Kim ne derse desin, Recep Tayyip Erdoğan, çok önemli bir siyasetçi. Şu an itibariyle 16 yıldır iktidar olmayı başarmış bir partinin lideri. Bu kadar yıl iktidar olmak Türkiye için bir rekordur. Üstelik genel temayül ve tecrübeye göre mutlaka aşınma ve yıpranma payı olmasına rağmen, bu kavramlar onun lügatında yer almaz. Burada haddimiz olmayarak af buyurun kendisine yağcılık yapmak gibi bir niyetimiz de olamaz. Zaten böyle bir şeye ihtiyaç ta yok. Gerçekleri tespit ettiğimizde sayılar ve belgeler böyle yazmamızı zaruri kılar. Tıpkı birazdan değineceğim diğer olumsuz gerçeklerin de var olduğu gibi. Peki, ama nedir o gerçekler? Her ne kadar Recep Tayyip Erdoğan çok güçlü, samimi ve dava adamı ve lider olsa da hiçbir mücadele tek başına kazanılamaz. Yerine göre askere, ortağa, üyeye, dava adamına, dosta, kardeşe veya sizinle beraber yürüyecek fikir adamına ihtiyaç vardır. Tıpkı mağarada peygamber efendimizi (SAV) yalnız bırakmayan Sıddık dost Hz.Ebu Bekirlere, devlette Hz.Ömer gibi adil olan devlet adamlarına, Hz. Ali gibi ilim cevherlerine, gerektiğinde meydanda hiç savaş kaybetmemiş Hz.Halit Bin Velid gibi ordu komutanlarına, velhasıl Allah hatamız varsa affetsin “Dünya Beşten Büyüktür” gibi birçok iddialı bir sözle Ebu Lehebleri ve Ebu Cehilleri aratmayan zalimlere meydan okuduğunuzda yanınızda, benim haddim değil rahmetli Mehmet Akif’in diliyle söyleyeyim, “Bedrin Aslanları ancak bu kadar şanlı “ diyeceğimiz samimi ve korkusuz bir millete ve takıma ihtiyaç var. Evet, çok şükür bu aziz millet inandığında Çanakkale’de yaptığını 15 Temmuz’da bir kez daha yapmıştır. Ancak yukarda bahsettiğim her kategoride takımınız her şeyi ile hazır mı ve tamam mı? Cumhurbaşkanımız, zaman zaman yalnızım dediğinde aklıma hep bu soru geliyor.
Siyah Giyen adamlar ve gerçeği gösteren gözlük
Reise sonuna kadar bağlıyız ve inanıyoruz. Ama içimizdeki hainlerden, dalkavuklardan, münafıklardan, her devrin adamlarından, AK Parti içine girmiş AKP’lilerden, kim olduğunu ve nereden geldiğini unutup davasını dünyalıklar için satmış rantçılardan, zavallılardan ve samimi olmayan insanlardan korkuyorum. Eminim Reis’de aynı şeylerden mustariptir. Ama bukalemun gibi olunca renklerini göremiyorsunuz. Zira göstermiyorlar. Masalarında göstermelik nişanlar ve yazılar, konuşmalarında ahlar, figanlar, vatandaşa ters reise farklı davrananları anlamanız zordur. Onları gizlice izlemeniz gerekir. Bir örnek vermek istiyorum. Bir süre önce “Siyah giyen adamlar” isimli bir film vardı. Dünyayı istila eden çok kötü görünüşlü uzaylılar insan kılığına girmişlerdi ve kimse onları gerçek suretlerinde göremiyordu. Daha sonra bir gözlük buldular ve o gözlüğü takan kişiler uzaylıları fark etmeye başladılar. İşte böyle bir gözlüğün Reiste olması ne iyi olurdu. Aslında belki de böyle bir gözlük olmasa da bir çözüm yolu var. Bu çözüm yolu rahmetli Abdülhamid han’ın izlediği yoldur. Bu yol çok sıkı bir denetim çalışmasıdır.
Abdulhamid’i örnek almak ve denetim sisteminin kurulması
Rahmetli Abdulhamid han, Osmanlıda en uzun dönem devletin başında kalmış bir Sultandır. Uygulamalarını örnek almak son derece önemlidir. Sultan Abdulhamid, devleti farklı gizli elemanlarla takip eder, ayrıca bu gizli takipçileri de görevlerini yapıyorlar mı diye ayrıca gizlice takip ederdi. O zaman ki ismi Teşkilatı Mahsusa olan kurum bugünkü Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) olmuştu. Takip esastır ve önemlidir. Ancak kesinlikle ailevi ve kişisel takipten bahsetmiyorum. Devletin ve AK Partinin yönetimindeki herkesin belirli bir kural ve etik değerler içerisinde araştırılması ve bilinmesi gerekir. Yapabiliyorsanız tüm mahalle, ilçe ve il teşkilatlarında, belediyelerde, Genel merkezde, bürokraside bir takibin olması gerektiğine inanıyorum. Böyle bir denetim sistemi kurulsun inanın teşkilatlarda ve bürokraside çok büyük değişimler olacaktır. Aradaki kripto Fetocuları, kişisel çıkar ve rantçıları, AK Parti içindeki AKP’lileri, metal yorgunu olanları, davayı unutanları, hainleri, bulup reise rapor edecek bir sistem. Tabi ayrıca bunları da işlerini yapıyorlar mı ya da doğru yapıyorlar mı diye takip edecek ikinci bir oto kontrol sitemi olmalı. Devletin fahri müfettişleri. Böyle bir sisteme itiraz edecek olanlar bilin ki yarası olup gocunanlardır. Saklayacak bir şeyi olmayan samimi vatanseverler böyle bir sistemden korkmazlar. Bakınız bu yazıdan sonra kimlerin sesi çıkmaya ve itiraz etmeye başlıyor? Göreceğiz.
%50+1 siyasi riski artırdı
Kim ne derse desin tedbir ve denetimler yapılmak zorundadır. Çünkü başta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler olmak üzere genelde referandum sonuçlarında ufakta olsa kayıplar oldu. Ben bunları Allah’ın şefkat tokadı olarak görüyorum. Ders alınması gereken bir şefkat tokadı. Reis her şeyin farkında. Gerekli tedbirleri alacak. AK Parti teşkilatlarındaki ve belediyelerdeki değişiklikler bu yüzden. O, sürekli uyanık ve aktif. Takip ediyor ve işi sıcak tutuyor. Recep Tayyip Erdoğan, 16 yıldır iktidar ve milletinden sürekli artan oranda destek almaya devam ediyor. O, Şahsına münhasır bir lider. Şahsi ve dünyalık düşünseydi farklı davranacağından eminim. Oy oranı %48-50 dolaylarında olan ve iktidarı sıkı bir şekilde elinde tutan bir siyasetçinin yapmayacağı şeyi yaptı. İstese hiçbir değişikliğe gerek uymadan en az sağlam 10 yıl daha iktidar olabilirdi. 70’li yaşlarda emekliye ayrılıp kitap yazabilirdi. Oysa tam tersine belki de siyasi riske de girerek %50+1 oy gibi çıtayı yukarıya taşıdı. Kimine göre siyasi risk olan bu çıkışı ancak dava adamları yapabilir.
Hepsi size karşı birleşiyor
2019 seçimleri için çok dikkatli olmak gerekiyor. Zira son derece hassas bir dönüm noktasından geçilecek. Bu dönüm noktası geçilince inşallah düzlüğe çıkılacak. Ancak Siz 16 yıldır oyunuzu hep artırarak seçim kazanmış olsanız da 2019 seçimlerinde belki de aynı oyu alsanız da kaybetmiş olabilirsiniz. Yani mesele %49,9 oy alarak birinci parti olsanız da iş biter. Siz 16 yıldır hep kazanırsınız ama 2019’da Allah korusun böyle bir durum vuku bulursa 16 yıldır kazanmanızın hepsi çöpe gider geçmişteki kazandıklarınız bir işe yaramaz. Yani bu kadar önemli ve hassas bir seçim. Zira tüm size karşı olanlar 2019’da toplanıp belki de son bir kez bir araya gelecekler. Onlar, farklı düşünen, rakip, düşman, Fetocu, solcu, aşırı uçlar vs. hepsi. Kısacası siz ve diğerleri. Emin olun her iki taraf içinde ya tamam ya devam olacak bir seçim.
2071 hedefi
Recep Tayyip Erdoğan’ın normalde 16 yılda yıpranması ve zamanla oy kaybetmesi gerekirdi. Kaybetmedi. Kendini garantiye alıp yeter artık diyebilirdi. Demedi. Tam aksine durmak yok yola devam diyor. Önce 2023’ü daha sonra 2071’i hedef gösteriyor. Ne kadar yaşayacağımızı Allah bilir ama eğer Allah izin verir de yaşarsak o tarihte 104 yaşında oluruz. Aslında benim, onun veya başka birinin yaşayıp görmesinden ziyade yukarıda bahsettiğimiz yetişmiş sağlam bir çekirdek kadro ve dava sahibi gençlerin, çocuklarımızın ve torunlarımızın devam ettirmesi çok önemli. Reis de böyle bir gençliğin ve geleceğin derdinde. Makalemizi Ali İmran suresi 173.ayeti ile bitirmek istiyoruz. Elmalılı Hamdi Yazır’ın sadeleştirilmiş şekli ile : “ Onlar ki, insanlar kendilerine: «Haberiniz olsun, düşmanlarınız size saldırmak için toplandılar, onun için onlardan korkun!» dediler. Bu, onların imanını artırdı ve: «Bize Allah yetişir; O, ne güzel vekildir!» dediler.
24.Dönem İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı
Mail: rifat.sait@balkangunlugu.com Twitter: @saitrifat
Facebook: www.facebook.com/rifat.sait instagram: rifat.sait KHA.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder