Adalet Bakanı Bozdağ, "Maalesef Türkiye'de ve başka yerlerde peygamber sevgisi üzerinden, Peygamberimiz üzerinden birtakım kavga yapmak isteyenler var" dedi.
İSTANBUL
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Maalesef Türkiye'de ve başka yerlerde peygamber sevgisi üzerinden, Peygamberimiz üzerinden birtakım kavga yapmak isteyenler var. Bu kavga yapmak isteyenlere de fırsat vermeyelim. Onun üzerinden milletimizi birbirine düşürmek isteyenlere sakın fırsat vermeyelim" dedi.
Bozdağ, Sancaktepe Belediyesi Ensar Vakfı Ortaöğretim Öğrenci Yurdu ile Ensar Vakfı Sancaktepe Şubesi'nin açılış törenine katıldı.
Son günlerde, alemlere rahmet Habibullah olan, bütün insanlar için örnek gösterilmiş, barışı ve insanı yaşatmayı emreden, sulhun her şeyden hayırlı olduğunu ifade eden Rahmet ve İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'i karalama konusunda kampanya içerisinde olan kişilerin çıktığını belirten Bozdağ, dinlerin ve o dinlere inananların kutsal kabul ettiği şeylere herkesin saygı duymasının esas olduğunu vurguladı.
Bozdağ, şöyle konuştu:
"İnanırsınız inanmazsınız ama eğer birileri ona inanıyor, ona değer veriyor, onu sayıyor, onu kutsal görüyor, o dinin mensupları da onu kutsal görüyorsa, herkesin ona saygı duyması lazım. Eğer saygı duymazsak, o zaman ne yaparız, onların gönüllerini incitmiş ve kırmış oluruz. Bütün dinler esasında birbirine saygıyı, insanlara sevgiyi emrediyor. Birbirine değer vermeyi emrediyor. Ama maalesef bazı zavallılar bu gerçeği anlamamış durumdalar. Biz dinlerin kutsallarına saygı duyarsak, en büyük saygıyı kendimize yapmış oluruz. Çünkü İslam öyle emrediyor. Bütün kitaplara, bütün peygamberlere, hak olanlarına imanı da emrediyor. Ama maalesef Türkiye'de ve başka yerlerde peygamber sevgisi üzerinden, Peygamberimiz üzerinden birtakım kavga yapmak isteyenler var. Bu kavga yapmak isteyenlere de fırsat vermeyelim. Onun üzerinden milletimizi birbirine düşürmek isteyenlere sakın fırsat vermeyelim. Onları iyi tanın. Peygamberi sevenler şiddete başvurmazlar. Peygamberi sevenler yalan söylemezler. Peygamberi sevenler iftira etmezler. Peygamberi sevenler masum insanları öldürmek için canlı bomba olmazlar."
"Pek çok yerde Müslüman kardeşlerimizi tahrik eden başka kişiler var, provokatörler var" diyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başka başka uluslararası, ulusal kişiler var, yapılar var. Onun için onları da iyi takip edeceğiz. Onların derdi Peygamber Efendimiz değil, onun üzerinden insanlarımızı birbirine düşürmek, İslam dünyası ve Müslümanları birbirine düşürmektir. Bu oyuna, tuzağa hiçbirimizin gelmemesi, izin vermemezi lazımdır. Sevgi peygamberinin, rahmet peygamberinin gösterdiği istikamette biz yolumuza devam edeceğiz. Severek, sayarak, değer vererek, hürmet ederek, yolumuzu yürüyeceğiz. Bunun aksini söyleyenlere 'hadi oradan' deyip, onlara yolu mutlaka göstermemiz lazım."
"Türkiye'de hiç kimse bu milletin inandığı değerlere hakaret edemez"
Bozdağ, ifade hürriyeti diyerek insanların kutsallarının aleyhine yazı yazmayı birilerinin bir kez daha düşünüp, değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
İfade hürriyeti denilerek, insanların değer verdiği, inandığı, uğruna her şeylerini feda ettikleri peygamberlere kimsenin hakaret edemeyeceğini belirten Bozdağ, bunun saygısızlığın en büyüğü olduğunu ve buna hiç kimsenin hakkı olmadığını söyledi.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Başka yerde yazılmış, ben bunu köşeme aldım, bunu yazdım' demek de doğru değildir. Birisi saygısızlık yapıyorsa, birisi terbiyesizlik yapıyorsa, sen de onu yapmak zorunda değilsin. Onun için herkes ifade hürriyeti kapsamında görüşlerini elbette özgürce ifade edecek ama hakaret etmeden, sövmeden, saygısızlık etmeden... Eleştiri varsa onu mutlaka yapacaktır. Ama Türkiye'de hiç kimse bu milletin inandığı değerlere hakaret edemez, hakaret etme cüretini, ifade hürriyeti kılıfı altında gösteremez. Göstermemesi de lazımdır. Bu ifade hürriyeti değildir. Onun için buradan bir kez daha ifade ediyorum. Eğer bir insan yazarken, çizerken, konuşurken, küfürlü ve hakaretle konuşuyorsa esasında yazma, çizme, konuşma ehliyetine sahip değildir. Çünkü fikri olsa küfür etmez. Fikri olsa hakaret etmez. Fikri olsa hakaret içeren bir konuşma yazmaz, fikrini söyler."
Mevlana'nın, "Kap içinde ne varsa dışına o sızar" sözünü dile getiren Bozdağ, "Sizin içinizde iyi şeyler varsa dışınıza iyi şeyler sızar. Güzellik varsa güzellik sızar, kötülük varsa kötülük sızar. Kabın içinde tertemiz su varsa onun içerisinden bir kir pas dışarı sızmaz. Onun için herkesin içindeki iyi şeyler dışarı sızmalı, kötü şeylerin hem içine girmesine izin vermemeli hem de dilinden dışarıya yansımasına da izin vermemelidir" dedi.
"Önce kendini aydınlat sen"
Dilin, insanların aynası olduğunu vurgulayan Bozdağ, dilin, sahibini ayrıntılarına kadar gösterdiğini anlattı.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Onun için dilimizden çıkana çok dikkat edeceğiz. Güzel konuşmak ve güzel ifadelerle derdini, meramını anlatmak fikir sahiplerinin birinci önceliği olmalıdır. Ben şimdi adının önünde 'Prof. Dr' yazan, bir gazetede köşe yazan, yıllarca o yazılarla 'aydın' olduğunu söyleyenlerin yazılarına bazen baktığımda diyorum ki, 'Madem aydınsın bu yazıda söylediğinde hiç aydınlık eseri yok. Karanlık bile bu yazıdan daha iyi'. Ama yazıyor, 'ben aydınım' diye geçiniyor. Önce kendini aydınlat sen. Kendini aydınlat ki başkalarını da aydınlatasın. Dilinden ve kaleminden küfür yağanlar, kendileri karanlıkta olanlardır. Başkalarını karanlıkta bulunmakla itham etmeleri sadece kendi içinde bulunduğu karanlığı aydınlık zannetmeleridir. Onun için bu karanlıktan lütfen çıkın, etrafınıza bakın, aydınlığın ne büyük nimet olduğunu siz de göreceksiniz."
"Terör eylemini gerçekleştirenleri lanetliyorum"
Bakan Bozdağ, Paris'te meydana gelen olay dolayısıyla bu terör eylemlerini gerçekleştirenleri lanetlediğini bildirdi.
Bu eylemin bütün Müslümanlara, dünyanın huzuruna, barışına zarar verdiğini kaydeden Bozdağ, "İslam'a zarar vermez, Kur'an'a vermez. Onun muhafızı Allah'tır. Ama Müslümanım diyen herkesi incitmiştir" diye konuştu.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bir insanı yaşatmayı bütün insanlığı yaşatmak kadar mübarek kabul eden bir dinin mensubu olanlar, nerede birisi ölüm diyorsa ona karşı durup, onun bu işi yapmasına herkesin engel olması, onları lanetlemesi lazımdır. Bugün bazı terör örgütlerinin verdiği zararı hiç kimse Müslümanlara vermiyor. Müslüman deyince insanların aklında kötü fotoğrafların oluşmasına maalesef birileri yaptıkları büyük yanlışlıklarla sebep oluyor. O yüzden bunların yaptıkları İslam'ı kirletemez, İslam'a ve Müslümanlara mal edilemez. Ama maalesef bazıları bir suç işleyenin eğer dini Müslümansa hemen 'İslami terörist' diye yapıştırıyor."
Bir Norveçlinin 70 gencecik insanı kurşuna dizdiğini, Türkiye'den de Gizem Doğan'ın o saldırıda hayatını kaybettiğini hatırlatan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kimse dedi mi Hristiyan terörist? 70 gencecik fidanı kurşuna dizdi diye Hristiyanlığı terörizmle özdeşleştirdi mi? Almanya'da her gün Türklere ait derneklere, camilere saldırılar yapıyor ırkçılar. Kimse bunu Hristiyanlara mal ediyor mu? Etmiyor. İsrail yönetimi gökten, karadan ölüm yağdırıyor. Çoluk, çocuk kadın hayatı kararıyor, yok oluyor, kimisi sakat kalıyor, başka sıkıntılar oluyor. Buna karşı kimse sesini yükseltiyor mu? Suriye'de 300 bin kişi Esed'ın zulmüyle hayatını kaybetti, kimyasal kullanıldı. IŞİD şimdi yine orada katliam yapıyor, onu görüyorsunuz. Irak yine öyle, Afganistan öyle. Bu zulümleri yapan terör örgütleri, ülkeler, yönetimler silahları kimden alıyorlar. Lojistik destekleri, organizasyonu kimden alıyorlar. Bu kadar terör örgütü var, eylem yapıyor, silahı olmasa yapabilir mi? Yapamaz. O zaman soruyorum. Kim bu silahları bunlara veriyor? Kim lojistik desteği bunlara sağlıyor. IŞİD'in saflarında bulunanların dünyanın pek çok ülkesinden, dinleri, kültürleri farklı insanlar gelmiş oraya, peki bu organizasyonu kim yapıyor? Avustralya'dan, Amerika'dan Çin'den birbirini tanımaz, bilmez bu insanları bir araya getirip, bir hedef doğrultusunda tanımadıkları insanları öldürmek için kim azmettiriyor?"
Türkiye'nin 30 yıldır terörle mücadele ettiğini dile getiren Bozdağ, Reyhanlı'da pek çok vatandaşın bir canlı bomba saldırısında hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Bozdağ, şöyle konuştu:
"Teröre karşı seslerini yükselttiler mi? Ölen Türkler olursa ses yok, ölen Suriyeliler olursa ses yok. Ölen başkası olursa ses yok. Biz diyoruz ki ölen kim olursa olsun, öldüren kim olursa olsun, memleketi, dini, vatanı ne olursa olsun, bir terör varsa onun karşısında bütün ülkeler, yönetimler halklar bir olmalı, birlikte ortak mücadele yapmalıdır. Senin terörün, benim terörüm olmaz. 'Eğer Türkiye'ye zarar veriyorsa iyi teröristtir, başka ülkeye zarar veriyorsa kötü teröristtir' olmaz. Terörün hepsi kötüdür, teröristin hepsi kötüdür. Hepsiyle hep beraber mücadele etmemiz lazım." AA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder