-->

Çeviri

25 Aralık 2017 Pazartesi

Rifat Sait :Cumhurbaşkanımızı halkın sevgisinden korumak




      Çok uzun zamandır bu konuda bir yazı yazmak istiyordum. Şırnak’taki olay meydana gelince başladım yazmaya. Hani şu kürsüye kadar çıkıp,
 Cumhurbaşkanımıza, korumalarına rağmen yaklaşan ve uygunsuz bir şekilde sarılan vatandaş var ya, işte bugünkü konumuz da bu olayın özeti olacak. Daha önce yine benzer bir vaka, 25 Kasım 2016 tarihinde yaşanmıştı. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen Kadın ve Adalet zirvesinin açılış programında İzmirli bir genç korumalar gözü önünde sahneye koşarak çıktı ve Sayın Cumhurbaşkanımıza sarıldı. Bu olayda Sayın Cumhurbaşkanımız korumalara, “siz ne yapıyorsunuz “ dercesine vücut diliyle tepki göstermişti. Her iki olayda da Allahtan samimi ve iyi niyetli insanların Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik aşırı sevgi gösterisi oldu. Ama Allah korusun olmayabilirdi de. Ya da bütün bunlar bir deneme, bir mesaj veya Allah’ın “Bir musibet bin nasihatten iyidir” uyarısı mı?  Bu sevgi patlamaları ileride yaşanabilecek bir olayın denemeleri de olabilirdi. Ya da kötü niyetli birilerine Allah korusun ilham vermesin. Nerdeyse paranoyakça olacak ama birileri, “ bak sana ne kadar yaklaşabiliyoruz” mesajı mı veriyor? Acaba. Kim ne derse desin Reisi Allah koruyor. Tedbiri bir fiilî dua olarak değerlendirmek suretiyle tedbirimizi gerektiği gibi aldığımızda; Allah dilerse şüphesiz kazayı ve belâyı def eder.  Bize düşen görev tedbiri gerektiği gibi, gerektiği kadar ve gücümüz ölçüsünde almakla görevliyiz ve yükümlüyüz. Gerekli tedbiri aldıktan sonra Allah’a dayanıp güveniriz ve tevekkül ederiz. Allah Kuran’da pek çok kez “Umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz diye apaçık ayetler indirdik” diye buyuruyor. Şırnak’ta yaşanan olay da örnek alınıp düşünülmesi gereken bir örnektir.
Koruyucu halk sağlığı
Bu olayları görünce kendime de kızdım doğrusu. Bazen biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayken kendisine yaklaşıyoruz ve o sırada bazen korumalarla tatlı sert iletişimiz oluyor. Hoş Allah var, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındaki daireye girince otomatikman birer fahri koruma oluveriyoruz. O da ayrı bir gerçek. Korumalar görevini yapmaya çalışıyor biz de sevgimizin gereğini. Bu da bana rahmetli Erbakan hocanın bir anekdotunu hatırlattı. Erbakan hoca bir gün özel kalemine ve korumalarına içeriye kimseyi almayın der. Ama gelin görün ki, rahmetli Erbakan’a yakın biri gelir ve hocayla görüşmek ister. İtiş kakış derken Erbakan hoca sesi duyar ve dışarı çıkar. Erbakan hocanın arkadaşı olan zat: “Yahu der hocam bunlar beni içeri almıyor ama ben yine de girdim. “ Erbakan hoca da nükteli ve gayet siyasi cevap verir: “Her ikiniz de görevinizi yapmışsınız, o seni içeri sokmamakla görevliydi, sen de içeri girmekle” der. Nükte bir tarafa, hakikaten halkın, bırakın Türk halkını bizzat Balkanlarda gördüm yakından şahit oldum, bir çok Balkan  ve İslam ülkelerindeki halklar ’da Recep Tayyip Erdoğan’a karşı çok aşırı bir sevgi, saygı ve hürmet var. Ama halkın bu aşırı sevgisi tehlikeli olabiliyor. Bir tanesine bizzat şahit olmuştum. Dört yıl kadar önce İzmir teşkilatımızdan bir bayan, grup toplantısından sonra reise yaklaştı ve aşırı sevgiden dolayı birden çığlık atmaya başladı ve oracıkta kısa bir baygınlık geçirdi. Biz ve korumalar şaşırmıştık, hatta ben biraz korkmuştum. İşte böyle aşırı sevenler de var. Halktan bu kişiler samimi olabilir ama kendilerini kontrol edemiyorlarsa tedbir almak gerekebilir. Kendini kontrol edemeyen halkın bu kesimine yönelik tabiri caizse Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı zarar vermemeleri için “koruyucu halk sağlığı” gerekiyor.

Paranoyakça ilhamlar
Sayın Cumhurbaşkanımız bizim canımız gibidir. Ona bir zarar verilmesine sadece ben değil on binlerce bizim gibi fahri koruma ve hatta manevi muhafızlar izin vermeyiz, vermezler. Allah’ın (CC) desteği ve koruması onun ve İslam hamilerinin üzerine olsun. Ancak hep diyoruz ya tedbir, tedbir, tedbir… Sayın Cumhurbaşkanımızın en yanındaki yaveri Fetocu çıkmadı mı? Yine hatırladığım kadarıyla Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat, kendi koruma alayından bir subayın ateş açması soncu suikaste uğramıştı. Çok ama çok dikkatli olmak zorundayız. Tamam, korumalar iyidir, güvenilirdir, maşallah hepsine Allah güç kuvvet ve uyanıklık versin. Ancak yine paranoyakça bir ilhamla konuşacak olursak, uzun dönem uyutulan ve zamanı bekleyen suikast çiler yok mudur? Ya da yanına yaklaşabilen, has daireye girebilen hemen herkes için söylüyorum ben de dâhil, bunların çoluk çocuğu var mı? Allah korusun bu şekilde tehdit alanlar olamaz mı? Ya da ilaç içirilenler veya üç harflileri kullanarak Allah korusun. Bin bir olasılık var. Eğer varsa Allah hepsini boşa çıkartsın inşallah. Herhangi bir insandan bahsetmiyoruz. Bir davanın, mazlumların, İslam’ın hamisi olarak çıkıp, “Dünya beşten büyüktür” ve  “One minute” gibi tarihi meydan okuyuşlar yapan bir yiğidi hele ki tam da şu stratejik zamanda çok ama çok iyi korumalı ve tedbiri elden bırakmamalıyız. Biz ne yaparsak yapalım Allah nurunu tamamlayacaktır. O ne güzel muhafızdır. 
Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı 
Facebook: www.facebook.com/rifat.sait instagram: rifat.sait KHA.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder