-->

Çeviri

29 Haziran 2015 Pazartesi

Paralel, özel infaz ekibiyle korku saçtı

Kanlı 1990'lı yılların tanığı Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz raporunda, Paralel Yapı'nın 1990'lı yıllarda Doğu'da PKK-Hizbullah çatışması yaratmak için korku imparatorluğu oluşturduğunu açıkladı
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da faili meçhuller, yargısız infazlar ve işkencelerle anılan 1990'lı yıllardaki karanlık dönemin altından da Paralel Yapı çıktı. O yılların canlı tanıklarından Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı avukat Hüseyin Yılmaz, Paralel örgütün bölgede oluşturduğu korku imparatorluğunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a kapsamlı bir raporla ilettiklerini açıkladı. 
Yılmaz'ın anlattıkları ve hazırlanan rapordaki bilgiler tüyler ürpertici... Buna göre, Paralel Yapı'nın işi olduğu şüphesiyle soruşturma açılan, Batman'da 17 yıl önce TPAO işçisi Cevzet Soysal'ın öldürülmesi olayı buz dağının sadece görünen kısmı... OHAL koşullarını da fırsat bilen Paralel Yapı, bölgede PKK-Hizbullah çatışması çıkarmak için her türlü yola başvurdu ve kanlı tezgahlar kurdu. Amaçları 2 grubu çatıştırıp zayıflatarak bu sayede bölgedeki egemenlik alanını genişletmekti. Bu amaçla Paralel polislerden oluşturulan özel ekip, cezaevinden çıkardıkları tetikçilere imamları öldürttü. Cinayetleri PKK'nın üzerine attı. Ardından karşı taraftan da infazlar yapılarak çatışmaya zemin hazırlandı. Cemaat, dernek ve partilere üye olanlar işkenceden geçirilip etrafa korku yayıldı.

Aylarca işkence ettiler
Yılmaz'ın Cumhurbaşkanı'na verdiği bilgiler ve raporda yer alan tespitlerden bazıları şöyle:
* Emniyet içindeki illegal yapılanmanın 1990'lı yıllarda başlayan bölgedeki faaliyetleri 2000 yılında zirveye çıktı. Örgüt, diğer cemaatlere, derneklere terör örgütü muamelesi yaptı.
* Diyarbakır'da Cemal Uçar ve Sabri Aktaş kaçırıldı. Bir evde aylarca işkence altında sorgulandılar. Emniyet'teki ekip Hizbullah'ı bitirmek adına tüm mesaisini illegal işlere adadı.
* Bitlis Tatvan'da 1993'te Molla Gıyasettin Barlak, Paralel Yapı'ya mensup polislerce öldürtüldü. Cinayeti de cezaevinde tutuklu bulunan tetikçi Murat Kurtboğan'a işlettiler. Olayı PKK'nın yaptığı ileri sürülerek 2 kişiyi tutukladılar. Kurtboğan Hizbullah'ın eline geçince, Molla Gıyaseddin'i, hangi polis ve komiserlerin talimatıyla öldürdüğünü anlattı. Bu sorgu kasedi Hizbullah ana davasında delil olarak bulunmasına rağmen özel yetkili mahkemeler suç duyurusunda bulunmadı, soruşturma da açmadı.

Dosya sümen altı edildi
* Batman'da 1994'te Nurullah adlı kişi, emniyet içindeki bu illegal yapı tarafından sokak ortasında araca bindirilerek kaçırılmak istendi. Bağırıp yardım isteyince öldürdüler. Soruşturmayı da kendileri yürüttükleri için kayıtlara 'örgüt içi hesaplaşma' diye geçirdiler.
* Cemal Uçar, Diyarbakır'da gözaltına alınıp gözleri bağlı şekilde işkenceyle sorgulandı. Tutuklanan Uçar'ın cezaevinde intihar ettiği ileri sürüldü.
* Abdulselam İrdem, gözaltına alındıktan sonra ağır işkencelerden geçirildi. Nezarethanede ölünce de ailesine "intihar etti" denildi. Aile ısrarla gözaltında öldürüldüğünü iddia etse de soruşturma dosyası sümen altı edildi.
ÖZGÜR CEBE/DİYARBAKIR

Paralel ekibin başı Anadolu Atayün...
Rapora göre, Diyarbakır'daki hukuk tanımaz bu ekibin başında, Paralel Yapı'nın tepe isimlerinden, halen Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yurt Atayün'ün ağabeyi Anadolu Atayün yer aldı. Operasyonları o dönem Diyarbakır Terörle Mücadele Şube Müdürü olan Anadolu Atayün'ün yönettiği öne sürüldü. İşte infaz timlerinin imza attığı yasadışı olaylardan bazıları da şöyle:
* Diyarbakır'da 8 cinayetin zanlısı olarak yakalanan Hizbullahçı Adnan Bayantemur, Paralel polislerce kaçırılıp uzun süre hapsedildi. Muhbirliği kabul edince cinayetlerden serbest kaldı.
* Diş teknisyeni Hüseyin Olam, Batman'da sivil polislerce kaçırıldı. İşkenceli sorgunun ardından gözleri bağlı olarak 140 kilometre uzaklıktaki Diyarbakır-Ergani yolunda serbest bırakıldı.
Kaynak yenı asır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder