-->

Çeviri

27 Mart 2015 Cuma

Kılıçdaroğlu: Onunla masaya oturmam

'Onunla aynı masaya oturmam'

Kılıçdaroğlu, Kanal D'de yayınlanan "5N 1K" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. "İktidar olursanız, karşı tarafta, masanın bir tarafında Abdullah Öcalan var. Siz bu masaya oturur musunuz?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Hayır" karşılığını verdi. "Peki nasıl çözeceksiniz" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Gayet basit. Meşru organ yok mudur muhatap alacağınız? Halkın seçtiği milletvekilleri yok mu? Var" dedi.

"Seçime hazır mısınız" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Aşağı yukarı her şey hazır. Seçim bildirgesi hazırlandı" karşılığını verdi.

"CHP'nin sürprizleri olacak mı" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, vatandaşın günlük sorunlarına değinen çözümlerinin, huzurlu, mutlu bir toplum yaratacak projelerinin olduğunu söyledi.
"Bir seçmenin CHP'ye oy atması için 3 neden söyler misiniz" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Bir, hiçbir ayrım yapmadan, bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağız. En büyük mücadele alanımız ekonomi olacak, daha ciddi, tutarlı bir ekonomi, işsizliği, yoksulluğu yenen bir ekonomi. Şu sözü kesinlikle veriyorum; 19 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 4 yılda bu ülkede hiç kimse 'ben yoksulum' demeyecek. Bunu tümüyle sıfırlayacağız. Bu ülkede hiçbir çocuk, yatağa aç girmeyecek, gençler çöpten kağıt toplamayacak, herkesin işi, aşı olacak. Torpil kesinlikle olmayacak. Üçüncü neden Türkiye bugün en büyük kaybı izlediği dış politikadan yaşıyor. 2 milyon Suriyeli var, önümüzdeki süreç içinde Suriye biraz daha karışacak, yeni göçlerin gelme ihtimali çok yüksek. Dış politikayı yeniden ele alıp, farklı bir eksene oturtmamız lazım. Bunu ancak CHP yapabilir."
CHP iktidarında, Avrupa Birliği (AB) yeni fasıl açacak mı açmayacak mı böyle bir arayışa girmeyeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, AB standartları neyi gerektiriyorsa hiçbir fasıla gerek görmeden tamamını yapacaklarını söyledi.
"(Üç ikramiye) desek ödeyemezdik"
"Barış sürecini devam ettirecek misiniz" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "O süreci çözecek olan parti biziz" karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bütün insanların kardeşçe yaşayabileceği bir ortamı yakalayacaklarını ifade ederek, sorunun, salt güvenlik önlemleriyle çözülemeyeceğini, buradaki anahtar kelimenin "demokrasi ve özgürlük" olduğunu kaydetti.
"Emeklilere iki maaş ikramiye taahhüdüne yapılan eleştirilerin" sorulduğu Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Davutoğlu hayatında hiç bütçe yaptı mı, vergi topladı mı, bütçe dengeleriyle ilgili oturup 'ya şunu bir tartışalım' dedi mi? Emin olun hiç dememiştir. Ben bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl toplanır, kaynaklar nerelerdedir, gayet iyi bilirim. Kendilerine kaçak saray yaptılar, niye emekliye vermiyorlar? Uçak aldılar, niye emekliye vermiyorlar? Örtülü ödenekteki harcamalara bakın, astronomik rakamlara çıktı, niye emekliye vermiyorlar? Üstelik o paranın kaynağını da açıklamıyorlar. Türkiye aslında bizim düşündüğümüzden çok daha zengin bir ülke."
Kılıçdaroğlu, emeklilere ikramiyeyi devlet bütçesinden ödeyeceklerini belirterek, "İki maaş, bakın biz 'üç maaş' da diyebilirdik ama demedik. Neden? Çünkü üç dersek ödeyemezdik, gerçekçi olmamız lazım" diye konuştu.
"Üreten Türkiye vurgusu"
"Emeklilere öyle bir kazık attılar ki, diyelim ekonomi yüzde 8 büyüdü, büyümeden emekliye pay vermiyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "refahtan, emekliye pay verilmez" diye yasa çıkarıldığını, bunun 12 yıldır devam ettiğini ileri sürdü.
"Üreten Türkiye" vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, emekliye verilen ikramiyeyle esnafın, sanayicinin de kazanacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtuluşunun temel yolunun eğitim olduğunu belirterek, YÖK'ün kaldırılmasının, üniversitelerin bilimsel, idari, mali özerkliğe kavuşturulmasının, üniversitelerde bilgi üretimine özel bir önem verilmesinin, eğitim sisteminin bir yılı okul öncesi olmak üzere 13 yıl yapılmasının önemine işaret etti.
"Önemli yatırımlar var, bunları sürdürmek zorundayız"
Türkiye'nin temel problemlerinden birinin yolsuzluk olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, iktidarlarının ilk üç ayında siyasi ahlak yasasını hayata geçireceklerini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, iktidar olmaları durumunda devam eden üçüncü havalimanı, yeni köprü gibi büyük yatırımlardan vazgeçme gibi bir düşüncesinin olmadığını kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Yatırımlar var, önemli yatırımlar var GAP, DOKAP gibi, bunları sürdürmek zorundayız. Kanal İstanbul tamamen hayali bir proje gerçekleşme imkanı yok. Üçüncü havalimanına karşı değiliz, dördüncüye ihtiyaç varsa o da yapılmalı. Ama kalkınmayı ve büyümeyi doğayı tahrip ederek yapamazsınız, bunlar doğru değil" değerlendirmesinde bulundu.
Tarım, lojistik gibi Türkiye'nin önemli potansiyellerinin harekete geçirilmesi gerektiğinin de altını çizen Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda sağlıklı bir vergi sistemini hayata geçirmeyi düşündüklerini aktardı.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ileri teknoloji yatırımı yapan işadamlarına ihtiyacı olduğunu ifade ederek, iktidarın devleti yönetmeyi bilmediğini, devleti bir Ortadoğu devleti haline getirdiğini ileri sürdü.
Ön seçim kararı
"İzmir'de ön seçimlere giriyorsunuz, birinci olacağınıza emin misiniz" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Birinci olma şansım yok, çünkü birinciliği bir kadına vereceğiz. Ankara, İstanbul, İzmir'de liste başlarına kadın adayları kontenjan koyacağız" dedi.
Önseçimlerden kendisi adına iyi bir sonuç çıkmaması ihtimalinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Ne olacak, sonuçta bu demokrasidir. Bizim üyelerimiz gelip oy verecektir, nasıl oy verirse başımızın üstüne. Demokrasiye inanıyorsanız, bunlara da inanacaksınız" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine koalisyon hükümetlerinin kötü olduğu yorumlarına inanmadığını söyledi.
Önceki gün Ankara'da işadamlarıyla yaptığı görüşmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Güneydoğulu işadamlarıyla görüştüğünü, talebin de onlardan geldiğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, işadamlarının terör örgütünden şikayetçi olduğunu ve batı illerine yatırım yapmak istediklerini söylediklerini aktardı.
Çözüm süreci
Çözüm süreciyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Eğer çözüm sürecinde iki taraf da samimiyse gündemin birinci maddesi seçim barajı olmak zorunda. Bize göre yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı parlamentoda temsil edilmeli" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Çözüm Süreci'ne ilişkin Dolmabahçe'de okunan 10 maddeyi destekliyor musunuz" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"10 maddeye baktığınızda 'demokrasi, özgürlük, kadınlara eşitlik' diyor. Bunlara kim itiraz edebilir ki? Bu kadar temel bir sorunu çözmek için eğer siz adım atıyorsanız samimi ve dürüst olacaksınız. Nasıl kazık atarım diye bir beklenti yaratmayacaksınız. Sorun şu: İki taraf var doğru, iki taraf da birbirine güvenmiyor."
"İktidar olursanız, karşı tarafta, masanın bir tarafında Abdullah Öcalan var. Siz bu masaya oturur musunuz?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Hayır" karşılığını verdi. "Peki nasıl çözeceksiniz?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Gayet basit. Meşru organ yok mudur muhatap alacağınız? Halkın seçtiği milletvekilleri yok mu? Var" dedi.
Sunucunun, "Milletvekilleri, 'bunu Öcalan bilir' diyor" demesine karşı Kılıçdaroğlu, "Gitsin, konuşsun, beni ilgilendirmez. Bu sorunun çözüm yeri Parlamento'dur en baştan beri söyledik" ifadesini kullandı.
Gazeteci Ahmet Altan'ın katıldığı bir televizyon programında "Bugün Ak Parti ile beraber hareket eden tek bir kurum var o da ordu" dediğinin belirtilerek, görüşünün sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ordunun yaptığı darbelerden en büyük zararı gören biziz. Genel başkanlarımız tutuklandı, mal varlıklarımıza el kondu, ama biz geçmişe dönük hesaplaşmayı hiçbir zaman düşünmedik. Geçmişin hatalarını iyi bilip, geleceğe dönük yol çizmemiz gerekiyor. Ordunun siyasete girmesi kadar yanlış bir şey asla olamaz. En ağır sonuçları zaten bugün yaşıyoruz. AKP kendi varlığını orduya borçludur. Niye orduyla içli dışlı olmasın ki. 12 Eyül öncesinde ülkücüler öldürüldü, devrimciler öldürüldü, hapislere atıldı, idamlar gerçekleşti. Erdoğan gibilere bir şey oldu mu? Hiçbir şey olmadı, onların sırtı sıvazlandı, onlar iktidara hazırlandı ve bugünkü tablo çıktı ortaya. Bence Sayın Altan'ın gözlemi son derece doğru bir gözlem. Gayet rahat, içli dışlı bu işler gidiyor zaten. Ordu siyasi otoritenin emrinde olmalı, bu demokrasinin kuralıdır ama her ordunun kendi kültürü, moral değerleri vardır. Siyaset kurumu buralara müdahale ederse bu doğru değil, biz buna karşı çıkarız. Nitekim Ergenekon'da karşı çıktık."
Paralel yapıyla mücadele
Kılıçdaroğlu, "İktidara gelirseniz paralel yapıyla mücadele edecek misiniz?" sorusunu yanıtlarken de "Biz devletin içinde paralel bir yapı olmasına asla izin vermeyiz. Devletin bir yapısı, anayasası vardır. Ama biz hiç kimsenin inancına, yaşam tarzına müdahale etmemeyi demokrasinin temel gereği sayarız" diye konuştu.
Gerginlikten halkın bıktığını ve huzur istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu seçimlerde daha sakin bir üslubu önemsediğini kaydetti.
Sosyal medyanın önemine değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dava ettiğiniz oluyor mu" sorusuna, "Zaman zaman hakaret olursa dava açılıyor. Salı günü 13 yaşında bir çocuk bana hakaret etmiş sosyal medyada. Dava açılmış ve mahkum olacak, ben avukatlara 'aman davamızdan vazgeçelim, 13 yaşındaki bir çocuğu mahkum ettirmek doğru değil' diye dilekçe verdim, davadan vazgeçildi" açıklamasını yaptı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder