-->

Çeviri

28 Kasım 2015 Cumartesi

'Bu vatanda kimse ameliyata teşebbüs etmesin'

'Bu vatanda kimse ameliyata teşebbüs etmesin'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde kalabalığa seslendi. Erdoğan, 'Bu vatanda kimse ameliyata teşebbüs etmesin' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde belediye başkanlığını ziyareti öncesinde belediye binası önünde toplanan kalabalığa seslendi. 
"Onlar kaçacak biz kovalayacağız"
Adalet alanında da yapılanları anımsatan Erdoğan, "Adeta böyle kümes gibi yerlerde mahkemeler vardı. Şimdi her tarafta sarayları kurduk. Yargıda sıkıntımız var mı? Var. Yargıdaki bu sıkıntıyı aşacağız. En önemli sıkıntıyı kimlerle yaşadık, Paralel Yapı'yla yaşadık. Bu ülkede, Paralel Devlet Yapılanması'nı kurmak suretiyle, devletin Milli İstihbarat Teşkilatını (MİT) kontrol altına almak suretiyle, kalkıp da MİT'in yaptıklarını dünyaya bir ajan, bir casus marifetiyle bunlar sinyallediler" değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın her yerinde istihbarat teşkilatlarının çalışma şeklinin belli olduğuna dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama bunlar maalesef MİT tırlarını durdurmak suretiyle ve bunların içerisinde ne var ne yok bunları kontrol etmek suretiyle, bir ajan marifetiyle bunları dünyaya duyurdular. Ondan sonra ne dediler. Dediler ki 'Bunlar terör örgütüne işte silah veriyorlar'. Bayırbucak Türkmenleri'ne giden tüm insanı yardımları bu şekilde deşifre ettiler. Özgür Suriye Ordusu'na gidenleri bu şekilde deşifre ettiler. Ne yaparlarsa yapsınlar, tuttu mu? Çekirge bir sıçradı, iki sıçradı, üç sıçradı, bitti. Bu mücadele onlarla da devam edecek. Hak hakim olacak merak etmeyin." 

"Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'. Bunlar mazlumlarla uğraştılar, mağdurlarla uğraştılar. Halen bununla devam ediyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Neler yaptılar neler. Bitti mi? Bitmedi. Daha yapacağımız çok iş var. Ama bak şimdi kaçıyorlar. İmamlar kaçıyor imamlar. İmam kaçar mı?  Ama bunlarınki kaçıyor. Niye, çünkü bunlar mihrapta imamlık yapmadılar, başka yerde yaptılar bu işi. Herkesin haremine girdiler, dinlediler, gözetlediler. Bunları yaptılar. Başbakanım, başbakan olarak benim ofisimi dinlediler, evimi dinlediler, böcek yerleştirdiler. Bunları yaptılar. Ondan sonra yine bunların ne yazık ki ortaklaşa hareket ettikleri tiplerde bunları yine güvence altına aldı. Fakat kurtulamayacaklar. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Hatırlayın ne demiştim. 'İnlerine gireceğiz' demiştim. Girdik mi? Girdik. Şu anda devletimiz, gereği neyse hukuk içerisinde bunu yerine getirmektedir. Yerine de getireceğiz." 

"Belediyelerin iş makineleriyle bu kanalları açanlar bunun bedelini ödeyecekler"

Daha güçlü olmak suretiyle milletin huzuru ve refahı için ne gerekiyorsa onu yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi terörü görüyorsunuz değil mi, şimdi bu terör Doğu'da, Güneydoğu'da yaktı, yıktı, her tarafı mahvetti. Değerli kardeşlerim düşünebiliyor musunuz bir taraftan barış diyorsun, bir taraftan demokrasi diyorsun, bir taraftan özgürlük diyorsun, öbür taraftan gelip belediyenin araç gereçleriyle sokakları, kanalları açıyorsun. Bununla kalmıyorsun, oradaki müteşebbislerin, girişimcilerin yatırımlarındaki iş makinelerini yakıyorsun, belediyelerin otobüslerini yakıyorsunuz, iş adamlarını tehdit ediyorsunuz, şu kadar haraç vereceksin diyorsun ve bu iş adamları orada durur mu? Bu iş adamları çalışır mı? Ne yapıyorlar, terk ediyorlar. Ondan sonra Güneydoğu'da işsizlik var, diyorsun. Tabi ki işsizlik olur, yatırım olmazsa ne olacak, işsizlik olacak. Belediyelerin iş makineleriyle bu kanalları açanlar bunun bedelini ödeyecekler, bunu söylüyorum. Çünkü bu araçlar atık su kanalı açmak için var, içme suyu kanalı açmak için var, bunlar ortadaki pislikleri, şunu bunu temizlemek için var, orada kalkıp da kanal aç, içine bomba yerleştir, ondan sonra patlat, ondan sonra insanların ölümüne neden ol, şehitlerimize vesile ol, böyle bir şeye fırsat veremeyiz." 
Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bizim biliyorsunuz, bir rabiamız var, bu rabiamızda ne var, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu milletin içinde Türk'ü var, Kürt'ü var, Laz'ı var, Çerkez'i var, Gürcü'sü var, Boşnak'ı var, Abaza'sı var, Arnavut'u var, 78 milyonun Roman'ıyla beraber hepsi var, öyle mi ayrım yok. Çünkü biz 'Yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik'. İki tek bayrak, bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır, hilal bağımsızlığımızın ifadesidir, yıldız şehidimizin sembolüdür. Vatan, tek vatan 780 bin kilometre kareyle tek vatan, bu vatanda kimse ameliyata teşebbüs etmesin, operasyona teşebbüs etmesin, avucunu yalar. Karşısında bizi bulur, gereği neyse bu yapılır, biz bir yerlerden talimat alarak adım atmayız, bu milletin verdiği kararı da kimseye de yedirtmeyiz. Dördüncüsü de tek devlet, devlet içinde devlet, asla buna teşebbüs edenler, onlar da bir kuru hayal içindeler bunu bilsinler."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder