıntıları gözyaşları içinde anlatan 56 yaşındaki Mecide Doğan da "Hastanelere ve başka yerlere giderken, okuma yazmam olmadığı için ters tepki görüyordum.  Birine sorduğumda 'Orada yazıyor' diyorlardı. Bu tür tepkilerle çok karşılaştım. 50 senedir İzmir'de yaşıyorum. Fakir olduğumuz için babam, beni ve kardeşlerimi okutmadı. Tek isteğim okuma yazmayı çözmek. 5 çocuğumun hepsini okuttum. En büyük hayalim, okuma yazmayı sökmek ve torunlarıma yardımcı olmak" diye konuştu.
'HER YIL KURSA KATILIYORUM'
Belediyenin açtığı kurslara her yıl katıldığını belirten 66 yaşındaki Arzu Altay da "Okuyabiliyorum ama yazamıyorum. Yazmakta zorlanıyorum.
Eksiklerimi tamamlamak için bu kurslara her yıl geliyorum. Bu sene de hocamız çağırınca geldim. Okuyabildiğim için artım doktora gittiğimde, bir araca bineceğimde levhaları, uyarıları okuyabiliyorum. Matematiği de bilmiyorum. Bunu konuda da eksiğim var. Onu da öğrenmek istiyorum" dedi.
'IŞIK OLDULAR'
Kursiyerlerden 49 yaşındaki Naile Çakmak da şunları söyledi:
"Işıksızdık, okuma-yazmayı öğrenince ışığımız yoktu. Burada kimin emeği geçtiyse tüm hocalarıma teşekkür ederim Bizim elimizden tuttular, bırakmadılar, ışık oldular, umut verdiler. Burası bize bir akan su, kaynayan bir yer. Elimiz tuttular, elimizi bırakmasınlar. Çok mutluyum. Okumayı öğrendiğim gün gözyaşlarımı tutamadım. Çocukluğumda hiç okulun bahçesine adım atamadım. Ama bu kursa bir okul gibi adım attım.
Daha önce okumayı bilmediğim için çocuklarım ve komşularımdan yardım istiyordum. Kimi evine kabul ediyordu, kimi etmiyordu. Artık kimseye ihtiyaç duymuyorum."