-->

Çeviri

17 Haziran 2019 Pazartesi

Türkiye’de Balkan Rumeli göçmeni var mı? *Rifat Sait


 Türkiye’de Balkan Rumeli göçmeni var mı?
*Rifat Sait

Yanlış hatırlamıyorsam 1990 yılı veya yakın yıllarda, zamanın Başbakanı Yıldırım Akbulut, “Türkiye’de Kürt yoktur, Türk vardır” deyince ortalık karışmış, Anavatan partisi Grubu acil bir açıklama ihtiyacı duyarak Başbakanın sözlerinin yanlış anlaşıldığını söylemişti. Ben de o tarihte “Türkiye’de Kürt yok mu? “ başlığı ile bir yazı yazmış ve tam aksine Türkiye’de Kürt kardeşlerimiz var, demiştim. Bu yazım Yeni Asır gazetesinde yayınlanmış ve hatta haftanın yazısı seçilerek ödüllendirilmişti.

Her şeyi yerinde ve dengeli söylemek gerekiyor.  O günlerde Kürtleri yok sayan zihniyet bugün Balkanları dışlamaya ve yok saymaya çalışıyor. 

Tam da bu konuda kendim için özeleştiri yapacakken benim de üyesi olduğum  Whatsapp grubunda bir arkadaşımın yazısını okudum ve düşüncemde ısrarcı oldum.  Arkadaşımız şöyle yazmış:

“Biz Türk’üz, Müslümanız elhamdülillah, fakat RUMELİ BALKAN BOŞNAK ARNAVUT BULGARİSTANLI BATI TRAKYALI POMAK MAKEDONYALI KOSOVALI SANCAKLI deyince ki Türkiye'mizde milyonlarca Balkanlı var, böyle deyince hemen Mikro Milliyetçilik yapmayın diyorlar. Tüm mevkiler Başkanlıklar, milletvekillikleri, Bakanlıklar onların. Onlar ayrımcılık ve milliyetçilik yapmıyorlar biz yapıyoruz öyle mi? BU DOĞRU DEĞİLDİR BUNU ZİNHAR KABUL ETMİYORUM. Ben de AK partiliyim. Ama maalesef ve maalesef ülkeyi Karadenizliler ( Lazlar ) ve Doğulular ( Kürtler ) ile 17 senedir yönetiyor. Bu ayrımcılık olmuyor mu? Sadece İstanbul'daki 39 ilçenin başkanlarına bakınız anlarsınız. Ben asla mikro milliyetçilik yapmıyorum ama bizi ( Rumeli'leri ) yok sayanlar mikro milliyetçilik yapıyorlar. Ben de bunu kabul etmiyorum. Sadece fikrimi beyan ettiğim ve yapılan yanlışı eleştirdiğim için guruptan atabilirsiniz ama maalesef gerçek budur. Bu Cennet vatanı biz Rumeli'leri yok sayarak yönetmeye kalkmak bu ülkeye yapılan en büyük yanlış ve haksızlıktır. Biz Rumelilerin de kıyamet kadar eksik ve yanlışımız var. Birbirimizi tutmuyor ve desteklemiyoruz, o da işin başka bir hatalı kısmı.”

Türkiye’de birilerinin Balkan muhacirleriyle sorunu mu var?

Sabah gazetesi yazarı ve ATV’de de program yapan Melih Altınok’un 26 Mayıs Pazar günü “Dedesi babası Selanik göçmeni olmayan mı kaldı aramızda?” başlığı ile Sabah gazetesindeki köşesinde yazdığı yazının linki aşağıdadır.
Melih Altınok, bu yazısında Selanik göçmenlerine “FAHRİ YUNANLI” damgasını vuruyor.
Bu asla kabul edilemez. Daha önce sosyal medyada yazdım. Kendisinin özür dileyip yazıyı kaldırmasını istedim. Olmadı. Yazar, bu ifadeleri ile AK Partiye de zarar veriyor, farkında değil. Belki de farkında, eğer öyleyse o zaman çok daha vahim. Bu son derece tehlikeli ve aptalca bir ifade olmuş. Açıkça fitne kokuyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu kritik durumda böyle bir ifade resmen ateşe benzinle gitmektir.
Türkiye’de milyonlarca Selanik göçmeni yaşıyor. Biri de benim eşim. AK Parti İzmir teşkilatı kendisini yakından tanır. Seçimlerde kapı kapı dolaşarak büyük emekleri olmuştu. Dedeleri 1924 Lozan mübadelesinde gelmişler. Kendilerini Karaman Türkü olarak görüp gurur duyarlar.
Herkesin bildiği üzere Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’te Selanik göçmenidir.
Melih Altınok, bu yazısı ile AK Parti’ye gönül veren Selanik göçmenlerini de kırıyor ve açıkça bilerek veya bilmeyerek Ekrem İmamoğlu’na destek veriyor. Melih bey, insanların soyadları ile çok uğraşıyorsunuz ya, biri çıksa ve size dese ki; acaba siz nerelisiniz? Soyadınızdaki Altınok, CHP’nin Altıok’undan mı geliyor? Allah korusun bunun bir fitne olmasından çekinmiyor musunuz?
Melih Altınok, Selaniklilere “ Fahri Yunanlı “  diyor, Yalova’dan bir siyasetçi Meliha Akyol çıkıyor ‘Batı Trakya'dan, oradan, buradan, kimisi doğudan gelen kendisini ifade edemeyen ezik insanlar" diyor, ( Bu arada benzerlik ilginç, Meliha - Melih …)
Yusuf Kaplan, çıkıp “İngilizlerin ve Yahudilerin güdümündeki BALKAN KÖKENLİ AZINLIKLAR”  diyor,
Rasim Ozan Kütahyalı çıkıp Boşnaklar için 'Kusturmalı Boşnak saksosu' ifadesini kullanıyor.
Hatırlıyorum Ali Bulaç denilen zat ki  FETO davasından 22 ay hapis yatmıştı, Zaman gazetesinde Balkan Göçmenleri için ağır ifadeler kullanmıştı. ( https://odatv.com/ve-ali-bulac-geri-adim-atti-1110101200.html )
Beyler ne oluyor? Evladı Fatiha’nı küstürdünüz farkında mısınız?
Balkanlara bu kin niye?
Her sakallıyı dedem oy veriyorlar diye her Balkanlıyı CHP’li mi sandınız?
M.Akif’e Şemsettin Sami’ye, Koca Yusuf’a, Hasan Tahsin’e Mustafa Kemal Atatürk’e ayıp olmuyor mu?
Balkanlara saldıran muhafazakâr siyasetçi, yazar ve çizerler şunu bilmelidir ki; Balkan göçmenlerini yanlış tanıyorsunuz.
Biz Balkan göçmenlerinde de güzel bir laf vardır ve doğrudur da;
Bizden sağcı da çıkar solcu da ama vatan haini asla…”


Nerede bu Balkanlar?

Bir inşaatın temelinde en önemli kaynak çimentodur. Siz eğer çimentoya laf ederseniz, inşaatın sağlamlığı ve ayakta kalmasına şüphe ile bakıyorsunuz demektir. Balkan göçmenleri aynen öyle bu ülkenin çimento taşıdır. Balkan göçmenlerine laf ederseniz ülkenin temeline zarar verirsiniz.
Yıllar önce Alevilere karşı yaptığı gafla dikkat çeken Güner Ümit’i hatırladınız mı? Adam bin bir özür dilemesine rağmen tüm kariyer hayatı bitmişti. Şimdi Balkanlara bu gafları yapanlar ne özür diliyor ne de kariyerleri bitiyor. Neden? Çünkü Balkanlar ortada yok.

Sosyal medyadaki bir yazımda İstanbul’da çok sayıda Balkan göçmeni var, 23 Haziran seçimlerinde buna dikkat edilmeli deyince,  arkadaşımızın biri cevap vermiş. Mealen ve yaklaşık olarak demiş ki:

“Vekilim, söyledikleriniz doğru olsa Bayrampaşa’da ve Çekmece’de,  CHP, Balkanlı adaylar koydu ama kazanamadı?

Doğru aslında… İstanbul’daki onlarca ilçede çok sayıda Balkan göçmeni var ama seçilen Belediye Başkanları Balkan göçmeni değil. İnsanlar burada Reise olan sevgi ve saygılarından dolayı oy veriyor. Sonra da biri çıkıp bak işte buralarda Balkan göçmeni çok ama Belediye Başkanı Karadenizli diyorlar ya,  üzülüyorum ve açıklayamıyorum. Şu vefakâr Balkan göçmenleri reis için eyvallah diyorlar, diyemiyorum, desem de inanmıyorlar.

Ayrıca Bayrampaşa ve Çekmece’de CHP’nin koyduğu adaylar nasıl bilmiyorum ama Balkanlı deyince, sadece soyu sopu oradan gelme şartı yetmez.

Biz Balkan göçmeni deyince, Balkan STK’larına üye, Balkanları dava edinmiş, Balkanların onu tanıdığı, onun da Balkanları tanıdığı biri olması, Balkanlara gidip gelen, biri Bal deyince o da Kan diyen kişileri anlıyoruz.

Ayrıca sadece Balkanlı olmak yetmez, (Seçilenler tam da öyledir demiyorum ama) liyakatli, esnaf, adam gibi adam, halka hizmetkâr, eğitimli, aday olduğu ilçede oturan, saygın ve sevilen biri kısacası doğru biri olması da gerekir.  Binali Yıldırım, Balkanlı değil ama İstanbul için doğru bir adaydır ve Balkan dostudur.  Kendisini yakından tanıyor ve seviyoruz. Daha önce İzmir’in kaybettiği şansı inşallah İstanbul yakalar. İstanbul’a yakışan da budur.



* RİFAT SAİT
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder